عَنِ الْيَمِينِ وَعَنِ الشِّمَالِ عِزِينَ
Anilyemiyni ve ’anişşimali ’ıziyne.
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Sağdan ve soldan parça parça ve bölük bölük. |
Abdullah Parlıyan |
Sağ yandan ve sol yandan bölükler halinde. |
Adem Uğur |
Bölük bölük sağından ve solundan (gelip etrafını sarıyorlar). |
Ahmed Hulusi |
Sağdan ve soldan bölük bölük! |
Ahmet Varol |
Sağdan ve soldan bölük bölük. |
Ali Bulaç |
Sağ yandan ve sol yandan bölükler halinde. |
Ali Fikri Yavuz |
Sağdan ve soldan bölük bölük... |
Bayraktar Bayraklı |
(36-37) O kâfirlere ne oluyor ki, grup grup sağından ve solundan sana doğru koşuyorlar! |
Bekir Sadak |
(36-37) Inkar edenlere ne oluyor, sana dogru sagdan soldan topluluklar halinde kosusuyorlar? |
Celal Yıldırım |
(36-37) O inkâr edenlere ne oluyor ki, sağdan soldan bölük bölük boyunlarını uzatarak sana doğru koşuyorlar ? |
Cemal Külünkoğlu |
(36-37) Şimdi bu inkârcılara ne oluyor ki sağdan, soldan bölükler halinde sana doğru boyunlarını uzatarak koşuyorlar? |
Diyanet İşleri |
(36-37) Şimdi, inkâr edenlere ne oluyor ki, boyunlarını uzatarak (alay etmek için) sağdan soldan gruplar hâlinde sana doğru koşuyorlar? |
Diyanet Vakfı |
(36-37) (Resûlüm!) O kâfirlere ne oluyor ki, bölük bölük sağından ve solundan sana doğru koşuyorlar. |
Edip Yüksel |
Sağdan, soldan gruplar halinde… |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Sağdan ve soldan bölük bölük. |
Fizil-al il Kuran |
Sağdan, soldan, ayrı ayrı gruplar halinde gelip etrafını sarıyorlar. |
Gültekin Onan |
Sağ yandan ve sol yandan bölükler halinde. |
Harun Yıldırım |
Sağdan ve soldan bölük bölük. |
Hasan Basri Çantay |
(36-37) Şimdi, o küfredenlere ne oluyor ki senin sağ (ın) dan, sol (un) dan halka halka hep gözlerini sana doğru dikib bakmakdadırlar. |
Hayrat Neşriyat |
(36-37) Öyle ise o inkâr edenlere ne oluyor ki, (onlar alay etmek üzere) ayrı ayrı fırkalar hâlinde, sağdan ve soldan sana doğru koşan kimselerdir. |
İbn-i Kesir |
Sağdan ve soldan halka halka olarak. |
İlyas Yorulmaz |
Sağa sola koşturup duruyorlar. |
İskender Ali Mihr |
Sağdan ve soldan dağınık gruplar halinde. |
Kadri Çelik |
Sağ yandan ve sol yandan gruplar halinde. |
Muhammed Esed |
sağdan ve soldan kalabalıklar halinde (sana gelerek)? |
Mustafa İslamoğlu |
dağınık gruplar halinde bir sağa bir sola gezinip duruyorlar? |
Ömer Nasuhi Bilmen |
(36-37) Artık ne var o kâfir olanlara ki senin cihetine koşarlar. Dağınık fırkalar olarak sağdan ve soldan. |
Ömer Öngüt |
Şimdi bu inkârcılara ne oluyor ki sağdan, soldan bölükler halinde sana doğru boyunlarını uzatarak koşuyorlar? |
Sadık Türkmen |
Sağdan ve soldan bölük bölük! |
Seyyid Kutub |
Sağdan, soldan, ayrı ayrı gruplar halinde gelip etrafını sarıyorlar. |
Suat Yıldırım |
(36-37) O kâfirlere ne oluyor ki, seninle alay etmek maksadıyla sağdan soldan dağınık gruplar halinde, boyunlarını uzatarak sana doğru koşuyorlar. |
Süleyman Ateş |
Sağdan, soldan, ayrı ayrı gruplar halinde (gelip etrafını sarıyorlar)? |
Şaban Piriş |
(36-37) Kafir olanlara ne oluyor ki; sağdan soldan, bölük pörçük uzaklaşıyorlar? |
Tefhim-ul Kur'an |
Sağ yandan ve sol yandan bölükler halinde. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Sağdan ve soldan parçalar halinde. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
From the right and from the left, in crowds? |