ع ج ب kökü Kur'an'da 27 defa geçmektedir.

AYETLER

NECM
53:59

تَعْجَبُونَ

teǎ’cebūne

şaşıyorsunuz

Şimdi siz, bu sözden mi şaşkınlığa düşüyorsunuz?

KAF
50:2

عَجِبُوا

ǎcibū

şaştılar

Hayır, onlara kendilerinden bir uyarıcı gelmesine şaştılar da, o kafirler "Bu şaşılacak bir şey" dediler.

KAF
50:2

عَجِيبٌ

ǎcībun

tuhaf

Hayır, onlara kendilerinden bir uyarıcı gelmesine şaştılar da, o kafirler "Bu şaşılacak bir şey" dediler.

SAD
38:4

وَعَجِبُوا

ve ǎcibū

ve hayret ettiler

İçlerinden kendilerine bir uyarıcının gelmesine şaştılar. Kafirler dedi ki "Bu, yalan söyleyen bir büyücüdür."

SAD
38:5

عُجَابٌ

ǔcābun

tuhaf

"İlahları bir tek ilah mı yaptı? Doğrusu bu, şaşırtıcı bir şey."

A'RAF
7:63

أَوَعَجِبْتُمْ

eveǎcibtum

şaştınız mı?

"Sakınıp rahmete kavuşmanız için, içinizden sizi uyarıp korkutacak bir adam aracılığı ile bir zikir (kitap) gelmesine mi şaştınız?"

A'RAF
7:69

أَوَعَجِبْتُمْ

eveǎcibtum

şaştınız mı?

"Sizi uyarmak için aranızdan bir adam aracılığıyla Rabbinizden size bir zikrin gelmesine mi şaşırdınız? (Allah’ın) Nuh kavminden sonra sizi halifeler kıldığını ve sizin yaratılışta gelişiminizi arttırdığını (veya üstün kıldığını) hatırlayın. Öyleyse Allah’ın nimetlerini hatırlayın, ki kurtuluş bulasınız."

CIN
72:1

عَجَبًا

ǎceben

harikulade güzel

De ki "Bana gerçekten şu vahyolundu Cinlerden bir grup dinleyip de şöyle demişler -Doğrusu biz, (büyük) hayranlık uyandıran bir Kur’an dinledik"

YUNUS
10:2

عَجَبًا

ǎceben

tuhaf

İçlerinden bir adama "İnsanları uyar ve iman edenlere, muhakkak kendileri için Rableri Katında ’gerçek bir makam’ olduğunu müjde ver" diye vahyetmemiz, insanlara şaşırtıcı mı geldi? İnkar edenler "Gerçekten bu, açıkça bir büyücüdür" dediler.

HUD
11:72

عَجِيبٌ

ǎcībun

şaşırtıcı

"Vay bana" dedi (kadın). "Ben kocamış bir kadın iken ve şu kocam da bir ihtiyar iken doğuracak mıyım? Gerçekten bu, şaşırtıcı bir şey!.."

HUD
11:73

أَتَعْجَبِينَ

eteǎ’cebīne

şaşıyor musun?

Dediler ki "Allah’ın emrine mi şaşıyorsun? Allah’ın rahmeti ve bereketleri sizin üzerinizdedir, ey ev halkı şüphesiz O, övülmeye layık olandır, Mecid’tir."

SAFFAT
37:12

عَجِبْتَ

ǎcibte

sen şaşıyorsun

Hayır, sen (bu muhteşem yaratışa ve onların inkarına) şaşırdın kaldın; onlar ise alay edip duruyorlar.

KEHF
18:9

عَجَبًا

ǎceben

şaşılacak

Sen, yoksa Kehf ve Rakim Ehlini Bizim şaşılacak ayetlerimizden mi sandın?

KEHF
18:63

عَجَبًا

ǎceben

şaşılacak biçimde

(Genç-yardımcısı) Dedi ki "Gördün mü, kayaya sığındığımızda, ben balığı unuttum. Onu hatırlamamı şeytandan başkası bana unutturmadı; o da şaşılacak tarzda denizde kendi yolunu tuttu."

RA'D
13:5

تَعْجَبْ

teǎ’ceb

şaşacaksan

Eğer şaşıracaksan, asıl şaşkınlık konusu onların şöyle söylemeleridir "Biz toprak iken mi, gerçekten biz mi yeniden yaratılacağız?" İşte onlar Rablerine karşı inkara sapanlar, işte onlar boyunlarına (ateşten) halkalar geçirilenler ve işte onlar -içinde ebedi kalacakları- ateşin arkadaşları olanlardır.

RA'D
13:5

فَعَجَبٌ

feǎcebun

şaşmak lazım

Eğer şaşıracaksan, asıl şaşkınlık konusu onların şöyle söylemeleridir "Biz toprak iken mi, gerçekten biz mi yeniden yaratılacağız?" İşte onlar Rablerine karşı inkara sapanlar, işte onlar boyunlarına (ateşten) halkalar geçirilenler ve işte onlar -içinde ebedi kalacakları- ateşin arkadaşları olanlardır.

BAKARA
2:204

يُعْجِبُكَ

yuǎ’cibuke

senin hoşuna gider

İnsanlardan öylesi vardır ki, dünya hayatına ilişkin sözleri senin hoşuna gider ve kalbindekine rağmen Allah’ı şahid getirir; oysa o azılı bir düşmandır.

