إِلَّا الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَتَوَاصَوْا بِالْحَقِّ وَتَوَاصَوْا بِالصَّبْرِ
İllellezıne amenu ve amilus salihati ve tevasav bil hakkı ve tevasav bis sabr
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Ancak inananlar ve iyi işlerde bulunanlar ve birbirlerine gerçeği gözetmeyi ve sabretmeyi tavsiye edenler başka. |
Abdullah Parlıyan |
Ancak inanıp, o inancın gereği doğru dürüst işler yapanlar, birbirlerine haktan gelen gerçekleri, her türlü sıkıntı ve zorluklara karşı dirençli olmayı tavsiye edenler ziyandan kurtulmuşlardır. |
Adem Uğur |
Bundan ancak iman edip iyi ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler müstesnadır. |
Ahmed Hulusi |
Ancak (hakikatlerine) iman edip imanın gereğini uygulayanlar, birbirlerine Hak olarak tavsiye edenler ve birbirlerine Sabrı tavsiye edenler hariç! |
Ahmet Varol |
Ancak iman edip salih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler müstesna. |
Ali Bulaç |
Ancak iman edip salih amellerde bulunanlar, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka. |
Ali Fikri Yavuz |
Ancak, iman edib de salih ameller işliyenler, birbirine hakkı tavsiye edenler ve (ibadet üzere bulunmakta, günah işlememekte) sabrı birbirine tavsiye edenler müstesnadır (Çünkü bunlar ebedî saadete kavuşacaklardır). |
Bayraktar Bayraklı |
Ancak, inanıp iyi işler yapanlar, hakkı birbirine tavsiye edenler ve sabrı birbirine tavsiye edenler ziyanda değillerdir. |
Bekir Sadak |
Ancak inanip yararli is isleyenler, birbirlerine gercegi tavsiye edenler ve sabirli olmayi tavsiye edenler bunun disindadir. |
Celal Yıldırım |
Ancak imân edip iyi-yararlı amellerde bulunanlar, birbirine Hakk’ı tavsiye edenler, birbirine sabrı tavsiye edenler müstesna.. |
Cemal Külünkoğlu |
Ancak iman edip iyi işlerde bulunanlar, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka. |
Diyanet İşleri |
Ancak, iman edip de sâlih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler, birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka (Onlar ziyanda değillerdir). |
Diyanet Vakfı |
(1-3) Asra yemin ederim ki insan gerçekten ziyan içindedir. Bundan ancak iman edip iyi ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler müstesnadır. |
Edip Yüksel |
Ancak gerçeği onaylayıp erdemli davrananlar, birbirlerine gerçeği öğütleyenler ve birbirlerine sabretmeyi öğütleyenler hariç. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Ancak iman edenler, salih amel (iyi işler) işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye eden ve sabrı tavsiye edenler bunun dışındadır |
Fizil-al il Kuran |
Ancak iman edenler, iyi işler yapanlar, birbirlerine hakkı ve sabrı öğütleyenler bunun dışındadır. |
Gültekin Onan |
Ancak inanıp salih amellerde bulunanlar, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka. |
Harun Yıldırım |
İman edip salih amel işleyenler, birbirine hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesna. |
Hasan Basri Çantay |
Ancak îman edenlerle güzel güzel amel (ve hareket) lerde bulunanlar, bir de birbirine hakkı tavsiye, sabrı tavsiye edenler böyle değil (Onlar ziyandan müstesnadırlar). |
Hayrat Neşriyat |
Ancak îmân edip sâlih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler müstesnâdır. |
İbn-i Kesir |
Ancak iman edenler ve salih amel işleyenler müstesnadır. Bir de birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler |
İlyas Yorulmaz |
Ancak, iman edip, doğru ve yararlı işler yapanlar, birbirlerine sabır ve hakkı tavsiye edenler, ziyan edenlerin dışındadır (kurtulmuşlardır). |
İskender Ali Mihr |
Ama âmenû olanlar (ilk 7 basamağı aşanlar), nefs tezkiyesi yapanlar (ikinci 7 basamağı aşanlar), Allah’a ruhu ulaşıp Hakk’ı tavsiye edenler (üçüncü 7 basamağı aşanlar) ve sabrı tavsiye edenler (dördüncü 7 basamağı aşanlar) hariç. |
Kadri Çelik |
Ancak iman edip salih amellerde bulunanlar, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka. |
Muhammed Esed |
meğer ki imana erip doğru ve yararlı işler yapanlardan olsun ve birbirlerine hakkı tavsiye edenlerden, birbirlerine sabrı tavsiye edenlerden... |
Mustafa İslamoğlu |
ancak, Allah`a inanıp güvenenler, erdemli ve sorumlu davrananlar; yani birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler bundan müstesnadır. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Ancak o kimseler ki imân ettiler ve sâlih sâlih amellerde bulundular ve birbirlerine hakkı tavsiyede ve sabrı tavsiyede bulundular, onlar müstesna. |
Ömer Öngüt |
Ancak iman edip sâlih amel işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler müstesnâ. |
Sadık Türkmen |
(bunalım/stres/hüsran içinde olmayanlar ise) ancak; iman edenler, salih amel/faydalı işleri en iyi şekilde yapanlar, birbirlerine (yalnızca) gerçeği/hakkı tavsiye edenler ve birbirlerine (her türlü zorluğa rağmen) sabrı/direnmeyi/çalışmayı tavsiye edenlerdir! |
Seyyid Kutub |
Ancak iman edenler, iyi işler yapanlar, birbirlerine hakkı ve sabrı öğütleyenler bunun dışındadır. |
Suat Yıldırım |
Ancak şunlar müstesna İman edip makbul ve güzel işler yapanlar, bir de birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler. |
Süleyman Ateş |
Ancak inanıp iyi işler yapanlar, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler ziyânda değillerdir. |
Şaban Piriş |
Ancak iman edenler ve doğruları yapanlar, birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesna. |
Tefhim-ul Kur'an |
Ancak iman edip salih amellerde bulunanlar, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka. |
Yaşar Nuri Öztürk |
İnanıp hayra ve barışa yönelik işler yapanlar, birbirlerine hakkı önerenler, birbirlerine sabrı önerenler müstesnadır. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
Except such as have Faith, and do righteous deeds, and (join together) in the mutual teaching of Truth, and of Patience and Constancy. |
إِلَّا illā |
ancak (ziyanda değillerdir) | |
الَّذِينَ elleƶīne |
kimseler | |
امَنُوا āmenū |
inanan(lar) | ا م ن |
وَعَمِلُوا ve ǎmilū |
ve yapanlar | ع م ل |
الصَّالِحَاتِ S-SāliHāti |
iyi işler | ص ل ح |
وَتَوَاصَوْا ve tevāSav |
tavsiye edenler | و ص ي |
بِالْحَقِّ bil-Haḳḳi |
hakkı | ح ق ق |
وَتَوَاصَوْا ve tevāSav |
ve tavsiye edenler | و ص ي |
بِالصَّبْرِ biS-Sabri |
sabrı | ص ب ر |