وَأَرْسَلْنَاهُ إِلَىٰ مِائَةِ أَلْفٍ أَوْ يَزِيدُونَ
Ve erselnahü ila mieti elfin ev yezıdün
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Ve onu yüz bin kişiye, yahut daha da artmakta olan bir topluluğa peygamber olarak gönderdik. |
Abdullah Parlıyan |
Bu hadiseden sonra, Yunus’u kaçıp geldiği kavmine gönderdik. Onların nüfusu o gün için, yüzbin veya daha fazla idiler. |
Adem Uğur |
Onu, yüz bin veya daha çok kişiye peygamber olarak gönderdik. |
Ahmed Hulusi |
Onu (Yunus’u) yüz bin (kişiye) yahut daha da fazlasına irsâl ettik. |
Ahmet Varol |
Ve onu yüz bin (kişiy)e hatta daha fazlasına peygamber olarak gönderdik. |
Ali Bulaç |
Onu yüzbin veya (sayısı) daha da artan (bir topluluk)a (peygamber olarak) gönderdik. |
Ali Fikri Yavuz |
Biz onu yüzbine, hatta daha ziyadesine peygamber göndermiştik. |
Bayraktar Bayraklı |
Onu, nüfusu yüzbin veya daha fazla sayıda olan bir topluma peygamber olarak gönderdik. |
Bekir Sadak |
Onu, yuzbin veya daha cok kisiye peygamber olarak gonderdik. |
Celal Yıldırım |
Ve onu yüzbin veya daha fazla bir topluluğa peygamber olarak gönderdik. |
Cemal Külünkoğlu |
Biz onu yüz bin yahut daha fazla insana peygamber olarak gönderdik. |
Diyanet İşleri |
Biz onu yüz bin, yahut daha fazla insana peygamber olarak gönderdik. |
Diyanet Vakfı |
Onu, yüz bin veya daha çok kişiye peygamber olarak gönderdik. |
Edip Yüksel |
Biz onu yüz bin veya daha çok kişiye gönderdik. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Biz onu (Yunus’u) yüz bin veya daha çok insana peygamber olarak gönderdik. |
Fizil-al il Kuran |
Ve onu yüz bin insan ya da daha çok kişiye peygamber olarak gönderdik. |
Gültekin Onan |
Onu yüz bin veya (sayısı) daha da artan (bir topluluk)a (peygamber olarak) gönderdik. |
Harun Yıldırım |
Onu, yüz bin veya daha çok kişiye peygamber olarak gönderdik. |
Hasan Basri Çantay |
Onu yüz bine peygamber gönderdik. Hattâ artıyorlardı da. |
Hayrat Neşriyat |
Ve onu yüz bin (kişilik bir topluluğ)a veya (daha da) artmakta olanlara(peygamber olarak) gönderdik. |
İbn-i Kesir |
Onu yüz bin veya daha fazlasına elçi gönderdik. |
İlyas Yorulmaz |
Onu yüz bin nüfuslu, hatta daha fazla olan bir şehre elçi olarak gönderdik. |
İskender Ali Mihr |
Ve onu yüz bin veya daha fazla (kişiye), (resûl olarak) gönderdik. |
Kadri Çelik |
Onu, yüz bin veya daha çok kişiye peygamber olarak gönderdik. |
Muhammed Esed |
Ve onu (bir kez daha kendi halkına,) yüz bin veya daha fazla (kişi)ye gönderdik. |
Mustafa İslamoğlu |
Yine onu yüz bin, hatta daha fazla kişiye (yeniden) elçi gönderdik. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
(147-148) Ve O’nu yüz bin ve daha artar olana (böyle bir kavme peygamber) gönderdik. Nihâyet imân ettiler, artık onları bir müddete kadar geçindirdik (faidelendirdik). |
Ömer Öngüt |
Onu yüzbin veya daha fazla bir topluluğa peygamber olarak gönderdik. |
Sadık Türkmen |
Onu yüz bin kişiye veya daha fazla (bir topluluğa) elçi gönderdik! |
Seyyid Kutub |
Ve onu yüz bin insan ya da daha çok kişiye peygamber olarak gönderdik. |
Suat Yıldırım |
Biz onu yüz bin nüfuslu bir şehre göndermiştik, hatta gittikçe nüfusları artıyordu da. |
Süleyman Ateş |
Ve onu yüz bin insana ya da daha fazla olanlara elçi gönderdik. |
Şaban Piriş |
Sonra da onu yüz bin kişiye veya daha fazlasına göndermiştik. |
Tefhim-ul Kur'an |
Onu yüz bin olan veya (sayısı) daha da artan (bir topluluk)a (peygamber olarak) gönderdik. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Onu yüz bin kişiye yahut daha fazla olanlara elçi olarak gönderdik. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
And We sent him (on a mission) to a hundred thousand (men) or more. |