وَلَمَّا جَاءَتْ رُسُلُنَا لُوطًا سِيءَ بِهِمْ وَضَاقَ بِهِمْ ذَرْعًا وَقَالَ هَٰذَا يَوْمٌ عَصِيبٌ
Ve lemma caet rusülüna lutan sıe bihim ve daka bihim zer’av ve kale haza yevmün asıyb
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Elçilerimiz, Lût’a gelince Lût, gelişlerinden endişeye düştü, içine bir korku girdi, gönlü daraldı ve bu dedi, pek çetin bir gün. |
Abdullah Parlıyan |
Melek elçilerimiz, genç delikanlılar şeklinde Lût’a gelince, Lût endişeye kapılıp fenalaştı, göğsü daraldı ve "Bu ne çetin bir gün" diyerek kaygısını belirtti. |
Adem Uğur |
Elçilerimiz Lût’a gelince, (Lût) onların yüzünden üzüldü ve onlardan dolayı içi daraldı da "Bu, çetin bir gündür" dedi. |
Ahmed Hulusi |
Rasûllerimiz Lût’a geldikleri vakit, (onlar yüzünden) kendini kötü hissetti; (onları koruyamayacağı endişesiyle) içi daraldı ve "Bu zor bir gündür" dedi. |
Ahmet Varol |
’Bu çetin bir gündür’ dedi. |
Ali Bulaç |
Elçilerimiz Lut’a geldiği zaman, onlardan dolayı kaygılandı, göğsünü bir sıkıntı bastı ve "Bu, zorlu bir gün" dedi. |
Ali Fikri Yavuz |
Elçi meleklerimiz, Lût’a varınca, (kavmi bu güzel kılıklı elçilere bir fenılık ederler diye) onlar yüzünden kederlendi ve göğsüne sıkıntı geldi. "Bu, çok zor bir gün" dedi. |
Bayraktar Bayraklı |
Elçilerimiz/melekler, Lût`a gelince, Lût onların yüzünden üzüldü ve onlardan dolayı içi daraldı da, “Bu, çetin bir gündür” dedi. |
Bekir Sadak |
Elcilerimiz Lut’a gelince, onun fenasina gitti; cok sikildi, «Bu cetin bir gundur» dedi. |
Celal Yıldırım |
Elçilerimiz Lût’a geldiler; bu yüzden Lût endişeye kapılıp fenalaştı, için için sıkıldı ve «Bu ne çetin bir gün !» dedi. |
Cemal Külünkoğlu |
Ve elçilerimiz, (delikanlı suretinde) Lût`a geldiğinde; (sapık kavminin saldırısından korktuğu için) onların gelmelerinden endişeye düştü, çok sıkıldı ve “İşte bu çok çetin bir gündür” dedi. |
Diyanet İşleri |
Elçilerimiz Lût’a gelince onların yüzünden üzüldü, göğsü daraldı ve "Bu çok zor bir gün" dedi. |
Diyanet Vakfı |
Elçilerimiz Lût’a gelince, (Lût) onların yüzünden üzüldü ve onlardan dolayı içi daraldı da «Bu, çetin bir gündür» dedi. |
Edip Yüksel |
Elçilerimiz Lut’a gelince, onlara kötü davranıldı. Bu durum canını sıktı ve "Zor birgün olacak" dedi. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Ne zaman ki, elçilerimiz Lut’a geldiler, bunların gelişleri yüzünden Lut fenalaştı, eli ayağı birbirine dolaştı ve «Bu gün çetin bir gündür.» dedi. |
Fizil-al il Kuran |
Elçilerimiz Lût’un yanına vardıklarında kaygıya kapıldı, canı sıkıldı ve «bugün, zor bir gündür» dedi. |
Gültekin Onan |
Elçilerimiz Lut’a geldiği zaman, onlardan dolayı kaygılandı, göğsünü bir sıkıntı bastı ve "Bu, zorlu bir gün" dedi. |
Harun Yıldırım |
Elçilerimiz Lut’a geldiğinde, onlardan dolayı kaygılandı, göğsünü bir sıkıntı bastı ve "Bu, zorlu bir gün." dedi. |
Hasan Basri Çantay |
Vaktaki elçilerimiz Lûta geldi. O, bunlar yüzünden kaygıya düşdü, bunlar yüzünden göğsü daraldı ve «Bu çetin bir gündür» dedi. |
Hayrat Neşriyat |
