فَأَزَلَّهُمَا الشَّيْطَانُ عَنْهَا فَأَخْرَجَهُمَا مِمَّا كَانَا فِيهِ ۖ وَقُلْنَا اهْبِطُوا بَعْضُكُمْ لِبَعْضٍ عَدُوٌّ ۖ وَلَكُمْ فِي الْأَرْضِ مُسْتَقَرٌّ وَمَتَاعٌ إِلَىٰ حِينٍ

Fe ezellehümeş şeytanü anha fe ahracehüma mimma kana fıh ve kulnehbitu ba’duküm li ba’dın adüvv ve leküm fil erdı müstekarruv ve metaun ila hıyn

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Şeytansa oradan onların ayaklarını kaydırdı, onları bulundukları makamdan çıkarıverdi. Dedik ki Bâzınız, bâzınıza düşman olarak inin buradan. Bir zamana kadar yeryüzünde oturmanız, oradan rızıklanmanız mukadder.

Abdullah Parlıyan

"Buradan çıkıp gidin, bundan sonra birbirinize düşman olarak yaşayın sizin için yeryüzünde bir müddet barınacak ve geçinecek bir yer vardır" dedik.

Adem Uğur

Şeytan onların ayaklarını kaydırıp haddi tecavüz ettirdi ve içinde bulundukları (cennetten) onları çıkardı. Bunun üzerine Bir kısmınız diğerine düşman olarak ininiz, sizin için yeryüzünde barınak ve belli bir zamana dek yaşamak vardır, dedik.

Ahmed Hulusi

Bundan sonra şeytan onları içinde yaşadıkları (boyuttan) kaydırttı. Biz de dedik ki "Bir kısmınız diğerine (ruh ve beden) düşman olarak inin. Sizin (ve nesliniz) için bir süre arzda (beden boyutu şartlarında) yaşam ve belli bir süre oradan yararlanma söz konusudur."

Ahmet Varol

’Birbirlerinize düşman olarak oradan inin. Yeryüzünde sizin için bir yerleşme yeri ve belli süreye kadar geçiminizi sağlayacak varlık verilecektir’ dedik.

Ali Bulaç

Fakat şeytan, oradan ikisinin ayağını kaydırdı ve böylece onları içinde bulundukları (durum)dan çıkardı. Biz de "Kiminiz kiminize düşman olarak inin, sizin için yeryüzünde belli bir vakte kadar bir yerleşim ve meta vardır" dedik.

Ali Fikri Yavuz

Nihayet onları (Âdem ile Havvâ’yı) Şeytan (bir desise ile) Cennetten kaydırdı ve içinde bulundukları nimetten onları çıkardı. Biz de "- Biri-birinize düşman olarak buradan (yere) inin. Yeryüzünde sizin için bir vakte (ömrünüzün sonuna) kadar yerleşmek ve menfaatlenmek vardır." demiştik.

Bayraktar Bayraklı

Bunun üzerine şeytan, onları bulundukları yerden kaydırıp çıkardı. Biz de, “Birbirinize düşman olarak oradan ininiz ve yeryüzünde belli bir zamana kadar ikamet edip yaşayacaksınız” dedik.

Bekir Sadak

Seytan oradan ikisinin de ayagini kaydirtti, onlari bulunduklari yerden cikardi, onlara «Biribirinize dusman olarak inin, yeryuzunde bir muddet icin yerlesip gecineceksiniz» dedik.

Celal Yıldırım

(Ne var ki) Şeytan onları oradan kaydırdı; ikisini de içinde bulundukları şeyden (sonsuz nimetlerden) çıkardı. (Bunun üzerine) Biz de (bundan böyle) kiminiz kiminize düşman olarak (oradan yeryüzüne) inin. Sizin için yeryüzünde (belli) bir süreye kadar bir karargâh ve yararlanacağınız şey (ler) vardır, dedik.

Cemal Külünkoğlu

Ama şeytan (cennette ebedi kalmak istiyorsanız bu ağaçtakinden yiyin diyerek) ikisini de içinde bulundukları yerden (cennetten) çıkardı (ve böylece sahip oldukları konumu yitirmelerine sebep oldu). Bunun üzerine biz de “(Şeytana uyduğunuz için onunla) birbirinize düşman olarak (ve imtihan dünyasının zorluklarını kabullenerek yeryüzüne) inin. Sizin için yeryüzünde belli bir süre (ömrünüzün sonuna kadar) ikamet etme ve yararlanma vardır” dedik.

Diyanet İşleri

Derken, şeytan ayaklarını oradan kaydırdı. Onları içinde bulundukları konumdan çıkardı. Bunun üzerine biz de, "Birbirinize düşman olarak inin. Sizin için yeryüzünde belli bir süre barınak ve yararlanma vardır" dedik.

