ص ل ح kökü Kur'an'da 184 defa geçmektedir.

AYETLER

KALEM
68:50

الصَّالِحِينَ

S-SāliHīne

salihler-

Fakat Rabbi onu seçti ve onu salih olanlardan kıldı.

ASR
103:3

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

iyi işler

Ancak iman edip salih amellerde bulunanlar, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka.

BÜRUC
85:11

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

iyi işler

Şüphesiz iman edip salih amellerde bulunanlara gelince; onlar için altından ırmaklar akan cennetler vardır. İşte büyük ’kurtuluş ve mutluluk’ budur.

TIN
95:6

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

iyi işler

Ancak iman edip salih amellerde bulunanlar başka; onlar için kesintisi olmayan bir ecir vardır.

SAD
38:24

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

iyi işler

(Davud) Dedi ki "Andolsun senin koyununu, kendi koyunlarına (katmak) istemekle sana zulmetmiştir. Doğrusu, (emek ve mali güçlerini) birleştirip katan (ortak)lardan çoğu, birbirlerine karşı tecavüz ederler; ancak iman edip salih amellerde bulunanlar başka. Onlar da ne kadar azdır." Davud, gerçekten Bizim onu imtihan ettiğimizi sandı, böylece Rabbinden bağışlanma diledi ve rüku ederek yere kapandı ve (Bize gönülden) yönelip-döndü.

SAD
38:28

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

iyi işler

Yoksa Biz, iman edip salih amellerde bulunanları yeryüzünde bozgunculuk çıkaranlar gibi (bir) mi tutacağız? Ya da muttakileri facirler gibi (bir) mi tutacağız?

A'RAF
7:35

وَأَصْلَحَ

ve eSleHa

ve uslanan

Ey Ademoğulları, içinizden size ayetlerimi haber veren elçiler geldiğinde, kim sakınırsa ve (davranışlarını) düzeltirse işte onlar için korku yoktur, onlar mahzun olmayacaklardır.

A'RAF
7:42

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

iyi işler

İman edenler ve salih amellerde bulunanlar -ki Biz hiç kimseye güç yetireceğinden fazlasını yüklemeyiz- onlar da cennetin ashabı (halkı)dırlar. Onda sonsuz olarak kalacaklardır.

A'RAF
7:56

إِصْلَاحِهَا

iSlāHihā

düzeltildikten

Düzene konulması (ıslah)ından sonra yeryüzünde bozgunculuk (fesad) çıkarmayın; O’na korkarak ve umut taşıyarak dua edin. Doğrusu Allah’ın rahmeti iyilik yapanlara pek yakındır.

A'RAF
7:73

صَالِحًا

SāliHen

Salih’i (gönderdik)

Semud (toplumuna da) kardeşleri Salih’i (gönderdik. Salih) "Ey kavmim, Allah’a kulluk edin, sizin O’ndan başka İlahınız yoktur. Size Rabbinizden apaçık bir belge (mucize) gelmiştir Allah’ın bu dişi devesi size bir belgedir; onu salıverin de Allah’ın arzında otlasın, ona bir kötülükle dokunmayın, sonra sizi acı bir azap yakalar" dedi.

A'RAF
7:75

صَالِحًا

SāliHen

Salih’in

Kavminin önde gelenlerinden büyüklük taslayanlar (müstekbirler), içlerinden iman edip de onlarca zayıf bırakılanlara (müstaz’aflara) dediler ki "Salih’in gerçekten Rabbi tarafından gönderildiğini biliyor musunuz?" Onlar "Biz gerçekten onunla gönderilene inananlarız" dediler.

A'RAF
7:77

يَا صَالِحُ

yā SāliHu

Salih

Böylelikle dişi deveyi öldürdüler ve Rablerinin emrine karşı çıkıp (Salih’e de şöyle) dediler "Ey Salih, eğer gerçekten gönderilenlerden (bir peygamber) isen, vadettiğin şeyi getir, bakalım."

A'RAF
7:85

إِصْلَاحِهَا

iSlāHihā

düzeltildikten

Medyen (toplumuna da) kardeşleri Şuayb’ı (gönderdik. Şuayb onlara) Dedi ki "Ey kavmim, Allah’a kulluk edin, sizin O’ndan başka İlahınız yoktur. Size Rabbinizden apaçık bir belge (mucize) gelmiştir. Ölçüyü ve tartıyı tam tutun, insanların (hakları olan mallarını) eşyasını değerinden düşürüp-eksiltmeyin ve düzene (ıslaha) konulmasından sonra yeryüzünde bozgunculuk (fesad) çıkarmayın. Bu sizin için daha hayırlıdır, eğer inanıyorsanız."

A'RAF
7:142

وَأَصْلِحْ

ve eSliH

ve ıslah et

Musa ile otuz gece için sözleştik ve ona bir on daha ekledik. Böylece Rabbinin belirlediği süre, kırk geceye tamamlandı. Musa, kardeşi Harun’a "Kavmimde benim yerime geç, ıslah et ve bozguncuların yolunu tutma" dedi.

A'RAF
7:168

الصَّالِحُونَ

S-SāliHūne

iyi kişilerdir

Onları yeryüzünde ayrı ayrı topluluklar olarak paramparça dağıttık. Kimileri salih (davranışlarda) bulunuyor, kimileri de bunların dışında olan aşağılıklardır. Onları iyiliklerle ve kötülüklerle imtihan ettik, ki dönsünler.

A'RAF
7:170

الْمُصْلِحِينَ

l-muSliHīne

iyiliğe çalışanların

Kitaba sımsıkı sarılanlar ve namazı dosdoğru kılanlar, şüphesiz Biz salih olanların ecrini kaybetmeyiz.

A'RAF
7:189

صَالِحًا

SāliHen

iyi güzel (bir çocuk)

O, sizi tek bir nefisten yarattı ve kendisiyle durulup-yatışması için ondan eşini var etti. Onu (eşini) örtüp-bürüyünce, o da bir yük yüklendi de bununla (bir süre) gezindi. Nitekim ağırlaşınca, ikisi Rableri olan Allah’a dua ettiler "Eğer bize salih (bir çocuk) verirsen, andolsun şükredenlerden olacağız."

A'RAF
7:190

صَالِحًا

SāliHen

iyi, güzel (bir çocuk)

Ama O, onlara (Adem’in çocukları erkek ve kadınlara) salih (bir çocuk) verince, kendilerine verdiği şey konusunda O’na ortaklar kılmaya başladılar. Allah, onların şirk koştuklarından Yücedir.

A'RAF
7:196

الصَّالِحِينَ

S-SāliHīne

iyileri

Hiç şüphesiz, benim velim kitabı indiren Allah’tır ve O salihlerin koruyuculuğunu (veliliğini) yapıyor.

CIN
72:11

الصَّالِحُونَ

S-SāliHūne

iyiler (de)

"Gerçek şu ki, bizden salih olanlar vardır ve bunun dışında (ya da aşağısında) olanlar da. Biz türlü türlü yolların fırkaları olmuşuz."

FURKAN
25:70

صَالِحًا

SāliHen

faydalı

Ancak tevbe eden, iman eden ve salih amellerde bulunup davranan başka; işte onların günahlarını Allah iyiliklere çevirir. Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.

FURKAN
25:71

صَالِحًا

SāliHen

faydalı iş

Kim tevbe eder ve salih amellerde bulunursa, gerçekten o, tevbesi (ve kendisi) kabul edilmiş olarak Allah’a döner.

FATIR
35:7

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

iyi işler

O inkar edenler; onlar için şiddetli bir azap vardır. İman edip salih amellerde bulunanlar ise; onlar için de bir bağışlanma ve büyük bir ecir vardır.

