ح ز ن kökü Kur'an'da 42 defa geçmektedir.

AYETLER

A'RAF
7:35

يَحْزَنُونَ

yeHzenūne

üzülmeyeceklerdir

Ey Ademoğulları, içinizden size ayetlerimi haber veren elçiler geldiğinde, kim sakınırsa ve (davranışlarını) düzeltirse işte onlar için korku yoktur, onlar mahzun olmayacaklardır.

A'RAF
7:49

تَحْزَنُونَ

teHzenūne

üzülecek de

"Kendilerine Allah’ın bir rahmet eriştirmeyeceğine yemin ettiğiniz kimseler bunlar mıydı? (Cennettekilere de) Girin cennete. Sizin için korku yoktur ve mahzun olmayacaksınız."

YASIN
36:76

يَحْزُنْكَ

yeHzunke

seni üzmesin

Öyleyse onların sözleri seni hüzne kaptırmasın. Gerçekten Biz, sakladıklarını da, açığa vurduklarını da biliyoruz.

FATIR
35:34

الْحَزَنَ

l-Hazene

tasayı

Derler ki "Bizden hüznü giderip yok eden Allah’a hamd olsun; şüphesiz Rabbimiz, gerçekten bağışlayandır, şükrü kabul edendir."

MERYEM
19:24

تَحْزَنِي

teHzenī

üzülme

Altından (bir ses) ona seslendi "Hüzne kapılma, Rabbin senin alt (yan)ında bir ark kılmıştır."

TA-HA
20:40

تَحْزَنَ

teHzene

üzülmesin

"Hani kız kardeşin gezinip; "Onu(n bakımını) üstlenecek birini size haber vereyim mi?" demekteydi. Böylece, seni annene geri çevirmiş olduk ki, gözü aydın olsun ve hüzne kapılmasın. Sen bir insan öldürmüştün de, Biz seni tasadan kurtarmış ve seni ’esaslı bir denemeden geçirip-denemiştik.’ Medyen halkı arasında da yıllarca kalmıştın, sonra bir kader üzerine (buraya) geldin ey Musa."

NEML
27:70

تَحْزَنْ

teHzen

üzülme

Sen, onlara karşı hüzne kapılma ve kurdukları tuzaklardan dolayı sıkıntı içinde olma.

KASAS
28:7

تَحْزَنِي

teHzenī

üzülme

Musa’nın annesine "Onu emzir, şayet onun için korkacak olursan, onu suya bırak, korkma ve üzülme; çünkü onu Biz sana tekrar geri vereceğiz ve onu gönderilen (elçilerden) kılacağız" diye vahyettik (bildirdik).

KASAS
28:8

وَحَزَنًا

ve Hazenen

ve başlarına derd

Nihayet Firavun’un ailesi, onu (ileride bilmeksizin) kendileri için bir düşman ve üzüntü konusu olsun diye sahipsiz görüp aldılar. Gerçekte Firavun, Haman ve askerleri bir yanılgı içindeydi.

KASAS
28:13

تَحْزَنَ

teHzene

üzülmesin (diye)

Böylelikle, gözünün aydın olması, üzülmemesi ve gerçekten Allah’ın va’dinin hak olduğunu bilmesi için, onu annesine geri vermiş olduk. Ancak onların çoğu bilmezler.

YUNUS
10:62

يَحْزَنُونَ

yeHzenūne

üzülmeyeceklerdir

Haberiniz olsun; Allah’ın velileri, onlar için korku yoktur, mahzun da olmayacaklardır.

YUNUS
10:65

يَحْزُنْكَ

yeHzunke

seni üzmesin

Onların sözleri seni üzmesin. Şüphesiz ’izzet ve gücün’ tümü Allah’ındır. O, işitendir, bilendir.

YUSUF
12:13

لَيَحْزُنُنِي

leyeHzununī

beni üzer

Dedi ki "Sizin onu götürmeniz gerçekten beni üzer ve siz ondan habersiz iken onu kurdun yemesinden korkuyorum."

YUSUF
12:84

الْحُزْنِ

l-Huzni

keder-

Ve onlardan yüz(ünü) çevirdi ve "Ey Yusuf’a karşı (artan dayanılmaz) kahrım" dedi ve gözleri üzüntüsünden (ağardıkça) ağardı. Ki yutkundukça yutkunuyordu."

YUSUF
12:86

وَحُزْنِي

ve Huznī

ve tasamı

Dedi ki "Ben, dayanılmaz kahrımı ve üzüntümü yalnızca Allah’a şikayet ediyorum. Ben Allah’tan (bir bilgi olarak) sizin bilmediğinizi de biliyorum."

HICR
15:88

تَحْزَنْ

teHzen

üzülme

Sakın onlardan bazılarını yararlandırdığımız şeylere gözünü dikme, onlara karşı hüzne kapılma, mü’minler için de (şefkat) kanatlarını ger.

