وَاصْبِرْ وَمَا صَبْرُكَ إِلَّا بِاللَّهِ ۚ وَلَا تَحْزَنْ عَلَيْهِمْ وَلَا تَكُ فِي ضَيْقٍ مِمَّا يَمْكُرُونَ
Vasbir ve ma sabruke illa billahi ve la tahzen aleyhim ve la tekü fı daykım mimma yemkürum
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Sabret, sabretmen, ancak Allah’ın vereceği başarıyla mümkündür. Sana düzen kurduklarından dolayı da daralma, sıkıntıya düşme. |
Abdullah Parlıyan |
Allah yolunda başına gelecek herşeye göğüs ger, dirençli ol. Bu dirençlilik ancak Allah’ın vereceği başarıyla mümkündür. Sana düzen kurduklarından dolayı da daralma, sıkıntıya düşme. |
Adem Uğur |
Sabret! Senin sabrın da ancak Allah’ın yardımı iledir. Onlardan dolayı kederlenme; kurmakta oldukları tuzaktan kaygı duyma! |
Ahmed Hulusi |
Güven ve dayan! Senin sabrın, yalnızca Allâh’ladır! Onlar üzerine mahzun olma! Kurmakta oldukları tuzaklarından sıkıntı duyma! |
Ahmet Varol |
Sabret. Sabrın ancak Allah(’ın yardımıy)ladır. Onlar için üzülme ve kurdukları tuzaklardan dolayı da sıkıntıya düşme. |
Ali Bulaç |
Sabret; senin sabrın ancak Allah(ın yardımı) iledir. Onlar için hüzne kapılma ve kurmakta oldukları hileli-düzenlerden dolayı sıkıntıya düşme. |
Ali Fikri Yavuz |
Ey Rasûlüm, sabret; senin sabrın da ancak Allah’ın yardımı iledir. Kâfirlerin yüz çevirmesinden mahzun olma ve yaptıkları hileden de telâş edip sıkıntıya düşme. |
Bayraktar Bayraklı |
Sabret! Senin sabrın da ancak Allah`ın yardımı iledir. Onlardan dolayı kederlenme; kurmakta oldukları tuzaktan kaygı duyma! |
Bekir Sadak |
Sabret, senin sabrin ancak Allah’in yardimiyladir; onlara uzulme, kurduklari duzenlerden de endise etme. |
Celal Yıldırım |
Sabret, senin sabrın ancak Allah’ın yardımı iledir. Onların (inkârda inâd etmelerine) üzülme ; kurdukları hile ve tuzaktan dolayı telaşlanıp sıkıntıda kalma. |
Cemal Külünkoğlu |
(Ey Resulüm! İnkârcıların yaptıklarına) sabret! Senin sabrın ancak Allah`ın yardımı iledir. İnkârcılardan yana (inanmıyorlar diye) üzülme! Tuzak kurmalarından dolayı da sıkıntıya düşme (kaygılanma)! |
Diyanet İşleri |
Sabret! Senin sabrın ancak Allah’ın yardımı iledir. Onlardan yana üzülme. Tuzak kurmalarından dolayı da sıkıntıya düşme. |
Diyanet Vakfı |
Sabret! Senin sabrın da ancak Allah’ın yardımı iledir. Onlardan dolayı kederlenme; kurmakta oldukları tuzaktan kaygı duyma! |
Edip Yüksel |
Sabret, sabrın ancak ALLAH’ın yardımıyladır. Onlar için üzülme ve onların tuzaklarından da endişelenme. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
(Ey Peygamber!) Sabret! Sabrın da ancak Allah’ın yardımı iledir. Onlardan dolayı üzülme! Kurdukları tuzaklardan telaş edip sıkıntıya düşme! |
Fizil-al il Kuran |
Sabret, sabretmeyi ancak Allah’ın yardımı ile başarabilirsin; onlar için üzülme, çevirdikleri entrikalar ve kurdukları tuzaklar sakın canını sıkmasın. |
Gültekin Onan |
Sabret; senin sabrın ancak Tanrı(nın yardımı) iledir. Onlar için hüzne kapılma ve kurmakta oldukları hileli düzenlerden dolayı sıkıntıya düşme. |
Harun Yıldırım |
Sabret! Senin sabrın da ancak Allah’ın yardımı iledir. Onlardan dolayı kederlenme; kurmakta oldukları tuzaktan kaygı duyma! |
Hasan Basri Çantay |
Sabret. Senin sabrın Allah (ın tevfîkına istinâd) dan başka (bir şey) değildir. Onlara karşı tasalanma, onların kurmakda oldukları tuzaklardan dolayı (telâşa ve) sıkıntıya da düşme. |