FATIR
35:10

الصَّالِحُ

S-SāliHu

iyi

Kim izzeti istiyorsa, artık bütün izzet Allah’ındır. Güzel söz O’na yükselir, salih amel de onu yükseltir. Kötülükleri tasarlayıp düzenleyenler ise; onlar için şiddetli bir azap vardır. Onların tasarladıkları ’boşa çıkıp bozulur’.

FATIR
35:37

صَالِحًا

SāliHen

iyi işler

İçinde onlar (şöyle) çığlık atarlar "Rabbimiz, bizi çıkar, yaptığımızdan başka salih bir amelde bulunalım." Size orda (dünyada), öğüt alabilecek olanın öğüt alabileceği kadar ömür vermedik mi? Size uyaran da gelmişti. Öyleyse (azabı) tadın; artık zalimler için bir yardımcı yoktur.

MERYEM
19:60

صَالِحًا

SāliHen

iyi işler

Ancak tevbe eden, iman eden ve salih amellerde bulunanlar (onların dışındadır); işte bunlar, cennete girecekler ve hiçbir şeyle zulme uğratılmayacaklar.

MERYEM
19:76

الصَّالِحَاتُ

S-SāliHātu

yararlı işler

Allah, hidayet bulanlara hidayeti arttırır. Sürekli olan salih davranışlar, Rabbinin Katında sevap bakımından daha hayırlı, varılacak sonuç bakımından da daha hayırlıdır.

MERYEM
19:96

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

faydalı işler

İman edenler ve salih amellerde bulunanlar ise, Rahman (olan Allah), onlar için bir sevgi kılacaktır.

TA-HA
20:75

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

iyi işler

"Kim O’na iman edip salih amellerde bulunarak O’na gelirse, işte onlar, onlar için de yüksek dereceler vardır."

TA-HA
20:82

صَالِحًا

SāliHen

yararlı

Gerçekten Ben, tevbe eden, inanan, salih amellerde bulunup da sonra doğru yola erişen kimseyi şüphesiz bağışlayıcıyım.

TA-HA
20:112

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

iyi olan işler-

Kim de bir mü’min olarak, salih olan amellerde bulunursa, artık o, ne zulümden korksun, ne hakkının eksik tutulmasından.

ŞU'ARA
26:83

بِالصَّالِحِينَ

biS-SāliHīne

Salihler arasına

"Rabbim, bana hüküm (ve hikmet) bağışla ve beni salih olanlara kat;"

ŞU'ARA
26:142

صَالِحٌ

SāliHun

Salih

Hani onlara kardeşleri Salih "Sakınmaz mısınız? demişti.

ŞU'ARA
26:152

يُصْلِحُونَ

yuSliHūne

ıslah etmeyenlerin

"Ki onlar, yeryüzünde bozgunculuk çıkarıyor ve dirlik-düzenlik kurmuyorlar (ıslah etmiyorlar)."

ŞU'ARA
26:227

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

iyi işler

Ancak iman edenler, salih amellerde bulunanlar ve Allah’ı çokça zikredenler ile zulme uğratıldıktan sonra zafer kazananlar (veya öclerini alanlar) başka. Zulmetmekte olanlar, nasıl bir inkılaba uğrayıp devrileceklerini pek yakında bileceklerdir.

NEML
27:19

صَالِحًا

SāliHen

faydalı bir iş

(Süleyman) Bu sözü üzerine tebessüm edip güldü ve dedi ki "Rabbim, bana, anne ve babama verdiğin nimete şükretmemi ve hoşnut olacağın salih bir amelde bulunmamı ilham et ve beni rahmetinle salih kulların arasına kat."

NEML
27:19

الصَّالِحِينَ

S-SāliHīne

iyi

(Süleyman) Bu sözü üzerine tebessüm edip güldü ve dedi ki "Rabbim, bana, anne ve babama verdiğin nimete şükretmemi ve hoşnut olacağın salih bir amelde bulunmamı ilham et ve beni rahmetinle salih kulların arasına kat."

NEML
27:45

صَالِحًا

SāliHen

Salih’i

Andolsun, Biz Semud (kavmine de) kardeşleri Salih’i "Yalnızca Allah’a kulluk edin" diye (demek üzere) gönderdik. Bir de ne görsün, onlar birbirlerine düşman kesilmiş iki gruptur.

NEML
27:48

يُصْلِحُونَ

yuSliHūne

düzeltmezlerdi

Şehirde dokuzlu bir çete vardı, yeryüzünde bozgun çıkarıyorlar ve dirlik-düzenlik bırakmıyorlardı.

KASAS
28:19

الْمُصْلِحِينَ

l-muSliHīne

arabulucular-

Sonunda ikisinin de düşmanı olan (adam)ı yakalamak isterken (adam ona) dedi ki "Ey Musa dün birini öldürdüğün gibi, bugün de beni mi öldürmek istiyorsun? Sen yeryüzünde yalnızca bir zorba olmak istiyorsun, ıslah edicilerden olmak istemiyorsun."

KASAS
28:27

الصَّالِحِينَ

S-SāliHīne

iyiler-

(Babaları) Dedi ki "Doğrusu ben, sekiz yıl bana hizmet etmene karşılık olmak üzere, şu iki kızımdan birini sana nikahlamak istiyorum; şayet on (yıl)a tamamlayacak olursan, artık o da senden. Ben sana zorluk çıkarmak istemem; beni de inşaAllah salih olanlardan bulacaksın."

KASAS
28:67

صَالِحًا

SāliHen

iyi iş

Ancak kim tevbe edip iman eder ve salih amellerde bulunursa artık kurtuluşa erenlerden olmayı umabilir.

KASAS
28:80

صَالِحًا

SāliHen

iyi işler

Kendilerine ilim verilenler ise "Yazıklar olsun size, Allah’ın sevabı, iman eden ve salih amellerde bulunan kimse için daha hayırlıdır; buna da sabredenlerden başkası kavuşturulmaz" dediler.

İSRA
17:9

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

iyi işler

Şüphesiz, bu Kur’an, en doğru yola iletir ve salih amellerde bulunan mü’minlere, onlar için gerçekten büyük bir ecir olduğunu müjde verir.

İSRA
17:25

صَالِحِينَ

SāliHīne

iyi kişiler

Rabbiniz, sizin içinizdekini daha iyi bilir. Eğer siz salih olursanız, şüphesiz O da, (Kendisi’ne) yönelip dönenleri bağışlayıcıdır.

YUNUS
10:4

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

salih

Sizin tümünüzün dönüşü O’nadır. Allah’ın va’di bir gerçektir. İman edip salih amellerde bulunanlara, adaletle karşılık vermek için yaratmayı başlatan, sonra onu iade edecek olan O’dur. İnkar edenler ise, küfürleri dolayısıyla, onlar için kaynar sudan bir içki ve acı bir azap vardır.

YUNUS
10:9

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

salih

İman edenler ve salih amellerde bulunanlar da, Rableri onları imanları dolayısıyla altından ırmaklar akan, nimetlerle donatılmış cennetlere yöneltip-iletir (hidayet eder).

YUNUS
10:81

يُصْلِحُ

yuSliHu

düzeltmez

Onlar atınca, Musa dedi ki "Sizlerin (ortaya) getirdiğiniz büyüdür. Doğrusu Allah onu geçersiz kılacaktır. Şüphesiz Allah, bozgunculuk çıkaranların işini düzeltmez."

HUD
11:11

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

salih

Sabredenler ve salih amellerde bulunanlar başka. İşte, bağışlanma ve büyük ecir bunlarındır.

HUD
11:23

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

iyi işler

İman edip salih amellerde bulunanlar ve ’Rablerine kalpleri tatmin bulmuş olarak bağlananlar’, işte bunlar da cennetin halkıdırlar. Onda süresiz kalacaklardır.

HUD
11:46

صَالِحٍ

SāliHin

iyi

Dedi ki "Ey Nuh, kesinlikle o senin ailenden değildir. Çünkü o, salih olmayan bir iş (yapmıştır). Öyleyse hakkında bilgin olmayan şeyi Benden isteme. Gerçekten Ben, cahillerden olmayasın diye sana öğüt veriyorum."

