إِلَّا الَّذِينَ تَابُوا مِنْ قَبْلِ أَنْ تَقْدِرُوا عَلَيْهِمْ ۖ فَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَحِيمٌ

İllellezıne tabu min kabli en takdiru aleyhim fa’lemu ennellahe ğafurur rahıym

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Ancak onlardan, ele geçmeden tövbe edenler, bu hükümden dışarıdır. Şüphesiz olarak bilin ki Allah, suçları örter, rahîmdir.

Abdullah Parlıyan

Ancak sizin onları yenip, ele geçirmenizden önce tevbe edenler, bu hükmün dışındadır. Çünkü bilesiniz ki, Allah çok bağışlayan ve çok acıyandır.

Adem Uğur

Ancak, siz kendilerini yenip ele geçirmeden önce tevbe edenler müstesna; biliniz ki Allah çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir.

Ahmed Hulusi

Ancak, elinize geçmeden önce tövbe edenler müstesna... İyi bilin ki Allâh Ğafûr’dur, Rahıym’dir.

Ahmet Varol

Ancak sizin kendilerini ele geçirmenizden önce tevbe edenler bunun dışındadır. Biliniz ki Allah bağışlayandır, merhamet edendir.

Ali Bulaç

Ancak, sizin onlara güç yetirmenizden önce tevbe edenler başka. Bilin ki, şüphesiz Allah bağışlayandır, esirgeyendir.

Ali Fikri Yavuz

Ancak kendilerini yakalamazdan önce tevbe edenler olursa, bilin ki Allah tevbeleri sebebiyle günahlarını mağfiret buyurucudur, çok merhamet edicidir. (Yalnız şahsî haklar bağışlanmaz; burada bağış hak sahibine aittir.)

Bayraktar Bayraklı

Ancak, siz kendilerini yenip ele geçirmeden önce tövbe edenler müstesnadır. Biliniz ki Allah çok bağışlayıcıdır; merhamet sahibidir.

Bekir Sadak

Ancak, onlari yakalamanizdan once tevbe edenler bunun disindadir. Biliniz ki Allah, bagislar ve merhamet eder.

Celal Yıldırım

Ancak onlara eliniz henüz yetmeden önce tevbe edenler bu hükmün dışındadır. Bilmiş olun ki, Allah çok affedendir ve çok merhamette bulunandır.

Cemal Külünkoğlu

Ancak onları ele geçirmenizden önce (kendiliğinden teslim olup) tevbe edenler bunun dışındadır. Artık Allah`ın çok bağışlayıcı, çok merhamet edici olduğunu bilin.

Diyanet İşleri

Ancak onları ele geçirmenizden önce tövbe edenler bunun dışındadırlar. Artık Allah’ın çok bağışlayıcı, çok merhamet edici olduğunu bilin.

Diyanet Vakfı

Ancak, siz kendilerini yenip ele geçirmeden önce tevbe edenler müstesna; biliniz ki Allah çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir.

Edip Yüksel

Kendilerini yakalamadan önce tövbe edenler başka. Bilesiniz ki ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.

Elmalılı Hamdi Yazır

Ancak kendilerini yakalamanızdan önce tevbe edenler başka. Bilin ki Allah, çok bağışlayan ve çok merhamet edendir.

Fizil-al il Kuran

Yalnız bunların içinde tarafınızdan yakalanmadan önce tevbe edenler olursa biliniz ki Allah affedicidir ve merhametlidir.

Gültekin Onan

Ancak, sizin (kendilerine) güç yetirmenizden / ele geçirmenizden önce tevbe edenler başka. Bilin ki, kuşkusuz Tanrı bağışlayandır, esirgeyendir.

Harun Yıldırım

Ancak kendilerine gücünüz yetmeden önce tevbe edenler müstesna. Bilin ki muhakkak Allah Ğafûr ve Rahîm’dir.

Hasan Basri Çantay

Şu kadar ki siz kendileri üzerine kaadir olmazdan (kendilerini ele geçirmezden) evvel tevbe eden (muhariblerle yol kesen) ler müstesnadırlar. Bilin ki şübhesiz Allah çok yarlığayıcıdır, çok esirgeyicidir.

Hayrat Neşriyat

Ancak, (siz) kendilerini ele geçirmezden önce tevbe edenler müstesnâ. Artık bilin ki şübhesiz Allah, Gafûr (çok bağışlayan)dır, Rahîm (çok merhamet eden)dir.

