ج ز ي kökü Kur'an'da 118 defa geçmektedir.

AYETLER

LEYL
92:19

تُجْزَىٰ

tuczā

karşılık verilecek

Onun yanında hiç kimsenin karşılığı verilecek bir nimeti (borcu) yoktur.

NECM
53:31

لِيَجْزِيَ

liyecziye

cezalandırsın diye

Göklerde ve yerde olanlar Allah’ındır; öyle ki, kötülükte bulunanları, yaptıkları dolayısıyla cezalandırır, güzel davranışta bulunanları da daha güzeliyle ödüllendirir.

NECM
53:31

وَيَجْزِيَ

ve yecziye

ve mükafatlandırsın diye

Göklerde ve yerde olanlar Allah’ındır; öyle ki, kötülükte bulunanları, yaptıkları dolayısıyla cezalandırır, güzel davranışta bulunanları da daha güzeliyle ödüllendirir.

NECM
53:41

يُجْزَاهُ

yuczāhu

ona verilecektir

Sonra ona en eksiksiz karşılık verilecektir.

NECM
53:41

الْجَزَاءَ

l-cezā'e

karşılığı

Sonra ona en eksiksiz karşılık verilecektir.

MÜRSELAT
77:44

نَجْزِي

neczī

mükafatlandırırız

Elbette Biz, ’iyi ve güzel’ davrananları işte böyle ödüllendiririz.

KAMER
54:14

جَزَاءً

cezā'en

bir mükafat olmak üzere

Gözlerimiz önünde akıp-gitmekteydi. (Kendisi ve getirdikleri) İnkar edilmiş-nankörlük edilmiş olan (Nuh)a bir mükafaat olmak üzere.

KAMER
54:35

نَجْزِي

neczī

biz mükafatlandırırız

Tarafımızdan bir nimet olarak. İşte Biz, şükredenleri böyle ödüllendiririz.

A'RAF
7:40

نَجْزِي

neczī

cezalandırırız

Şüphesiz ayetlerimizi yalanlayanlar ve onlara karşı büyüklenenler, onlar için göğün kapıları açılmaz ve halat (ya da deve) iğnenin deliğinden geçinceye kadar cennete girmezler. Biz suçlu-günahkarları işte böyle cezalandırırız.

A'RAF
7:41

نَجْزِي

neczī

cezalandırırız

Onlar için cehennemden yataklar ve üstlerine örtüler vardır. Biz zulme sapanları işte böyle cezalandırırız.

A'RAF
7:147

يُجْزَوْنَ

yuczevne

onlar ceza mı görüyorlar?

Ayetlerimizi ve ahirete kavuşmayı yalanlayanlar, onların amelleri boşa çıkmıştır. Onlar yaptıklarından başkasıyla mı cezalandırılacaklardı?

A'RAF
7:152

نَجْزِي

neczī

cezalandırırız

Şüphesiz, buzağıyı (tanrı) edinenlere Rablerinden bir gazab ve dünya hayatında bir zillet yetişecektir. İşte Biz, ’yalan düzüp-uyduranları’ böyle cezalandırırız.

A'RAF
7:180

سَيُجْزَوْنَ

seyuczevne

onlar cezasını çekeceklerdir

İsimlerin en güzeli Allah’ındır. Öyleyse O’na bunlarla dua edin. O’nun isimlerinde ’aykırılığa (ve inkara) sapanları’ bırakın. Yapmakta oldukları dolayısıyla yakında cezalandırılacaklardır.

YASIN
36:54

تُجْزَوْنَ

tuczevne

siz cezalandırılmazsınız

İşte bugün hiç kimseye (hiç)bir şeyle zulmedilmez ve siz de yaptıklarınızdan başkasıyla karşılık görmezsiniz.

FURKAN
25:15

جَزَاءً

cezā'en

mükafat

De ki "Bu mu daha hayırlı, yoksa takva sahiplerine va’dedilen ebedi cennet mi? Ki onlar için bir mükafat ve son duraktır."

FURKAN
25:75

يُجْزَوْنَ

yuczevne

ödüllendireleceklerdir

İşte onlar, sabretmelerine karşılık (cennetin en gözde yerinde) odalarla ödüllendirilirler ve orda esenlik dileği ve selamla karşılanırlar.

FATIR
35:36

نَجْزِي

neczī

cezalandırırız

İnkar edenlere gelince, onlar için de cehennem ateşi vardır. Onlar için ne, karar verilir, ki böylece ölüversinler, ne de kendilerine onun azabından (bir şey) hafifletilir. İşte Biz, her nankör olanı böyle cezalandırırız.

