إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَذِكْرَىٰ لِمَنْ كَانَ لَهُ قَلْبٌ أَوْ أَلْقَى السَّمْعَ وَهُوَ شَهِيدٌ
İnne fi zalike le zikra li men kane lehu kalbun ev elkas sem’a ve huve şehid
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Şüphe yok ki bunda, gönlü olana, yahut görerek kulak verene ibret ve öğüt var elbet. |
Abdullah Parlıyan |
İşte sağlam bir kalbi olup da, huzur içinde kulak veren için, bunda gerçekten önemli bir mesaj vardır. |
Adem Uğur |
Şüphesiz ki bunda aklı olan veya hazır bulunup kulak veren kimseler için bir öğüt vardır. |
Ahmed Hulusi |
Şüphesiz ki bu hatırlatıcı, şuur sahibi yahut uyanık olarak dinleyen kimse içindir! |
Ahmet Varol |
Şüphesiz bunda kalbi olan yahut kendini vererek kulak asan kimse için bir öğüt vardır. |
Ali Bulaç |
Hiç şüphesiz, bunda, kalbi olan ya da bir şahid olarak kulak veren kimse için elbette bir öğüt (zikir) vardır. |
Ali Fikri Yavuz |
Muhakkak ki bu sûrede anılanlarda, aklı olan, yahud kendisi huzurlu bir kalb içinde olduğu halde (nasihatlere) kulak veren kimse için, bir ihtar; (bir ibret dersi) vardır. |
Bayraktar Bayraklı |
Şüphesiz ki bunda, aklı olan veya hazır bulunup kulak veren kimseler için bir öğüt vardır. |
Bekir Sadak |
Dogrusu bunda, kalbi olana veya hazir bulunup kulak verene ders vardir. |
Celal Yıldırım |
Şüphesiz ki bunda kalbi olana veya hazır bulunduğu halde kulak verip dinleyene hatırlatma ve öğüt vardır. |
Cemal Külünkoğlu |
Şüphesiz bunda kalpleri açık olan veya zihnini derleyip toplayarak can kulağıyla dinleyen kimseler için alacak bir öğüt vardır. |
Diyanet İşleri |
Şüphesiz bunda, aklı olan yahut hazır bulunup kulak veren kimseler için bir öğüt vardır. |
Diyanet Vakfı |
Şüphesiz ki bunda aklı olan veya hazır bulunup kulak veren kimseler için bir öğüt vardır. |
Edip Yüksel |
Bunda, zeka sahibi olan yahut tanık olarak kulak veren herkes için bir mesaj vardır. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Şüphesiz ki bunda kalbi olan ve hazır bulunup kulak veren kimse için elbette bir öğüt vardır. |
Fizil-al il Kuran |
Doğrusu bunda, kalbi olana veya şahid olarak kulak veren kimse için bir öğüt vardır. |
Gültekin Onan |
Hiç şüphesiz, bunda, kalbi olan ya da bir şahid olarak kulak veren kimse için elbette bir öğüt (zikir) vardır. |
Harun Yıldırım |
Hiç şüphesiz bunda, kalbi olan ya da bir şahid olarak kulak veren kimse için elbette bir öğüt vardır. |
Hasan Basri Çantay |
Şübhesiz ki bunda aklı olan, yahud, kendisi huzuur (-ı kalb) içinde olarak, kulak veren kimseler için elbette bir öğüd (ve haatıra) vardır. |
Hayrat Neşriyat |
Şübhesiz ki bunda, kalbi olan veya (fikren) hazır bulunup kulak veren kimseler için gerçekten bir ibret vardır. |
İbn-i Kesir |
Muhakkak ki bunda; kalbi olan veya hazır bulunup da kulak veren kimseler için elbette bir öğüt vardır. |
İlyas Yorulmaz |
Samimi bir kalbi ve doğru işiten bir kulağı olan birisi için, bunlarda alınacak öğütler var ve o kişi, doğru olana (bu habere) şahitlik edendir. |
İskender Ali Mihr |
Muhakkak ki bunda kalpleri olan ve ilka edilenleri işitebilen ve (kalp gözleri ile Allah’a) şahit olan kişiler için mutlaka ibret vardır. |
Kadri Çelik |
Hiç şüphesiz bunda, kalbi olan ya da bir şahit (hazır) bulunup kulak veren kimse için elbette bir uyarı ve hatırlatma vardır. |
Muhammed Esed |
Bunda şüphesiz kalpleri açık olanlar, (yani) uyanık bir zihinle kulak verenler için bir uyarı vardır; |
Mustafa İslamoğlu |
Elbet bunda, (akleden) bir kalbe sahip olanlar için ibretlik bir uyarı vardır; veya pür dikkat bir şahit olarak kulak verenler için... |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Şüphe yok ki, bunda elbette bir öğüt vardır, kendisi için bir kalb olan veya kendisi şahid olarak kulak veren kimse için. |
Ömer Öngüt |
Doğrusu bunda kalbi olan, yahut kendisi huzur içinde olduğu halde kulak veren kimse için bir öğüt vardır. |
Sadık Türkmen |
Elbette bunda dinleyen/kalbi olan, ya da şahit olarak, anlamaya çalışan/kulak veren kimse için bir öğüt vardır. |
Seyyid Kutub |
Doğrusu bunda, kalbi olana veya şahid olarak kulak veren kimse için bir öğüt vardır. |
Suat Yıldırım |
Elbette bunda, içinde bir kalb taşıyan veya zihnini derleyip toplayarak can kulağıyla dinleyen kimseler için alacak bir ders vardır. |
Süleyman Ateş |
Muhakkak ki bunda, kalbi olan, yahut şâhid olarak (zihnini toplayarak dikkatle) kulak veren kimse için bir öğüt vardır. |
Şaban Piriş |
Şüphesiz bunda, kalbi olana veya kulak verene ve şahit olana bir ibret vardır. |
Tefhim-ul Kur'an |
Hiç şüphesiz, bunda, kalbi olan ya da bir şahid olarak kulak veren kimse için elbette bir öğüt (zikir) vardır. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Hiç kuşkusuz, bunda, kalbi olan yahut tam bir tanık olarak kulak veren için mutlak bir öğüt vardır. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
Verily in this is a Message for any that has a heart and understanding or who gives ear and earnestly witnesses (the truth). |
إِنَّ inne |
muhakkak ki | |
فِي fī |
vardır | |
ذَٰلِكَ ƶālike |
bunda | |
لَذِكْرَىٰ leƶikrā |
bir öğüt | ذ ك ر |
لِمَنْ limen |
kimse için | |
كَانَ kāne |
olan | ك و ن |
لَهُ lehu |
onun | |
قَلْبٌ ḳalbun |
kalbi | ق ل ب |
أَوْ ev |
yahut | |
أَلْقَى elḳā |
veren | ل ق ي |
السَّمْعَ s-sem’ǎ |
kulak | س م ع |
وَهُوَ vehuve |
ve o | |
شَهِيدٌ şehīdun |
şahid olarak | ش ه د |