ه ل ك kökü Kur'an'da 68 defa geçmektedir.

AYETLER

NECM
53:50

أَهْلَكَ

ehleke

helak etti

Doğrusu, önce gelen Ad (halkın)ı O yıkıma uğrattı.

MÜRSELAT
77:16

نُهْلِكِ

nuhliki

helak etmedik mi?

Biz, öncekileri helak etmedik mi?

KAF
50:36

أَهْلَكْنَا

ehleknā

helak etmiştik

Biz bunlardan önce nice nesiller yıkıma uğrattık ki onlar, zorbaca yakalamak (yakıp-yıkmak, baskı ve şiddetle yönetmek, sindirmek) bakımından kendilerinden daha üstündüler; şehirlerde (yerin üstünü altına getirip, sayısız kazı, inşaat ve araştırmalarla her yanı) delik-deşik etmişlerdi. (Ama) kaçacak bir yer var mı?

BELED
90:6

أَهْلَكْتُ

ehlektu

ben telef ettim

O "Yığınla mal tüketip-yok ettim" diyor.

KAMER
54:51

أَهْلَكْنَا

ehleknā

biz helak ettik

Andolsun Biz sizin benzerlerinizi yıkıma uğrattık. Fakat öğüt alıp-düşünen var mı?

SAD
38:3

أَهْلَكْنَا

ehleknā

helak ettik

Biz kendilerinden önce, nice kuşakları yıkıma uğrattık da onlar feryad ettiler; ancak (artık) kurtulma zamanı değildi.

A'RAF
7:4

أَهْلَكْنَاهَا

ehleknāhā

helak ettik

Biz nice ülkeleri yıkıma uğrattık. Geceleri uyurlarken ya da gündüzün dinlenirlerken Bizim zorlu azabımız onlara geliverdi.

A'RAF
7:129

يُهْلِكَ

yuhlike

yok eder

Dediler ki "Sen bize gelmeden önce de, geldikten sonra da eziyete uğratıldık." (Musa) "Umulur ki, Rabbiniz düşmanınızı helak edecek ve sizleri yeryüzünde halifeler (egemenler) kılacak, böylece nasıl davranacağınızı gözleyecek" dedi.

A'RAF
7:155

أَهْلَكْتَهُمْ

ehlektehum

bunları da helak ederdin

Musa, belirlediğimiz buluşma zamanı için kavminden yetmiş adam seçip-ayırdı. Bunları da ’dayanılmaz bir sarsıntı’ tutuverince, dedi ki "Rabbim, eğer dileseydin, onları ve beni daha önceden helak ederdin. (Şimdi) İçimizdeki beyinsizlerin yaptıklarından dolayı bizi helak edecek misin? O da Senin denemenden başkası değildir. Onunla Sen dilediğini saptırır, dilediğini hidayete erdirirsin. Bizim Velimiz Sensin. Öyleyse bizi bağışla, bizi esirge; Sen bağışlayanların en hayırlısısın."

A'RAF
7:155

أَتُهْلِكُنَا

etuhlikunā

bizi helak mı edeceksin?

Musa, belirlediğimiz buluşma zamanı için kavminden yetmiş adam seçip-ayırdı. Bunları da ’dayanılmaz bir sarsıntı’ tutuverince, dedi ki "Rabbim, eğer dileseydin, onları ve beni daha önceden helak ederdin. (Şimdi) İçimizdeki beyinsizlerin yaptıklarından dolayı bizi helak edecek misin? O da Senin denemenden başkası değildir. Onunla Sen dilediğini saptırır, dilediğini hidayete erdirirsin. Bizim Velimiz Sensin. Öyleyse bizi bağışla, bizi esirge; Sen bağışlayanların en hayırlısısın."

A'RAF
7:164

مُهْلِكُهُمْ

muhlikuhum

helak edeceği

Onlardan bir topluluk "Allah’ın kendilerini helak etmek veya şiddetli bir azaba uğratmak istediği bir kavme ne diye öğüt veriyorsunuz?" dediğinde "Rabbinize karşı bir özür için ve bir ihtimal sakınabilirler diye" dediler.