HUD
11:61

صَالِحًا

SāliHen

Salih’i

Semud (halkına da) kardeşleri Salih’i (gönderdik). Dedi ki "Ey kavmim, Allah’a ibadet edin, sizin O’ndan başka İlahınız yoktur. O sizi yerden (topraktan) yarattı ve onda ömür geçirenler kıldı. Öyleyse O’ndan bağışlanma dileyin, sonra O’na tevbe edin. Şüphesiz benim Rabbim, yakın olandır, (duaları) kabul edendir."

HUD
11:62

يَا صَالِحُ

yā SāliHu

Salih

Dediler ki "Ey Salih, bundan önce sen içimizde kendisinden (iyilikler ve yararlılıklar) umulan biriydin. Atalarımızın taptığı şeylere tapmaktan sen bizi engelleyecek misin? Doğrusu biz, senin bizi davet ettiğin şeyden kuşku verici bir tereddüt içindeyiz."

HUD
11:66

صَالِحًا

SāliHen

Salih’i

Emrimiz geldiği zaman, tarafımızdan bir rahmetle Salih’i ve O’nunla birlikte iman edenleri o günün aşağılatıcı azabından kurtardık. Doğrusu senin Rabbin, güçlü olandır, Aziz olandır.

HUD
11:88

الْإِصْلَاحَ

l-iSlāHa

ıslah etmek

Dedi ki "Ey kavmim görüşünüz nedir söyler misiniz? Ya ben Rabbimden apaçık bir belge üzerinde isem ve O da beni Kendisi’nden güzel bir rızık ile rızıklandırmışsa? Ben, size yasakladığım şeylere (kendim sahiplenmek suretiyle) size aykırı düşmek istemiyorum. Benim istediğim, gücüm oranında yalnızca ıslah etmektir. Benim başarım ancak Allah iledir; O’na tevekkül ettim ve O’na içten yönelip-dönerim."

HUD
11:89

صَالِحٍ

SāliHin

Salih

"Ey kavmim, bana karşı gelişiniz, sakın Nuh kavminin ya da Hud kavminin veya Salih kavminin başlarına gelenlerin bir benzerini size de isabet ettirmesin. Üstelik Lut kavmi size pek uzak değil."

HUD
11:117

مُصْلِحُونَ

muSliHūne

ıslah edici

Halkı, ıslah eden kimseler iken, senin Rabbin o ülkeleri zulüm ile helak edecek değildi.

YUSUF
12:9

صَالِحِينَ

SāliHīne

iyi

"Öldürün Yusuf’u veya onu bir yere atıp-bırakın ki babanızın yüzü yalnızca size (dönük) kalsın. Ondan sonra da salih bir topluluk olursunuz."

YUSUF
12:101

بِالصَّالِحِينَ

biS-SāliHīne

iyilere

"Rabbim, Sen bana mülkten (bir pay ve onu yönetme imkanını) verdin, sözlerin yorumundan (bir bilgi) öğrettin. Göklerin ve yerin Yaratıcısı, dünyada ve ahirette benim velim Sensin. Müslüman olarak benim hayatıma son ver ve beni salihlerin arasına kat."

EN'ÂM
6:48

وَأَصْلَحَ

ve eSleHa

ve uslanırsa

Biz elçileri müjde vericiler ve uyarıp-korkutucular olmaktan başka (bir nedenle) göndermiyoruz. Şu halde kim iman ederse ve (davranışlarını) düzeltirse, artık onlar için korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardır.

EN'ÂM
6:54

وَأَصْلَحَ

ve eSleHa

ve uslanırsa

Bizim ayetlerimize iman edenler sana geldiklerinde, onlara de ki "Selam olsun size. Rabbiniz rahmeti Kendi üzerine yazdı ki, içinizden kim bir cehalet sonucu bir kötülük işler sonra tevbe eder ve (kendini) ıslah ederse şüphesiz, O, bağışlayandır, esirgeyendir."

EN'ÂM
6:85

الصَّالِحِينَ

S-SāliHīne

salihler-

Zekeriya’yı, Yahya’yı, İsa’yı ve İlyas’ı da (hidayete eriştirdik.) Onların hepsi salihlerdendir.

SAFFAT
37:100

الصَّالِحِينَ

S-SāliHīne

iyilerden (bir çocuk)

"Rabbim, bana salihlerden (olan bir çocuk) armağan et."

SAFFAT
37:112

الصَّالِحِينَ

S-SāliHīne

iyiler-

Biz ona, salihlerden bir peygamber olarak İshak’ı da müjdeledik.

LOKMAN
31:8

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

iyi işler

(Ancak) Gerçekten iman edip salih amellerde bulunanlar ise; onlar için nimetlerle-donatılmış cennetler vardır.

SEBE
34:4

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

iyi işler

(Çünkü O) İman edip salih amellerde bulunanları ödüllendirecek. İşte mağfiret ve üstün rızık onlarındır.

SEBE
34:11

صَالِحًا

SāliHen

iyi işler

"Geniş zırhlar yap, (onları) düzenli bir biçime sok ve hepiniz salih ameller yapın. Gerçekten ben, sizin yaptıklarınızı görenim" (diye vahyettik).

SEBE
34:37

صَالِحًا

SāliHen

faydalı iş

Bizim Katımız’da sizi (bize) yaklaştıracak olan ne mallarınız, ne de evlatlarınızdır; ancak iman edip salih amellerde bulunanlar başka. İşte onlar; onlar için yaptıklarına karşılık olmak üzere kat kat mükafaat vardır ve onlar yüksek köşklerinde güven içindedirler.

MÜ'MIN
40:8

صَلَحَ

SaleHa

iyi olan

"Rabbimiz, onları Adn cennetlerine sok ki onlara (bunu) va’dettin; babalarından, eşlerinden ve soylarından salih olanları da. Gerçekten Sen, üstün ve güçlü olansın, hüküm ve hikmet sahibisin."

MÜ'MIN
40:40

صَالِحًا

SāliHen

faydalı bir iş

"Kim bir kötülük işlerse, kendi mislinden başkasıyla ceza görmez; kim de -erkek olsun, dişi olsun- bir mü’min olarak salih bir amelde bulunursa, işte onlar, içinde hesapsız olarak rızıklandırılmak üzere cennete girerler."

MÜ'MIN
40:58

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

iyi işler

Kör olanla (basiretle) gören bir olmaz; iman edip salih amellerde bulunanlarla kötülük yapan da. Ne az öğüt alıp-düşünüyorsunuz.

FUSSILET
41:8

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

iyi işler

Şüphesiz, iman edip salih amellerde bulunanlar; onlar için kesintisiz bir ecir vardır.

FUSSILET
41:33

صَالِحًا

SāliHen

iyi iş

Allah’a çağıran, salih amelde bulunan ve "Gerçekten ben Müslümanlardanım" diyenden daha güzel sözlü kimdir?

FUSSILET
41:46

صَالِحًا

SāliHen

iyi iş

Kim salih bir amelde bulunursa, kendi lehinedir, kim de kötülük ederse, o da kendi aleyhinedir. Senin Rabbin, kullara zulmedici değildir.

ŞURA
42:22

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

iyi işler

(O gün) Zalimleri kazandıkları dolayısıyla korkuyla titrerlerken görürsün; o (yaptıkları) da üstlerine çöküvermiştir. İman edip salih amellerde bulunanlar ise, cennet bahçelerindedirler. Rableri Katında her diledikleri onlarındır. İşte büyük fazl (nimet ve üstünlük) budur.

ŞURA
42:23

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

iyi işler

İşte Allah, iman edip salih amellerde bulunan kullarına böyle müjde vermektedir. De ki "Ben buna karşı yakınlıkta sevgi dışında sizden hiçbir ücret istemiyorum." Kim bir iyilik kazanırsa, Biz ondaki iyiliği artırırız. Gerçekten Allah, bağışlayandır, şükredene karşılığını verendir.

