بَلْ عَجِبْتَ وَيَسْخَرُونَ

Bel acibte ve yesharun

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Belki de şaştın sen ve alay eder onlar da.

Abdullah Parlıyan

Belki de sen, bu muhteşem kudreti inkâr etmelerine şaşıp kaldın. Halbuki onlar seninle ve Kur’ân’la alay ediyorlar.

Adem Uğur

Hayır, sen şaşıyorsun. Halbuki onlar alay ediyorlar.

Ahmed Hulusi

Hayır, onların alaylı hâllerine şaşıp kaldın.

Ahmet Varol

Hayır, sen (bu yaratışa) hayret ettin; onlarsa alay ediyorlar.

Ali Bulaç

Hayır, sen (bu muhteşem yaratışa ve onların inkarına) şaşırdın kaldın; onlar ise alay edip duruyorlar.

Ali Fikri Yavuz

Doğrusu (Ey Rasûlüm, Allah’ın kudretini ve öldükten sonra dirileceklerini inkâr etmelerine) sen şaştın. Onlar ise, seninle (ve taaccüb edişinle) alay ediyorlar.

Bayraktar Bayraklı

Sen hayran kaldın; onlarsa alay ediyorlar.

Bekir Sadak

Evet; sen onlara sasiyorsun, onlar da seni alaya aliyorlar.

Celal Yıldırım

Ne var ki sen onlara (onların

Cemal Külünkoğlu

(12-13) Hayır, sen hayranlık ve şaşkınlık duyarken onlar (yalnızca) alay ederler. Kendilerine öğüt verildiği zaman öğüt almazlar.

Diyanet İşleri

Hayır, sen (onların hâline) şaştın, onlar ise alay ediyorlar.

Diyanet Vakfı

Hayır, sen şaşıyorsun. Halbuki onlar alay ediyorlar.

Edip Yüksel

Sen hayranlık duyarken onlar alay ediyorlar.

Elmalılı Hamdi Yazır

Fakat sen onlara şaşıyorsun, ama onlar (seninle) eğleniyorlar.

Fizil-al il Kuran

Ey Muhammed! Evet; sen onlara şaşıyorsun, onlar da seninle alay ediyorlar.

Gültekin Onan

Hayır, sen (bu muhteşem yaratışa ve onların inkarına) şaşırdın kaldın; onlar ise alay edip duruyorlar.

Harun Yıldırım

Hayır, sen şaşıyorsun. Halbuki onlar alay ediyorlar.

Hasan Basri Çantay

Belki sen (Habîbim) teaccüb etdin. Onlar da (bu teaccübünden dolayı) eğlenirler,

Hayrat Neşriyat

(Ey Habîbim!) Bil`akis (sen, onların bu kadar delillere rağmen inkâr etmelerine)hayret ettin, hâlbuki (onlar senin anlattıklarınla) alay ediyorlar.

İbn-i Kesir

Hayır, sen; şaşırıp kaldın, onlarsa alay edip duruyorlar.

İlyas Yorulmaz

(Soruya verdikleri cevaba) Sen şaşırdın, onlar ise (verdiğin yaratılışla ilgili haberlerle) alay ediyorlar.

İskender Ali Mihr

Evet, sen hayret ettin ve onlar (ise) alay ediyorlar.

Kadri Çelik

Hayır, sen şaşırdın kaldın; onlar ise alay edip duruyorlar.

Muhammed Esed

Hayır, sen hayranlık ve şaşkınlık duyarken onlar (yalnızca) alay ederler;

Mustafa İslamoğlu

Ama hayır, sen hayranlık ve şaşkınlık duyarken, onlar işin şakasındalar;

Ömer Nasuhi Bilmen

(12-14) Evet. Sen taaccüp ettin. Onlar ise istihzâda bulunurlar. Ve onlara nasihat verildiği zaman, düşünüp nasihat kabul etmezler. Ve bir mûcize gördükleri vakit de onunla istihzâ eder dururlar.

Ömer Öngüt

Hayır! Sen onlara şaşıyorsun. Onlar ise alay ediyorlar.

Sadık Türkmen

Hayır sen hayranlıkla bakıyorsun, onlar ise alay ediyorlar!

Seyyid Kutub

Ey Muhammed! Evet; sen onlara şaşıyorsun, onlar da seninle alay ediyorlar.

Suat Yıldırım

Ne var ki sen onların haşri inkâr etmelerine şaşırıyorsun, onlar ise seninle alay ederler.

Süleyman Ateş

Hayır sen (bu muhteşem kudrete) hayran kaldın; onlarsa (seninle) alay ediyorlar.

Şaban Piriş

Belki sen buna hayret ediyorsun, onlar da alay ediyorlar.

Tefhim-ul Kur'an

Hayır, sen (bu muhteşem yaratışa ve onların inkarına) şaşırdın kaldın; onlar ise alay edip duruyorlar.

Yaşar Nuri Öztürk

Ama sen şaşırdın, onlarsa alay ediyorlar.

Yusuf Ali (İngilizce)

Truly dost thou marvel, while they ridicule,

KELİME KÖKLERİ
بَلْ
bel
hayır
عَجِبْتَ
ǎcibte
sen şaşıyorsun ع ج ب
وَيَسْخَرُونَ
veyesḣarūne
onlar ise alay ediyorlar س خ ر