A'RAF
7:173

أَفَتُهْلِكُنَا

efetuhlikunā

bizi helak mı ediyorsun?

Ya da "Bizden önce ancak atalarımız şirk koşmuştu, biz ise onlardan sonra gelme bir kuşağız; işleri batıl olanların yaptıklarından dolayı bizi helak mı edeceksin?" dememeniz için.

YASIN
36:31

أَهْلَكْنَا

ehleknā

yok ettik

Görmüyorlar mı, kendilerinden önce nice nesilleri helak ettik? Onlar, bir daha kendilerine dönmemektedirler.

MERYEM
19:74

أَهْلَكْنَا

ehleknā

helak ettik

Onlardan önce nice insan- nesillerini yıkıma uğrattık, onlar mal (giyim, kuşam ve tefriş) bakımından da, gösteriş bakımından da daha güzeldiler.

MERYEM
19:98

أَهْلَكْنَا

ehleknā

helak ettik

Biz, onlardan önce nice insan nesillerini yıkıma uğrattık; (şimdiyse) onlardan hiçbirini hissediyor veya onların fısıltılarını duyuyor musun?

TA-HA
20:128

أَهْلَكْنَا

ehleknā

yok edişimiz

Kendilerinden önceki nesillerden nicelerini yıkıma uğratmamız, onları doğruya yöneltmedi mi? (Oysa bugün kendileri) onların kaldıkları yerlerde (tarihi kalıntıları üzerinde) gezinip duruyorlar. Şüphesiz bunda sağduyu sahipleri için ayetler vardır.

TA-HA
20:134

أَهْلَكْنَاهُمْ

ehleknāhum

onları helak etseydik

Eğer Biz onları bundan önceki bir azap ile yıkıma uğratmış olsaydık, şüphesiz diyeceklerdi ki "Rabbimiz, bize bir elçi gönderseydin de, küçülmeden ve aşağılanmadan önce Senin ayetlerine tabi olsaydık."

ŞU'ARA
26:139

فَأَهْلَكْنَاهُمْ

feehleknāhum

biz de onları helak ettik

Böylelikle onu yalanladılar, Biz de onları yıkıma uğrattık. Gerçekten, bunda bir ayet vardır, ama onların çoğu iman etmiş değildirler.

ŞU'ARA
26:208

أَهْلَكْنَا

ehleknā

biz helak etmedik

Kendisi için bir uyarıcı olmaksızın, Biz hiçbir ülkeyi yıkıma uğratmış değiliz.

NEML
27:49

مَهْلِكَ

mehlike

helakine

Kendi aralarında Allah adına and içerek, dediler ki "Gece mutlaka ona ve ailesine bir baskın düzenleyelim, sonra velisine Ailesinin yok oluşuna biz şahid olmadık ve gerçekten bizler doğruyu söyleyenleriz, diyelim."

KASAS
28:43

أَهْلَكْنَا

ehleknā

helak ettikten

Andolsun, ilk nesilleri yıkıma uğrattıktan sonra, Musa’ya, insanlar için (gözleri hikmetle açıp aydınlatacak) basiretler, hidayet ve rahmet olmak üzere kitap verdik. Umulur ki, öğüt alıp-düşünürler diye.

KASAS
28:58

أَهْلَكْنَا

ehleknā

helak ettik

Biz, yaşama biçimleriyle ’refah içinde şımarıp azmış’ nice şehri yıkıma uğrattık. İşte meskenleri; çok az (bir zaman) dışında (onlarda) kendilerinden sonra oturulabilmiş değildir. (Onlara) Varis olanlar Biziz.

KASAS
28:59

مُهْلِكَ

muhlike

helak edici

Senin Rabbin, ’ana yerleşim merkezlerine’ onlara ayetlerimizi okuyan bir elçi göndermedikçe şehirleri yıkıma uğratıcı değildir. Ve Biz, halkı zulmeden şehirlerden başkasını da yıkıma uğratıcı değiliz.