ŞURA
42:26

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

iyi işler

O, iman edip salih amellerde bulunanlara icabet eder ve onlara Kendi fazlından arttırır. Kafirlere gelince; onlara şiddetli bir azap vardır.

ŞURA
42:40

وَأَصْلَحَ

ve eSleHa

ve barışırsa

Kötülüğün karşılığı, onun misli (benzeri) olan kötülüktür. Ama kim affeder ve ıslah ederse (dirliği kurup-sağlarsa) artık onun ecri Allah’a aittir. Gerçekten O, zalimleri sevmez.

CASIYE
45:15

صَالِحًا

SāliHen

iyi bir iş

Kim salih bir amelde bulunursa, kendi lehinedir, kim kötülük yaparsa, artık o da kendi aleyhinedir. Sonra siz Rabbinize döndürüleceksiniz.

CASIYE
45:21

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

iyi ameller

Yoksa kötülüklere batıp-yara alanlar, kendilerini iman edip salih amellerde bulunanlar gibi kılacağımızı mı sandılar? Hayatları ve ölümleri bir mi (olacak)? Ne kötü hüküm veriyorlar.

CASIYE
45:30

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

iyi işler

Artık iman edip salih amellerde bulunanlara gelince; Rableri onları Kendi rahmetine sokar. İşte apaçık olan ’büyük mutluluk ve kurtuluş’ budur.

AHKAF
46:15

صَالِحًا

SāliHen

yararlı işler

Biz insana, ’anne ve babasına’ iyilikle davranmasını tavsiye ettik. Annesi onu güçlükle taşıdı ve onu güçlükle doğurdu. Onun (hamilelikte) taşınması ve sütten kesilmesi, otuz aydır. Nihayet güçlü (erginlik) çağına erip kırk yıl (yaşın)a ulaşınca, dedi ki "Rabbim, bana, anne ve babama verdiğin nimete şükretmemi ve Senin razı olacağın salih bir amelde bulunmamı bana ilham et; benim için soyumda salahı ver. Gerçekten ben tevbe edip Sana yöneldim ve gerçekten ben Müslümanlardanım."

AHKAF
46:15

وَأَصْلِحْ

ve eSliH

ve salahı devam ettir

Biz insana, ’anne ve babasına’ iyilikle davranmasını tavsiye ettik. Annesi onu güçlükle taşıdı ve onu güçlükle doğurdu. Onun (hamilelikte) taşınması ve sütten kesilmesi, otuz aydır. Nihayet güçlü (erginlik) çağına erip kırk yıl (yaşın)a ulaşınca, dedi ki "Rabbim, bana, anne ve babama verdiğin nimete şükretmemi ve Senin razı olacağın salih bir amelde bulunmamı bana ilham et; benim için soyumda salahı ver. Gerçekten ben tevbe edip Sana yöneldim ve gerçekten ben Müslümanlardanım."

KEHF
18:2

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

iyi işler

Dosdoğru (bir Kitap’tır) ki, Kendi Katından şiddetli bir azapla uyarıp-korkutmak ve salih amellerde bulunan mü’minlere müjde vermek için (onu indirdi); şüphesiz onlara güzel bir ecir vardır.

KEHF
18:30

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

iyi işler

Şüphesiz iman edip salih amellerde bulunanlar ise; Biz gerçekten en güzel davranışta bulunanın ecrini kayba uğratmayız.

KEHF
18:46

الصَّالِحَاتُ

S-SāliHātu

güzel işler ise

Mal ve çocuklar, dünya hayatının çekici-süsüdür; sürekli olan ’salih davranışlar’ ise, Rabbinin Katında sevap bakımından daha hayırlıdır, umut etmek bakımından da daha hayırlıdır.

KEHF
18:82

صَالِحًا

SāliHen

iyi bir kimse

"Duvar ise, şehirde iki öksüz çocuğundu, altında onlara ait bir define vardı; babaları salih biriydi. Rabbin diledi ki, onlar erginlik çağına erişsinler ve kendi definelerini çıkarsınlar; (bu,) Rabbinden bir rahmettir. Bunları ben, kendi işim (özel görüşüm) olarak yapmadım. İşte, senin sabır göstermeye güç yetiremediğin şeylerin yorumu."

KEHF
18:88

صَالِحًا

SāliHen

iyi işler

Kim iman eder ve salih amellerde bulunursa, onun için güzel bir karşılık vardır. Ona buyruğumuzdan kolay olanını söyleyeceğiz."

KEHF
18:107

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

iyi işler

İman edip salih amellerde bulunanlar... Firdevs cennetleri onlar için bir ’konaklama yeridir.’

KEHF
18:110

صَالِحًا

SāliHen

iyi

De ki "Şüphesiz ben, ancak sizin benzeriniz olan bir beşerim; yalnızca bana sizin İlahınızın tek bir İlah olduğu vahyolunuyor. Kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa, artık salih bir amelde bulunsun ve Rabbine ibadette hiç kimseyi ortak tutmasın."

NAHL
16:97

صَالِحًا

SāliHen

iyi

Erkek olsun, kadın olsun, bir mü’min olarak kim salih bir amelde bulunursa, hiç şüphesiz Biz onu güzel bir hayatla yaşatırız ve onların karşılığını, yaptıklarının en güzeliyle muhakkak veririz.

NAHL
16:119

وَأَصْلَحُوا

ve eSleHū

ve uslananlar (için)

Sonra gerçekten Rabbin, cehalet sonucu kötülük işleyen, sonra bunun ardından tevbe eden ve ıslah olanlar(la beraberdir). Şüphesiz Rabbin bundan sonra bağışlayandır, esirgeyendir.

NAHL
16:122

الصَّالِحِينَ

S-SāliHīne

iyilerdendir

Ve Biz ona dünyada bir güzellik verdik; şüphesiz o, ahirette de salih olanlardandır.

İBRAHIM
14:23

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

iyi işyer

İman edip salih amellerde bulunanlar, Rablerinin izniyle altından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere konulmuşlardır. Orada birbirlerine olan dirlik temennileri "Selam"dır.

ENBIYA
21:72

صَالِحِينَ

SāliHīne

salihlerden

Ona İshak’ı armağan ettik, üstüne de Yakub’u; her birini salihler kıldık.

ENBIYA
21:75

الصَّالِحِينَ

S-SāliHīne

-Salihler

Onu rahmetimize soktuk, çünkü o, salihlerdendi.

ENBIYA
21:86

الصَّالِحِينَ

S-SāliHīne

Salihlerdendi

Onları rahmetimize soktuk, şüphesiz onlar salih kimselerdi.

ENBIYA
21:90

وَأَصْلَحْنَا

ve eSleHnā

ve ıslah ettik

Onun duasına icabet ettik, kendisine Yahya’yı armağan ettik, eşini de doğurmaya elverişli kıldık. Gerçekten onlar hayırlarda yarışırlardı, umarak ve korkarak Bize dua ederlerdi. Bize derin saygı gösterirlerdi.

ENBIYA
21:94

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

iyi işler-

Artık kim, bir mü’min olarak salih amellerde bulunursa, onun çabası için (karşılık olarak) küfran (nankörlük) yoktur. Şüphesiz Biz, onun yazıcılarıyız.

ENBIYA
21:105

الصَّالِحُونَ

S-SāliHūne

iyi

Andolsun, Biz zikirden sonra Zebur’da da "Şüphesiz Arz’a salih kullarım varisçi olacaktır" diye yazdık.

MÜ'MINUN
23:51

صَالِحًا

SāliHen

yararlı iş

Ey elçiler, güzel ve temiz olan şeylerden yiyin ve salih amellerde bulunun; çünkü gerçekten ben yapmakta olduklarınızı biliyorum.

