قَالُوا جَزَاؤُهُ مَنْ وُجِدَ فِي رَحْلِهِ فَهُوَ جَزَاؤُهُ ۚ كَذَٰلِكَ نَجْزِي الظَّالِمِينَ
Kalu cezaühu mev vücide fı rahlihı fe hüve cezaüh kezalike necziz zalimın
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Kimin yükünde bulunursa dediler, o, malını çaldığı adama köle olur. Biz zulmedenleri böyle cezâlandırırız. |
Abdullah Parlıyan |
"Bunun cezası, su kabı kimin yükünde çıkarsa, yaptığının cezası olarak o kimse tutuklanır. İşte suç işleyen, yaratılış gayeleri dışında yaşamaya çalışanları biz böyle cezalandırırız." |
Adem Uğur |
Onun cezası, kayıp eşya, kimin yükünde bulunursa işte o (şahsa el koymak) onun cezasıdır. Biz zalimleri böyle cezalandırırız dediler. |
Ahmed Hulusi |
(Kardeşler) dediler ki "Onun cezası (Melîk’in su tası) kimin yükü içinde bulunursa o (yükün sahibi) tutuklanır... Zâlimleri işte böyle cezalandırırız!" |
Ahmet Varol |
’Cezası yükünde (çalıntı mal) bulunan kimsenin kendisidir. Biz zalimleri böyle cezalandırırız’ dediler. |
Ali Bulaç |
Dediler ki "Bunun cezası, (su tası) yükünde bulunanın kendisidir. İşte biz zulmedenleri böyle cezalandırırız." |
Ali Fikri Yavuz |
Kardeşler de "- Kimin yükünde çıkarsa, işte o kimse, bunun cezasıdır (köle olarak alınır), biz zalimlere böyle ceza veririz." dediler. |
Bayraktar Bayraklı |
“Cezası, kayıp eşya kimin yükünde bulunduysa, ona aittir. Biz hırsızları böyle cezalandırırız.” |
Bekir Sadak |
«ezasi, kimin yukunde bulunursa, ceza olarak ona el konulur; biz zalimleri boyle cezalandiririz; dediler. |
Celal Yıldırım |
Onlar da hırsızlığın cezası, su kabı kimin yükünde bulunursa, o onun cezasıdır. Nitekim biz zâlimleri böyle cezalandırırız, dediler. |
Cemal Külünkoğlu |
Onlar da “Cezası, su kabı kimin yükünde bulunursa, o kimsenin kendisinin alıkonması onun cezasıdır. Biz zalimleri böyle cezalandırırız” dediler. |
Diyanet İşleri |
Onlar da "Cezası, su kabı kimin yükünde bulunursa, o kimsenin kendisi(nin alıkonması) onun cezasıdır. Biz zalimleri böyle cezalandırırız" dediler. |
Diyanet Vakfı |
«Onun cezası, kayıp eşya, kimin yükünde bulunursa işte o (şahsa el koymak) onun cezasıdır. Biz zalimleri böyle cezalandırırız» dediler. |
Edip Yüksel |
"Onun cezası" dediler, "Kimin torbasında bulunursa o kişi alıkonur. Biz zalimleri böyle cezalandırırız." |
Elmalılı Hamdi Yazır |
«Kimin yükünde çıkarsa, o kendisi onun cezasıdır. Biz zalimlere işte böyle ceza veririz.» |
Fizil-al il Kuran |
Yusuf’un kardeşleri «Hırsızlığın cezası, tası yükünde bulduğunuz kimsenin karşılık olarak tutulmasıdır. Biz zalimleri böyle cezalandırırız» dediler. |
Gültekin Onan |
Dediler ki "Bunun cezası, (su tası) yükünde bulunanın kendisidir. İşte biz zulmedenleri böyle cezalandırırız." |
Harun Yıldırım |
Dediler ki "Bunun cezası, yükünde bulunan kimsenin kendisinin karşılık olarak alınmasıdır. İşte biz zalimleri böyle cezalandırırız." |
Hasan Basri Çantay |
«Onun cezası yükünde (hırsızlık mal) bulunan kimsenin kendisidir. İşte o kimse (şahsan) bunun cezasıdır. Biz (memleketimizde) zaalimleri (hırsızları) böyle cezalandırırız» dediler. |
Hayrat Neşriyat |
