فَلَمَّا جَاءَهُمْ بِالْحَقِّ مِنْ عِنْدِنَا قَالُوا اقْتُلُوا أَبْنَاءَ الَّذِينَ آمَنُوا مَعَهُ وَاسْتَحْيُوا نِسَاءَهُمْ ۚ وَمَا كَيْدُ الْكَافِرِينَ إِلَّا فِي ضَلَالٍ

Fe lemma caehüm bil hakkı min ındina kaluktülu ebnaellezıne amenu meahu vestahyu nisaehüm ve ma keydül kafirıne illa fı dalal

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Mûsâ, katımızdan gerçekle onlara gelince öldürün demişlerdi, onunla berâber inananların oğullarını ve bırakın kadınlarını; kâfirlerin düzeni, ancak gerçekten dışarıdır, boştur.

Abdullah Parlıyan

"Onlarla beraber inananların kadınlarını sağ bırakıp oğullarını öldürün!" Ama gerçekten, Allah’tan gelen gerçekleri örtbas edenlerin hile ve düzenleri, her zaman boş ve neticesizdir.

Adem Uğur

İşte o (Musa), tarafımızdan kendilerine hakkı getirince Onunla beraber iman edenlerin oğullarını öldürün, kadınları sağ bırakın! dediler. Ama kâfirlerin tuzağı elbette boşa çıkar.

Ahmed Hulusi

(Musa) onlara indîmizden Hak olarak (Hakk’ı) getirince, dediler ki "Onunla beraber iman edenlerin oğullarını öldürün, kadınlarını diri bırakın"... Hakikat bilgisini inkâr edenlerin tuzağı boşa çıkar!

Ahmet Varol

’Onunla birlikte inananların oğullarını öldürün ve kadınlarını sağ bırakın’ dediler. Oysa kâfirlerin oyunları muhakkak boşa çıkar.

Ali Bulaç

Böylece, o, Katımız’dan kendilerine bir hak ile geldiği zaman, dediler ki "Onunla birlikte iman edenlerin erkek çocuklarını öldürün; kadınlarını ise sağ bırakın." Ancak kafirlerin hileli-düzeni boşa çıkmakta olandan başkası değildir.

Ali Fikri Yavuz

Bunun üzerine Mûsa, tarafımızdan onlara hakkı (kitabı) getirince de şöyle dediler "- Mûsa ile beraber iman edenlerin oğullarını öldürün, kadınlarını ise diri bırakın." Fakat kâfirlerin hilesi ancak yok olmağa mahkûmdur.

Bayraktar Bayraklı

İşte Mûsâ, tarafımızdan kendilerine hakkı getirince, “Onunla beraber, iman edenlerin erkek çocuklarını öldürünüz, kadınlarını sağ bırakınız!” dediler. Ama kâfirlerin tuzağı elbette boşa çıkar.

Bekir Sadak

Musa katimizdan onlara gercegi getirince «Onunla beraber iman etmis kimselerin ogullarini oldurun, kadinlarini sag birakin» dediler. Ama inkarcilarin hilesi elbette bosa gider.

Celal Yıldırım

Ne var ki, Musa onlara bizden (kendisine verilen) hakk ile geldi, onlar «Musa ile beraber imân edenlerin erkek çocuklarını öldürün, kız çocuklarını diri bırakın !» dediler. Kâfirlerin hile ve düzeni mutlaka boştur, neticesizdir.

Cemal Külünkoğlu

(Musa) onlara, tarafımızdan gerçeği getirince “Onunla beraber iman edenlerin oğullarını öldürün, kızlarını hayatta bırakın” dediler. Fakat inkârcıların tuzağı/planı hep boşa çıkmıştır.

Diyanet İşleri

Mûsâ onlara tarafımızdan gerçeği getirince, "Onunla beraber iman edenlerin oğullarını öldürün, kadınlarını sağ bırakın" dediler. Fakat kâfirlerin tuzağı hep boşa çıkmıştır.