KASAS
28:59

مُهْلِكِي

muhlikī

helak edici

Senin Rabbin, ’ana yerleşim merkezlerine’ onlara ayetlerimizi okuyan bir elçi göndermedikçe şehirleri yıkıma uğratıcı değildir. Ve Biz, halkı zulmeden şehirlerden başkasını da yıkıma uğratıcı değiliz.

KASAS
28:78

أَهْلَكَ

ehleke

helak etmiştir

Dedi ki "Bu, bende olan bir bilgi dolayısıyla bana verilmiştir." Bilmez mi, ki gerçekten Allah, kendisinden önceki nesillerden kuvvet bakımından kendisinden daha güçlü ve insan-sayısı bakımından daha çok olan kimseleri yıkıma uğratmıştır. Suçlu-günahkarlardan kendi günahları sorulmaz.

KASAS
28:88

هَالِكٌ

hālikun

helak olacaktır

Ve Allah ile beraber başka bir İlah’a tapma. O’ndan başka İlah yoktur. O’nun yüzünden (zatından) başka herşey helak olucudur. Hüküm O’nundur ve siz O’na döndürüleceksiniz.

İSRA
17:16

نُهْلِكَ

nuhlike

helak etmek

Biz, bir ülkeyi helak etmek istediğimiz zaman, onun ’varlık ve güç sahibi önde gelenlerine’ emrederiz, böylelikle onlar onda bozgunculuk çıkarırlar. Artık onun üzerine söz hak olur da, onu kökünden darmadağın ederiz.

İSRA
17:17

أَهْلَكْنَا

ehleknā

helak ettik

Biz, Nuh’tan sonra nice kuşakları yıkıma uğrattık. Kullarının günahlarını haber alıcı, görücü olarak Rabbin yeter,

İSRA
17:58

مُهْلِكُوهَا

muhlikūhā

onu yok ederiz

Hiçbir ülke (veya şehir) olmasın ki, kıyamet gününden önce Biz onu (ya) bir yıkıma uğratacağız veya onu şiddetli bir azapla azaplandıracağız; bu (muhakkak) o kitapta yazılıdır.

YUNUS
10:13

أَهْلَكْنَا

ehleknā

helak ettik

Andolsun, sizden önceki nesilleri, resulleri kendilerine apaçık deliller getirdiği halde, zulmettikleri ve iman etmeyecek oldukları için yıkıma uğrattık. İşte Biz, suçlu-günahkar olan bir topluluğu böyle cezalandırırız.

HUD
11:117

لِيُهْلِكَ

liyuhlike

helak edecek

Halkı, ıslah eden kimseler iken, senin Rabbin o ülkeleri zulüm ile helak edecek değildi.

YUSUF
12:85

الْهَالِكِينَ

l-hālikīne

helak olanlar-

"Allah adına, hayret" dediler. "Hala Yusuf’u anıp durmaktasın. Sonunda (ya kahrından) hastalanacaksın ya da helake uğrayanlardan olacaksın."

HICR
15:4

أَهْلَكْنَا

ehleknā

biz yok etmedik

Biz, kendisi için bilinen (takdir edilmiş) bir kitap olmaksızın hiçbir ülkeyi yıkıma uğratmadık.

EN'ÂM
6:6

أَهْلَكْنَا

ehleknā

yok ettik

Kendilerinden önce nice nesilleri yıkıma uğrattığımızı görmüyorlar mı? Biz, sizi yerleşik kılmadığımız bir biçimde onları yeryüzünde (büyük bir güç ve servetle) yerleşik kıldık; gökten üzerlerine sağanak (bol yağmurlar) yağdırdık, nehirleri de altlarından akar yaptık. Ama günahları nedeniyle Biz onları yıkıma uğrattık ve arkalarından başka nesiller (inşa edip) var ettik.

EN'ÂM
6:6

فَأَهْلَكْنَاهُمْ

feehleknāhum

fakat onları helak ettik

Kendilerinden önce nice nesilleri yıkıma uğrattığımızı görmüyorlar mı? Biz, sizi yerleşik kılmadığımız bir biçimde onları yeryüzünde (büyük bir güç ve servetle) yerleşik kıldık; gökten üzerlerine sağanak (bol yağmurlar) yağdırdık, nehirleri de altlarından akar yaptık. Ama günahları nedeniyle Biz onları yıkıma uğrattık ve arkalarından başka nesiller (inşa edip) var ettik.

