وَإِذْ غَدَوْتَ مِنْ أَهْلِكَ تُبَوِّئُ الْمُؤْمِنِينَ مَقَاعِدَ لِلْقِتَالِ ۗ وَاللَّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ

Ve iz ğadevte min ehlike tübevviül mü’minıne mekaıde lil kıtal vallahü semıun alım

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

An o zamanı, hani insanları savaş yerlerine yerleştirmek için sabahleyin erkenden âilenden ayrılmıştın ve Allah duyuyordu, biliyordu bunu.

Abdullah Parlıyan

Hatırla o günü, ey Peygamber, inananları savaş düzenine sokmak için sabah erkenden evinden çıkmıştın. Allah her şeyi işitendir; her şeyi bilendir.

Adem Uğur

Hani sen, sabah erkenden müminleri savaş mevzilerine yerleştirmek için ailenden ayrılmıştın...-Allah, hakkıyle işiten ve bilendir.-

Ahmed Hulusi

Hani sen sabah erkenden ailenden ayrılıp iman edenleri savaşmaları için uygun mevzilere yerleştiriyordun. Allâh Semi’’dir, Aliym’dir.

Ahmet Varol

Hani sen, mü’minleri çarpışma yerlerine yerleştirmek üzere erkenden ailenin yanından ayrılmıştın. Allah işiten ve bilendir.

Ali Bulaç

Hani sen, mü’minleri savaşmak için elverişli yerlere yerleştirmek için evinden erkenden ayrılmıştın. Allah işitendir, bilendir.

Ali Fikri Yavuz

(Ey Rasûlüm), bir vakit erkenden Medîne’deki ailenden çıkmış, savaş için müminleri elverişli yerlere yerleştiriyordun. Allah, sözlerinizi işitir ve niyyetlerinizi bilir.

Bayraktar Bayraklı

Hatırla o günü, ey Peygamber, inananları savaş düzenine sokmak için sabah erkenden evinden çıkmıştın. Allah her şeyi işitendir; her şeyi bilendir.

Bekir Sadak

Sen inananlari savas icin duracaklari yerlere yerlestirmek uzere, erkenden evinden ayrilmistin. Allah istir ve bilir.

Celal Yıldırım

Hani sen erkenden ailen arasından çıkıp mü’minleri savaş için uygun yerlere yerleştiriyordun ; Allah (her şeyi) işiten ve bilendir.

Cemal Külünkoğlu

(Ey Muhammed!) Hani bir vakit, (Uhud`da) inananları savaş düzenine sokmak için sabah erkenden ailenden/evinden ayrılmıştın. Allah (her şeyi) hakkıyla işiten, (her şeyi) hakkıyla bilendir.

Diyanet İşleri

Hani sen mü’minleri (Uhud’da) savaş mevzilerine yerleştirmek için, sabah erken ailenden (evinden) ayrılmıştın. Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.

Diyanet Vakfı

Hani sen, sabah erkenden müminleri savaş mevzilerine yerleştirmek için ailenden ayrılmıştın...-Allah, hakkıyle işiten ve bilendir.-

Edip Yüksel

Hani sen, sabah erkenden ailenden ayrılarak gerçeği onaylayanları savaşta tutacakları noktalara yerleştiriyordun. Elbette ALLAH İşitir, Bilir.

Elmalılı Hamdi Yazır

Hani sen sabah erkenden müminleri savaş mevzilerine yerleştirmek için ailenden ayrılmıştın. Allah, hakkıyla işiten ve bilendir.

Fizil-al il Kuran

Hani sen müminleri (Uhud’da) savaşacakları elverişli yerlere mevzilendirmek üzere evinden sabahleyin erken çıkmıştın. Hiç kuşkusuz Allah herşeyi işiten ve bilendir.

Gültekin Onan

Hani sen, inançlıları savaşmak için elverişli yerlere yerleştirmek için ehlinden (ailenden) erkenden ayrılmıştın. Tanrı işitendir, bilendir.

Harun Yıldırım

Hani savaşmak için mü’minleri mevzilerine yerleştirmek üzere sabah erkenden ailenden ayrılmıştın. Şüphesiz Allah Semi’dir, Alîm’dir.

Hasan Basri Çantay

Hani sen, mü’minleri muhaarebeye elverişli yerlerde ta’biye etmek üzere erkenden ailenden (Medîneden) ayrılmışdın, Allah hakkıyle işidendi, (her şey’i) kemâliyle bilendi.