TA-HA
20:15

لِتُجْزَىٰ

lituczā

cezalanması için

"Şüphesiz, kıyamet-saati yaklaşarak gelmektedir. Herkesin harcadığı çabanın karşılığını alması için, onun (koşup haberini) neredeyse gizleyeceğim."

TA-HA
20:76

جَزَاءُ

cezā'u

mükafatı

"İçlerinde ebedi kalacakları altından ırmaklar akan Adn cennetleri de (onlarındır). Ve işte bu, arınmış olanın karşılığıdır."

TA-HA
20:127

نَجْزِي

neczī

cezalandırırız

İşte Biz ölçüsüzce davrananları ve Rabbinin ayetlerine inanmayanları böyle cezalandırırız; ahiretin azabı ise gerçekten daha şiddetli ve daha süreklidir.

VAKI'A
56:24

جَزَاءً

cezā'en

karşılık olarak

Yaptıklarına bir karşılık olmak üzere (onlara sunulur);

NEML
27:90

تُجْزَوْنَ

tuczevne

cezalandırılıyorsunuz

Kim bir kötülükle gelirse, artık onlar da ateşe yüzükoyun atılır (ve onlara) "Yaptıklarınızdan başkasıyla mı cezalandırılıyorsunuz?" (denir).

KASAS
28:14

نَجْزِي

neczī

mükafatlandırırız

O, erginlik çağına ulaşıp olgunlaşınca, ona bir ’hüküm ve hikmet’ ve ilim verdik. Biz iyilikte bulunanları işte böyle ödüllendiririz.

KASAS
28:25

لِيَجْزِيَكَ

liyecziyeke

ödemek için

Çok geçmeden, o iki (kadın)dan biri, (utana utana) yürüyerek ona geldi. "Babam, bizim için sürüleri sulamana karşılık sana mükafaat vermek üzere seni davet etmektedir." dedi. Bunun üzerine ona gelip de olup bitenleri anlatınca o "Korkma" dedi. "Zalimler topluluğundan kurtulmuş oldun."

KASAS
28:84

يُجْزَى

yuczā

cezalandırılmaz

Kim bir iyilikle gelirse, artık onun için daha hayırlısı vardır; kim bir kötülükle gelirse, artık kötülükleri yapanlar, yalnızca yaptıklarıyla karşılık görürler.

İSRA
17:63

جَزَاؤُكُمْ

cezā'ukum

cezanız

Demişti ki "Git, onlardan kim sana uyarsa, şüphesiz sizin cezanız cehennemdir; eksiksiz bir ceza."

İSRA
17:63

جَزَاءً

cezā'en

bir ceza

Demişti ki "Git, onlardan kim sana uyarsa, şüphesiz sizin cezanız cehennemdir; eksiksiz bir ceza."

İSRA
17:98

جَزَاؤُهُمْ

cezā'uhum

cezaları

Bu, şüphesiz, onların ayetlerimizi inkar etmelerine ve "Biz kemikler haline geldikten, toprak olup ufalandıktan sonra mı, gerçekten biz mi yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?" demelerine karşılık cezalarıdır.

YUNUS
10:4

لِيَجْزِيَ

liyecziye

karşılıklarını vermek üzere

Sizin tümünüzün dönüşü O’nadır. Allah’ın va’di bir gerçektir. İman edip salih amellerde bulunanlara, adaletle karşılık vermek için yaratmayı başlatan, sonra onu iade edecek olan O’dur. İnkar edenler ise, küfürleri dolayısıyla, onlar için kaynar sudan bir içki ve acı bir azap vardır.

YUNUS
10:13

نَجْزِي

neczī

cezalandırırız

Andolsun, sizden önceki nesilleri, resulleri kendilerine apaçık deliller getirdiği halde, zulmettikleri ve iman etmeyecek oldukları için yıkıma uğrattık. İşte Biz, suçlu-günahkar olan bir topluluğu böyle cezalandırırız.

YUNUS
10:27

جَزَاءُ

cezā'u

ceza verilir

Kötülükler kazanmış olanlar ise; her bir kötülüğün karşılığı, kendi misliyledir. Bunları bir zillet sarıp kaplar. Onları Allah’tan (kurtaracak) hiçbir koruyucu yok. Onların yüzleri, sanki bir karanlık gecenin parçalarına bürünmüş gibidir. İşte bunlar ateşin halkıdırlar; orada süresiz kalacaklardır.

YUNUS
10:52

تُجْزَوْنَ

tuczevne

cezalandırılıyor

Sonra o zulmetmekte olanlara "Sürekli azabı tadın" denilecek. Kazandıklarınız dışında, bir başka şeyle mi cezalandırılacaktınız?"