MÜ'MINUN
23:100

صَالِحًا

SāliHen

yararlı bir iş

"Ki, geride bıraktığım (dünya)da salih amellerde bulunayım." Asla, gerçekten bu, yalnızca bir sözdür, bunu da kendisi söylemektedir. Onların önlerinde, diriltilip kaldırılacakları güne kadar bir engel (berzah) vardır.

SECDE
32:12

صَالِحًا

SāliHen

iyi iş

Suçlu-günahkarları, Rableri huzurunda başları öne eğilmiş olarak "Rabbimiz, gördük ve işittik; şimdi bizi (bir kere daha dünyaya) geri çevir, salih bir amelde bulunalım, artık biz gerçekten kesin bilgiyle inananlarız" (diye yalvaracakları zamanı) bir görsen.

SECDE
32:19

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

iyi işler

İman eden ve salih amellerde bulunanlar ise, artık onlar için, yaptıklarınıza karşılık olmak üzere, bir ağırlanma konağı olarak barınma cennetleri vardır.

İNŞIKAK
84:25

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

yararlı işler

Ancak iman edip salih amellerde bulunanlar başka; onlar için kesintisi olmayan bir ecir (mükafaat) vardır.

RUM
30:15

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

iyi işler

Böylece iman edip salih amellerde bulunanlar; artık onlar ’bir cennet bahçesinde’ ’sevinç içinde ağırlanırlar’.

RUM
30:44

صَالِحًا

SāliHen

iyi bir iş

Kim inkar ederse, artık onun inkarı kendi aleyhinedir; kim salih bir amelde bulunursa, artık onlar kendi lehlerine olarak (cennetteki yerlerini) döşeyip hazırlamaktadırlar.

RUM
30:45

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

iyi işler

(Bu, Allah’ın) Kendi fazlından iman edip salih amellerde bulunanları ödüllendirmesi içindir. Şüphesiz O, kafirleri sevmez.

ANKEBUT
29:7

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

iyi işler

İman edip salih amellerde bulunanlar ise; Biz şüphesiz onların kötülüklerini örteceğiz ve şüphesiz yaptıklarının en güzeliyle karşılık vereceğiz.

ANKEBUT
29:9

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

iyi işler

İman edip salih amellerde bulunanlar ise; elbette onları salihlerin arasına katacağız.

ANKEBUT
29:9

الصَّالِحِينَ

S-SāliHīne

salihler

İman edip salih amellerde bulunanlar ise; elbette onları salihlerin arasına katacağız.

ANKEBUT
29:27

الصَّالِحِينَ

S-SāliHīne

iyilerdendir

Biz ona İshak’ı ve Yakub’u armağan ettik ve onun soyunda (seçtiklerimize) peygamberliği ve kitabı (vahy ihsanı) kıldık, ecrini de dünyada verdik. Şüphesiz o, ahirette salih olanlardandır.

ANKEBUT
29:58

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

iyi işler

İman edip salih amellerde bulunanlar; onları, içinde ebedi kalıcılar olarak, altından ırmaklar akan cennetin yüksek köşklerine muhakkak yerleştireceğiz. (Salih) Amellerde bulunanların ecri ne güzeldir.

RA'D
13:23

صَلَحَ

SaleHa

iyi olan

Onlar, Adn cennetlerine girerler. Babalarından, eşlerinden ve soylarından ’salih davranışlarda’ bulunanlar da (Adn cennetlerine girer). Melekler onlara her bir kapıdan girip (şöyle derler)

RA'D
13:29

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

güzel işler

İman edip salih amellerde bulunanlar, ne mutlu onlara. Varılacak yerin güzel olanı (onlarındır).

HAC
22:14

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

iyi işler

Şüphesiz Allah, iman edip salih amellerde bulunanları, altından ırmaklar akan cennetlere sokar. Gerçekten Allah, her istediğini yapar.

HAC
22:23

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

iyi işler

Hiç şüphesiz Allah, iman edenleri ve salih amellerde bulunanları altından ırmaklar akan cennetlere sokar, orada altından bileziklerle ve incilerle süslenirler; ordaki elbiseleri ipek(ten)tir.

HAC
22:50

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

iyi işler

Buna göre, iman edip salih amellerde bulunanlar, onlar için bir bağışlanma (mağfiret) ve üstün bir rızık vardır.

HAC
22:56

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

iyi işler

Mülk, o gün yalnızca Allah’ındır. O, aralarında hükmedecektir. Artık iman edip salih amellerde bulunanlar; nimetlerle donatılmış cennetler içindedirler.

BAKARA
2:11

مُصْلِحُونَ

muSliHūne

düzelticileriz

Kendilerine "Yeryüzünde fesat çıkarmayın" denildiğinde "Biz sadece ıslah edicileriz" derler.

BAKARA
2:25

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

salih işler

(Ey Muhammed) iman edip salih amellerde bulunanları müjdele. Gerçekten onlar için altlarından ırmaklar akan cennetler vardır. Kendilerine rızık olarak bu ürünlerden her yedirildiğinde "Bu daha önce de rızıklandığımızdır" derler. Bu, onlara, (dünyadakine) benzer olarak sunulmuştur. Orada, onlar için tertemiz eşler vardır ve onlar orada süresiz kalacaklardır.

BAKARA
2:62

صَالِحًا

SāliHen

iyi işler

Şüphesiz, iman edenler(le) Yahudiler, Hıristiyanlar ve Sabiiler(den kim) Allah’a ve ahiret gününe iman eder ve salih amellerde bulunursa, artık onların Allah Katında ecirleri vardır. Onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır.

BAKARA
2:82

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

yararlı işler

İman edip salih amellerde bulunanlar ise cennet halkıdırlar, orada süresiz kalacaklardır.

BAKARA
2:130

الصَّالِحِينَ

S-SāliHīne

salihlerdendir

Kendi nefsini aşağılık kılandan başka, İbrahim’in dininden kim yüz çevirir? Andolsun, Biz onu dünyada seçtik, gerçekten ahirette de o salihlerdendir.

BAKARA
2:160

وَأَصْلَحُوا

ve eSleHū

uslananlar

Ancak tevbe edenler, (kendilerini ve başkalarını) düzeltenler ve (indirileni) açıklayanlar(a gelince); artık onların tevbelerini kabul ederim. Ben, tevbeleri kabul edenim, esirgeyenim.

BAKARA
2:182

فَأَصْلَحَ

feeSleHa

ve düzeltirse

Bunun yanında, kim, vasiyet edenin haksızlığa eğilim göstereceğinden ya da günaha gireceğinden korkup da ikisinin (tarafların) arasını bulup-düzeltirse, artık ona günah yoktur. Gerçekten Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.

BAKARA
2:220

إِصْلَاحٌ

iSlāHun

ıslah etmek

Hem dünya (konusun)da, hem ahiret (konusunda). Ve sana yetimleri sorarlar. De ki "Onları ıslah etmek (yararlı kılmak) hayırlıdır. Eğer onları aranıza katarsanız, artık onlar sizin kardeşlerinizdir. Allah bozgun (fesad) çıkaranı ıslah ediciden bilir (ayırt eder). Eğer Allah dileseydi size güçlük çıkarırdı. Şüphesiz Allah güçlü ve üstün olandır, hüküm ve hikmet sahibidir."

BAKARA
2:220

الْمُصْلِحِ

l-muSliHi

ıslah eden-

Hem dünya (konusun)da, hem ahiret (konusunda). Ve sana yetimleri sorarlar. De ki "Onları ıslah etmek (yararlı kılmak) hayırlıdır. Eğer onları aranıza katarsanız, artık onlar sizin kardeşlerinizdir. Allah bozgun (fesad) çıkaranı ıslah ediciden bilir (ayırt eder). Eğer Allah dileseydi size güçlük çıkarırdı. Şüphesiz Allah güçlü ve üstün olandır, hüküm ve hikmet sahibidir."