İbn-i Kesir

Yalnız kendilerine gücünüz yetmeden önce tevbe edenler müstesnadır. Biliniz ki, Allah; Gafur’dur, Rahim’dir.

İlyas Yorulmaz

Ancak bu cezalar onlara verilmeden önce, yaptıklarından dolayı tövbe ederlerse, bilin ki Allah bağışlayıcı ve merhametlidir.

İskender Ali Mihr

Onları sizin (yenerek) ele geçirmenizden önce tövbe edenler hariç. Artık Allah’ın Gafûr (mağfiret eden) olduğunu, Rahîm (rahmet nuru gönderen) olduğunu biliniz!

Kadri Çelik

Ancak, onlara güç yetirmenizden önce tevbe edenler bunun dışındadır. Biliniz ki Allah, şüphesiz bağışlayıcıdır, merhamet edicidir.

Muhammed Esed

ancak (ey müminler,) siz onlardan daha güçlü hale gelmeden önce tevbe edenler hariç çünkü, bilmelisiniz ki Allah çok bağışlayıcıdır, rahmet kaynağıdır.

Mustafa İslamoğlu

ancak siz onlara hakim olmadan önce tevbe edenler hariç Zira iyi bilin ki Allah tarifsiz bir bağışlayıcı, eşsiz bir merhamet kaynağıdır.

Ömer Nasuhi Bilmen

Ancak onların üzerine kâdir olmanızdan evvel tevbe edenleri müstesna. İmdi biliniz ki, şüphesiz Allah Teâlâ çok yarlığayıcıdır, çok esirgeyicidir.

Ömer Öngüt

Ancak ele geçirmenizden önce tevbe edenler olursa, onlar müstesnâdır. Biliniz ki Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir.

Sadık Türkmen

Ancak onları ele geçirmenizden önce tövbe edenler bunun dışındadırlar. Artık Allah’ın çok bağışlayıcı, çok merhamet edici olduğunu bilin.

Seyyid Kutub

Yalnız bunların içinde tarafınızdan yakalanmadan önce tevbe edenler olursa biliniz ki Allah affedicidir ve merhametlidir.

Suat Yıldırım

(33-34) Allah ve Resulüne savaş açanların, (yol keserek terör eylemi yaparak) yeryüzünü ifsad etmek için koşuşanların cezası; öldürülmeleri veya asılmaları yahut sağ elleri ile sol ayaklarının kesilmesi yahut da bulundukları yerden sürülmelerinden başka bir şey olmaz. Bu onların dünyadaki rüsvaylığıdır. Âhirette ise onlara başkaca müthiş bir ceza vardır. Ancak kendilerini ele geçirmenizden önce tövbe edenler, bu hükmün dışındadır. Biliniz ki Allah gafurdur, rahimdir (affı ve merhameti boldur).

Süleyman Ateş

Ancak sizin onları (yenip) ele geçirmenizden önce tevbe edenler olursa bilin ki Allâh, bağışlayandır, esirgeyendir (tevbe edenleri affeder).

Şaban Piriş

Ancak onları yakalamadan önce tevbe edenler bunun dışındadır. Biliniz ki Allah,bağışlayan ve merhamet edendir.

Tefhim-ul Kur'an

Ancak, sizin onlara güç yetirmenizden önce tevbe edenler başka. Biliniz ki, şüphesiz Allah bağışlayandır, esirgeyendir.

Yaşar Nuri Öztürk

Ancak onları gücünüz altına almadan önce tövbe edenler olursa biliniz ki, Allah Gafûr ve Rahîm’dir.

Yusuf Ali (İngilizce)

Except for those who repent before they fall into your power in that case, know that Allah is Oft-forgiving, Most Merciful.

KELİME KÖKLERİ
إِلَّا
illā
hariç
الَّذِينَ
elleƶīne
kimseler
تَابُوا
tābū
tevbe eden(ler) ت و ب
مِنْ
min
قَبْلِ
ḳabli
önce ق ب ل
أَنْ
en
تَقْدِرُوا
teḳdirū
ele geçirmenizden ق د ر
عَلَيْهِمْ
ǎleyhim
onları
فَاعْلَمُوا
feǎ’lemū
bilin ki ع ل م
أَنَّ
enne
muhakkak
اللَّهَ
llahe
Allah
غَفُورٌ
ğafūrun
bağışlayandır غ ف ر
رَحِيمٌ
raHīmun
esirgeyendir ر ح م