Hayrat Neşriyat

(Habîbim, yâ Muhammed!) Hani, mü`minleri (Uhud`da) savaş için mevzi`lere yerleştirmek üzere âilenden erkenden ayrılmıştın. Allah ise, Semî` (neler söylediğinizi işiten)dir, Alîm (ne düşündüğünüzü bilen)dir.

İbn-i Kesir

Hani sen; mü’minleri savaş için duracakları yere yerleştirmek üzere erkenden ayrılmıştın. Allah, Semi’dir, Alim’dir.

İlyas Yorulmaz

İnananları savaş düzeninde, yerlerine yerleştirmek için sabah erkence evinden ayrılmıştın. Allah en iyi işiten ve her şeyi bilendir.

İskender Ali Mihr

Ve bir sabah erkenden ailenden ayrılmıştın, mü’minlerisavaş için (uygun) mevzilere yerleştiriyordun. Ve Allah en iyi işiten , en iyi bilendir.

Kadri Çelik

Hani sen iman edenleri savaş için duracakları yerlere yerleştirmek üzere sabah erkenden ailenden ayrılmıştın. Allah da işitendi, bilendi.

Muhammed Esed

Ve (hatırla o günü ey Peygamber), inananları savaş düzenine sokmak için sabah erkenden evinden çıkmıştın. Allah her şeyi işitiyor, her şeyi biliyordu,

Mustafa İslamoğlu

Hani, sabahleyin mü`minleri savaş düzenine sokmak için evinden çıkmıştın. Allah da tarifsiz bir biçimde her şeyi duyuyordu, her şeyi biliyordu.

Ömer Nasuhi Bilmen

Hani bir vakit erkenden ehlinden ayrılmıştın. Mü’minler için savaşa elverişli mevziler hazırlıyordun. Ve Allah Teâlâ ise hakkıyla işiticidir, hakkıyla bilicidir.

Ömer Öngüt

Resulüm! Hani sen müminleri savaş için duracakları yerlere yerleştirmek üzere erkenden evinden ayrılmıştın. Allah işitendir, bilendir.

Sadık Türkmen

Hani sen müminleri; (Uhud’da) savaş mevzilerine yerleştirmek için, sabah erken ailenden ayrılmıştın. Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.

Seyyid Kutub

Hani sen müminleri (Uhud’da) savaşacakları elverişli yerlere mevzilendirmek üzere evinden sabahleyin erken çıkmıştın. Hiç kuşkusuz Allah herşeyi işiten ve bilendir.

Suat Yıldırım

Hani bir vakit, ey Resulüm, sen ailenden sabah erken ayrılmış, müminlere savaş mevzileri hazırlamak için yola çıkmıştın. Allah, semî ve alîmdir (hakkıyla işitir ve bilir).

Süleyman Ateş

Hani sen, erkenden âilenden ayrılmıştın, (Uhud’da) mü’minleri savaş üslerine yerleştiriyordun. Allâh da işitendi, bilendi.

Şaban Piriş

Hani sen, savaş için müminleri elverişli yerlere yerleştirmek üzere evinden ayrılmıştın. Allah işiten ve bilendir.

Tefhim-ul Kur'an

Hani sen, mü’minleri savaşmak için elverişli yerlere yerleştirmek için evinden erkenden ayrılmıştın. Allah işitendir, bilendir.

Yaşar Nuri Öztürk

Hani, sen ailenden erkenden ayrılmıştın da müminleri savaş için tutulması gereken noktalara yerleştiriyordun. Allah her şeyi çok iyi duyar, çok iyi bilir.

Yusuf Ali (İngilizce)

Remember that morning Thou didst leave Thy household (early) to post the faithful at their stations for battle And Allah heareth and knoweth all things

KELİME KÖKLERİ
وَإِذْ
ve iƶ
hani
غَدَوْتَ
ğadevte
sen erkenden غ د و
مِنْ
min
-den
أَهْلِكَ
ehlike
ailen- ا ه ل
تُبَوِّئُ
tubevviu
ayrılmıştın ب و ا
الْمُؤْمِنِينَ
l-mu'minīne
mü’minleri ا م ن
مَقَاعِدَ
meḳāǐde
yerleştiriyordun ق ع د
لِلْقِتَالِ
lilḳitāli
savaş için ق ت ل
وَاللَّهُ
vallahu
Allah da
سَمِيعٌ
semīǔn
işitendi س م ع
عَلِيمٌ
ǎlīmun
bilendi ع ل م