EN'ÂM
6:33

لَيَحْزُنُكَ

leyeHzunuke

seni üzüyor

Kesin olarak biliyoruz ki, onların söyledikleri seni gerçekten üzüyor. Doğrusu onlar, seni yalanlamıyorlar, ancak zalimler, Allah’ın ayetlerini inkar ediyorlar.

EN'ÂM
6:48

يَحْزَنُونَ

yeHzenūne

üzülecek de

Biz elçileri müjde vericiler ve uyarıp-korkutucular olmaktan başka (bir nedenle) göndermiyoruz. Şu halde kim iman ederse ve (davranışlarını) düzeltirse, artık onlar için korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardır.

LOKMAN
31:23

يَحْزُنْكَ

yeHzunke

seni üzmesin

Kim de inkar ederse, artık onun inkarı seni hüzne kaptırmasın. Onların dönüşü Bizedir, artık Biz de onlara yaptıklarını haber vereceğiz. Şüphesiz Allah, sinelerin özünde saklı olanı bilendir.

ZÜMER
39:61

يَحْزَنُونَ

yeHzenūne

üzülmezler

Allah, takva sahiplerini (inanarak ve inançlarını uygulayarak) zafere ulaşmaları dolayısıyla kurtarır. Onlara kötülük dokunmaz ve onlar hüzne kapılmayacaklardır.

FUSSILET
41:30

تَحْزَنُوا

teHzenū

üzülmeyin

Şüphesiz "Bizim Rabbimiz Allah’tır" deyip sonra dosdoğru bir istikamet tutturanlar (yok mu); onların üzerine melekler iner (ve der ki) "Korkmayın ve hüzne kapılmayın, size vadolunan cennetle sevinin."

ZUHRUF
43:68

تَحْزَنُونَ

teHzenūne

üzülmeyeceksiniz

"Ey kullarım, bugün sizin için korku yoktur ve siz mahzun olmayacaksınız."

AHKAF
46:13

يَحْزَنُونَ

yeHzenūne

üzülecek

Şüphesiz "Bizim Rabbimiz Allah’tır" deyip sonra doğru bir istikamet tutturanlar (yok mu); artık onlar için korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır.

NAHL
16:127

تَحْزَنْ

teHzen

üzülme

Sabret; senin sabrın ancak Allah(ın yardımı) iledir. Onlar için hüzne kapılma ve kurmakta oldukları hileli-düzenlerden dolayı sıkıntıya düşme.

ENBIYA
21:103

يَحْزُنُهُمُ

yeHzunuhumu

onları tasalandırmaz

Onları, o en büyük korku hüzne kaptırmaz ve "İşte bu sizin gününüzdür, size va’dedilmişti" diye melekler onları karşılayacaklardır.

ANKEBUT
29:33

تَحْزَنْ

teHzen

üzülme

Elçilerimiz Lut’a geldikleri zaman o, bunlar dolayısıyla kötüleşti ve içi daraldı. Dediler ki "Korkuya düşme ve hüzne kapılma. Karın dışında, seni ve aileni muhakak kurtaracağız. O ise, arkada kalacaktır."

BAKARA
2:38

يَحْزَنُونَ

yeHzenūne

üzülenlerden

Dedik ki "Oradan tümünüz inin. Bundan sonra size Benden bir hidayet geldiğinde, kim Benim hidayetime uyarsa, onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır."

BAKARA
2:62

يَحْزَنُونَ

yeHzenūne

hüzün

Şüphesiz, iman edenler(le) Yahudiler, Hıristiyanlar ve Sabiiler(den kim) Allah’a ve ahiret gününe iman eder ve salih amellerde bulunursa, artık onların Allah Katında ecirleri vardır. Onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır.

BAKARA
2:112

يَحْزَنُونَ

yeHzenūne

üzülmek

Hayır, kim (güzel davranış ve) iyilikte bulunarak kendisini Allah’a teslim ederse, artık onun Rabbi Katında ecri vardır. Onlar için korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır.

BAKARA
2:262

يَحْزَنُونَ

yeHzenūne

üzülmeyeceklerdir

Mallarını Allah yolunda infak edenler, sonra infak ettikleri şeyin peşinden başa kakmayan ve eziyet vermeyenlerin ecirleri Rableri Katındadır, onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır.

BAKARA
2:274

يَحْزَنُونَ

yeHzenūne

üzülmeyeceklerdir

Onlar ki, mallarını gece, gündüz; gizli ve açık infak ederler. Artık bunların ecirleri Rableri Katındadır, onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır.

BAKARA
2:277

يَحْزَنُونَ

yeHzenūne

üzülmeyeceklerdir

İman edip güzel amellerde bulunanlar, namazı dosdoğru kılanlar ve zekatı verenler; şüphesiz onların ecirleri Rablerinin Katındadır. Onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır.

