فَضْلًا مِنْ رَبِّكَ ۚ ذَٰلِكَ هُوَ الْفَوْزُ الْعَظِيمُ

Fadlem mir rabbik zalike hüvel fevzül azıym

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Rabbinden bir lütuf ve ihsân olarak; budur o büyük kurtuluşun, murâda erişin ta kendisi.

Abdullah Parlıyan

Rabbinin bir lütfudur bu ve en büyük zafer de budur.

Adem Uğur

(Bunlar) Rabbinden bir lütuf olarak (verilmiştir). İşte büyük kurtuluş budur.

Ahmed Hulusi

Rabbinden bir lütuf olarak! İşte bu, azîm kurtuluşun ta kendisidir!

Ahmet Varol

Rabbinden bir lütuf olarak. İşte bu, büyük kurtuluştur.

Ali Bulaç

Senin Rabbinden, bir fazl ve (lütuf) olarak. İşte büyük ’mutluluk ve kurtuluş’ budur.

Ali Fikri Yavuz

(Bütün bunlar, kendilerine) Rabbinden bir kerem ve ihsan olarak verilmiştir. İşte bu en büyük kurtuluş ve saadettir.

Bayraktar Bayraklı

Rabbinden bir lütuf olarak işte, asıl büyük başarı budur.

Bekir Sadak

(56-57) Orada, ilk olumden baska bir olum tatmazlar. Rabbin lutfuyla onlari cehennem azabindan korumustur. Iste buyuk kurtulus budur.

Celal Yıldırım

Rabbından geniş lütuf, bol ihsan olarak bu, büyük kurtuluştur.

Cemal Külünkoğlu

(Bu nimetler kendilerine) Rabbinden bir lütuf olarak (verilmiştir). Asıl büyük kazanç ve kurtuluş işte budur.

Diyanet İşleri

Bunlar, Rabbinden bir lütuf olarak verilmiştir. İşte bu büyük başarıdır.

Diyanet Vakfı

(Bunlar) Rabbinden bir lütuf olarak (verilmiştir). İşte büyük kurtuluş budur.

Edip Yüksel

Efendinin bir lütfu olarak. İşte büyük zafer budur.

Elmalılı Hamdi Yazır

(Bunların hepsi) Rabbinden bir lütuf olarak (verilmiştir.) İşte büyük kurtuluş budur.

Fizil-al il Kuran

Cehennemden korunmaları Rabbinden bir lütuftur. İşte büyük kurtuluş budur.

Gültekin Onan

Senin rabbinden, bir fazl ve (lütuf) olarak. İşte büyük ’mutluluk ve kurtuluş’ budur.

Harun Yıldırım

Senin Rabbinden bir lütuf olarak. İşte büyük mutluluk ve kurtuluş budur.

Hasan Basri Çantay

(Bütün bunlar) Rabbinden bir fazl (-u kerem) olarak (verilmişdir). İşte bu, en büyük seâdetin ta kendisidir.

Hayrat Neşriyat

(56-57) İlk ölümden (dünyadaki vefatlarından) başka orada ölüm tatmazlar ve Rabbinden bir lütuf olarak (Allah) onları Cehennem azâbından korumuştur. İşte büyük kurtuluş budur!

İbn-i Kesir

Rabbından bir lutuf olarak. İşte bu, büyük kurtuluşun kendisidir.

İlyas Yorulmaz

İçinde bulundukları cennet, sakınıp korunanlara Rablerinden bir lütuftur.

İskender Ali Mihr

Senin Rabbinden fazl (lütuf) olarak işte bu, (en büyük kurtuluş) fevz-ül azîmdir.

Kadri Çelik

(Bunların hepsi) Senin Rabbinden bir lütuftur ve işte büyük kurtuluş da budur.

Muhammed Esed

Rabbinizin bir lütfu bu ve en büyük zafer bu olacak!

Mustafa İslamoğlu

Rabbinin bir lutfudur bu Bu, işte budur muhteşem başarı!

Ömer Nasuhi Bilmen

Rabbinden bir ihsan olarak. İşte budur, o pek büyük necât.

Ömer Öngüt

Rabbinden bir lütuf olarak. İşte o büyük kurtuluş budur.

Sadık Türkmen

Rabbinden bir lütuf olarak! En büyük kazanç/mutluluk işte budur!

Seyyid Kutub

Cehennemden korunmaları Rabbinden bir lütuftur. İşte büyük kurtuluş budur.

Suat Yıldırım

(51-57) Müttakiler güvenli bir makamdadırlar Bahçelerde ve pınar başlarındadırlar. İnce ipekten ve parlak atlastan elbiseler giymiş olarak karşılıklı otururlar. Hem Biz onları güzel gözlü hurilerle evlendiririz. Onlar canlarının çektiği her meyveden rahatlıkla isterler. İlk ölüm dışında artık orada ölüm tatmazlar. Allah kendilerini, tarafından bir lütuf eseri olarak cehennem azabından korur. İşte en büyük mutluluk, en büyük başarı budur!

Süleyman Ateş

Rabbinden bir lutuf olarak (bu ni’metler kendilerine verilmiştir). İşte, o büyük başarı budur.

Şaban Piriş

Rabbinden bir lütuf olarak. İşte büyük kurtuluş budur.

Tefhim-ul Kur'an

Senin Rabbinden bir fazl ve (lütuf) olarak. İşte büyük ’mutluluk ve kurtuluş’ budur.

Yaşar Nuri Öztürk

Rabbinden bir lütuf olarak böyledir. İşte budur o büyük başarı.

Yusuf Ali (İngilizce)

As a Bounty from thy Lord! that will be the supreme achievement!

KELİME KÖKLERİ
فَضْلًا
feDlen
bir lutuf olarak ف ض ل
مِنْ
min
-nden
رَبِّكَ
rabbike
Rabbi- ر ب ب
ذَٰلِكَ
ƶālike
işte budur
هُوَ
huve
o
الْفَوْزُ
l-fevzu
başarı ف و ز
الْعَظِيمُ
l-ǎZīmu
büyük ع ظ م