ح س س kökü Kur'an'da 6 defa geçmektedir.
AYETLER |
MERYEM 19:98
تُحِسُّ
tuHissu
hissediyor-
|
Biz, onlardan önce nice insan nesillerini yıkıma uğrattık; (şimdiyse) onlardan hiçbirini hissediyor veya onların fısıltılarını duyuyor musun?
|
وَكَمْ أَهْلَكْنَا قَبْلَهُمْ مِنْ قَرْنٍ هَلْ تُحِسُّ مِنْهُمْ مِنْ أَحَدٍ أَوْ تَسْمَعُ لَهُمْ رِكْزًا
Ve kem ehlekna kablehüm min karn hel tühussü minhüm min ehadin ev temeu lehüm rikza
|
YUSUF 12:87
فَتَحَسَّسُوا
fe teHassesū
araştırın
|
"Oğullarım, gidin de Yusuf ile kardeşinden (duyarlı bir araştırmayla) bir haber getirin ve Allah’ın rahmetinden umut kesmeyin. Çünkü kafirler topluluğundan başkası Allah’ın rahmetinden umut kesmez."
|
يَا بَنِيَّ اذْهَبُوا فَتَحَسَّسُوا مِنْ يُوسُفَ وَأَخِيهِ وَلَا تَيْأَسُوا مِنْ رَوْحِ اللَّهِ ۖ إِنَّهُ لَا يَيْأَسُ مِنْ رَوْحِ اللَّهِ إِلَّا الْقَوْمُ الْكَافِرُونَ
Ya beniyyezhebu fe tehassesu miy yusüfe ve ehıyhi ve la tey’esu mir ravhıllahi illel kavmül kafirun
|
ENBIYA 21:12
أَحَسُّوا
eHassū
hissettikleri
|
Bizim zorlu-azabımızı hissettikleri zaman, oradan büyük bir hızla uzaklaşıp kaçıyorlardı.
|
فَلَمَّا أَحَسُّوا بَأْسَنَا إِذَا هُمْ مِنْهَا يَرْكُضُونَ
Felemma ehassu be’sena izahüm minha yerküdun
|
ENBIYA 21:102
حَسِيسَهَا
Hasīsehā
onun uğultusunu
|
Onun uğultusunu bile duymazlar. Onlar nefislerinin arzuladığı (sayısız nimet) içinde ebedi kalıcıdırlar.
|
لَا يَسْمَعُونَ حَسِيسَهَا ۖ وَهُمْ فِي مَا اشْتَهَتْ أَنْفُسُهُمْ خَالِدُونَ
La yesmeune hasıseha ve hüm fı meştehet enfüsühüm halidun
|
ÂL-I İMRAN 3:52
|
Nitekim İsa, onlarda inkarı sezince, dedi ki "Allah için bana yardım edecekler kimdir?" Havariler "Allah’ın yardımcıları biziz; biz Allah’a inandık, bizim gerçekten Müslümanlar olduğumuza şahid ol" dediler.
|
فَلَمَّا أَحَسَّ عِيسَىٰ مِنْهُمُ الْكُفْرَ قَالَ مَنْ أَنْصَارِي إِلَى اللَّهِ ۖ قَالَ الْحَوَارِيُّونَ نَحْنُ أَنْصَارُ اللَّهِ آمَنَّا بِاللَّهِ وَاشْهَدْ بِأَنَّا مُسْلِمُونَ
Fe lemma ehasse ıysa minhümül küfra kale men ensarı ilellah kalel havariyyune nahnü ensarullah amenna billah veşhed bi enna müslimun
|
ÂL-I İMRAN 3:152
تَحُسُّونَهُمْ
teHussūnehum
onları öldürdüğünüz
|
Andolsun, Allah size verdiği sözünde sadık kaldı; siz O’nun izniyle onları kırıp-geçiriyordunuz. Öyle ki sevdiğiniz (zafer)i size gösterdikten sonra, siz yılgınlık gösterdiniz, isyan ettiniz ve emir hakkında çekiştiniz. Sizden kiminiz dünyayı, kiminiz ahireti istiyordu. Sonra (Allah) denemek için sizi ondan çevirdi. Ama (yine de) sizi bağışladı. Allah mü’minlere karşı fazl (ve ihsan) sahibi olandır.
|
وَلَقَدْ صَدَقَكُمُ اللَّهُ وَعْدَهُ إِذْ تَحُسُّونَهُمْ بِإِذْنِهِ ۖ حَتَّىٰ إِذَا فَشِلْتُمْ وَتَنَازَعْتُمْ فِي الْأَمْرِ وَعَصَيْتُمْ مِنْ بَعْدِ مَا أَرَاكُمْ مَا تُحِبُّونَ ۚ مِنْكُمْ مَنْ يُرِيدُ الدُّنْيَا وَمِنْكُمْ مَنْ يُرِيدُ الْآخِرَةَ ۚ ثُمَّ صَرَفَكُمْ عَنْهُمْ لِيَبْتَلِيَكُمْ ۖ وَلَقَدْ عَفَا عَنْكُمْ ۗ وَاللَّهُ ذُو فَضْلٍ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ
Ve le kad sadekakümüllahü va’dehu iz tehussunehüm bi iznih hatta iza feşiytüm ve tenaza’tüm fil emri ve asaytüm mim ba’di ma eraküm ma tühıbbun minküm mey yürıdüd dünya ve minküm mey yürıdül ahırah sümme sarafeküm anhüm li yebteliyeküm ve le kad afa anküm vallahü zu fadlin alel mü’minın
|