فَلَمَّا جَاءَهُمُ الْحَقُّ مِنْ عِنْدِنَا قَالُوا إِنَّ هَٰذَا لَسِحْرٌ مُبِينٌ

Fe lemma caehümül hakku min ındina kalu inne haza le sıhrum mübın

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Gerçek olan şey, katımızdan onlara gelince bu dediler, şüphe yok ki apaçık bir büyü.

Abdullah Parlıyan

"Bakın bu düpedüz bir büyü" dediler.

Adem Uğur

Katımızdan onlara hak (mucize) gelince "Bu elbette apaçık bir sihirdir" dediler.

Ahmed Hulusi

İndîmizden onlara Hak geldiğinde "Muhakkak ki bu apaçık bir sihirdir" dediler.

Ahmet Varol

’Bu apaçık bir sihirdir’ dediler.

Ali Bulaç

Onlara Katımız’dan hak geldiği zaman, dediler ki "Bu, kuşkusuz apaçık bir büyüdür."

Ali Fikri Yavuz

Tarafımızdan kendilerine mûcize geldiği vakit, " - Muhakkak bu açık bir sihirdir." dediler.

Bayraktar Bayraklı

Katımızdan onlara hak gelince, “Bu elbette apaçık bir sihirdir” dediler.

Bekir Sadak

Gercek, katimizdan onlara gelince «Dogrusu bu apacik bir buyudur» dediler.

Celal Yıldırım

Onlara bizim katımızdan hak gelince, «bu ancak açık bir sihirdir» dediler.

Cemal Külünkoğlu

Onlara tarafımızdan hak (mucize) ulaşınca “Bu açık bir sihirdir” dediler.

Diyanet İşleri

Katımızdan kendilerine hak (mucize) gelince, "Şüphesiz bu, apaçık bir sihirdir" dediler.

Diyanet Vakfı

Katımızdan onlara hak (mucize) gelince «Bu elbette apaçık bir sihirdir» dediler.

Edip Yüksel

Tarafımızdan kendilerine gerçek gelince, "Bu apaçık bir büyüdür" dediler.

Elmalılı Hamdi Yazır

Kendilerine tarafımızdan hak gelince, «Muhakkak ki bu, apaçık bir sihirdir.» dediler.

Fizil-al il Kuran

Bizim tarafımızdan gönderilen gerçek onlara ulaşınca, «Bu apaçık bir büyüdür» dediler.

Gültekin Onan

Onlara katımızdan hak geldiği zaman, dediler ki "Bu, kuşkusuz apaçık bir büyüdür."

Harun Yıldırım

Onlara katımızdan hak geldiği zaman, dediler ki "Bu, kuşkusuz apaçık bir sihirdir."

Hasan Basri Çantay

Tarafımızdan kendilerine hak (mu’cize) geldiği vakit «Her halde bu, apaçık bir sihirdir» dediler.

Hayrat Neşriyat

Nihâyet onlara tarafımızdan hak gelince `Doğrusu bu apaçık bir sihirdir` dediler.

İbn-i Kesir

Tarafımızdan kendilerine hak geldiği vakit; doğrusu bu, apaçık bir büyüdür, dediler.

İlyas Yorulmaz

Ne zamanki katımızdan onlara gerçekler gelse, bu apaçık bir sihirdir dediler.

İskender Ali Mihr

Böylece onlara katımızdan hak geldiği zaman "Muhakkak ki bu, apaçık bir sihirdir." dediler.

Kadri Çelik

Katımızdan onlara gerçek gelince, "Doğrusu bu apaçık bir büyüdür" dediler.

Muhammed Esed

Öyle ki, kendilerine katımızdan hak geldiği zaman, "Bakın, bu düpedüz bir büyü!" dediler.

Mustafa İslamoğlu

Şöyle ki Katımızdan kendilerine hakikatin ta kendisi geldiği zaman dediler ki "İşte bu kesinlikle ayan beyan bir sihirdir!"

Ömer Nasuhi Bilmen

Vaktâ ki onlara Bizim tarafımızdan hak geldi, «Şüphe yok ki bu elbette apaçık bir sahirdir,» dediler.

Ömer Öngüt

Katımızdan kendilerine hak geldiği zaman "Doğrusu bu apaçık bir sihirdir. " dediler.

Sadık Türkmen

Onlara katımızdan gerçek gelince "Şüphesiz bu, apaçık bir sihirdir" dediler.

Seyyid Kutub

Bizim tarafımızdan gönderilen gerçek onlara ulaşınca, «Bu apaçık bir büyüdür» dediler.

Suat Yıldırım

Onlara tarafımızdan gerçek ulaşınca "Bu besbelli bir sihirdir." dediler.

Süleyman Ateş

Onlara katımızdan gerçek gelince "Bu, apaçık bir büyüdür." dediler.

Şaban Piriş

Katımızdan onlara gerçek geldiği zaman, onlar -Bu, apaçık bir sihirdir! demişlerdi.

Tefhim-ul Kur'an

Onlara katımızdan hak geldiği zaman, dediler ki «Bu, kuşkusuz apaçık bir büyüdür.»

Yaşar Nuri Öztürk

Gerçek, katımızdan onlara geldiğinde şöyle demişlerdi "Hiç kuşkusuz, bu, apaçık bir büyüdür."

Yusuf Ali (İngilizce)

When the Truth did come to them from Us, they said "This is indeed evident sorcery!"

KELİME KÖKLERİ
فَلَمَّا
felemmā
ne zaman ki
جَاءَهُمُ
cā'ehumu
onlara gelince ج ي ا
الْحَقُّ
l-Haḳḳu
gerçek ح ق ق
مِنْ
min
عِنْدِنَا
ǐndinā
katımızdan ع ن د
قَالُوا
ḳālū
dediler ق و ل
إِنَّ
inne
şüphesiz
هَٰذَا
hāƶā
bu
لَسِحْرٌ
lesiHrun
bir sihirdir س ح ر
مُبِينٌ
mubīnun
apaçık ب ي ن