Diyanet Vakfı

İşte o (Musa), tarafımızdan kendilerine hakkı getirince Onunla beraber iman edenlerin oğullarını öldürün, kadınları sağ bırakın! dediler. Ama kâfirlerin tuzağı elbette boşa çıkar.

Edip Yüksel

Onlara bizden bir gerçeği götürünce, "Onunla birlikte gerçeği onaylayanların oğullarını öldürün, kadınlarını ise utandırın" dediler. İnkarcıların planı hep sapıkçadır.

Elmalılı Hamdi Yazır

Bunun üzerine Musa, kendilerine tarafımızdan hakkı getirince de «Onunla beraber iman etmiş olanların oğullarını öldürün, kadınlarını diri tutun.» dediler. Fakat o kâfirlerin tuzağı da hep boşa çıkmaktadır.

Fizil-al il Kuran

Musa, onlara katımızdan hakkı getirince «Onunla beraber inananların oğullarını öldürün, kadınlarını sağ bırakın!» dediler. Fakat kafirlerin tuzağı hep boşa çıkar.

Gültekin Onan

Böylece o, katımızdan kendilerine bir hak ile geldiği zaman dediler ki "Onunla birlikte inananların erkek çocuklarını öldürün, kadınlarını ise sağ bırakın." Ancak kafirlerin hileli düzeni boşa çıkmakta olandan başkası değildir.

Harun Yıldırım

İşte o (Musa), tarafımızdan kendilerine hakkı getirince Onunla beraber iman edenlerin oğullarını öldürün, kadınları sağ bırakın! dediler. Ama kâfirlerin tuzağı elbette boşa çıkar.

Hasan Basri Çantay

İşte o, tarafımızdan kendilerine hakkı getirince «Onunla beraber îman edenlerin oğullarını öldürün. (Yalnız) kadınları diri bırakın» dediler. Kâfirlerin düzeni heder olmakdan başka (bir şey’e mahkûm) değildir.

Hayrat Neşriyat

Ve (Mûsâ) onlara tarafımızdan hakkı getirdiğinde (daha önce de dedikleri gibi yine)dediler ki `Onunla berâber îmân etmiş olanların (yeni doğan) oğullarını öldürün, kadınlarını(kızlarını) ise sağ bırakın!` Fakat kâfirlerin hîlesi ancak boşuna (yorulmak)tır.

İbn-i Kesir

O, katımızdan kendilerine hakkı getirince Onunla beraber iman etmiş olanların oğullarını öldürün, kadınlarını sağ bırakın, dediler. Kafirlerin düzeni hedef olmaktan başka bir şey değildir.

İlyas Yorulmaz

Musa onlara bizim katımızdan gerçek doğruları getirdiği zaman "Onunla beraber iman edenlerin erkek çocuklarını öldürün, kadınlarını bırakın yaşasınlar" dediler. İnkar edenlerin yaptıkları tuzaklar boşa çıkmıştır.

İskender Ali Mihr

Böylece onlara katımızdan hak ile geldiği zaman "Âmenû olanların oğullarını, kendileriyle beraber katledin (öldürün). Ve kadınlarını canlı bırakın!" dediler. Kâfirlerin tuzağı (hilesi) dalâletten başka birşey değildir.

Kadri Çelik

Böylece o, katımızdan kendilerine bir hak ile geldiği zaman dediler ki "Onunla birlikte iman etmekte olanların erkek çocuklarını öldürün, kız çocuklarını ise sağ bırakın." Ancak kâfirlerin hileli düzeni, boşa çıkmakta olandan başkası değildir.

Muhammed Esed

(Firavun’a, ve tebaasına gelince,) Musa onlara Bizden (aldığı) hakikati getirdiğinde "Onun inançlarını benimseyenlerin kadınlarını sağ bırakıp oğullarını öldürün!" dediler. Fakat inkarcıların hilesi hep boşa çıktı.

Mustafa İslamoğlu

(Musa) kendilerine tarafımızdan gönderilmiş malum hakikatlerle gelince, "Onun yanında yer alan mü`minlerin kadınlarını sağ bırakıp oğullarını öldürün!" dediler. Kafirlerin entrikası asla hedefine ulaşamayacaktır.