EN'ÂM
6:26

يُهْلِكُونَ

yuhlikūne

mahvediyorlar

Onlar, hem ondan alıkoyarlar, hem kendileri kaçarlar. Onlar, yalnızca kendi nefislerinden başkasını yıkıma uğratmazlar ama şuurunda değildirler.

EN'ÂM
6:47

يُهْلَكُ

yuhleku

helak edilir

De ki "Düşündünüz mü hiç; size Allah’ın azabı apansız ya da açıktan geliverirse, zulme sapan kavimden başkası mı yıkıma uğrayacak?"

EN'ÂM
6:131

مُهْلِكَ

muhlike

helak edici

Bu, halkı habersizken, Rabbinin ülkeleri zulüm ve helak edici olmadığındandır.

MÜ'MIN
40:34

هَلَكَ

heleke

öldüğü

"Andolsun, daha önce Yusuf da size apaçık belgeler getirmişti. O zaman size getirdikleri hakkında kuşkuya kapılıp durmuştunuz. Sonunda o, vefat edince, demiştiniz ki; "Allah, ondan sonra kesin olarak bir elçi göndermez." İşte Allah, ölçüyü taşıran, şüpheci kimseyi böyle saptırır."

ZUHRUF
43:8

فَأَهْلَكْنَا

feehleknā

biz de helak ettik

Biz de, kuvvet bakımından onlardan daha üstün olan (toplum)ları yıkıma uğrattık. Öncekilerin örneği geçti.

DUHAN
44:37

أَهْلَكْنَاهُمْ

ehleknāhum

biz onları helak ettik

Onlar mı hayırlı, yoksa Tübba’ kavmi ve onlardan öncekiler mi? Biz onları yıkıma uğrattık. Çünkü onlar, suçlu-günahkardı.

CASIYE
45:24

يُهْلِكُنَا

yuhlikunā

bizi helak etmiyor

Dediler ki "(Bütün olup biten,) Bu dünya hayatımızdan başkası değildir, ölürüz ve diriliriz; bizi "kesintisi olmayan zaman’ (dehrin akışın)dan başkası yıkıma (helake) uğratmıyor." Oysa onların bununla ilgili hiçbir bilgileri yoktur; yalnızca zannediyorlar.

AHKAF
46:27

أَهْلَكْنَا

ehleknā

biz yok ettik

Andolsun, Biz çevrenizde bulunan şehirlerden (birçoğunu) yıkıma uğrattık ve belki dönerler diye ayetleri çeşitli şekillerde açıkladık.

AHKAF
46:35

يُهْلَكُ

yuhleku

helak mı edilecektir?

Artık sen sabret; Resullerden azim sahiplerinin sabrettikleri gibi, Onlar için de acele etme. Onlar, tehdit edildikleri şeyi (azabı) gördükleri gün, sanki gündüzün yalnızca bir saati kadar yaşamış(olacak)lardır. (Bu,) Bir tebliğdir. Artık fasık olan bir kavimden başkası yıkıma uğratılır mı?

KEHF
18:59

أَهْلَكْنَاهُمْ

ehleknāhum

helak ettik

İşte ülkeler (ve onların halkları), zulmettikleri zaman onları yıkıma uğrattık; ve yıkımları için bir buluşma zamanı tespit ettik.

KEHF
18:59

لِمَهْلِكِهِمْ

limehlikihim

onları helak etmek için

İşte ülkeler (ve onların halkları), zulmettikleri zaman onları yıkıma uğrattık; ve yıkımları için bir buluşma zamanı tespit ettik.

