← LEYL 92:2 →

Ve ışıyınca, güne.

karanlığı yırtıp aydınlığıyla ortaya çıktığı zaman gündüze,

Açılıp ağardığı vakit gündüze,

Parlayıp açığa çıktığında gündüze,

Açılıp ortaya çıktığı zaman gündüze,

Parıldayıp-aydınlandığı zaman gündüze,

Açılıb aydınlandığı zaman gündüze,

(1-3) Örttüğü zaman geceye, göründüğü zaman gündüze, erkeği ve dişiyi yaratana yemin olsun ki,

Acilip aydinlattigi zaman gunduze and olsun.

(Karanlığı yırtıp) aydınlığıyla ortaya çıktığı zaman gündüze,

Açılıp aydınlandığı zaman gündüze,

Açılıp aydınlandığı zaman gündüze andolsun,

(1-4) (Karanlığı ile etrafı) bürüyüp örttüğü zaman geceye, açılıp ağardığı vakit gündüze, erkeği ve dişiyi yaratana yemin ederim ki işleriniz başka başkadır.

Ortaya çıktığı zaman gündüze,

Açıldığı zaman gündüze,

Ortaya çıkıp göründüğü zaman gündüze andolsun,

Parıldayıp aydınlandığı zaman gündüze,

Ağardığında gündüze,

açıl (ıb ağar) dığı zaman gündüze,

Ve açılıp ağardığı zaman, gündüze!

Açıldığı zaman gündüze,

Ortaya çıktığın zaman gündüze,

Ve tecelli edeceği (aydınlanmaya başlayacağı) an gündüze.

Ve parıldayıp aydınlandığı zaman gündüze.

ve aydınlığı yükselten gündüzü!

(Gecenin kuşatmasını) yarıp ortaya çıkan gündüz şahit olsun!

(1-2) Andolsun örtüverdiği zaman geceye. Ve açıldığı zaman gündüze.

Açılıp ağardığı zaman gündüze andolsun!

Aydınlandığı zaman gündüze;

Ortaya çıkıp göründüğü zaman gündüze andolsun,

Açılıp parladığı zaman gündüz,

Göründüğü zaman gündüze andolsun,

Ortaya çıktığı zaman gündüze.

Parıldayıp aydınlandığı zaman gündüze,

Ve parıldadığı zaman gündüze,

By the Day as it appears in glory;