Ömer Nasuhi Bilmen

Vaktâ ki, onlara Bizim tarafımızdan hak ile geliverdi, dediler ki «O’nunla beraber imân edenlerin oğullarını öldürünüz, kadınlarını da diri bırakınız.» Kâfirlerin hilesi ise bir sapıklıkta bulunmaktan başka değildir.

Ömer Öngüt

O, katımızdan kendilerine hakkı getirince "Onunla beraber iman edenlerin oğullarını öldürün, kadınlarını sağ bırakın. " dediler. Halbuki kâfirlerin tuzağı ne olursa olsun daima boşa çıkar.

Sadık Türkmen

Katımızdan onlara gerçeği getirince "Onunla birlikte iman eden kişilerin oğullarını öldürün, kadınlarını da sağ bırakın" dediler. Ama, inkârcıların tuzağı hep boşa çıkar!

Seyyid Kutub

«Onunla beraber inananların oğullarını öldürün, kadınlarını sağ bırakın!» dediler. Fakat kafirlerin tuzağı hep boşa çıkar.

Suat Yıldırım

Mûsa onlara Bizim tarafımızdan gerçeği getirince,"Onun yanında bulunan müminlerin oğullarını öldürün, kızlarını ise hayatta bırakın!" dediler. Fakat kâfirlerin hile ve tuzakları boşa çıkar.

Süleyman Ateş

(Mûsâ,) Onlara katımızdan hakkı getirince "Onunla beraber inananların oğullarını öldürün, kadınlarını sağ bırakın!" dediler. Fakat kâfirlerin tuzağı hep boşa çıkar.

Şaban Piriş

Onlara kendi katımızdan gerçeği getirdiği halde -Onunla birlikte iman edenlerin oğullarını öldürüp, kadınlarını sağ bırakın, demişlerdi. Oysa kafirlerin tuzağı ancak boşa gitmeye mahkumdur.

Tefhim-ul Kur'an

Böylece o, katımızdan kendilerine bir hak ile geldiği zaman, dediler ki «Onunla birlikte iman etmekte olanların erkek çocuklarını öldürün; kadınlarını ise sağ bırakın.» Ancak kâfirlerin hileli düzeni boşa çıkmakta olandan başkası değildir.

Yaşar Nuri Öztürk

Mûsa, katımızdan hakkı onlara getirince, şöyle dediler "Onunla beraber iman edenlerin erkek çocuklarını öldürün, kadınlarını sağ bırakın!" Ama inkârcıların tuzağı hep boşa çıkmıştır.

Yusuf Ali (İngilizce)

Now, when he came to them in Truth, from Us, they said, "Slay the sons of those who believe with him, and keep alive their females," but the plots of Unbelievers (end) in nothing but errors (and delusions)!...

KELİME KÖKLERİ
فَلَمَّا
felemmā
(Musa) ne zaman ki
جَاءَهُمْ
cā'ehum
onlara gelince ج ي ا
بِالْحَقِّ
bil-Haḳḳi
hakk ile ح ق ق
مِنْ
min
-dan
عِنْدِنَا
ǐndinā
katımız- ع ن د
قَالُوا
ḳālū
dediler ق و ل
اقْتُلُوا
ḳtulū
öldürün ق ت ل
أَبْنَاءَ
ebnā'e
oğullarını ب ن ي
الَّذِينَ
elleƶīne
kimselerin
امَنُوا
āmenū
inanan(ların) ا م ن
مَعَهُ
meǎhu
onunla beraber
وَاسْتَحْيُوا
vesteHyū
ve sağ bırakın ح ي ي
نِسَاءَهُمْ
nisā'ehum
kadınlarını ن س و
وَمَا
ve mā
ve değildir
كَيْدُ
keydu
tuzağı ك ي د
الْكَافِرِينَ
l-kāfirīne
kafirlerin ك ف ر
إِلَّا
illā
başkası
فِي
ضَلَالٍ
Delālin
boşa çıkandan ض ل ل