YUSUF
12:22

نَجْزِي

neczī

mükafatlandırırız

Erginlik çağına erişince, kendisine hüküm ve ilim verdik. İşte Biz, iyilik yapanları böyle ödüllendiririz.

YUSUF
12:25

جَزَاءُ

cezā'u

cezası

Kapıya doğru ikisi de koştular. Kadın onun gömleğini arkadan çekip yırttı. (Tam) Kapının yanında kadının efendisiyle karşılaştılar. Kadın dedi ki "Ailene kötülük isteyenin, zindana atılmaktan veya acı bir azaptan başka cezası ne olabilir?"

YUSUF
12:74

جَزَاؤُهُ

cezā'uhu

cezası

"Öyleyse" dediler. "Eğer yalan söylüyorsanız (bunun) cezası nedir?"

YUSUF
12:75

جَزَاؤُهُ

cezā'uhu

cezası

Dediler ki "Bunun cezası, (su tası) yükünde bulunanın kendisidir. İşte biz zulmedenleri böyle cezalandırırız."

YUSUF
12:75

جَزَاؤُهُ

cezā'uhu

onun karşılığıdır

Dediler ki "Bunun cezası, (su tası) yükünde bulunanın kendisidir. İşte biz zulmedenleri böyle cezalandırırız."

YUSUF
12:75

نَجْزِي

neczī

biz cezalandırırız

Dediler ki "Bunun cezası, (su tası) yükünde bulunanın kendisidir. İşte biz zulmedenleri böyle cezalandırırız."

YUSUF
12:88

يَجْزِي

yeczī

mükafatlandırır

Böylece onun (Yusuf’un) huzuruna girdikleri zaman, dediler ki "Ey Vezir, bize ve ailemize şiddetli bir darlık dokundu; önemi olmayan bir sermaye ile geldik. Bize artık (yine) ölçeği tam olarak ver ve bize ilave bir bağışta bulun. Şüphesiz Allah, tasaddukta bulunanlara karşılığını verir."

EN'ÂM
6:84

نَجْزِي

neczī

biz ödüllendiririz

Ve ona İshak’ı ve Yakub’u armağan ettik, hepsini hidayete eriştirdik; bundan önce de Nuh’u ve onun soyundan Davud’u, Süleyman’ı, Eyyub’u, Yusuf’u, Musa’yı ve Harun’u hidayete ulaştırdık. Biz, iyilik yapanları işte böyle ödüllendiririz.

EN'ÂM
6:93

تُجْزَوْنَ

tuczevne

cezalandırılacaksınız

Allah’a karşı yalan uydurup iftira düzenden veya kendisine hiçbir şey vahyolunmamışken "Bana da vahy geldi" diyen ve "Allah’ın indirdiğinin bir benzerini de ben indireceğim" diyenden daha zalim kimdir? Sen bu zalimleri, ölümün ’şiddetli sarsıntıları’ sırasında meleklerin ellerini uzatarak onlara "Canlarınızı (bu kıskıvrak yakalanıştan) çıkarın, bugün Allah’a karşı haksız olanı söylediğiniz ve O’nun ayetlerinden büyüklenerek (yüz çevirmeniz) dolayısıyla alçaltıcı bir azapla karşılık göreceksiniz" (dediklerinde) bir görsen...

EN'ÂM
6:120

سَيُجْزَوْنَ

seyuczevne

cezasını çekeceklerdir

Günahın açıkta olanını da, gizlisini de terk edin. Çünkü günahı kazananlar, yüklenegeldikleri nedeniyle karşılık göreceklerdir.

EN'ÂM
6:138

سَيَجْزِيهِمْ

seyeczīhim

onları cezalandıracaktır

Ve kendi zanlarınca dediler ki "Bu hayvanlar ve ekinler dokunulmazdır. Onları bizim dilediklerimiz dışında başkası yiyemez. (Şu) Hayvanların da sırtları haram kılınmıştır." Öyle hayvanlar vardır ki, -O’na iftira etmek suretiyle- üzerlerinde Allah’ın ismini anmazlar. Yalan yere iftira düzmekte olduklarından dolayı O, cezalarını verecektir.

EN'ÂM
6:139

سَيَجْزِيهِمْ

seyeczīhim

cezalarını verecektir

Bir de dediler ki "Bu hayvanların karınlarında olan, yalnızca bizim erkeklerimize aittir, eşlerimize ise haramdır. Eğer o, ölü doğarsa onlar da bunda ortaktırlar." Allah, (bu) düzmelerinin cezasını verecektir. Şüphesiz O, hüküm sahibi olandır, bilendir.

