ص خ ر kökü Kur'an'da 45 defa geçmektedir.

AYETLER

FECR
89:9

الصَّخْرَ

S-Saḣra

kayaları

Ve vadilerde kayaları oyup biçen Semud’a?

SAD
38:18

سَخَّرْنَا

seḣḣarnā

boyun eğdirmiştik

Doğrusu Biz dağlara boyun eğdirdik, akşam ve sabah kendisiyle birlikte (Allah’ı) tesbih ederlerdi.

SAD
38:36

فَسَخَّرْنَا

feseḣḣarnā

biz boyun eğdirdik

Böylece rüzgarı onun buyruğu altına verdik. Onun emriyle dilediği yöne yumuşakça eserdi.

SAD
38:63

سِخْرِيًّا

siḣriyyen

alay konusu

Biz onları bir alay konusu edinmiştik; yoksa gözler mi onlardan kaydı?"

A'RAF
7:54

مُسَخَّرَاتٍ

museḣḣarātin

boyun eğmiş vaziyette

Gerçekten sizin Rabbiniz, altı günde gökleri ve yeri yaratan, sonra arşa istiva eden Allah’tır. Gündüzü, durmaksızın kendisini kovalayan geceyle örten, Güneş’e, Ay’a ve yıldızlara Kendi buyruğuyla baş eğdirendir. Haberiniz olsun, yaratmak da, emir de (yalnızca) O’nundur. Alemlerin Rabbi olan Allah ne Yücedir.

FATIR
35:13

وَسَخَّرَ

ve seḣḣara

ve buyruğu altına almıştır

(Allah) Geceyi gündüze bağlayıp-katar, gündüzü de geceye bağlayıp-katar; güneşi ve ayı emre amade kılmıştır, her biri adı konulmuş bir süreye kadar akıp gitmektedir. İşte bunları (yaratıp düzene koyan) Allah sizin Rabbinizdir; mülk O’nundur. O’ndan başka taptıklarınız ise, ’bir çekirdeğin incecik zarına’ bile malik olamazlar.

HUD
11:38

سَخِرُوا

seḣirū

alay ediyorlardı

Gemiyi yapıyordu. Kavminin ileri gelenleri kendisine her uğradığında onunla alay ediyordu. O "Eğer bizimle alay ederseniz, alay ettiğiniz gibi biz de sizlerle alay edeceğiz" dedi.

HUD
11:38

تَسْخَرُوا

tesḣarū

alay ederseniz

Gemiyi yapıyordu. Kavminin ileri gelenleri kendisine her uğradığında onunla alay ediyordu. O "Eğer bizimle alay ederseniz, alay ettiğiniz gibi biz de sizlerle alay edeceğiz" dedi.

HUD
11:38

نَسْخَرُ

nesḣaru

alay edeceğiz

Gemiyi yapıyordu. Kavminin ileri gelenleri kendisine her uğradığında onunla alay ediyordu. O "Eğer bizimle alay ederseniz, alay ettiğiniz gibi biz de sizlerle alay edeceğiz" dedi.

HUD
11:38

تَسْخَرُونَ

tesḣarūne

sizin alay ettiğiniz

Gemiyi yapıyordu. Kavminin ileri gelenleri kendisine her uğradığında onunla alay ediyordu. O "Eğer bizimle alay ederseniz, alay ettiğiniz gibi biz de sizlerle alay edeceğiz" dedi.

EN'ÂM
6:10

سَخِرُوا

seḣirū

alay edenleri

Andolsun, senden önceki elçiler de alaya alındı da alaya aldıkları şey, onlardan maskaralık yapanları çepeçevre kuşatıverdi.

SAFFAT
37:12

وَيَسْخَرُونَ

veyesḣarūne

onlar ise alay ediyorlar

Hayır, sen (bu muhteşem yaratışa ve onların inkarına) şaşırdın kaldın; onlar ise alay edip duruyorlar.

SAFFAT
37:14

يَسْتَسْخِرُونَ

yestesḣirūne

alay ederler

Bir ayet (mucize) gördüklerinde de, alay konusu edinip eğleniyorlar.