Diyanet Vakfı

Şeytan onların ayaklarını kaydırıp haddi tecavüz ettirdi ve içinde bulundukları (cennetten) onları çıkardı. Bunun üzerine Bir kısmınız diğerine düşman olarak ininiz, sizin için yeryüzünde barınak ve belli bir zamana dek yaşamak vardır, dedik.

Edip Yüksel

Sapkın, onları oradan kaydırıp bulundukları yerden çıkarttı. Nihayet, "Birbirinize düşman olarak aşağı inin. Yeryüzünde belli bir süre kalıp yaşayacaksınız" dedik.

Elmalılı Hamdi Yazır

Bunun üzerine şeytan onları(n ayağını) oradan kaydırdı, içinde bulundukları (cennet yurdu)ndan çıkardı. Biz de «Birbirinize düşman olarak inin, orada belirli bir vakte kadar sizin için bir karar yeri ve bir nasib vardır.» dedik.

Fizil-al il Kuran

Fakat Şeytan onların ayaklarını oradan kaydırarak, kendilerini içinde bulundukları nimet yurdundan çıkardı. Biz de dedik ki; «Birbirinize düşman olarak oradan aşağı inin. Yeryüzü belirli bir süreye kadar size barınak ve geçim yeri olacaktır.»

Gültekin Onan

Şeytan, onları oradan kaydırıp bulundukları yerden çıkarttı. Nihayet, "Birbirinize düşman olarak aşağı inin. Yeryüzünde belli bir süre kalıp yaşayacaksınız" dedik.

Harun Yıldırım

Bunun üzerine, şeytan o ikisini oradan kaydırdı ve onları bulundukları yerden çıkarttı. Dedik ki "Kiminiz kiminize düşman olarak inin.Yeryüzünde sizin için belli bir vakte kadar yerleşim yeri ve geçimlik vardır."

Hasan Basri Çantay

Bunun üzerine Şeytan onları (n ayağını) oradan kaydırıp içinde bulunduklarından (onun ni’metlerinden) onları çıkarıvermiş (mahrum edivermiş) di. Biz de «Kiminiz kiminize düşman olarak inin. Yer yüzünde sizin için bir vakta (ömrünüzün sonuna) kadar durak ve fâidelenecek şey vardır» demişdik.

Hayrat Neşriyat

Derken şeytan onları(n ayaklarını) oradan kaydırdı da içinde bulundukları şeyden (o ni`metten) onları çıkardı. Bunun üzerine (biz onlara) şöyle dedik `(Ey Âdem, Havvâ ve Şeytan!) Birbirinize düşman olarak inin! Artık sizin için yeryüzünde bir zamâna kadar bir yerleşme ve bir faydalanma vardır.`

İbn-i Kesir

Nihayet şeytan onları cennetten kaydırdı. Onları bulundukları yerden çıkardı. Biz de Kiminiz kiminize düşman olarak inin. Yeryüzünde sizin için bir zamana kadar yerleşim ve faydalanma vardır, dedik.

İlyas Yorulmaz

Sonra şeytan, yasak ağaçla o ikisinide ayarttı ve içinde oldukları bahçeden ikisini çıkarttı. Bizde "Kiminiz kiminize düşmanlar olarak inin oradan, sizin için yeryüzünde belirli bir süreye kadar kalmak vardır" dedik.

İskender Ali Mihr

Fakat şeytan, ikisinin (ayağını) oradan kaydırdı. Böylece ikisini de içinde oldukları şeyden (ni’metten) çıkardı. Ve "Birbirinize düşman olarak (dünyaya) inin. Sizin için (belli) bir zamana kadar yeryüzünde oturma ve faydalanma vardır (geçimini temin etme ve faydalanma vardır)." dedik.

Kadri Çelik

Şeytan oradan ikisini de kaydırdı ve bulundukları yerden çıkardı. Onlara, "Birbirinize düşman olarak inin, sizin için yeryüzünde belli bir zamana kadar bir yerleşim ve meta vardır" dedik.);

Muhammed Esed

Ama Şeytan orada ikisini de yoldan çıkardı ve böylece sahip oldukları konumu yitirmelerine sebep oldu. Bu yüzden Biz "İnin, (bundan böyle) kiminiz kiminize düşman olarak yaşayın ve yeryüzünü bir müddet için mesken edinip orada geçiminizi sağlayın!" dedik.

Mustafa İslamoğlu

Fakat Şeytan onların ayaklarını kaydırdı, böylece sahip oldukları müstesna konumdan uzaklaştırdı. Ve Biz dedik ki "Birbirinize düşman olarak çıkıp gidin! Zira yeryüzünde, geçici bir hayat alanı ve tadımlık bir haz sizi bekliyor!"