EN'ÂM
6:146

جَزَيْنَاهُمْ

cezeynāhum

onları cezalandırdık

Yahudi olanlara her tırnaklı (hayvanı) haram kıldık. Sığırlardan ve koyunlardan, sırtlarına veya bağırsaklarına yapışan veya kemiğe karışanlar dışında iç yağlarını da onlara haram kıldık. ’Azgınlık ve hakka tecavüzde bulunmaları’ nedeniyle onları böyle cezalandırdık. Biz şüphesiz doğru olanlarız.

EN'ÂM
6:157

سَنَجْزِي

seneczī

cezalandıracağız

Ya da "Kitap bize de indirilseydi, elbette onlardan daha çok doğru yolda olurduk" dememeniz (için) işte size Rabbinizden apaçık bir belge, bir hidayet ve bir rahmet gelmiştir. Allah’ın ayetlerini yalanlayandan ve (insanları) ondan alıkoyup-çevirenden daha zalim kimdir? Ayetlerimizden alıkoyup-çevirenlere, bu ’engelleme ve çevirmelerinden’ dolayı pek çetin bir azapla karşılık vereceğiz.

EN'ÂM
6:160

يُجْزَىٰ

yuczā

cezalandırılmaz

Kim bir iyilikle gelirse, kendisine bunun on katı vardır, kim bir kötülükle gelirse, onun mislinden başkasıyla cezalandırılmaz ve onlar haksızlığa uğratılmazlar.

SAFFAT
37:39

تُجْزَوْنَ

tuczevne

cezalandırılmayacaksınız

Yaptıklarınızdan başkasıyla cezalandırılmayacaksınız.

SAFFAT
37:80

نَجْزِي

neczī

mükafatlandırırız

Gerçekten Biz, ihsanda bulunanları böyle ödüllendiririz.

SAFFAT
37:105

نَجْزِي

neczī

mükafatlandırırız

"Gerçekten sen, rüyayı doğruladın. Şüphesiz Biz, ihsanda bulunanları böyle ödüllendiririz."

SAFFAT
37:110

نَجْزِي

neczī

biz mükafatlandırırız

Biz, ihsanda bulunanları böyle ödüllendiririz.

SAFFAT
37:121

نَجْزِي

neczī

mükafatlandırırız

Şüphesiz Biz, ihsanda bulunanları böyle ödüllendiririz.

SAFFAT
37:131

نَجْزِي

neczī

mükafatlandırırız

Şüphesiz Biz, ihsanda bulunanları böyle ödüllendiririz.

LOKMAN
31:33

يَجْزِي

yeczī

ödeyemez

Ey insanlar, Rabbinizden korkup-sakının ve öyle bir günün azabından çekinip-korkun ki, (o gün hiç) bir baba, çocuğu için bir karşılık veremez ve (hiç)bir çocuk da babası için bir şeyi verebilecek (durumda) değildir. Şüphesiz Allah’ın va’di haktır. Artık dünya hayatı sizi aldatmaya sürüklemesin ve aldatıcı(lar) da sizi Allah ile aldatmasın.

LOKMAN
31:33

جَازٍ

cāzin

ödeyecek

Ey insanlar, Rabbinizden korkup-sakının ve öyle bir günün azabından çekinip-korkun ki, (o gün hiç) bir baba, çocuğu için bir karşılık veremez ve (hiç)bir çocuk da babası için bir şeyi verebilecek (durumda) değildir. Şüphesiz Allah’ın va’di haktır. Artık dünya hayatı sizi aldatmaya sürüklemesin ve aldatıcı(lar) da sizi Allah ile aldatmasın.

SEBE
34:4

لِيَجْزِيَ

liyecziye

mükafatlandırması için

(Çünkü O) İman edip salih amellerde bulunanları ödüllendirecek. İşte mağfiret ve üstün rızık onlarındır.

SEBE
34:17

جَزَيْنَاهُمْ

cezeynāhum

onları cezalandırdık

Böylelikle nankörlük etmeleri dolayısıyla onları cezalandırdık. Biz (nimete) nankörlük edenden başkasını cezalandırır mıyız?

SEBE
34:17

نُجَازِي

nucāzī

biz cezalandırır mıyız?

Böylelikle nankörlük etmeleri dolayısıyla onları cezalandırdık. Biz (nimete) nankörlük edenden başkasını cezalandırır mıyız?

SEBE
34:33

يُجْزَوْنَ

yuczevne

cezalandırılacaklar

Za’fa uğratılanlar da büyüklük taslayanlara "Hayır, siz gece ve gündüz hileli düzenler (kurup) bizim Allah’ı inkar etmemizi ve O’na eşler koşmamızı bize emrediyordunuz" dediler. Azabı gördüklerinde pişmanlıklarını saklarlar; Biz de inkar edenlerin boyunlarına halkalar geçirdik. Onlar, yaptıklarından başkasıyla mı cezalandırılacaklardı?