BAKARA
2:224

وَتُصْلِحُوا

ve tuSliHū

ve düzetmeye

Bir de yeminlerinizi bahane ederek; iyilik yapmanız, sakınmanız ve insanların arasını düzeltmenize Allah’ı engel kılmayın. Allah işitendir, bilendir.

BAKARA
2:228

إِصْلَاحًا

iSlāHen

barışmak

Boşanmış kadınlar kendi kendilerine üç ’ay hali ve temizlenme süresi’ beklerler. Eğer Allah’a ve ahiret gününe inanıyorlarsa Allah’ın rahimlerinde yarattığını saklamaları onlara helal olmaz. Kocaları, bu süre içinde barışmak isterlerse, onları geri almada (başkalarından) daha çok hak sahibidirler. Onların lehine de, aleyhlerindeki maruf hakka denk bir hak vardır. Yalnız erkekler için onlar üzerinde bir derece var. Allah Azizdir. Hakimdir.

BAKARA
2:277

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

salih (güzel)

İman edip güzel amellerde bulunanlar, namazı dosdoğru kılanlar ve zekatı verenler; şüphesiz onların ecirleri Rablerinin Katındadır. Onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır.

ENFAL
8:1

وَأَصْلِحُوا

ve eSliHū

ve düzeltin

Sana savaş-ganimetlerini sorarlar. De ki "Ganimetler Allah’ın ve Resûlündür. Buna göre, eğer mü’min iseniz Allah’tan korkup-sakının, aranızı düzeltin ve Allah’a ve Resûlü’ne itaat edin."

ÂL-I İMRAN
3:39

الصَّالِحِينَ

S-SāliHīne

iyiler-

O mihrapta namaz kılarken, melekler ona seslendi "Allah, sana Yahya’yı müjdeler. O, Allah’tan olan bir kelimeyi (İsa’yı) doğrulayan, efendi, iffetli ve salihlerden bir peygamberdir."

ÂL-I İMRAN
3:46

الصَّالِحِينَ

S-SāliHīne

ve iyilerden olacaktır

"Beşikte de, yetişkinliğinde de insanlarla konuşacaktır. Ve O salihlerdendir."

ÂL-I İMRAN
3:57

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

iyi şeyler

"İman edip salih amellerde bulunanların ecirleri eksiksiz ödenecektir. Allah, zalim olanları sevmez."

ÂL-I İMRAN
3:89

وَأَصْلَحُوا

ve eSleHū

ve uslananlar

Ancak bundan sonra tevbe edenler, ’salih olarak davrananlar’ başka. Çünkü Allah, gerçekten bağışlayandır, esirgeyendir.

ÂL-I İMRAN
3:114

الصَّالِحِينَ

S-SāliHīne

iyiler-

Bunlar, Allah’a ve ahiret gününe iman eder, maruf olanı emreder, münker olandan sakındırır ve hayırlarda yarışırlar. İşte bunlar salih olanlardandır.

AHZAB
33:31

صَالِحًا

SāliHen

yararlı iş

Ama sizden kim Allah’a ve Resûlü’ne gönülden -itaat eder ve salih bir amelde bulunursa, ona ecrini iki kat veririz. Ve Biz ona üstün bir rızık da hazırlamışızdır.

AHZAB
33:71

يُصْلِحْ

yuSliH

düzeltsin

Ki O ( Allah), amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim Allah’a ve elçisine itaat ederse, artık o en büyük kurtuluşla kurtulmuştur.

NISA
4:16

وَأَصْلَحَا

ve eSleHā

ve uslanırlarsa

Sizlerden fuhuş yapanların, her ikisine eziyet edin. Eğer tevbe ederler de ıslah olurlarsa artık onlardan vazgeçin. Şüphesiz Allah, tevbeleri kabul edendir, esirgeyendir.

NISA
4:34

فَالصَّالِحَاتُ

feSSāliHātu

iyi kadınlar

Allah’ın, bazısını bazısına üstün kılması ve onların kendi mallarından harcaması nedeniyle erkekler, kadınlar üzerinde ’sorumlu gözeticidir.’ Saliha kadınlar, gönülden (Allah’a), itaat edenler, Allah nasıl koruduysa görünmeyeni koruyanlardır. Nüşuzundan korktuğunuz kadınlara (önce) öğüt verin, (sonra onları) yataklarda yalnız bırakın, (bu da yetmezse hafifçe) vurun. Size itaat ederlerse aleyhlerinde bir yol aramayın. Doğrusu Allah Yücedir, büyüktür.

NISA
4:35

إِصْلَاحًا

iSlāHen

uzlaştırmak

(Kadın ile kocanın) Aralarının açılmasından korkarsanız, bu durumda erkeğin ailesinden bir hakem, kadının da ailesinden bir hakem gönderin. Bunlar, (arayı) düzeltmek isterlerse, Allah da aralarında başarı sağlar. Şüphesiz, Allah, bilendir, haberdar olandır.

NISA
4:57

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

iyi işler

İman edip salih amellerde bulunanları, altından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere sokacağız. Onda onlar için tertemiz kılınmış eşler vardır. Ve onları, ’ne sıcak-ne soğuk, tam kararında gölgeliğe’ sokacağız.

NISA
4:69

وَالصَّالِحِينَ

ve SSāliHīne

ve Salihlerle

Kim Allah’a ve Resul’e itaat ederse, işte onlar Allah’ın kendilerine nimet verdiği peygamberler, doğrular (ve doğrulayanlar), şehidler ve salihlerle beraberdir. Ne iyi arkadaştır onlar?

NISA
4:102

أَسْلِحَتَهُمْ

esliHatehum

silahlarını da

İçlerinde olup onlara namazı kıldırdığında, onlardan bir grup, seninle birlikte dursun ve silahlarını (yanlarına) alsın; böylece onlar secde ettiklerinde, arkalarınızda olsunlar. Namazlarını kılmayan diğer grup gelip seninle namaz kılsınlar, onlar da ’korunma araçlarını’ ve silahlarını alsınlar. Küfredenler, size apansız bir baskın yapabilmek için, sizin silahlarınızdan ve emtianız (erzak ve mühimmatınız)dan ayrılmış olmanızı isterler. Yağmur dolayısıyla bir güçlüğünüz varsa veya hastaysanız, silahlarınızı bırakmanızda size bir sorumluluk yoktur. Korunma tedbirlerinizi alın. Şüphesiz, Allah kafirler için aşağılatıcı bir azap hazırlamıştır.

NISA
4:102

وَأَسْلِحَتَهُمْ

ve esliHatehum

ve silahlarını da

İçlerinde olup onlara namazı kıldırdığında, onlardan bir grup, seninle birlikte dursun ve silahlarını (yanlarına) alsın; böylece onlar secde ettiklerinde, arkalarınızda olsunlar. Namazlarını kılmayan diğer grup gelip seninle namaz kılsınlar, onlar da ’korunma araçlarını’ ve silahlarını alsınlar. Küfredenler, size apansız bir baskın yapabilmek için, sizin silahlarınızdan ve emtianız (erzak ve mühimmatınız)dan ayrılmış olmanızı isterler. Yağmur dolayısıyla bir güçlüğünüz varsa veya hastaysanız, silahlarınızı bırakmanızda size bir sorumluluk yoktur. Korunma tedbirlerinizi alın. Şüphesiz, Allah kafirler için aşağılatıcı bir azap hazırlamıştır.

