← ABESE 80:19 →

Bir katre sudan; yaratmıştır onu da halden hâle döndürmüştür.

Bir damla sudan yarattı da, bir ölçüye biçime soktu.

Bir nutfeden (spermadan) yarattı da ona şekil verdi.

Bir nutfeden yarattı onu; tabiatını oluşturdu!

Bir nutfeden yarattı ve belli bir şekle soktu.

Bir damla sudan yarattı da onu ’bir ölçüyle biçime soktu.’

Bir nutfeden (meniden) onu yarattı da (insan) biçimine koydu.

(18-19) Allah onu nereden yaratmış? Onu meniden yaratıp ona biçim vermiştir.

Onu meniden yaratip merhalelerden gecirerek ona sekil vermis;

Nutfe (sperma)dan yaratmış da (en güzel biçimde) takdîr etmiştir.

Bir nutfeden (spermadan) yarattı da ona (en güzel surette) şekil verdi.

Az bir sudan (meniden). Onu yarattı ve ona ölçülü bir şekil verdi.

Bir nutfeden (spermadan) yarattı da ona şekil verdi.

Bir spermadan onu yarattı; ölçü ve biçim verdi.

Bir damla sudan, onu yarattı da biçime koydu.

Nutfe (sperm)den. Onu yarattı ve ona biçim verdi.

Bir damla sudan yarattı da onu ’bir ölçüyle biçime soktu’.

Bir damla sudan yarattı da onu takdir etti.

Bir damla sudan yaratdı da onu biçimine koydu.

(18-19) (Allah) onu hangi şeyden yarattı? Bir nutfeden (hakir bir sudan süzülmüş hulâsadan)! Onu yarattı da ona (bir hayat) takdîr etti.

Meniden yarattı onu da, takdir etti.

Bir damla sudan yarattı da onu takdir etti.

Nutfeden (bir damladan onu yarattı), sonra da ona kader tayin etti (gelişimini (DNA’larını) programladı ve ömür tayin etti).

Bir damla sudan yarattı da biçime koydu.

Bir sperm damlasından yaratır ve sonra onun tabiatını oluşturur;

(Elbette) basit bir hayat tohumundan. Önce yarattı, ardında ona takdir yeteneği bahşetti;

Onu bir damla sudan yaratmış da onu takdir etmiştir.

Onu nutfeden (spermadan) yaratıp (merhalelerden geçirerek) şekil verdi.

Nutfeden onu yarattı. Onu biçimlendirdi.

Nutfe (sperm)den. Onu yarattı ve ona biçim verdi.

(18-22) Yaratan onu neden yarattı? Bir meni damlasından yarattı. Yarattı ve güzel bir biçim verdi. Sonra da hayat yolunu kolaylaştırdı. En sonunda da onu öldürür ve kabre koyar. Daha sonra da, istediği zaman onu diriltir.

Nutfe (sperm)den. Onu yarattı, ona biçim verdi.

Bir sperm damlasından onu yaratıp, güçlendirdi.

Bir damla sudan yarattı da onu ’bir ölçüyle biçime soktu.’

Bir spermden! Yarattı onu, ölçülendirip biçimlendirdi onu.

From a sperm-drop He hath created him, and then mouldeth him in due proportions;