SEBE
34:37

جَزَاءُ

cezā'u

mükafat

Bizim Katımız’da sizi (bize) yaklaştıracak olan ne mallarınız, ne de evlatlarınızdır; ancak iman edip salih amellerde bulunanlar başka. İşte onlar; onlar için yaptıklarına karşılık olmak üzere kat kat mükafaat vardır ve onlar yüksek köşklerinde güven içindedirler.

ZÜMER
39:34

جَزَاءُ

cezā'u

mükafatı

Rableri Katında dileyecekleri herşey onlarındır. İşte bu, ihsanda bulunanların ödülüdür.

ZÜMER
39:35

وَيَجْزِيَهُمْ

ve yecziyehum

ve mükafatlandırması içindir

Çünkü Allah, onların (dünyada) yaptıklarının en kötüsünü temizleyip-giderecek ve yaptıklarının en güzeliyle ecirlerini verecektir.

MÜ'MIN
40:17

تُجْزَىٰ

tuczā

cezalanır

Bugün her bir nefis, kendi kazandığıyla karşılık görür. Bugün zulüm yoktur. Şüphesiz Allah, hesabı seri görendir.

MÜ'MIN
40:40

يُجْزَىٰ

yuczā

cezalandırılmaz

"Kim bir kötülük işlerse, kendi mislinden başkasıyla ceza görmez; kim de -erkek olsun, dişi olsun- bir mü’min olarak salih bir amelde bulunursa, işte onlar, içinde hesapsız olarak rızıklandırılmak üzere cennete girerler."

FUSSILET
41:27

وَلَنَجْزِيَنَّهُمْ

velenecziyennehum

ve onları cezalandıracağız

Artık gerçekten o inkar edenlere şiddetli bir azap taddıracağız ve yaptıklarının en kötüsüyle cezalandıracağız.

FUSSILET
41:28

جَزَاءُ

cezā'u

cezası

Bu, Allah’ın düşmanlarının cezası olan ateştir. Bizim ayetlerimizi inkar etmeleri dolayısıyla bir ceza olarak, orada onlar için ebedilik yurdu vardır.

FUSSILET
41:28

جَزَاءً

cezā'en

ceza olarak

Bu, Allah’ın düşmanlarının cezası olan ateştir. Bizim ayetlerimizi inkar etmeleri dolayısıyla bir ceza olarak, orada onlar için ebedilik yurdu vardır.

ŞURA
42:40

وَجَزَاءُ

vecezā'u

ve cezası

Kötülüğün karşılığı, onun misli (benzeri) olan kötülüktür. Ama kim affeder ve ıslah ederse (dirliği kurup-sağlarsa) artık onun ecri Allah’a aittir. Gerçekten O, zalimleri sevmez.

CASIYE
45:14

لِيَجْزِيَ

liyecziye

cezalandırması için

İman edenlere de ki "(Allah’ın) Onları kazandıklarıyla cezalandırması için, Allah’ın günlerini ummayanları (şimdilik) bağışlasınlar."

CASIYE
45:22

وَلِتُجْزَىٰ

velituczā

cezalandırılsın diye

Allah, gökleri ve yeri hak olarak yarattı; öyle ki, her nefis kazandıklarıyla karşılık görsün. Onlara zulmedilmez.

CASIYE
45:28

تُجْزَوْنَ

tuczevne

cezalandırılacaksınız

O gün sen, her ümmeti diz üstü çökmüş (veya toplanmış) olarak görürsün. Her ümmet, kendi kitabına çağrılır. "Bugün yaptıklarınızla karşılık göreceksiniz."

AHKAF
46:14

جَزَاءً

cezā'en

ceza olarak

İşte onlar, cennet halkıdır; yaptıklarına karşılık olmak üzere, içinde ebedi olarak kalacaklardır.

AHKAF
46:20

تُجْزَوْنَ

tuczevne

cezalandırılacaksınız

İnkar edenler ateşe sunulacakları gün, (onlara şöyle denir) "Siz dünya hayatınızda bütün ’güzellikleriniz ve zevklerinizi tüketip-yok ettiniz, onlarla yaşayıp-zevk sürdünüz. İşte yeryüzünde haksız yere büyüklenmeniz (istikbarınız) ve fasıklıkta bulunmanızdan dolayı, bugün alçaltıcı bir azap ile cezalandırılacaksınız."

AHKAF
46:25

نَجْزِي

neczī

biz cezalandırırız

Rabbinin emriyle herşeyi yerle bir eder. Böylece meskenlerinden başka, hiçbir şey(leri) görünemez duruma düştüler. İşte Biz, suçlu-günahkar bir kavmi böyle cezalandırırız.

