جَزَاءً وِفَاقًا
Cezaen vifakan.
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Bir cezâdır ki tam uygun. |
Abdullah Parlıyan |
Dünyada yaptıkları işlere uygun bir karşılık olarak. |
Adem Uğur |
Ancak (dünyada yaptıklarına) uygun karşılık olarak. |
Ahmed Hulusi |
Tam karşılığı olarak yaşamlarının! |
Ahmet Varol |
Uygun bir ceza olarak. |
Ali Bulaç |
(İşlediklerine) Uygun olan bir ceza olarak, |
Ali Fikri Yavuz |
Bir ceza ki, (işledikleri amellere) uygun... |
Bayraktar Bayraklı |
(24-28) Yaptıklarına uygun bir karşılık olarak orada ne bir serinlik, ne de bir soğuk içecek bulacaklar. Ancak kaynar su ve irin içecekler. Çünkü onlar, hesap gününü hiç beklemiyorlardı. Âyetlerimizi şiddetle yalanlamışlardı. |
Bekir Sadak |
(24-26) Orada serinlik bulamayacaklar, islediklerine uygun olan kaynar su ve irin disinda bir icecek tadamiyacaklardir. |
Celal Yıldırım |
(24-25-26) Ne serinlik, ne de (serin, tatlı bir) içecek tadacaklar, (amellerine) uygun bir ceza olarak sadece kaynar su ve bir de irinli, çok soğuk bir su içecekler. |
Cemal Külünkoğlu |
(24-26) Orada ne bir serinlik ve ne de içecek bir şey tadacaklar! (Yaptıklarına) uygun bir ceza olarak yalnızca kaynar su ve irin (içecekler). |
Diyanet İşleri |
(25-26) Ancak, uygun bir ceza olarak kaynar su ve irin içecekler. |
Diyanet Vakfı |
(23-26) (Azgınlar) orada çağlar boyu kalırlar, orada bir serinlik ya da (susuzluk gideren) bir içecek tatmazlar, ancak (dünyada yaptıklarına) uygun karşılık olarak kaynar su ve irin tadarlar. |
Edip Yüksel |
Yaptıklarına uygun bir karşılık olarak. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Bir ceza ki tam yaptıklarına uygun. |
Fizil-al il Kuran |
Yaptıklarına uygun bir ceza olarak |
Gültekin Onan |
(İşlediklerine) Uygun olan bir ceza olarak, |
Harun Yıldırım |
Uygun bir ceza olarak. |
Hasan Basri Çantay |
(Amellerine) uyaun bir ceza olarak. |
Hayrat Neşriyat |
(24-26) (Dünyada işledikleri amellere) uygun bir karşılık olarak, orada bir kaynar su ve bir irinden başka, ne bir serinlik, ne de bir içecek tadarlar! |
İbn-i Kesir |
İşlediklerine uygun bir ceza olarak. |
İlyas Yorulmaz |
Azgınlar için uygun bir karşılık. |
İskender Ali Mihr |
Uygun bir ceza (karşılık) olarak. |
Kadri Çelik |
(İşlediklerine) Uygun olan bir ceza olarak. |
Muhammed Esed |
(günahlarına) uygun bir karşılık! |
Mustafa İslamoğlu |
(İnkarlarına) uygun bir karşılık... |
Ömer Nasuhi Bilmen |
(26-27) Uygun bir ceza olarak. Şüphe yok ki onlar, bir hesabı ummaz olmuşlardı. |
Ömer Öngüt |
Yaptıklarına uygun bir karşılık olarak. |
Sadık Türkmen |
(yaptıklarına karşılık) uygun bir ceza olarak! |
Seyyid Kutub |
Yaptıklarına uygun bir ceza olarak |
Suat Yıldırım |
Bu, yaptıklarının tam karşılığıdır. |
Süleyman Ateş |
Yaptıklarına uygun bir cezâ olarak. |
Şaban Piriş |
Uygun bir ceza! |
Tefhim-ul Kur'an |
(İşlediklerine) Uygun olan bir ceza olarak, |
Yaşar Nuri Öztürk |
Çok uygun bir karşılık olarak. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
A fitting recompense (for them). |