LOKMAN
31:16

صَخْرَةٍ

Saḣratin

bir kaya-

"Ey oğlum, (yaptığın iş) gerçekten bir hardal tanesi ağırlığında olsa da, (bu,) ister bir kaya parçasından ya da göklerde veya yer(in derinliklerinde) de bulunsa bile, Allah onu getirir (açığa çıkarır). Şüphesiz Allah, latif olandır, (herşeyden) haberdardır."

LOKMAN
31:20

سَخَّرَ

seḣḣara

boyun eğdirdi

Görmüyor musunuz ki, şüphesiz Allah, göklerde ve yerde olanları emrinize amade kılmış, açık ve gizli sizin üzerinizdeki nimetlerini genişletip-tamamlamıştır. (Buna rağmen) İnsanlardan öyleleri vardır ki, hiçbir ilme dayanmadan, bir yol gösterici ve aydınlatıcı bir kitap olmadan Allah hakkında mücadele edip durur.

LOKMAN
31:29

وَسَخَّرَ

ve seḣḣara

ve emrine boyun eğdirmiştir

Görmüyor musun ki, gerçekten Allah, geceyi gündüze bağlayıp-katar, gündüzü de geceye bağlayıp-katar. Güneş ile ayı emre amade kılmıştır. Her biri, adı konulmuş bir süreye kadar akıp gider. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.

ZÜMER
39:5

وَسَخَّرَ

ve seḣḣara

ve buyruğu altına almıştır

Gökleri ve yeri hak olarak yarattı. Geceyi gündüzün üstüne sarıp-örtüyor, gündüzü de gecenin üstüne sarıp-örtüyor. Güneşe ve aya boyun eğdirdi. Her biri adı konulmuş bir ecele (süreye) kadar akıp gitmektedir. Haberin olsun; üstün ve güçlü olan, bağışlayan O’dur.

ZÜMER
39:56

السَّاخِرِينَ

s-sāḣirīne

alay edenlerden

Kişinin (yana yakıla) şöyle diyeceği (gün) "Allah yanında (kullukta) yaptığım kusurlardan dolayı yazıklar olsun (bana) doğrusu ben, (Allah’ın diniyle) alay edenlerdendim."

ZUHRUF
43:13

سَخَّرَ

seḣḣara

hizmetimize verenin

Onların sırtlarına binip-doğrulmanız, sonra doğrulduğunuz zaman, Rabbinizin nimetini zikretmeniz ve "Bunlara bizim için boyun eğdiren (Allah) ne Yücedir, yoksa biz bunu (kendi hizmetimize) yanaştıramazdık" demeniz için.

ZUHRUF
43:32

سُخْرِيًّا

suḣriyyen

hizmetçi, çalışan

Senin Rabbinin rahmetini onlar mı paylaştırıyorlar? Dünya hayatında maişetlerini aralarında Biz paylaştırdık ve onlardan bir bölümü (diğer) bir bölümünü ’teshir etmesi için, bir bölümünü bir bölümü üzerinde derecelerle yükselttik. Rabbinin rahmeti; toplayıp-yığdıklarından daha hayırlıdır.

CASIYE
45:12

سَخَّرَ

seḣḣara

boyun eğdirdi

Allah; Kendi emriyle gemiler akıp gitsin ve O’nun fazlından ararsınız diye, sizin için denize boyun eğdirdi. Umulur ki şükredersiniz.

CASIYE
45:13

وَسَخَّرَ

ve seḣḣara

ve boyun eğdirdi

Kendinden (bir nimet olarak) göklerde ve yerde olanların tümüne sizin için boyun eğdirdi. Şüphesiz bunda, düşünebilen bir kavim için gerçekten ayetler vardır.

KEHF
18:63

الصَّخْرَةِ

S-Saḣrati

kayaya

(Genç-yardımcısı) Dedi ki "Gördün mü, kayaya sığındığımızda, ben balığı unuttum. Onu hatırlamamı şeytandan başkası bana unutturmadı; o da şaşılacak tarzda denizde kendi yolunu tuttu."

NAHL
16:12

وَسَخَّرَ

ve seḣḣara

hizmetinize verdi

Geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin emrinize verdi; yıldızlar da O’nun emriyle emre hazır kılınmıştır. Şüphesiz bunda, aklını kullanabilen bir topluluk için ayetler vardır.