ÂL-I İMRAN
3:139

تَحْزَنُوا

teHzenū

üzülmeyin

Gevşemeyin, üzülmeyin; eğer (gerçekten) iman etmişseniz en üstün olan sizlersiniz.

ÂL-I İMRAN
3:153

تَحْزَنُوا

teHzenū

üzülmeyesiniz

Siz o zaman durmaksızın uzaklaşıyor, kimseye dönüp bakmıyordunuz. Elçi de sürekli sizi arkadan çağırıyordu. (Allah) Elinizden kaçırdıklarınıza ve size isabet edene üzülmemeniz için sizi kederden kedere uğrattı. Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır.

ÂL-I İMRAN
3:170

يَحْزَنُونَ

yeHzenūne

üzüntüye uğramayacaklarına

Allah’ın Kendi fazlından onlara verdikleriyle sevinç içindedirler. Onlara arkalarından henüz ulaşmayanlara müjdelemeyi isterler ki, onlara hiçbir korku yoktur, mahzun da olacak değillerdir.

ÂL-I İMRAN
3:176

يَحْزُنْكَ

yeHzunke

seni üzmesin

Küfürde ’büyük çaba harcayanlar’ seni üzmesin. Çünkü onlar, Allah’a hiçbir şeyle zarar veremezler. Allah, onları ahirette pay sahibi kılmamayı ister. Onlar için büyük bir azap vardır.

AHZAB
33:51

يَحْزَنَّ

yeHzenne

tasalanmamalarına

Onlardan dilediğini geri bırakır, dilediğini de yanına alıp-barındırabilirsin; ayrıldıklarından, istek duyduklarına (dönmende) senin için bir sakınca yoktur. Onların gözlerinin aydınlanıp hüzne kapılmamalarına ve kendilerine verdiğinle hepsinin hoşnut olmalarına en yakın (en uygun) olan budur. Allah, kalplerinizde olanı bilir. Allah bilendir, halimdir.

MÜCADELE
58:10

لِيَحْزُنَ

liyeHzune

üzülsünler diye

Şüphesiz ’gizli toplantıların fısıldaşmaları’ (kulis), iman edenleri üzüntüye düşürmek için ancak şeytan (ürünü olan işler)dandır. Oysa Allah’ın izni olmaksızın o, onlara hiçbir şeyle zarar verecek değildir. Şu halde mü’minler, yalnızca Allah’a tevekkül etsinler.

MAIDE
5:41

يَحْزُنْكَ

yeHzunke

seni üzmesin

Ey peygamber, kalpleri inanmadığı halde ağızlarıyla "İnandık" diyenlerle Yahudilerden küfür içinde çaba harcayanlar seni üzmesin. Onlar, yalana kulak tutanlar, sana gelmeyen diğer topluluk adına kulak tutanlar (haber toplayanlar)dır. Onlar, kelimeleri yerlerine konulduktan sonra saptırırlar, "Size bu verilirse onu alın, o verilmezse ondan kaçının" derler. Allah, kimin fitne(ye düşme)sini isterse, artık onun için sen Allah’tan hiçbir şeye malik olamazsın. İşte onlar, Allah’ın kalplerini arıtmak istemedikleridir. Dünyada onlar için bir aşağılanma, ahirette onlar için büyük bir azap vardır.

MAIDE
5:69

يَحْزَنُونَ

yeHzenūne

üzüntü

Gerçek şu ki, iman edenlerle Yahudiler, Sabiîler ve Hıristiyanlardan Allah’a, ahiret gününe inanan ve salih amellerde bulunanlar; onlar için korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardır.

TEVBE
9:40

تَحْزَنْ

teHzen

üzülme

Siz Ona (Peygambere) yardım etmezseniz, Allah Ona yardım etmiştir. Hani kafirler ikiden biri olarak Onu (Mekke’den) çıkarmışlardı; ikisi mağarada olduklarında arkadaşına şöyle diyordu "Hüzne kapılma, elbette Allah bizimle beraberdir." Böylece Allah Ona ’huzur ve güvenlik duygusunu’ indirmişti, Onu sizin görmediğiniz ordularla desteklemiş, inkar edenlerin de kelimesini (inkar çağrılarını) alçaltmıştı. Oysa Allah’ın kelimesi, Yüce olandır. Allah üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.

TEVBE
9:92

حَزَنًا

Hazenen

üzüntüden

Bir de (savaşa katılabilecekleri bir bineğe) bindirmen için sana her gelişlerinde "Sizi bindirecek bir şey bulamıyorum" dediğin ve infak edecek bir şey bulamayıp hüzünlerinden dolayı gözlerinden yaşlar boşana boşana geri dönenler üzerinde de (sorumluluk) yoktur.