Hayrat Neşriyat |
(Habîbim, yâ Muhammed!) Sabret; senin sabrın da ancak Allah(`ın yardımı)iledir; hem (îmân etmiyorlar diye) onlara üzülme; tuzak kurmakta olmalarından dolayı da sıkıntıya düşme! |
İbn-i Kesir |
Sabret; senin sabrın ancak Allah içindir. Üzülme onlara. Kurdukları düzenlerden dolayı da endişe etme. |
İlyas Yorulmaz |
Sabret. Senin sabır etmen, yalnızca Allah’a güvenmendir. Onların hazırladığı plan ve tuzaklardan dolayı canını sıkma. |
İskender Ali Mihr |
Sabret! Senin sabrın sadece Allah iledir (Allah’ın tasarrufu iledir). Onların yüzünden mahzun olma ve onların kurdukları tuzaklar sebebiyle sıkılma (sıkıntı içinde olma). |
Kadri Çelik |
Sabret; senin sabrın ancak Allah (yardımı) iledir. Onlar için hüzne kapılma ve kurmakta oldukları düzenlerden dolayı da sıkıntıya düşme. |
Muhammed Esed |
Öyleyse, (hakkı inkar edenlerin söylediklerine karşı) sabır göster ve daima hatırla ki, sana güçlüklere göğüs germe gücünü veren yalnızca Allah’tır; ve onlardan yana üzülme; hele onların o asılsız iddiaları seni hiç sıkmasın |
Mustafa İslamoğlu |
Ve sen de sabret ve (unutma ki) senin sabretmen yalnızca Allah sayesinde mümkündür! Ve onlardan yana üzülme! Hele onların çevirdikleri entrikalardan dolayı için hiç daralmasın! |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Ve sabret ve senin sabrın da ancak Allah’ın inâyetiyledir ve onlara karşı mahzun olma ve yapar oldukları hilekârane hareketten dolayı üzüntüye düşme. |
Ömer Öngüt |
Sabret! Senin sabrın ancak Allah’ın yardımı iledir. Onlar için üzülme! Kurmakta oldukları düzenlerden dolayı da kaygı duyma. |
Sadık Türkmen |
Sabret! Senin sabrın, ancak Allah’ın yardımı iledir. Onlar için üzülme. Kurdukları tuzaklardan dolayı da kaygı duyma! |
Seyyid Kutub |
Sabret, sabretmeyi ancak Allah’ın yardımı ile başarabilirsin; onlar için üzülme, çevirdikleri entrikalar ve kurdukları tuzaklar sakın canını sıkmasın. |
Suat Yıldırım |
Sabret! Senin sabrın da ancak Allah’ın yardımı iledir. Kâfirlerin yüz çevirmelerinden mahzun olma, yaptıkları hilelerden dolayı da telaş edip darlanma. |
Süleyman Ateş |
Sabret, sabrın ancak Allâh(ın yardımı) iledir. Onlara üzülme, kurdukları tuzaklardan da sıkıntıya düşme. |
Şaban Piriş |
Sabret, senin sabrın ancak Allah içindir. Onlar için üzülme, Onların hilelerinden de sakın dara düşme. |
Tefhim-ul Kur'an |
Sabret; senin sabrın ancak Allah(ın yardımı) iledir. Onlar için hüzne kapılma ve kurmakta oldukları hileli düzenlerden dolayı da sıkıntıya düşme. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Sabret! Senin sabrın da Allah’ın yardımıyladır. Onlar için tasalanma! Kurmakta oldukları tuzaklar yüzünden de telaşlanma! |
Yusuf Ali (İngilizce) |
And do thou be patient, for thy patience is but from Allah; nor grieve over them and distress not thyself because of their plots. |
وَاصْبِرْ veSbir |
ve sabret | ص ب ر |
وَمَا ve mā |
değildir | |
صَبْرُكَ Sabruke |
senin sabrın | ص ب ر |
إِلَّا illā |
başka | |
بِاللَّهِ billahi |
Allah(ın yardımından) | |
وَلَا ve lā |
ve | |
تَحْزَنْ teHzen |
üzülme | ح ز ن |
عَلَيْهِمْ ǎleyhim |
onlara | |
وَلَا ve lā |
ve | |
تَكُ teku |
düşme | ك و ن |
فِي fī |
||
ضَيْقٍ Deyḳin |
sıkıntıya | ض ي ق |
مِمَّا mimmā |
||
يَمْكُرُونَ yemkurūne |
kurdukları tuzaklardan | م ك ر |