Ömer Nasuhi Bilmen

İmdi, Şeytan Âdem ile Havva’yı cennetten kaydırdı. Oradaki nîmetlerden çıkarıp uzaklaştırdı. Biz de dedik ki «Bâzınız bâzınıza düşman olmak üzere yeryüzüne ininiz, sizin için yer yüzünde bir vakte kadar bir karar ve bir nasip vardır.»

Ömer Öngüt

Ne var ki şeytan ayaklarını kaydırıp onları oradan uzaklaştırmış, içinde bulundukları yerden çıkarmıştı. Bunun üzerine biz de "Birbirinize düşman olarak inin! Sizin için yeryüzünde bir müddet yerleşmek ve geçinmek vardır. " dedik.

Sadık Türkmen

Şeytan (iblis) ikisini(n de ayağını) oradan kaydırdı, böylece; (her) ikisini(n) de bulundukları yerden çıkar(ılmasını sağla)dı. Biz de dedik "(Konakladığınız yerden) birinizin, diğerinize yapabileceği düşmanlığa dikkat ederek inin." Arzda/yeryüzünde sizin için bir süre yerleşim ve bir süreye kadar da geçim vardır.

Seyyid Kutub

Fakat Şeytan onların ayaklarını oradan kaydırarak, kendilerini içinde bulundukları nimet yurdundan çıkardı. Biz de dedik ki; «Birbirinize düşman olarak oradan aşağı inin. Yeryüzü belirli bir süreye kadar size barınak ve geçim yeri olacaktır.»

Suat Yıldırım

Derken Şeytan onların ayaklarını kaydırarak içinde bulundukları nimet yurdundan çıkardı. Biz de "Haydi, dedik, birbirinize düşman olarak yeryüzüne inin! Siz orada belirli bir süre ikamet edip yararlanacaksınız."

Süleyman Ateş

Derken şeytân onlar(ın ayağın)ı oradan kaydırdı, içinde bulundukları (ni’met yurdu)ndan çıkardı. (Biz de) dedik ki "Birbirinize düşman olarak inin. Sizin, yeryüzünde kalıp bir süre yaşamanız lâzımdır."

Şaban Piriş

Şeytan oradan ikisinin de ayağını kaydırdı, onları bulundukları yerden çıkardı. Biz de onlara -Birbirinize düşman olarak inin, yeryüzünde bir müddet için yerleşip geçineceksiniz, dedik.

Tefhim-ul Kur'an

Fakat Şeytan, oradan ikisinin ayağını kaydırdı ve böylece onları içinde bulundukları durumdan çıkardı. Biz de «Kiminiz kiminize düşman olarak inin, sizin için yeryüzünde belli bir vakte kadar bir yerleşim ve meta vardır» dedik.

Yaşar Nuri Öztürk

Bunun üzerine şeytan onların ayaklarını kaydırdı da onları içinde bulundukları yerden çıkardı. Biz de şöyle buyurduk "Bir kısmınız bir kısmınıza düşman olarak aşağıya inin. Belli bir süreye kadar yeryüzünde sizin için bir bekleme yeri, bir nimet / bir yararlanma imkânı olacaktır.

Yusuf Ali (İngilizce)

Then did Satan make them slip from the (garden), and get them out of the state (of felicity) in which they had been. We said "Get ye down, all (ye people), with enmity between yourselves. On earth will be your dwelling-place and your means of livelihood - for a time."

KELİME KÖKLERİ
فَأَزَلَّهُمَا
feezellehumā
onlar(ın ayağın)ı kaydırdı ز ل ل
الشَّيْطَانُ
ş-şeyTānu
şeytan ش ط ن
عَنْهَا
ǎnhā
oradan
فَأَخْرَجَهُمَا
fe eḣracehumā
çıkardı خ ر ج
مِمَّا
mimmā
yerden
كَانَا
kānā
bulundukları ك و ن
فِيهِ
fīhi
içinde
وَقُلْنَا
ve ḳulnā
ve dedik ki ق و ل
اهْبِطُوا
hbiTū
inin ه ب ط
بَعْضُكُمْ
beǎ’Dukum
kiminiz ب ع ض
لِبَعْضٍ
libeǎ’Din
kiminize ب ع ض
عَدُوٌّ
ǎduvvun
düşman olarak ع د و
وَلَكُمْ
velekum
sizin için vardır
فِي
-nde
الْأَرْضِ
l-erDi
yeryüzü- ا ر ض
مُسْتَقَرٌّ
musteḳarrun
kalmak ق ر ر
وَمَتَاعٌ
ve metāǔn
ve nimet م ت ع
إِلَىٰ
ilā
حِينٍ
Hīnin
bir süre ح ي ن