Ve elçilerimiz (olan melekler, insan sûretinde) Lût`a gelince, onlar(a, sapık kavminin musallat olmasın)dan dolayı endişeye düştü, onlar yüzünden göğsü daraldı ve `Bu, zor bir gündür!` dedi. |
İbn-i Kesir |
Elçilerimiz Lut’a gelince; onların gelmelerinden endişeye düştü, çok sıkıldı ve İşte bu çok çetin bir gündür, dedi. |
İlyas Yorulmaz |
Elçiler Lut’a geldiklerinde, elçilere yapılacak kötülüklere engel olamayacağı için canı sıkıldı ve "Bu zor bir gün olacak" dedi. |
İskender Ali Mihr |
Ve resûllerimiz Lut (A.S)’a geldiği zaman onlardan dolayı üzüldü ve içi daralıp, telâşlandı. Ve "Bu, çok kötü (zorlu) bir gün." dedi. |
Kadri Çelik |
Elçilerimiz (melekler) Lut’a gelince onlardan dolayı kaygılandı, eli ayağı dolaştı, "Bu çetin bir gündür" dedi. |
Muhammed Esed |
Ve elçilerimiz, Lut’a geldiğinde, kendilerini koruyacak gücü olmadığını görerek onlar hesabına derin bir kaygı duydu ve "Zor bir gün, bu!" diye belirtti, (kaygısını). |
Mustafa İslamoğlu |
Ve elçilerimiz Lut`a gelince, onları korumaya güç yetiremeyeceğini düşünerek derin bir endişeye kapıldı ve "Bugün belalı bir gün olacak!" dedi. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Vaktâ ki, elçilerimiz Lût’a geldi, onların sebebiyle endişeye düştü ve onların yüzünden kalbi daraldı ve «Bu bir şiddetli gündür,» dedi. |
Ömer Öngüt |
Elçilerimiz Lut’a gelince, onlar yüzünden üzüldü ve göğsü daraldı, "Bu çetin bir gündür!" dedi. |
Sadık Türkmen |
Ve elçilerimiz Lût’a gelince, onlar yüzünden endişelendi ve yüreği daraldı. Dedi ki "Ne üzüntülü bir gün!" |
Seyyid Kutub |
Elçilerimiz Lût’un yanına vardıklarında kaygıya kapıldı, canı sıkıldı ve «bugün, zor bir gündür» dedi. |
Suat Yıldırım |
O elçilerimiz Lût’a gelince o fena halde sıkıldı, onlar yüzünden göğsü daraldı ve"Gerçekten bu gün pek çetin bir gün!" dedi. |
Süleyman Ateş |
Elçilerimiz Lût’a gelince onlar yüzünden kaygılandı. onlar için arşını daraldı (ne yapacağını şaşırdı) "Bu, çetin bir gündür!" dedi. |
Şaban Piriş |
Elçilerimiz, Lut’a gelince endişelendi. Onları korumaktan aciz olduğu için sıkıntı bastı ve "Zorlu bir gün." dedi. |
Tefhim-ul Kur'an |
Elçilerimiz Lût’a geldiği zaman, onlardan dolayı kaygılandı, göğsünü bir sıkıntı bastı ve «Bu, zorlu bir gün» dedi. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Elçilerimiz Lût’a geldiğinde onlar için kaygılanmış, göğsü daralmış da şöyle demişti "Bu, zorlu bir gün!" |
Yusuf Ali (İngilizce) |
When Our messengers came to Lut, he was grieved on their account and felt himself powerless (to protect) them. He said "This is a distressful day." |
وَلَمَّا velemmā |
ve ne zaman ki | |
جَاءَتْ cā'et |
gelince | ج ي ا |
رُسُلُنَا rusulunā |
Elçilerimiz | ر س ل |
لُوطًا lūTen |
Lut’a | |
سِيءَ sī'e |
kaygılandı | س و ا |
بِهِمْ bihim |
onlardan | |
وَضَاقَ ve Dāḳa |
ve göğsüne bastı | ض ي ق |
بِهِمْ bihim |
onlardan | |
ذَرْعًا ƶer’ǎn |
bir sıkıntı | ذ ر ع |
وَقَالَ ve ḳāle |
ve dedi ki | ق و ل |
هَٰذَا hāƶā |
bu | |
يَوْمٌ yevmun |
bir gündür | ي و م |
عَصِيبٌ ǎSībun |
çetin | ع ص ب |