İBRAHIM
14:13

لَنُهْلِكَنَّ

lenuhlikenne

mutlaka helak edeceğiz

İnkar edenler, resullerine dediler ki "Muhakkak (ya) sizi kendi toprağımızdan süreceğiz veya dinimize geri döneceksiniz." Böylelikle Rableri kendilerine vahyetti ki "Şüphesiz Biz, zulmedenleri helak edeceğiz.

ENBIYA
21:6

أَهْلَكْنَاهَا

ehleknāhā

helak ettiğimiz

Kendilerinden evvel yıkıma uğrattığımız hiçbir ülke (halkı) iman etmemişti; şimdi bunlar mı iman edecek?

ENBIYA
21:9

وَأَهْلَكْنَا

ve ehleknā

ve helak ettik

Sonra onlara verdiğimiz söze sadık kaldık, böylece onları ve dilediklerimizi kurtardık da ölçüsüz davrananları yıkıma uğrattık.

ENBIYA
21:95

أَهْلَكْنَاهَا

ehleknāhā

helak ettiğimiz

Yıkıma uğrattığımız bir ülkeye (tekrar dünya hayatı) imkansız (haram)dır; hiç şüphesiz onlar, (dünyaya) bir daha geri dönmeyecekler.

MÜ'MINUN
23:48

الْمُهْلَكِينَ

l-muhlekīne

helak edilenler-

Böylece onları yalanladılar ve yıkıma uğrayanlardan oldular.

SECDE
32:26

أَهْلَكْنَا

ehleknā

helak etmemiz

Yurtlarında gezip dolaştıkları nice nesilleri kendilerinden evvel yıkıma uğratmış olmamız, hala onları doğru yola iletip yöneltmedi mi? Elbette, bunda ayetler vardır; yine de işitmiyorlar mı?

MÜLK
67:28

أَهْلَكَنِيَ

ehlekeniye

beni öldürse

De ki "Haber verir misiniz; eğer Allah, beni ve benimle birlikte olanları yıkıma uğratır ya da bizi esirgerse, (peki) bu durumda kafirleri acı bir azaptan kurtaracak olan kimdir?"

HAKKA
69:5

فَأُهْلِكُوا

feuhlikū

helak edildiler

Bu nedenle Semud (halkı), korkunç bir sesle helak edildi.

HAKKA
69:6

فَأُهْلِكُوا

feuhlikū

helak edildiler

Ad (halkın)a gelince; onlar da, uğultu yüklü, azgın bir kasırga ile helak edildiler.

HAKKA
69:29

هَلَكَ

heleke

yok olup gitti

"Güç ve kudretim yok olup gitti."

ANKEBUT
29:31

مُهْلِكُو

muhlikū

helak edeceğiz

Bizim elçilerimiz İbrahim’e bir müjde ile geldikleri zaman, dediler ki "Gerçek şu ki, biz bu ülkenin halkını yıkıma uğratacağız. Çünkü onun halkı zalim oldular."

HAC
22:45

أَهْلَكْنَاهَا

ehleknāhā

helak ettiğimiz

(Halkı) Zulmediyorken yıkıma uğrattığımız nice ülkeler vardır ki, şimdi onların altları üstlerine gelmiş ıpıssız durmakta, kullanılamaz durumdaki kuyuları (terk edilmiş bulunmakta), yüksek sarayları (çın çın ötmektedir).

BAKARA
2:195

التَّهْلُكَةِ

t-tehluketi

tehlikeye

Allah yolunda infak edin ve kendinizi kendi ellerinizle tehlikeye atmayın. İyilik edin. Şüphesiz Allah, iyilik edenleri sever.

BAKARA
2:205

وَيُهْلِكَ

ve yuhlike

ve yok etmeğe

O, iş başına geçti mi (ya da sırtını çevirip gitti mi) yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya, ekini ve nesli helak etmeye çaba harcar. Allah ise, bozgunculuğu sevmez.