BAKARA
2:221

أَعْجَبَتْكُمْ

eǎ’cebetkum

hoşunuza gitse bile

Müşrik kadınları, iman edinceye kadar nikahlamayın; iman eden bir cariye, -hoşunuza gitse de- müşrik bir kadından daha hayırlıdır. Müşrik erkekleri de iman edinceye kadar nikahlamayın; iman eden bir köle, -hoşunuza gitse de- müşrik bir erkekten daha hayırlıdır. Onlar, ateşe çağırırlar, Allah ise Kendi izniyle cennete ve mağfirete çağırır. O, insanlara ayetlerini açıklar. Umulur ki öğüt alıp-düşünürler.

BAKARA
2:221

أَعْجَبَكُمْ

eǎ’cebekum

hoşunuza gitse bile

Müşrik kadınları, iman edinceye kadar nikahlamayın; iman eden bir cariye, -hoşunuza gitse de- müşrik bir kadından daha hayırlıdır. Müşrik erkekleri de iman edinceye kadar nikahlamayın; iman eden bir köle, -hoşunuza gitse de- müşrik bir erkekten daha hayırlıdır. Onlar, ateşe çağırırlar, Allah ise Kendi izniyle cennete ve mağfirete çağırır. O, insanlara ayetlerini açıklar. Umulur ki öğüt alıp-düşünürler.

AHZAB
33:52

أَعْجَبَكَ

eǎ’cebeke

çok hoşuna gitse de

Bundan sonra (başka) kadınlar ve bunları başka eşlerle değiştirmek -güzellikleri senin hoşuna gitse bile- sana helal olmaz; ancak sağ elinin malik olduğu (cariyeler) başka. Allah herşeyi gözetleyip denetleyendir.

MUNAFIKUN
63:4

تُعْجِبُكَ

tuǎ’cibuke

hoşuna gider

Sen onları gördüğün zaman cüsseli yapıları beğenini kazanmaktadır. Konuştukları zaman da onları dinlersin. (Oysa) Sanki onlar (sütun gibi) dayandırılmış ahşap-kütük gibidirler. (Bu dayanıksızlıklarından dolayı da) Her çağrıyı kendileri aleyhinde sanırlar. Onlar düşmandırlar, bu yüzden onlardan kaçınıp-sakının. Allah onları kahretsin; nasıl da çevriliyorlar.

FETIH
48:29

يُعْجِبُ

yuǎ’cibu

hoşuna gider

Muhammed, Allah’ın elçisidir. Ve onunla birlikte olanlar da kafirlere karşı zorlu, kendi aralarında ise merhametlidirler. Onları, rüku edenler, secde edenler olarak görürsün; onlar, Allah’tan bir fazl (lütuf ve ihsan) ve hoşnutluk arayıp-isterler. Belirtileri, secde izinden yüzlerindedir. İşte onların Tevrat’taki vasıfları budur İncil’deki vasıfları ise Sanki bir ekin; filizini çıkarmış, derken onu kuvvetlendirmiş, derken kalınlaşmış, sonra sapları üzerinde doğrulup-boy atmış (ki bu,) ekicilerin hoşuna gider. (Bu örnek,) Onunla kafirleri öfkelendirmek içindir. Allah, içlerinden iman edip salih amellerde bulunanlara bir mağfiret ve büyük bir ecir va’detmiştir.

MAIDE
5:100

أَعْجَبَكَ

eǎ’cebeke

hoşuna gitse de

De ki "Murdar ile temiz -murdarın çokluğu hoşuna gitse de- bir olmaz. Ey temiz akıl sahipleri, Allah’tan korkup-sakının. Umulur ki kurtuluşa erersiniz.

HADID
57:20

أَعْجَبَ

eǎ’cebe

hoşuna giden

Bilin ki, dünya hayatı ancak bir oyun, ’(eğlence türünden) tutkulu bir oyalama’, bir süs, kendi aranızda bir övünme (süresi ve konusu), mal ve çocuklarda bir ’çoğalma-tutkusu’dur. Bir yağmur örneği gibi; onun bitirdiği ekin ekicilerin (veya kafirlerin) hoşuna gitmiştir, sonra kuruyuverir, bir de bakarsın ki sapsarı kesilmiş, sonra o, bir çer-çöp oluvermiştir. Ahirette ise şiddetli bir azap; Allah’tan bir mağfiret ve bir hoşnutluk (rıza) vardır. Dünya hayatı, aldanış olan bir metadan başka bir şey değildir.

TEVBE
9:25

أَعْجَبَتْكُمْ

eǎ’cebetkum

sizi böbürlendirmişti

Andolsun, Allah birçok yerlerde ve Huneyn gününde size yardım etti. Hani çok sayıda oluşunuz sizi böbürlendirip-gururlandırmıştı, fakat size bir şey de sağlayamamıştı. Yer ise, bütün genişliğine rağmen size dar gelmişti, sonra arkanıza dönüp gerisin geri gitmiştiniz.

TEVBE
9:55

تُعْجِبْكَ

tuǎ’cibke

seni imrendirmesin

Şu halde onların malları ve çocukları seni imrendirmesin; Allah bunlarla ancak onları dünya hayatında azaplandırmak ve canlarının inkar içindeyken zorlukla çıkmasını ister.

TEVBE
9:85

تُعْجِبْكَ

tuǎ’cibke

seni imrendirmesin

Onların malları ve evlatları seni imrendirmesin; Allah bunlarla, ancak onları dünyada azaplandırmak ve canlarının onlar inkar içindeyken zorluk içinde çıkmasını istiyor.