KEHF
18:88

جَزَاءً

cezā'en

mükafat

Kim iman eder ve salih amellerde bulunursa, onun için güzel bir karşılık vardır. Ona buyruğumuzdan kolay olanını söyleyeceğiz."

KEHF
18:106

جَزَاؤُهُمْ

cezā'uhum

onların cezası

İşte, inkar etmeleri, ayetlerimi ve elçilerimi alay konusu edinmelerinden dolayı onların cezası cehennemdir.

NAHL
16:31

يَجْزِي

yeczī

mükafatlandırır

Adn Cennetleri; ona girerler, onun altından ırmaklar akar, içinde onların her diledikleri şey vardır. İşte Allah, takva sahiplerini böyle ödüllendirir.

NAHL
16:96

وَلَنَجْزِيَنَّ

velenecziyenne

elbette vereceğiz

Sizin yanınızda olan tükenir, Allah’ın Katında olan ise kalıcıdır. Sabredenlerin karşılığını yaptıklarının en güzeliyle Biz muhakkak vereceğiz.

NAHL
16:97

وَلَنَجْزِيَنَّهُمْ

velenecziyennehum

ve elbette veririz

Erkek olsun, kadın olsun, bir mü’min olarak kim salih bir amelde bulunursa, hiç şüphesiz Biz onu güzel bir hayatla yaşatırız ve onların karşılığını, yaptıklarının en güzeliyle muhakkak veririz.

İBRAHIM
14:51

لِيَجْزِيَ

liyecziye

karşılığını verecektir

(Bu azap,) Allah’ın her nefsi kendi kazandığıyla cezalandırması içindir. Şüphesiz Allah, hesabı pek çabuk görendir.

ENBIYA
21:29

نَجْزِيهِ

neczīhi

onu cezalandırırız

Onlardan her kim "Gerçekten ben, O’nun dışında bir ilahım" diyecek olsa, bu durumda Biz onu cehennemle cezalandırırız. Zalimleri Biz böyle cezalandırırız.

ENBIYA
21:29

نَجْزِي

neczī

biz cezalandırırız

Onlardan her kim "Gerçekten ben, O’nun dışında bir ilahım" diyecek olsa, bu durumda Biz onu cehennemle cezalandırırız. Zalimleri Biz böyle cezalandırırız.

MÜ'MINUN
23:111

جَزَيْتُهُمُ

cezeytuhumu

onlara verdim

"Bugün Ben, gerçekten onların sabretmelerinin karşılığını verdim. Şüphesiz onlar, ’kurtuluşa ve mutluluğa’ erenlerdir."

SECDE
32:17

جَزَاءً

cezā'en

karşılık olarak

Artık hiçbir nefis, yaptıklarına karşılık olmak üzere kendileri için gözler aydınlığı olarak nelerin (sayısız nimetlerin) saklandığını bilmez.

TUR
52:16

تُجْزَوْنَ

tuczevne

cezalandırılacaksınız

"Girin ona; artık ister sabredin, ister sabretmeyin. Sizin için birdir. Siz ancak, yaptıklarınızla cezalandırılıyorsunuz."

NEBE
78:26

جَزَاءً

cezā'en

bir ceza olarak

(İşlediklerine) Uygun olan bir ceza olarak,

NEBE
78:36

جَزَاءً

cezā'en

bir karşılık

Rabbinden bir karşılık olmak üzere yeterli bir bağış(tır bu).

RUM
30:45

لِيَجْزِيَ

liyecziye

mükafatlandırması için

(Bu, Allah’ın) Kendi fazlından iman edip salih amellerde bulunanları ödüllendirmesi içindir. Şüphesiz O, kafirleri sevmez.

ANKEBUT
29:7

وَلَنَجْزِيَنَّهُمْ

velenecziyennehum

ve onları mükafatlandıracağız

İman edip salih amellerde bulunanlar ise; Biz şüphesiz onların kötülüklerini örteceğiz ve şüphesiz yaptıklarının en güzeliyle karşılık vereceğiz.

RAHMAN
55:60

جَزَاءُ

cezā'u

karşılığı

İhsanın karşılığı ihsandan başkası mıdır?

İNSAN
76:9

جَزَاءً

cezā'en

bir karşılık

"Biz size, ancak Allah’ın yüzü (rızası) için yediriyoruz; sizden ne bir karşılık istiyoruz, ne bir teşekkür."

İNSAN
76:12

وَجَزَاهُمْ

ve cezāhum

onların ödülleri

Ve sabretmeleri dolayısıyla cennetle ve ipekle ödüllendirmiştir.