NISA
4:102

أَسْلِحَتِكُمْ

esliHatikum

silahlarınız-

İçlerinde olup onlara namazı kıldırdığında, onlardan bir grup, seninle birlikte dursun ve silahlarını (yanlarına) alsın; böylece onlar secde ettiklerinde, arkalarınızda olsunlar. Namazlarını kılmayan diğer grup gelip seninle namaz kılsınlar, onlar da ’korunma araçlarını’ ve silahlarını alsınlar. Küfredenler, size apansız bir baskın yapabilmek için, sizin silahlarınızdan ve emtianız (erzak ve mühimmatınız)dan ayrılmış olmanızı isterler. Yağmur dolayısıyla bir güçlüğünüz varsa veya hastaysanız, silahlarınızı bırakmanızda size bir sorumluluk yoktur. Korunma tedbirlerinizi alın. Şüphesiz, Allah kafirler için aşağılatıcı bir azap hazırlamıştır.

NISA
4:102

أَسْلِحَتَكُمْ

esliHatekum

silahlarınızı

İçlerinde olup onlara namazı kıldırdığında, onlardan bir grup, seninle birlikte dursun ve silahlarını (yanlarına) alsın; böylece onlar secde ettiklerinde, arkalarınızda olsunlar. Namazlarını kılmayan diğer grup gelip seninle namaz kılsınlar, onlar da ’korunma araçlarını’ ve silahlarını alsınlar. Küfredenler, size apansız bir baskın yapabilmek için, sizin silahlarınızdan ve emtianız (erzak ve mühimmatınız)dan ayrılmış olmanızı isterler. Yağmur dolayısıyla bir güçlüğünüz varsa veya hastaysanız, silahlarınızı bırakmanızda size bir sorumluluk yoktur. Korunma tedbirlerinizi alın. Şüphesiz, Allah kafirler için aşağılatıcı bir azap hazırlamıştır.

NISA
4:114

إِصْلَاحٍ

iSlāHin

düzeltmeyi

Onların ’gizlice söyleşmelerinin’ çoğunda hayır yok. Ancak bir sadaka vermeyi veya iyilikte bulunmayı ya da insanların arasını düzeltmeyi emredenlerinki başka. Kim Allah’ın rızasını isteyerek böyle yaparsa, artık ona büyük bir ecir vereceğiz.

NISA
4:122

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

iyi işler

İman edip salih amellerde bulunanlar, Biz onları altından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere sokacağız. Bu, Allah’ın gerçek olan va’didir. Allah’tan daha doğru sözlü kim vardır?

NISA
4:124

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

güzel işler

Erkek olsun, kadın olsun inanmış olarak kim salih bir amelde bulunursa, onlar cennete girecek ve onlar, bir ’çekirdeğin sırtındaki tomurcuk kadar’ bile haksızlığa uğramayacaklardır.

NISA
4:128

يُصْلِحَا

yuSliHā

düzeltmelerinde

Eğer bir kadın, kocasının nüşuzundan veya ondan yüz çevirip uzaklaşmasından korkarsa, barış ile aralarını bulup düzeltmekte ikisi için sakınca yoktur. Barış daha hayırlıdır. Nefisler ise ’kıskançlığa ve bencil tutkulara’ hazır (elverişli) kılınmıştır. Eğer iyilik yapar ve sakınırsanız, şüphesiz, Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır.

NISA
4:128

صُلْحًا

SulHen

anlaşma ile

Eğer bir kadın, kocasının nüşuzundan veya ondan yüz çevirip uzaklaşmasından korkarsa, barış ile aralarını bulup düzeltmekte ikisi için sakınca yoktur. Barış daha hayırlıdır. Nefisler ise ’kıskançlığa ve bencil tutkulara’ hazır (elverişli) kılınmıştır. Eğer iyilik yapar ve sakınırsanız, şüphesiz, Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır.

NISA
4:128

وَالصُّلْحُ

ve SSulHu

ve barış

Eğer bir kadın, kocasının nüşuzundan veya ondan yüz çevirip uzaklaşmasından korkarsa, barış ile aralarını bulup düzeltmekte ikisi için sakınca yoktur. Barış daha hayırlıdır. Nefisler ise ’kıskançlığa ve bencil tutkulara’ hazır (elverişli) kılınmıştır. Eğer iyilik yapar ve sakınırsanız, şüphesiz, Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır.

NISA
4:129

تُصْلِحُوا

tuSliHū

arayı düzeltir

Kadınlar arasında adaleti sağlamaya -ne kadar özen gösterseniz de- güç yetiremezsiniz. Öyleyse, büsbütün (birine) eğilim (sevgi ve ilgi) gösterip de öbürünü askıdaymış gibi bırakmayın. Eğer arayı düzeltir ve sakınırsanız, şüphesiz, Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.

NISA
4:146

وَأَصْلَحُوا

ve eSleHū

ve uslananlar

Ancak tevbe edenler, ıslah edenler, Allah’a sımsıkı sarılanlar ve dinlerini katıksız olarak Allah için (halis) kılanlar başka; işte onlar mü’minlerle beraberdirler. Allah mü’minlere büyük bir ecir verecektir.

NISA
4:173

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

iyi işler

Ama iman edenler ve salih amellerde bulunanlar, onlara ecirlerini eksiksiz ödeyecek ve onlara Kendi fazlından ekleyecektir de. Çekimser davrananlar ve büyüklenenler, onları acıklı bir azapla azaplandıracaktır ve kendileri için Allah’tan başka bir (vekil) koruyucu dost ve yardımcı bulamayacaklardır.

MUHAMMED
47:2

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

iyi işler

İman edip salih amellerde bulunan ve Muhammed’e indirilen (Kur’an)a -ki o Rablerinden bir haktır- iman edenlerin (Allah), kötülüklerini örtüp-bağışlamış, durumlarını düzeltip-ıslah etmiştir.

MUHAMMED
47:2

وَأَصْلَحَ

ve eSleHa

ve düzeltmiştir

İman edip salih amellerde bulunan ve Muhammed’e indirilen (Kur’an)a -ki o Rablerinden bir haktır- iman edenlerin (Allah), kötülüklerini örtüp-bağışlamış, durumlarını düzeltip-ıslah etmiştir.

MUHAMMED
47:5

وَيُصْلِحُ

ve yuSliHu

ve düzeltecektir

Onları hidayete erdirecek ve durumlarını düzeltip-ıslah edecektir.

MUHAMMED
47:12

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

iyi işler

Şüphesiz Allah, iman edip salih amellerde bulunanları, altından ırmaklar akan cennetlere sokar. İnkar edenler ise, metalanırlar ve hayvanların yemesi gibi yerler; ateş, onlar için bir konaklama yeridir.

TALAK
65:11

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

yararlı işler

İman edip salih amellerde bulunanları karanlıklardan nura çıkarması için Allah’ın apaçık ayetlerini size okuyan bir elçi de (gönderdik). Kim iman edip salih bir amelde bulunursa, (Allah) onu içinde süresiz kalıcılar olmak üzere altından ırmaklar akan cennetlere sokar. Allah, gerçekten ona ne güzel bir rızık vermiştir.

TALAK
65:11

صَالِحًا

SāliHen

yararlı iş

İman edip salih amellerde bulunanları karanlıklardan nura çıkarması için Allah’ın apaçık ayetlerini size okuyan bir elçi de (gönderdik). Kim iman edip salih bir amelde bulunursa, (Allah) onu içinde süresiz kalıcılar olmak üzere altından ırmaklar akan cennetlere sokar. Allah, gerçekten ona ne güzel bir rızık vermiştir.

BEYYINE
98:7

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

iyi işler

İman edip salih amellerde bulunanlar ise; işte onlar da, yaratılmışların en hayırlılarıdır.

NUR
24:5

وَأَصْلَحُوا

ve eSleHū

ve uslananlar

Ancak bundan sonra tevbe eden ve salihçe davrananlar hariç. Çünkü gerçekten Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.

NUR
24:32

وَالصَّالِحِينَ

ve SSāliHīne

ve iyileri

İçinizde evli olmayanları, kölelerinizden ve cariyelerinizden salih olanları evlendirin. Eğer fakir iseler Allah, Kendi fazlından onları zengin eder. Allah geniş (nimet sahibi)dir, bilendir.

