فَمَا وَجَدْنَا فِيهَا غَيْرَ بَيْتٍ مِنَ الْمُسْلِمِينَ
Fe ma vecedna fiha ğayra beytim minel muslimin
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Gerçekten de bir ev halkından başka Müslüman da bulamamıştık orada. |
Abdullah Parlıyan |
Gerçekten de bir ev halkından başka, müslüman da bulamamıştık orada. |
Adem Uğur |
Zaten orada müslümanlardan, bir ev halkından başka kimse bulmadık. |
Ahmed Hulusi |
Zaten orada bir evden başkasında teslim olmuşlardan bulamadık! |
Ahmet Varol |
Ancak orada Müslümanlardan sadece bir ev (halkı) bulduk. |
Ali Bulaç |
Ne var ki, orda Müslümanlardan olan bir evden başkasını bulmadık. |
Ali Fikri Yavuz |
Fakat bir evden başka orada müslüman da bulmadık. |
Bayraktar Bayraklı |
Fakat orada bir aile dışında Müslüman bulamadık. |
Bekir Sadak |
Zaten orada, kendini Allah’a vermis sadece bir tek ev halki bulduk. |
Celal Yıldırım |
Zaten orada Allah’a teslimiyet gösterenlerden sadece bir ev (aile) bulduk. |
Cemal Külünkoğlu |
Zaten orada Müslümanlardan, bir ev halkından (Lut ve iki kızından) başka kimse bulmadık. |
Diyanet İşleri |
Zaten orada bir ev halkından başka müslüman bulamadık. |
Diyanet Vakfı |
Zaten orada müslümanlardan, bir ev halkından başka kimse bulmadık. |
Edip Yüksel |
Zaten orada bir evin dışında hiçbir Müslüman bulmadık. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Fakat biz orada müslümanlardan bir ev halkından başka kimseyi de bulamadık. |
Fizil-al il Kuran |
Zaten orada bir ev halkından başka müslüman da bulamadık. |
Gültekin Onan |
Ne var ki, orda müslümanlardan olan bir evden başkasını bulmadık. |
Harun Yıldırım |
Ne var ki orada müslümanlardan bir ev halkından başkasını bulmadık. |
Hasan Basri Çantay |
Fakat orada müslümanlardan bir ev (halkın) dan başkasını da bulmadık. |
Hayrat Neşriyat |
Zâten orada Müslümanlardan, bir ev (halkı) dışında (kimse) bulmadık. |
İbn-i Kesir |
Zaten orada bir evden başka müslüman bulamadık. |
İlyas Yorulmaz |
"Biz o toplum içerisinde yalnızca bir evden başka, Allah’a teslim olmuş kimseleri bulamadık" dediler. |
İskender Ali Mihr |
Fakat orada, bir evden başkasında, müslümanlardan (bir kimse) bulamadık. |
Kadri Çelik |
Ama biz orada Müslümanlardan olan bir evden başkasını da bulmadık. |
Muhammed Esed |
çünkü bir (tek) hane dışında orada Bize teslim olan hiç kimse görmedik. |
Mustafa İslamoğlu |
zaten orada bir hane dışında hiçbir müslüman bulamadık. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
(36-37) Fakat orada müslümanlardan bir haneden başka bulmadık. Ve pek acıklı azabtan korkacaklar için orada bir alâmet bıraktık. |
Ömer Öngüt |
Zaten orada müslümanlardan sadece bir ev halkından başka kimse bulamadık. |
Sadık Türkmen |
Zaten orada bir ev dışında teslim olmuş kişiler de bulamadık. |
Seyyid Kutub |
Zaten orada bir ev halkından başka müslüman da bulamadık. |
Suat Yıldırım |
Ama orada, bir hane dışında, Biz’e itaat eden aile bulamadık. |
Süleyman Ateş |
Zaten orada bir ev (halkın)dan başka müslüman da bulmadık. |
Şaban Piriş |
Zaten orada, müslüman olan bir evden başkasını da bulamadık. |
Tefhim-ul Kur'an |
Ne var ki, orda müslümanlardan olan bir evden başkasını da bulmadık. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Artık orada, bir ev dışında, müslümanlardan/Allah’a teslim olanlardan hiç kimse bulamıyorduk. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
But We found not there any just (Muslim) persons except in one house |