İNSAN
76:22

جَزَاءً

cezā'en

ödülünüz

Şüphesiz, bu, sizin için bir mükafaattır. Sizin çaba-harcamanız şükre değer (meşkurmakbul) görülmüştür.

BAKARA
2:48

تَجْزِي

teczī

cezalandırılmaz

Ve hiç kimsenin, hiç kimse adına bir şey ödemeyeceği, hiç kimsenin şefaatinin kabul edilmeyeceği, hiç kimseden bir fidye alınmayacağı ve yardım görülmeyeceği bir günden sakının.

BAKARA
2:85

جَزَاءُ

cezā'u

cezası

Sonra (yine) siz, birbirinizi öldürüyor, bir bölümünüzü yurtlarından sürüp-çıkarıyor ve günah ve düşmanlıkla aleyhlerinde ittifaklar kuruyor ve size esir olarak geldiklerinde onlarla fidyeleşiyordunuz. Oysa onları çıkarmanız, size haram kılınmıştı. Yoksa siz, kitabın bir bölümüne inanıp da bir bölümünü inkar mı ediyorsunuz? Artık sizden böyle yapanların dünya hayatındaki cezası aşağılık olmaktan başka değildir; kıyamet gününde de azabın en şiddetli olanına uğratılacaklardır. Allah, yaptıklarınızdan gafil değildir.

BAKARA
2:123

تَجْزِي

teczī

cezasını çekmez

Ve hiç kimsenin hiç kimse adına bir şey ödeyemeyeceği, hiç kimseden fidye alınmayacağı ve hiç kimsenin şefaatinin kabul edilmeyeceği ve yardım görülmeyeceği bir günden sakının.

BAKARA
2:191

جَزَاءُ

cezā'u

cezası

Onları, bulduğunuz yerde öldürün ve sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. Fitne, öldürmekten beterdir. Onlar, size karşı savaşıncaya kadar siz, Mescid-i Haram yanında onlarla savaşmayın. Sizinle savaşırlarsa siz de onlarla savaşın. Kafirlerin cezası işte böyledir.

ÂL-I İMRAN
3:87

جَزَاؤُهُمْ

cezā'uhum

onların cezası

İşte bunların cezası, Allah’ın meleklerin ve bütün insanların lanetlerinin üzerine olmasıdır.

ÂL-I İMRAN
3:136

جَزَاؤُهُمْ

cezā'uhum

onların mükafatı

İşte bunların karşılığı, Rablerinden bağışlanma ve içinde ebedi kalacakları, altından ırmaklar akan cennetlerdir. (Böyle) Yapıp-edenlere ne güzel bir karşılık (ecir var).

ÂL-I İMRAN
3:144

وَسَيَجْزِي

ve seyeczī

ve mükafatlandıracaktır

Muhammed, yalnızca bir elçidir. Ondan önce nice elçiler gelip-geçmiştir. Şimdi O ölürse ya da öldürülürse, siz topuklarınız üzerinde gerisin geriye mi döneceksiniz? İki topuğu üzerinde gerisin geri dönen kimse, Allah’a kesinlikle zarar veremez. Allah, şükredenleri pek yakında ödüllendirecektir.

ÂL-I İMRAN
3:145

وَسَنَجْزِي

ve seneczī

ve mükafatlandıracağız

Allah’ın izni olmaksızın hiçbir nefis için ölmek yoktur. O, süresi belirtilmiş bir yazıdır. Kim dünyanın yararını (sevabını) isterse ona ondan veririz, kim ahiret sevabını isterse ona da ondan veririz. Biz şükredenleri pek yakında ödüllendireceğiz.

HAŞR
59:17

جَزَاءُ

cezā'u

cezası

Sonunda onların akibetleri, şüphesiz ateşin içinde ikisinin de süresiz olarak kalıcı olmalarıdır. İşte zalim olanların cezası budur.

AHZAB
33:24

لِيَجْزِيَ

liyecziye

mükafatladırsın

Çünkü Allah, (sözüne bağlı kalıp doğru olan) sadıkları sadakatlerinden dolayı mükafaatlandıracak, münafıkları da dilerse azaplandıracak veya tevbe (nasib edip tevbe)lerini kabul edecektir. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.

NISA
4:93

فَجَزَاؤُهُ

fecezā'uhu

onun cezası

Kim bir mü’mini kasıtlı olarak (taammüden) öldürürse cezası, içinde ebedi kalmak üzere cehennemdir. Allah ona gazaplanmış, onu lanetlemiş ve ona büyük bir azap hazırlamıştır.

NISA
4:123

يُجْزَ

yucze

cezalandırılır

Ne sizin kuruntularınızla, ne de Kitap Ehlinin kuruntularıyla değil. Kim kötülük yaparsa, onunla ceza görür; o, Allah’tan başka bir veli (dost) ve bir yardımcı bulamaz.