NUR
24:55

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

iyi işler

Allah, içinizden iman edenlere ve salih amellerde bulunanlara va’detmiştir Hiç şüphesiz onlardan öncekileri nasıl ’güç ve iktidar sahibi’ kıldıysa, onları da yeryüzünde ’güç ve iktidar sahibi’ kılacak, kendileri için seçip beğendiği dinlerini kendilerine yerleşik kılıp sağlamlaştıracak ve onları korkularından sonra güvenliğe çevirecektir. Onlar, yalnızca Bana ibadet ederler ve Bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. Kim bundan sonra inkar ederse, işte onlar fasıktır.

MUNAFIKUN
63:10

الصَّالِحِينَ

S-SāliHīne

iyiler-

Sizden birinize ölüm gelip de "Rabbim, beni yakın bir süreye (ecele) kadar geciktirsen ben de böylece sadaka versem ve salihlerden olsam" demezden önce, size rızık olarak verdiklerimizden infak edin.

HUCURAT
49:9

فَأَصْلِحُوا

feeSliHū

düzeltin

Mü’minlerden iki topluluk çarpışacak olursa, aralarını bulup-düzeltin. Şayet biri diğerine tecavüzde bulunacak olursa, artık tecavüzde bulunanla, Allah’ın emrine dönünceye kadar savaşın; eğer sonunda (Allah’ın emrini kabul edip) dönerse, bu durumda adaletle aralarını bulun ve (her konuda) adil davranın. Şüphesiz Allah, adil olanları sever.

HUCURAT
49:9

فَأَصْلِحُوا

feeSliHū

artık düzeltin

Mü’minlerden iki topluluk çarpışacak olursa, aralarını bulup-düzeltin. Şayet biri diğerine tecavüzde bulunacak olursa, artık tecavüzde bulunanla, Allah’ın emrine dönünceye kadar savaşın; eğer sonunda (Allah’ın emrini kabul edip) dönerse, bu durumda adaletle aralarını bulun ve (her konuda) adil davranın. Şüphesiz Allah, adil olanları sever.

HUCURAT
49:10

فَأَصْلِحُوا

feeSliHū

o halde düzeltin

Mü’minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını bulup-düzeltin ve Allah’tan korkup-sakının; umulur ki esirgenirsiniz.

TAHRIM
66:4

وَصَالِحُ

ve SāliHu

ve iyileridir

Eğer sizler (Peygamberin iki eşi) Allah’a tevbe ederseniz (ne güzel); çünkü kalpleriniz eğrilik gösterdi. Yok eğer ona karşı birbirinize destekçi olmaya kalkışırsanız, artık Allah, onun mevlasıdır; Cibril ve mü’minlerin salih olan(lar)ı da. Bunların arkasından melekler de onun destekçisidirler.

TAHRIM
66:10

صَالِحَيْنِ

SāliHayni

salih

Allah, inkar edenlere, Nuh’un eşini ve Lut’un eşini örnek verdi. İkisi de, kullarımızdan salih olan iki kulumuzun nikahları altındaydı; ancak onlara ihanet ettiler. Bundan dolayı, (kocaları) kendilerine Allah’tan gelen hiçbir şeyle yarar sağlamadılar. İkisine de "Ateşe diğer girenlerle birlikte girin" denildi.

TEĞABUN
64:9

صَالِحًا

SāliHen

yararlı iş

Sizi toplanma günü için birarada toplayacağı gün; işte bu aldanma (teğabün) günüdür. Kim Allah’a iman edip salih bir amelde bulunursa (Allah) onun kötülüklerini örter ve içinde ebedi kalıcılar olmak üzere altından ırmaklar akan cennetlere sokar. İşte büyük ’mutluluk ve kurtuluş (fevz)’ budur.

FETIH
48:29

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

iyi işler

Muhammed, Allah’ın elçisidir. Ve onunla birlikte olanlar da kafirlere karşı zorlu, kendi aralarında ise merhametlidirler. Onları, rüku edenler, secde edenler olarak görürsün; onlar, Allah’tan bir fazl (lütuf ve ihsan) ve hoşnutluk arayıp-isterler. Belirtileri, secde izinden yüzlerindedir. İşte onların Tevrat’taki vasıfları budur İncil’deki vasıfları ise Sanki bir ekin; filizini çıkarmış, derken onu kuvvetlendirmiş, derken kalınlaşmış, sonra sapları üzerinde doğrulup-boy atmış (ki bu,) ekicilerin hoşuna gider. (Bu örnek,) Onunla kafirleri öfkelendirmek içindir. Allah, içlerinden iman edip salih amellerde bulunanlara bir mağfiret ve büyük bir ecir va’detmiştir.

MAIDE
5:9

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

iyi işler

Allah, iman edenlere ve salih amellerde bulunanlara va’detmiştir, onlar için bir bağışlanma ve büyük bir ecir vardır.

MAIDE
5:39

وَأَصْلَحَ

ve eSleHa

ve uslanırsa

Ancak kim işlediği zulümden sonra tevbe eder ve (davranışlarını) düzeltirse, şüphesiz Allah onun tevbesini kabul eder. Muhakkak Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.

MAIDE
5:69

صَالِحًا

SāliHen

iyi işler

Gerçek şu ki, iman edenlerle Yahudiler, Sabiîler ve Hıristiyanlardan Allah’a, ahiret gününe inanan ve salih amellerde bulunanlar; onlar için korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardır.

MAIDE
5:84

الصَّالِحِينَ

S-SāliHīne

iyi

"Hem Rabbimiz’in bizi salihler topluluğuna katmasını umarken ne diye Allah’a ve bize Hak’tan gelene inanmayalım?"

MAIDE
5:93

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

iyi işler

İman edenler ve salih amellerde bulunanlar için korkup-sakındıkları, iman ettikleri ve salih amellerde bulundukları, sonra korkup-sakındıkları ve iman ettikleri ve sonra (yine) korkup-sakındıkları ve iyilikte bulundukları takdirde (yasaklanmadan önce) dedikleri dolayısıyla bir sorumluluk yoktur. Allah, iyilik yapanları sever.

MAIDE
5:93

الصَّالِحَاتِ

S-SāliHāti

iyi işler

İman edenler ve salih amellerde bulunanlar için korkup-sakındıkları, iman ettikleri ve salih amellerde bulundukları, sonra korkup-sakındıkları ve iman ettikleri ve sonra (yine) korkup-sakındıkları ve iyilikte bulundukları takdirde (yasaklanmadan önce) dedikleri dolayısıyla bir sorumluluk yoktur. Allah, iyilik yapanları sever.

TEVBE
9:75

الصَّالِحِينَ

S-SāliHīne

yararlı insanlar-

Onlardan kimi de "Andolsun, eğer bize bol ihsanından verirse gerçekten sadaka vereceğiz ve salihlerden olacağız" diye Allah’a ahdetmiştir.

TEVBE
9:102

صَالِحًا

SāliHen

iyi

Diğerleri günahlarını itiraf ettiler, onlar salih bir ameli bir başka kötüyle karıştırmışlardır. Umulur ki Allah tevbelerini kabul eder. Hiç şüphesiz Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.

TEVBE
9:120

صَالِحٌ

SāliHun

salih

Medine halkına ve çevresindeki bedevilere, Allah’ın elçisinden geri kalmaları, kendi nefislerini onun nefsine tercih etmeleri yakışmaz. Bu, gerçekten onların Allah yolunda bir susuzluk, bir yorgunluk, ’dayanılmaz bir açlık’ (çekmeleri), kafirleri ’kin ve öfkeyle ayaklandıracak’ bir yere ayak basmaları ve düşmana karşı bir başarı kazanmaları karşılığında, mutlaka onlara bununla salih bir amel yazılmış olması nedeniyledir. Şüphesiz Allah, iyilik yapanların ecrini kaybetmez.