ثُمَّ أَمَاتَهُ فَأَقْبَرَهُ
Summe ematehu feakberehu.
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Sonra öldürmüştür onu da kabre sokmuştur. |
Abdullah Parlıyan |
Sonra da öldürmüş, kabre sokmuştur. |
Adem Uğur |
Sonra onun canını aldı ve kabre soktu. |
Ahmed Hulusi |
Sonra öldürdü de kabre (bedene) yerleştirdi onu. |
Ahmet Varol |
Sonra öldürdü ve kabre koydu. |
Ali Bulaç |
Sonra onu öldürdü, böylece kabre gömdürdü. |
Ali Fikri Yavuz |
Sonra onu öldürdü de kabre gömdürdü. |
Bayraktar Bayraklı |
(21-22) Sonra onu öldürür, kabre koydurur. Sonra dilediği zaman onu tekrar diriltecektir. |
Bekir Sadak |
Sonra onu oldurur ve kabre koyar. |
Celal Yıldırım |
Sonra onu öldürüp kabre koymuştur. |
Cemal Külünkoğlu |
Sonra onu öldürdü ve kabre gömdürdü. |
Diyanet İşleri |
Sonra onu öldürdü ve kabre koydu. |
Diyanet Vakfı |
Sonra onun canını aldı ve kabre soktu. |
Edip Yüksel |
Sonra onu öldürdü, mezara koydu. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Sonra onu öldürdü de kabre koydurdu. |
Fizil-al il Kuran |
Sonra onu öldürdü, kabre koydurdu. |
Gültekin Onan |
Sonra onu öldürdü, böylece kabre gömdürdü. |
Harun Yıldırım |
Sonra onu öldürüp kabre koydu. |
Hasan Basri Çantay |
Sonra onu öldürüb kabre sokdu. |
Hayrat Neşriyat |
Sonra eceli gelince onun ölümünü gerçekleştirdi ve yerin altını ona kabir yaptı. |
İbn-i Kesir |
Sonra da onu öldürdü, kabre koydu. |
İlyas Yorulmaz |
Sonra insanı öldürdü ve mezara koydu. |
İskender Ali Mihr |
Sonra onu öldürdü, böylece onu kabire koydurdu. |
Kadri Çelik |
Sonra da onu öldürdü de kabre koydu. |
Muhammed Esed |
ve sonunda onu öldürür ve kabre koyar; |
Mustafa İslamoğlu |
en sonunda onun için ölümü takdir etti ve kabre koydurdu; |
Ömer Nasuhi Bilmen |
(20-21) Sonra ona yolu kolaylaştırdı. Sonra onu öldürdü de kabre soktu. |
Ömer Öngüt |
Sonra onu öldürür ve kabre koyar. |
Sadık Türkmen |
Daha sonra onu öldürdü, kabre koydu. |
Seyyid Kutub |
Sonra onu öldürdü, kabre koydurdu. |
Suat Yıldırım |
(18-22) Yaratan onu neden yarattı? Bir meni damlasından yarattı. Yarattı ve güzel bir biçim verdi. Sonra da hayat yolunu kolaylaştırdı. En sonunda da onu öldürür ve kabre koyar. Daha sonra da, istediği zaman onu diriltir. |
Süleyman Ateş |
Sonra onu öldürdü, kabre koydurdu. |
Şaban Piriş |
Sonra, onu öldürüp, kabre koydu. |
Tefhim-ul Kur'an |
Sonra da onu öldürdü, böylece kabre gömdürdü. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Sonra öldürdü onu, kabre koydurdu onu. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
Then He causeth him to die, and putteth him in his grave; |