فَأَلْقَوْا حِبَالَهُمْ وَعِصِيَّهُمْ وَقَالُوا بِعِزَّةِ فِرْعَوْنَ إِنَّا لَنَحْنُ الْغَالِبُونَ
Fe elkav hıbalehüm ve ısıyyehüm ve kalu bi ızzeti fir’avne inna le nahnül ğalibun
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
İplerini sopalarını attılar ve Firavun’un yüceliği hakkı için dediler, biz elbette üst olacağız. |
Abdullah Parlıyan |
Bunun üzerine onlar da iplerini, sopalarını yere bıraktılar ve "Firavun sayesinde, Firavun’un gücüyle, Firavun adına üstün çıkacağız" dediler. |
Adem Uğur |
Bunun üzerine iplerini ve değneklerini attılar ve Firavun’un kudreti hakkı için elbette bizler galip geleceğiz, dediler. |
Ahmed Hulusi |
Onlar da iplerini ve asalarını attılar ve "Firavun’un izzetine yemin olsun, galip geleceğiz" dediler. |
Ahmet Varol |
’Firavun’un büyüklüğü adına mutlaka biz üstün geleceğiz’ dediler. |
Ali Bulaç |
Onlar da, iplerini ve asalarını atıverdiler ve "Firavun’un üstünlüğü adına, hiç tartışmasız, üstün olanlar gerçekten bizleriz" dediler. |
Ali Fikri Yavuz |
Onlar da hemen iplerini ve sopalarını ortaya attılar ve "- Firavun’un izzeti hakkı için biz, şüphesiz üstün gelenleriz." dediler. |
Bayraktar Bayraklı |
“Ne atacaksanız atın!” dedi. Onlar da iplerini ve değneklerini attılar ve “Firavun`un onuru için elbette bizler galip geleceğiz” dediler. Sonra Mûsâ asasını yere bıraktı. Bir de ne görsünler, onların sihirlerini yutuveriyor. |
Bekir Sadak |
Onlar da iplerini ve degneklerini attilar ve «Firavun hakki icin, suphesiz, biz ustun gelecegiz» dediler. |
Celal Yıldırım |
Onlar da urganlarını ve değneklerini yere attılar ve «Fir’avn’ın azizliği hakkı için elbette bizler üstünleriz» dediler. |
Cemal Külünkoğlu |
Bunun üzerine onlar iplerini ve değneklerini attılar ve “Firavun `un gücüyle elbette bizler üstün geleceğiz” dediler. |
Diyanet İşleri |
Bunun üzerine onlar iplerini ve değneklerini attılar ve "Firavun’un gücüyle elbette bizler üstün geleceğiz" dediler. |
Diyanet Vakfı |
Bunun üzerine iplerini ve değneklerini attılar ve Firavun’un kudreti hakkı için elbette bizler galip geleceğiz, dediler. |
Edip Yüksel |
İplerini ve değneklerini attılar, "Firavunun onuru için biz üstün geleceğiz" dediler. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Bunun üzerine iplerini ve değneklerini attılar ve «Firavun’un kudreti hakkı için şüphesiz elbette bizler galip geleceğiz» dediler. |
Fizil-al il Kuran |
Büyücüler, «Firavun’un ululuğuna andolsun ki, üstün gelen taraf biz olacağız» diyerek iplerini ve değneklerini attılar. |
Gültekin Onan |
Onlar da, iplerini ve asalarını atıverdiler ve "Firavun’un üstünlüğü adına, hiç tartışmasız, üstün olanlar gerçekten bizleriz" dediler. |
Harun Yıldırım |
Bunun üzerine iplerini ve değneklerini attılar ve Firavun’un kudreti hakkı için elbette bizler galip geleceğiz, dediler. |
Hasan Basri Çantay |
Onlar da ipleri ve sopalarını atıb «Fir’avnın izzeti hakkı için gaalib olanlar elbet biziz biz!» dediler. |