NAHL
16:12

مُسَخَّرَاتٌ

museḣḣarātun

boyun eğdirilmiştir

Geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin emrinize verdi; yıldızlar da O’nun emriyle emre hazır kılınmıştır. Şüphesiz bunda, aklını kullanabilen bir topluluk için ayetler vardır.

NAHL
16:14

سَخَّرَ

seḣḣara

hizmetinize veren

Denizi de sizin emrinize veren O’dur, ondan taze et yemektesiniz ve giyiminizde ondan süs-eşyaları çıkarmaktasınız. Gemilerin onda (suları) yara yara akıp gittiğini görüyorsun. (Bütün bunlar) O’nun fazlından aramanız ve şükretmeniz içindir.

NAHL
16:79

مُسَخَّرَاتٍ

museḣḣarātin

O’nun emrine boyun eğdirilmiş

Göğün boşluğunda boyun eğdirilmiş (musahhar kılınmış) kuşları görmüyorlar mı? Onları (böyle boşlukta) Allah’tan başkası tutmuyor. Şüphesiz, iman eden bir topluluk için bunda ayetler vardır.

İBRAHIM
14:32

وَسَخَّرَ

ve seḣḣara

ve emrinize verdi

Allah, gökleri ve yeri yaratan ve gökten su indirip onunla size rızık olarak türlü ürünler çıkarandır. Ve onun emriyle gemileri, denizde yüzmeleri için size, emre amade kılandır. Irmakları da sizin için emre amade kılandır.

İBRAHIM
14:32

وَسَخَّرَ

ve seḣḣara

ve emrinize verdi

Allah, gökleri ve yeri yaratan ve gökten su indirip onunla size rızık olarak türlü ürünler çıkarandır. Ve onun emriyle gemileri, denizde yüzmeleri için size, emre amade kılandır. Irmakları da sizin için emre amade kılandır.

İBRAHIM
14:33

وَسَخَّرَ

ve seḣḣara

ve emrinize verdi

Güneş’i ve Ay’ı hareketlerinde sürekli emrinize amade kılan, geceyi ve gündüzü de emrinize amade kılandır.

İBRAHIM
14:33

وَسَخَّرَ

ve seḣḣara

ve emrinize verdi

Güneş’i ve Ay’ı hareketlerinde sürekli emrinize amade kılan, geceyi ve gündüzü de emrinize amade kılandır.

ENBIYA
21:41

سَخِرُوا

seḣirū

alay eden(leri)

Andolsun, senden önceki elçilerle de alay edildi, fakat içlerinden küçük düşürenleri, o alaya aldıkları (azap) sarıp-kuşatıverdi.

ENBIYA
21:79

وَسَخَّرْنَا

ve seḣḣarnā

ve boyun eğdirdik

Biz bunu (hükmü) Süleyman’a kavrattık, her birine hüküm ve ilim verdik. Davud ile birlikte tesbih etsinler diye, dağlara ve kuşlara boyun eğdirdik. (Bunları) Yapanlar Biz idik.

MÜ'MINUN
23:110

سِخْرِيًّا

siḣriyyen

alaya

"Siz onları alay konusu edinmiştiniz; öyle ki, size Benim zikrimi unutturdular ve siz onlara gülüp duruyordunuz."

HAKKA
69:7

سَخَّرَهَا

seḣḣarahā

onu saldı

(Allah) Onu, yedi gece ve sekiz gün, aralık vermeksizin üzerlerine musallat etti. Öyle ki, o kavmin, orada sanki içi kof hurma kütükleriymiş gibi çarpılıp yere yıkıldığını görürsün.

ANKEBUT
29:61

وَسَخَّرَ

ve seḣḣara

ve (kim) boyun eğdirdi?

Andolsun, onlara "Gökleri ve yeri kim yarattı, güneşi ve ayı kim emre amade kıldı?" diye soracak olursan, şüphesiz "Allah" diyecekler. Şu halde nasıl oluyor da çevriliyorlar?