ENFAL
8:42

لِيَهْلِكَ

liyehlike

helak olsun diye

Hani siz vadinin yakın kenarında, onlar uzak yamacındaydılar; kervan ise sizden daha aşağıdaydı. Eğer sözleşseydiniz, kaçınılmaz olarak sözleşme yeri (veya konusu) hakkında anlaşmazlığa düşerdiniz; ancak Allah, olacağı olan işi gerçekleştirmek için (böyle yaptı). Böylece, helak olacak kişi apaçık bir delilden sonra helak olsun, diri kalacak kişi apaçık bir delilden sonra hayatta kalsın. Şüphesiz Allah, gerçekten işitendir, bilendir.

ENFAL
8:42

هَلَكَ

heleke

helak olan

Hani siz vadinin yakın kenarında, onlar uzak yamacındaydılar; kervan ise sizden daha aşağıdaydı. Eğer sözleşseydiniz, kaçınılmaz olarak sözleşme yeri (veya konusu) hakkında anlaşmazlığa düşerdiniz; ancak Allah, olacağı olan işi gerçekleştirmek için (böyle yaptı). Böylece, helak olacak kişi apaçık bir delilden sonra helak olsun, diri kalacak kişi apaçık bir delilden sonra hayatta kalsın. Şüphesiz Allah, gerçekten işitendir, bilendir.

ENFAL
8:54

فَأَهْلَكْنَاهُمْ

feehleknāhum

biz de onları mahvetmiştik

Firavun ailesinin ve onlardan öncekilerin gidiş tarzı gibi. Onlar, Rablerinin ayetlerini yalanladılar; Biz de günahları dolayısıyla onları helak ettik. Firavun ordusunu suda boğduk. Onların tümü zulmeden kimselerdi.

ÂL-I İMRAN
3:117

فَأَهْلَكَتْهُ

feehlekethu

onu mahveden

Onların bu dünya hayatındaki harcamaları kendi nefislerine zulmetmiş olan bir kavmin ekinine isabet eden kavurucu soğukluktaki bir rüzgara benzer ki onu (ekini) helak etmiştir. Allah, onlara zulmetmedi, fakat onlar kendi nefislerine zulmetmektedirler.

NISA
4:176

هَلَكَ

heleke

ölen

Senden fetva isterler. De ki "Allah, ’çocuksuz ve babasız olanın (kelale’nin)’ mirasına ilişkin hükmü açıklar. Ölen kişinin çocuğu yok da kız kardeşi varsa, geride bıraktıklarının yarısı kız kardeşinindir. Ama (ölen) kız kardeşinin çocuğu yoksa, kendisi (erkek kardeşi) ona mirasçı olur. Eğer kız kardeşi iki ise, geride bıraktıklarının üçte ikisi onlarındır. Ama (mirasçılar) erkekler ve kız kardeşler ise, bu durumda erkek için dişinin iki payı vardır. Allah, -şaşırıp sapmayasınız diye- açıklar. Allah, herşeyi bilendir.

MUHAMMED
47:13

أَهْلَكْنَاهُمْ

ehleknāhum

biz yok ettik

Seni sürüp-çıkaran memleketinden kuvvet bakımından daha üstün nice memleketler vardı ki, Biz onları yıkıma uğrattık da kendileri için hiçbir yardımcı yoktu.

MAIDE
5:17

يُهْلِكَ

yuhlike

helak etmek

Andolsun, "Şüphesiz, Allah Meryem oğlu Mesih’tir." diyenler küfre düşmüştür. De ki "O, eğer Meryem oğlu Mesih’i, onun annesini ve yeryüzündekilerin tümünü helak (yok) etmek isterse, Allah’tan (bunu önlemeye) kim bir şeye malik olabilir? Göklerin, yerin ve bunlar arasındakilerin tümünün mülkü Allah’ındır; dilediğini yaratır. Allah herşeye güç yetirendir.

TEVBE
9:42

يُهْلِكُونَ

yuhlikūne

mahvediyorlar

Eğer yakın bir yarar ve orta bir sefer olsaydı, onlar mutlaka seni izlerlerdi. Ama zorluk onlara uzak geldi. "Eğer güç yetirseydik muhakkak seninle birlikte (savaşa) çıkardık." diye sana Allah adına yemin edecekler. Kendi nefislerini helaka sürüklüyorlar. Allah onların gerçekten yalan söylediklerini biliyor.