Hayrat Neşriyat |
Bunun üzerine (onlar) iplerini ve değneklerini attılar ve (böbürlenerek)`Fir`avun`un şerefi üzerine yemîn ederiz ki, muhakkak galib olanlar elbette ancak biziz!` dediler. |
İbn-i Kesir |
Onlar da bunun üzerine iplerini ve değneklerini attılar ve dediler ki Firavun hakkı için elbette elbette biz galib gelenleriz. |
İlyas Yorulmaz |
İplerini ve değneklerini attılar ve "Firavunun gücü ve büyüklüğü sayesinde galip gelecek olan biziz" dediler. |
İskender Ali Mihr |
Böylece iplerini ve asalarını attılar. Ve "Firavunun izzeti için muhakkak ki gâlip gelenler elbette bizleriz." dediler. |
Kadri Çelik |
Onlar da iplerini ve asalarını atıverdiler ve "Firavun’un kudreti hakkı için, üstün olanlar şüphesiz bizleriz" dediler. |
Muhammed Esed |
Bunun üzerine onlar da halatlarını ve asalarını yere bıraktılar ve "Firavun’un sayesinde, üstün gelen mutlaka biz olacağız" dediler. |
Mustafa İslamoğlu |
Bunun üzerine (onlar) iplerini ve değneklerini attılar ve (böbürlenerek)`Fir`avun’un şerefi üzerine yemîn ederiz ki, muhakkak galib olanlar elbette ancak biziz!` dediler. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Hemen iplerini ve sopalarını atıverdiler ve dediler ki «Fir’avun’un izzet-i hakkı için şüphe yok ki, elbette biz galip olanlarız.» |
Ömer Öngüt |
Onlar da iplerini ve değneklerini attılar ve "Firavun hakkı için biz üstün geleceğiz!" dediler. |
Sadık Türkmen |
Attılar iplerini/fenni yapıtlarını ve aletlerini! Dediler ki "Firavun’un gücüyle/adıyla/onur ve şerefine, kesinlikle biz galip geleceğiz." |
Seyyid Kutub |
Büyücüler, «Firavun’un ululuğuna andolsun ki, üstün gelen taraf biz olacağız» diyerek iplerini ve değneklerini attılar. |
Suat Yıldırım |
İplerini ve değneklerini yere attılar ve"Firavun’un izzetine yemin ederiz ki galip gelen biz olacağız" dediler. |
Süleyman Ateş |
İplerini ve değneklerini attılar ve "Fir’avn’ın şerefine biz, elbette biz gâlib geleceğiz" dediler. |
Şaban Piriş |
Onlar da, iplerini ve değneklerini attılar ve -Firavun’un kudretiyle elbette galip gelecekler bizleriz! dediler. |
Tefhim-ul Kur'an |
Onlar da, iplerini ve asalarını atıverdiler ve «Firavun’un üstünlüğü adına, hiç tartışmasız, üstün olanlar gerçekten bizleriz» dediler. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Bunun üzerine onlar, iplerini ve değneklerini ortaya attılar ve dediler "Firavun’un onur ve yüceliği aşkına biz, evet biz galip geleceğiz." |
Yusuf Ali (İngilizce) |
So they threw their ropes and their rods, and said "By the might of Pharaoh, it is we who will certainly win!" |
فَأَلْقَوْا feelḳav |
sonra attılar | ل ق ي |
حِبَالَهُمْ Hibālehum |
iplerini | ح ب ل |
وَعِصِيَّهُمْ ve ǐSiyyehum |
ve değneklerini | ع ص و |
وَقَالُوا ve ḳālū |
ve dediler | ق و ل |
بِعِزَّةِ biǐzzeti |
şerefine | ع ز ز |
فِرْعَوْنَ fir’ǎvne |
Fir’avn’ın | |
إِنَّا innā |
biz | |
لَنَحْنُ leneHnu |
elbette biz | |
الْغَالِبُونَ l-ğālibūne |
galib geleceğiz | غ ل ب |