إِذْ قَالَ لِأَبِيهِ وَقَوْمِهِ مَا هَٰذِهِ التَّمَاثِيلُ الَّتِي أَنْتُمْ لَهَا عَاكِفُونَ

İz kale li ebıhi ve kavmihı ma hazihit teemasılülletı entüm leha akifun

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Hani atasına ve kavmine, nedir bu tapıp durduğunuz heykeller demişti.

Abdullah Parlıyan

"Şu karşısına geçip tapınmakta olduğunuz bunca heykeller nedir?" demişti.

Adem Uğur

O, babasına ve kavmine Şu karşısına geçip tapmakta olduğunuz heykeller de ne oluyor? demişti.

Ahmed Hulusi

Hani (İbrahim) babasına ve halkına demişti ki "Kendilerine tapındığınız bu heykeller de nedir?"

Ahmet Varol

’Sizin kendilerine tapınmakta olduğunuz şu heykeller de nedir?’ demişti.

Ali Bulaç

Hani babasına ve kavmine demişti ki "Sizin, karşılarında bel büküp eğilmekte olduğunuz bu temsili heykeller nedir?

Ali Fikri Yavuz

O zaman, babasına ve kavmine şöyle demişti "- Sizin tapmakta olduğunuz heykeller nedir?"

Bayraktar Bayraklı

İbrâhim, babasına ve toplumuna, “Şu karşısına geçip tapmakta olduğumuz heykeller de ne oluyor?” demişti.

Bekir Sadak

Ibrahim, babasina ve milletine «Bu tapinip durdugunuz heykeller nedir?» demisti.

Celal Yıldırım

Hani o bir vakit babasına ve kavmine, «nedir bu üzerine kapanıp durduğunuz heykeller?» demişti.

Cemal Külünkoğlu

Hani o, babasına ve kavmine “Ne bu tapınıp durduğunuz heykeller?” demişti.

Diyanet İşleri

Hani o, babasına ve kavmine, "Ne bu tapınıp durduğunuz heykeller?" demişti.

Diyanet Vakfı

O, babasına ve kavmine Şu karşısına geçip tapmakta olduğunuz heykeller de ne oluyor? demişti.

Edip Yüksel

Babasına ve halkına, "Kendinizi adadığınız bu heykeller de neyin nesidir?" dedi.

Elmalılı Hamdi Yazır

O zaman o, babasına ve kavmine «Bu tapınıp durduğunuz heykeller nedir?» demişti.

Fizil-al il Kuran

Hani O babasına ve soydaşlarına «Şu karşılarında saygı duruşu yaptığınız heykeller nedir?» dedi.

Gültekin Onan

Hani babasına ve kavmine demişti ki "Sizin, karşılarında bel büküp eğilmekte olduğunuz bu temsili heykeller nedir?"

Harun Yıldırım

Hani babasına ve kavmine demişti ki "İbadet edip durduğunuz bu heykeller de ne oluyor?"

Hasan Basri Çantay

O zaman o, babasına ve kavmine «Sizin tapmakda olduğunuz bu heykeller nedir?» demişdi.

Hayrat Neşriyat

Hani babasına ve kavmine `Sizin şu kendilerine tapınıcı olduğunuz heykeller de nedir?` demişti.

İbn-i Kesir

Hani o, babasına ve kavmine demişti ki Şu tapınıp durduğunuz heykeller de nedir?

İlyas Yorulmaz

Babası ve kavmine "Samimi ve içinizden gelerek kulluk ettiğiniz bu heykeller de neyin nesi?" demişti.

İskender Ali Mihr

(İbrâhîm A.S), babasına ve kavmine şöyle demişti "Sizin ibadet ettiğiniz bu heykeller nedir?"

Kadri Çelik

Hani babasına ve kavmine demişti ki "Şu başına toplanıp durduğunuz heykeller de nedir?"

Muhammed Esed

babasına ve halkına (şöyle) "Kendinizi bu kadar yürekten adadığınız bu biçimsel nesneler nedir?" dediği zaman,

Mustafa İslamoğlu

Hani o babasına ve kendi toplumuna "Sizin kendilerine tapınıp durduğunuz bu heykeller de neyin nesi?" dediği zaman,

Ömer Nasuhi Bilmen

O vakit ki, babasına ve kavmine dedi ki «Nedir bu timsaller ki, siz onlara (tapınmaya) devam edip duruyorsunuz?»

Ömer Öngüt

Babasına ve kavmine "Sizin şu karşısında durup da tapmakta olduğunuz heykeller nedir?" dedi.

Sadık Türkmen

Hani, babasına ve halkına dedi ki "Karşısında durup, önlerinde eğildiğiniz şu temsilî heykeller nedir?"

Seyyid Kutub

Hani O babasına ve soydaşlarına «Şu karşılarında saygı duruşu yaptığınız heykeller nedir?» dedi.

Suat Yıldırım

O vakit babasına ve halkına "Nedir bu karşısında durup taptığınız heykeller?" dedi.

Süleyman Ateş

Babasına ve kavmine demişti ki "Sizin şu karşısında durup taptığınız heykeller nedir?"

Şaban Piriş

Babasına ve kavmine -Kendilerine bağlandığınız bu heykeller nedir? demişti.

Tefhim-ul Kur'an

Hani babasına ve kavmine demişti ki «Sizin, karşılarında bel büküp eğilmekte olduğunuz bu temsili heykeller nedir?»

Yaşar Nuri Öztürk

Babasına ve toplumuna şöyle demişti "Şu başına toplanıp durduğunuz heykeller de ne?"

Yusuf Ali (İngilizce)

Behold! he said to his father and his people, "What are these images, to which ye are (so assiduously) devoted?"

KELİME KÖKLERİ
إِذْ
hani
قَالَ
ḳāle
demişti ki ق و ل
لِأَبِيهِ
liebīhi
babasına ا ب و
وَقَوْمِهِ
ve ḳavmihi
ve kavmine ق و م
مَا
nedir?
هَٰذِهِ
hāƶihi
şu
التَّمَاثِيلُ
t-temāṧīlu
heykeller م ث ل
الَّتِي
lletī
أَنْتُمْ
entum
sizin
لَهَا
lehā
kendisine
عَاكِفُونَ
ǎākifūne
taptığınız ع ك ف