RA'D
13:2

وَسَخَّرَ

ve seḣḣara

ve boyun eğdirdi

Allah O’dur ki, gökleri dayanak olmaksızın yükseltti; onları görmektesiniz. Sonra arşa istiva etti ve güneş ile aya boyun eğdirdi, her biri adı konulmuş bir süreye kadar akıp gitmektedirler. Her işi evirip düzenler, ayetleri birer birer açıklar. Umulur ki, Rabbinize kavuşacağınıza kesin bilgiyle inanırsınız.

HAC
22:36

سَخَّرْنَاهَا

seḣḣarnāhā

onları boyun eğdirdi

İri cüsseli develeri size Allah’ın işaretlerinden kıldık, sizler için onlarda bir hayır vardır. Öyleyse onlar bir dizi halinde (veya saf tutmuşcasına ayakta durup) boğazlanırken Allah’ın adını anın; yanları üzerine yattıkları zaman da onlardan yiyin, kanaatkara ve isteyene yedirin. İşte böyle, onlara sizin için boyun eğdirdik, umulur ki şükredersiniz.

HAC
22:37

سَخَّرَهَا

seḣḣarahā

onları boyun eğdirdi

Onların etleri ve kanları kesin olarak Allah’a ulaşmaz, ancak O’na sizden takva ulaşır. İşte böyle, onlara sizin için boyun eğdirmiştir; O’nun size hidayet vermesine karşılık Allah’ı tekbir etmeniz için. Güzellikte bulunanlara müjde ver.

HAC
22:65

سَخَّرَ

seḣḣara

buyruğunuza verdi

Görmedin mi, Allah, yerdekileri ve denizde onun emriyle akıp giden gemileri, sizin yararınıza verdi. Ve izni olmadıkça, göğü yerin üstüne düşmekten alıkoyar. Şüphesiz Allah, insanlara karşı şefkatlidir, çok merhametlidir.

BAKARA
2:164

الْمُسَخَّرِ

l-museḣḣari

emre hazır bekleyen

Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün art arda gelişinde, insanlara yararlı şeyler ile denizde yüzen gemilerde, Allah’ın yağdırdığı ve kendisiyle yeryüzünü ölümünden sonra dirilttiği suda, her canlıyı orada üretip-yaymasında, rüzgarları estirmesinde, gökle yer arasında boyun eğdirilmiş bulutları evirip çevirmesinde düşünen bir topluluk için gerçekten ayetler vardır.

BAKARA
2:212

وَيَسْخَرُونَ

ve yesḣarūne

ve alay ederler

İnkar edenlere dünya hayatı çekici kılındı (süslendi). Onlar, iman edenlerden kimileriyle alay ederler. Oysa korkup sakınanlar, kıyamet günü onların üstündedir. Allah, dilediğine hesapsız rızık verir.

HUCURAT
49:11

يَسْخَرْ

yesḣar

alay etmesin

Ey iman edenler, bir kavim (bir başka) kavimle alay etmesin, belki kendilerinden daha hayırlıdırlar; kadınlar da kadınlarla (alay etmesin), belki kendilerinden daha hayırlıdırlar. Kendi nefislerinizi (kendi kendinizi) yadırgayıp-küçük düşürmeyin ve birbirinizi ’olmadık-kötü lakablarla’ çağırmayın. İmandan sonra fasıklık ne kötü bir isimdir. Kim tevbe etmezse, işte onlar, zalim olanların ta kendileridir.

TEVBE
9:79

فَيَسْخَرُونَ

feyesḣarūne

alay edenler

Sadakalar konusunda, mü’minlerden ek bağışlarda bulunanlarla emeklerinden (cehdlerinden) başkasını bulamayanları yadırgayarak bunlarla alay edenler; Allah (asıl) onları alay konusu kılmıştır ve onlar için acı bir azap vardır.

TEVBE
9:79

سَخِرَ

seḣira

alay etmiştir

Sadakalar konusunda, mü’minlerden ek bağışlarda bulunanlarla emeklerinden (cehdlerinden) başkasını bulamayanları yadırgayarak bunlarla alay edenler; Allah (asıl) onları alay konusu kılmıştır ve onlar için acı bir azap vardır.