← SAD 38:7 →

Biz bunu son dinlerin hiçbirinde duymadık, bu, ancak bir yalan.

"Biz bunu diğer dinlerin hiç birinde duymadık, bu uydurmadan başkası değildir.

Son dinde de bunu işitmedik. Bu, ancak bir uydurmadır.

"Bunu önceki milletlerden işitmedik! Bu (TEKLİK anlayışı) ancak bir uydurmadır!"

Biz son dinde böyle bir şey duymadık. Bu bir düzmeceden başka bir şey değildir.’

"Biz bunu, diğer dinde işitmedik, bu, içi boş bir uydurmadan başkası değildir."

"Biz bunun söylediğini diğer dinlerde işitmedik; mutlak bir uydurmadır,

“Biz onun söylediklerini, yeni inançlarda duymadık. Kur`ân, onun uydurmasından başka bir şey değildir.”

(6-8) Onlardan ileri gelenler «Yuruyun, tanrilariniza baglilikta direnin, sizden istenen suphesiz budur. Son dinde de bunu isitmedik; bu ancak bir uyarmadir. Kuran, aramizda ona mi indirilmeliydi?» dediler. Hayir, bunlar Kuran’imizdan suphededirler. Hayir, azabimizi henuz tatmamislardi.

Diğer sonraki dinde de (Hıristiyanlıkta) hiç böyle bir şey duymadık; bu bir uydurmadan başkası değildir.

(6-8) Onlardan önde gelen bir grup “Haydi yürüyün ve ilahlarınıza sımsıkı sarılmaya devam edin! Yapılacak tek şey budur! Doğrusu biz bu tevhid inancını son dinde de görmedik. Bu sırf bir uydurmadır! Ne yani! (İlahi) uyarı, içimizden bir tek ona mı indirildi?” dediler. Evet, onlar yalnız benim uyarıma karşı şüphe içindeler. Doğrusu onlar henüz benim azabımı tatmadılar.

(6-8) İçlerinden ileri gelenler, "Gidin, ilâhlarınıza tapmaya devam edin. İşte bu istenen şeydir. Biz bunu son dinde (en son dinî inanışlarda) duymadık. Bu ancak bir uydurmadır. O zikir (Kur’an) içimizden ona mı indirildi?" diyerek kalkıp gittiler. Hayır, onlar benim Zikrimden (Kur’an’dan) şüphe içindedirler. Hayır, henüz azabımı tatmadılar.

(6-8) Onlardan ileri gelenler Yürüyün, tanrılarınıza bağlılıkta direnin, sizden istenen şüphesiz budur. Son dinde de bunu işitmedik. Bu, ancak bir uydurmadır. Kur’an aramızdan ona mı indirildi? diyerek kalkıp yürüdüler. Hayır! Onlar kitabım hakkında şüphe içindedirler. Hayır! Azabımı henüz tatmadılar.

"Son dinde böylesini işitmedik. Bu bir uydurmadır."

«Biz bunu başka bir dinde işitmedik, bu mutlaka bir uydurmadır.»

Biz bunun söylediğini babalarımızın bağlı olduğu son dinde de işitmedik. Bu uydurmadan başka bir şey değildir.

"Biz bunu, diğer dinde işitmedik; bu, içi boş bir uydurmadan başkası değildir."

Son dinde de bunu işitmedik. Bu, ancak bir uydurmadır.

«Biz bunu diğer dînde işitmedik. Bu, uydurmadan başkası değildir».

(6-8) Onların ileri gelenleri ise `Yürüyün ve ilâhlarınızın üzerine sabredin (onlara bağlı kalın); çünki bu, elbette (sizden) istenen şeydir. (Biz) bunu (bize anlatılan tevhid inancını) son dinde (Îsâ`nın dîninde de) işitmedik. Bu, uydurmadan başka birşey değildir! Zikir (Kur`ân) aramızdan (ine ine) ona mı indirildi?` diye kalkıp gittiler. Hayır! Onlar benim zikrimden (Kur`ân`ımdan) şübhe içindedirler. Hayır! (Onlar) benim azâbımı henüz tatmadılar!

Biz, bunu diğer dinde de işitmedik. Bu, ancak bir uydurmadır.

"Biz son din olan (Hıristiyanlıkta) bile böyle bir şey işitmedik. Bu ancak bir uydurmadır. "

Biz, diğer dînler içinde bunun gibi (bu konuda) bir şey (bütün ilâhların tek bir ilâh olduğunu) işitmedik. Bu sadece bir iftiradır.

"Biz bunu diğer dinde işitmedik; bu, uydurmadan başka bir şey değildir."

Biz, yeni itikatların hiç birinde böyle (bir iddia) duymadık! Bu, (fani bir insanın) uydurmasından başka bir şey değildir!

Biz çağdaş inanç sistemlerinin hiç birinde bunu duymadık; bu desteksiz bir uydurmadan başkası değildir;

«Biz bunu son millette işitmedik. Bu bir uydurmadan başka değil.»

"Biz son din olan (Hıristiyanlıkta) bile böyle bir şey işitmedik. Bu ancak bir uydurmadır. "

Biz bunu diğer/son (bundan önceki) dinde de işitmedik. Bu sadece bir uydurmadır.

Biz bunun söylediğini babalarımızın bağlı olduğu son dinde de işitmedik. Bu uydurmadan başka bir şey değildir.

"Doğrusu biz bu tevhid inancını son dinde de görmedik. Bu sırf bir uydurma!"

"Biz bu(nun söylediği)ni (babalarımızın bağlı olduğu) öteki dinde işitmedik. Bu uydurmadan başka bir şey değildir.!"

Bunu diğer dinlerde de işitmedik, bu sadece bir uydurmadır!

«Biz bunu diğer dinde işitmedik, bu, içi boş bir uydurmadan başkası değildir.»

"Öteki millette işitmedik böyle bir şey. Bu bir uydurmadan başka şey değildir."

"We never heard (the like) of this among the people of these latter days this is nothing but a made-up tale!"