(Onlar da) `Bunun cezâsı, (su kabı) kimin yükünde bulunursa, işte o (kişinin köle olarak alıkonması) onun cezâsıdır. O zâlimleri böyle cezâlandırırız` dediler. |
İbn-i Kesir |
Dediler ki Bunun cezası, yükünde bulunan kimsenin kendisidir. İşte o kimse bunun cezasıdır. Biz zalimleri böyle cezalandırırız. |
İlyas Yorulmaz |
Yusuf’un kardeşleri " Çalıntı kimin yükünde bulunursa, o cezalandırılır. Biz haksızlık yapanları böyle cezalandırırız" dediler. |
İskender Ali Mihr |
"Onun cezası, o taktirde yükünde (kayıp eşya) bulunan kişinin kendisidir (kişinin kendisi ceza olarak bir yıl köle olur). Biz, zalimleri işte böyle cezalandırırız." dediler. |
Kadri Çelik |
"Onun cezası, (su tası) yükünde bulunanın kendisidir. İşte biz zulmedenleri böyle cezalandırırız" dediler. |
Muhammed Esed |
"Bunun cezası" diye cevap verdi (Yakub’un oğulları), "(kupa) kimin denkleri arasından çıkarsa (yaptığının) ceza(sı) olarak tutsak edilir! (Bu suçu işleyen) zalimleri biz işte böyle cezalandırırız". |
Mustafa İslamoğlu |
"Onun cezası" dedlier, "kimin denkleri arasında bulunursa, onun ona karşılık rehin alınmasıdır biz bu (suçu işleyen) zalimleri işte böyle cezalandırırız!" |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Dediler ki «Onun cezası, kimin yükünde bulunur ise, işte o, onun cezasıdır. Biz zalimleri böylece cezalandırırız.» |
Ömer Öngüt |
"Onun cezası, kayıp eşya kimin yükünde bulunursa; işte o onun karşılığıdır, o şahsa el konulur. Biz zâlimleri böyle cezalandırırız. " dediler. |
Sadık Türkmen |
Dediler ki "Onun cezası; kimin yükünde bulunursa, işte o, onun karşılığıdır. Biz hainleri böyle cezalandırırız." |
Seyyid Kutub |
Yusuf’un kardeşleri «Hırsızlığın cezası, tası yükünde bulduğunuz kimsenin karşılık olarak tutulmasıdır. Biz zalimleri böyle cezalandırırız» dediler. |
Suat Yıldırım |
"Cezası, dediler, kimin yükünde çıkarsa, işte o onun cezasıdır (yani çalması sebebiyle kendisi rehin ve mahkûm olur). Biz zalimleri böyle cezalandırırız!" |
Süleyman Ateş |
"Cezâsı, (tas) kimin yükünde bulunursa işte o, onun karşılığıdır. (Hırsızlığına karşılık kendisine el konur). Biz haksızları böyle cezâlandırırız!" dediler. |
Şaban Piriş |
-Kimin yükünde bulunursa, ceza olarak o alıkonulur. Biz zalimleri işte böyle cezalandırırız, dediler. |
Tefhim-ul Kur'an |
Dediler ki «Bunun cezası (su tası) yükünde bulunanın kendisidir. İşte biz zulmedenleri böyle cezalandırırız.» |
Yaşar Nuri Öztürk |
Kardeşler dedi "Cezası şu Çalınan mal kimin yükünde çıkarsa yükün sahibi çalınan mala karşılık olacaktır. Biz zalimleri böyle cezalandırıyoruz." |
Yusuf Ali (İngilizce) |
They said "The penalty should be that he in whose saddle-bag it is found, should be held (as bondman) to atone for the (crime). Thus it is we punish the wrong-doers!" |
قَالُوا ḳālū |
dediler | ق و ل |
جَزَاؤُهُ cezā'uhu |
cezası | ج ز ي |
مَنْ men |
kimin | |
وُجِدَ vucide |
bulunursa | و ج د |
فِي fī |
||
رَحْلِهِ raHlihi |
yükünde | ر ح ل |
فَهُوَ fehuve |
işte o | |
جَزَاؤُهُ cezā'uhu |
onun karşılığıdır | ج ز ي |
كَذَٰلِكَ keƶālike |
böylece | |
نَجْزِي neczī |
biz cezalandırırız | ج ز ي |
الظَّالِمِينَ Z-Zālimīne |
haksızları | ظ ل م |