وَالَّذِينَ هُمْ لِلزَّكَاةِ فَاعِلُونَ
Vellezıne hüm liz zekati faılun
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Ve öyle kişilerdir onlar ki zekâtlarını verirler. |
Abdullah Parlıyan |
Arınmak için yapılması gereken zekatı, gerektiği şekilde yerine getirirler. |
Adem Uğur |
Onlar ki, zekâtı verirler; |
Ahmed Hulusi |
Onlar arınmak - saflaşmak (zekât) için ne gerekirse yaparlar; |
Ahmet Varol |
Onlar zekâtı verirler. |
Ali Bulaç |
Onlar, zekata ilişkin (söz ve görevlerini mutlaka) yerine getirenlerdir; |
Ali Fikri Yavuz |
Onlar ki, zekâtlarını verirler. |
Bayraktar Bayraklı |
Arınmak için çalışırlar. |
Bekir Sadak |
Onlar zekatlarini verirler. |
Celal Yıldırım |
Onlar ki zekâtı verip (emredildiği şekilde) yerine getirirler. |
Cemal Külünkoğlu |
Onlar, zekâtlarını verirler. |
Diyanet İşleri |
Onlar ki, zekâtı öderler. |
Diyanet Vakfı |
Onlar ki, zekâtı verirler; |
Edip Yüksel |
Zekatı pratiğe geçirirler. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Onlar ki, zekat (vazifelerini) yerine getirirler, |
Fizil-al il Kuran |
Onlar ki, zekâtı aksatmaksızın, tam olarak verirler. |
Gültekin Onan |
Onlar, zekata ilişkin (söz ve görevlerini mutlaka) yerine getirenlerdir. |
Harun Yıldırım |
Onlar ki, zekâtı verirler; |
Hasan Basri Çantay |
(Öyle mü’minler) ki onlar zekât (vazîfe) lerini yapanlardır. |
Hayrat Neşriyat |
Ve o kimseler ki, onlar zekât (vermek) için çalışanlardır. |
İbn-i Kesir |
Ki onlar; zekatlarını verirler. |
İlyas Yorulmaz |
Her zaman zekâtlarını vererek (mallarını temizlemeyi) devam ettirirler. |
İskender Ali Mihr |
Ve onlar, zekâtı verenlerdir. |
Kadri Çelik |
Onlar, zekâtı ifa edenlerdir. |
Muhammed Esed |
arınmak için yapılması gerekeni yaparlar; |
Mustafa İslamoğlu |
onlar ki, arınmak için gerekeni yaparlar; |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Ve o mü’minler ki, onlar zekatı da ifâ edenlerdir. |
Ömer Öngüt |
Onlar ki, zekâtlarını verirler. |
Sadık Türkmen |
Onlar ki, zekât vermek (madden ve manen huzur bulmak) için, (bütün güçleriyle) çalışanlardır. |
Seyyid Kutub |
Onlar ki, zekâtı aksatmaksızın, tam olarak verirler. |
Suat Yıldırım |
Onlar zekâtı ifa eder (kendilerini maddeten ve manen arındırırlar). |
Süleyman Ateş |
Onlar zekâtı verirler. |
Şaban Piriş |
Onlar, arınmak için hareket edenlerdir. |
Tefhim-ul Kur'an |
Onlar, zekâta ilişkin (söz ve görevlerini mutlaka) yerine getirenlerdir. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Zekâtı vermek için faaliyettedir onlar. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
Who are active in deeds of charity; |