BEYYINE
98:8

جَزَاؤُهُمْ

cezā'uhum

onların mükafatı

Rableri Katında onların ödülleri, içinde ebedi kalıcılar olmak üzere altından ırmaklar akan Adn cennetleridir. Allah, onlardan razı olmuştur, kendileri de O’ndan razı (hoşnut, memnun) kalmışlardır. İşte bu, Rabbinden ’içi titreyerek korku duyan kimse’ içindir.

NUR
24:38

لِيَجْزِيَهُمُ

liyecziyehumu

karşılığını vermesi için

Çünkü Allah, yaptıklarının en güzeliyle karşılık verecek ve onlara Kendi fazlından arttıracaktır. Allah, dilediğini hesapsız rızıklandırır.

TAHRIM
66:7

تُجْزَوْنَ

tuczevne

siz cezalandırılıyorsunuz

Ey inkar edenler, bugün özür beyan etmeyin. Siz ancak yaptıklarınızla cezalandırılıyorsunuz.

MAIDE
5:29

جَزَاءُ

cezā'u

cezası

"Şüphesiz kendi günahını ve benim günahımı yüklenmeni ve böylelikle ateşin halkından olmanı isterim. Zulmedenlerin cezası budur."

MAIDE
5:33

جَزَاءُ

cezā'u

cezası

Allah’a ve Resûlü’ne karşı savaş açanların ve yeryüzünde bozgunculuğa çalışanların cezası, ancak öldürülmeleri, asılmaları ya da elleriyle ayaklarının çaprazca kesilmesi veya (bulundukları) yerden sürülmeleridir. Bu, dünyadaki aşağılanmalarıdır, ahirette onlar için büyük bir azap vardır.

MAIDE
5:38

جَزَاءً

cezā'en

bir ceza olarak

Hırsız erkek ve hırsız kadının, (çalıp) kazandıklarına bir karşılık, Allah’tan, ’tekrarı önleyen kesin bir ceza’ olmak üzere ellerini kesin. Allah üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.

MAIDE
5:85

جَزَاءُ

cezā'u

mükafatı

Böylelikle Allah, dediklerine karşılık olarak içinde ebedi kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler verdi. Bu, iyilik yapanların karşılığıdır.

MAIDE
5:95

فَجَزَاءٌ

fecezā'un

cezası vardır

Ey iman edenler, siz ihramlıyken avı öldürmeyin. Sizden kim onu kasıtlı olarak (taammüden) öldürürse, cezası, hayvandan öldürdüğünün bir benzeridir. Buna da, Kabe’ye ulaşmış bir kurbanlık olarak içinizden adalet sahibi iki kişi hükmedecektir. Veya yoksulları doyurmak veya onun dengi oruç tutmak olan bir kefaret vardır. Böylelikle işlediğinin vebalini tatmış olsun. Allah geçmişte olanı bağışladı. Ama kim tekrarlarsa, Allah ondan öç alacaktır. Allah üstün ve güçlü olandır, öç sahibidir.

TEVBE
9:26

جَزَاءُ

cezā'u

cezası

(Bundan) Sonra Allah, elçisi ile mü’minlerin üzerine ’güven duygusu ve huzur’ indirdi, sizin görmediğiniz orduları indirdi ve inkar edenleri azaplandırdı. Bu, inkarcıların cezasıdır.

TEVBE
9:29

الْجِزْيَةَ

l-cizyete

cizye

Kendilerine kitap verilenlerden, Allah’a ve ahiret gününe inanmayan, Allah’ın ve Resûlü’nün haram kıldığını haram tanımayan ve hak dini (İslam’ı) din edinmeyenlerle, küçük düşürülüp cizyeyi kendi elleriyle verinceye kadar savaşın.

TEVBE
9:82

جَزَاءً

cezā'en

karşılık

Öyleyse kazandıklarının cezası olarak az gülsünler, çok ağlasınlar.

TEVBE
9:95

جَزَاءً

cezā'en

cezası olarak

Onlara geri döndüğünüzde kendilerinden vazgeçmeniz için Allah’a and içecekler. Artık siz onlara sırt çevirin. Onlar gerçekten pistirler. Kazanmakta olduklarının bir cezası olarak, barınma yerleri cehennemdir.

TEVBE
9:121

لِيَجْزِيَهُمُ

liyecziyehumu

onları mükafatlandırması için

Küçük, büyük infak ettikleri her nafaka ve (Allah yolunda) aştıkları her vadi, mutlaka Allah’ın yaptıklarının daha güzeliyle onlara karşılığını vermesi için, (bunlar) onlar adına yazılmıştır.