Edip Yüksel 

1. Ey gerçeği onaylayanlar, benim düşmanımı ve sizin düşmanınızı dost edinmeyin. Size gelen gerçeği inkâr etmiş ve Efendiniz olan ALLAH’ı onayladığınız için elçiyi ve sizi (ülkenizden) çıkarmış oldukları halde siz onlara sevgi gösteriyorsunuz. Rızamı kazanmak için yolumda bir cihada çıktıysanız, onları nasıl gizlice sevebilirsiniz? Oysa ben, gizlediğinizi de açığa vurduğunuzu da çok iyi bilirim. Sizden kim böyle davranırsa doğru yoldan sapmış olur.

2. Sizi ele geçirseler size düşman kesilirler ve elleriyle, dilleriyle sizi incitirler. İnkar etmenizi isterler.

3. Yakınlarınız ve çocuklarınız size yarar sağlamaz. Diriliş Günü sizi yargılar. ALLAH yaptıklarınızı Görendir.

4. Sizin için İbrahim ve onunla beraber olanlarda güzel bir örnek vardır. Onunla beraber olanlar, halklarına, "Biz, sizden ve sizin ALLAH’ın dışında hizmet ettiklerinizden uzağız. Sizi tanımıyoruz. Yalnız ALLAH’ı onaylayıncaya kadar bizimle sizin aranızda ebedi olarak düşmanlık ve nefret belirmiştir. Ne var ki, İbrahim’in babasına "Senin bağışlanman için dua edeceğim, fakat ALLAH’tan gelecek hiçbir şeye karşı seni koruyamam." Biçimindeki sözü (bir hata olarak) bunun dışındaydı. "Efendimiz, sana güvendik, sana yöneldik ve sonunda sana döneceğiz."

5. "Efendimiz, inkârcılar için bizi bir sınanma aracı kılma, bizi bağışla. Efendimiz sen Üstünsün, Bilgesin."

6. ALLAH’ı ve Ahiret Gününü arzu edenleriniz için onlarda güzel bir örnek vardır. Yüz çevirenlere gelince, Zengin ve Övgüye layık olan sadece ALLAH’tır.

7. Belki de ALLAH sizinle onlar arasındaki düşmanlığı sevgiye çevirir. ALLAH Kadirdir. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.

8. ALLAH, din uğrunda sizinle savaşmayan ve sizi yurdunuzdan çıkarmayan kimselere iyilik yapmanızı ve onlara adaletli davranmanızı yasaklamaz. ALLAH adaletli davrananları sever.

9. Ancak ALLAH, sadece, sizinle din uğrunda savaşan, sizi yurdunuzdan çıkaran ve sizin çıkarılmanıza yardım eden kimselerle dost olmanızı yasaklar. Onları dost edinenler zalimlerdir.

10. Ey gerçeği onaylayanlar, gerçeği onaylayan göçmen kadınlar size sığındığında onları sorgulayın. ALLAH onların onaylarını çok iyi bilir. Gerçeği onayladıklarını anlarsanız, onları kafirlere geri göndermeyin. Ne bunlar o inkârcılara helaldir ne de onlar bunlara helaldir. İnkarcıların harcadığı mehirlerini onlara geri verin. Mehirlerini ödediğiniz taktirde bunlarla evlenmenizde bir sakınca yoktur. İnkarcı kadınları sorumluluğunuzda tutmayın. Onlara harcadığınız mehirlerinizi isteyebilirsiniz, onlar da verdikleri mehirlerini isteyebilirler. Bu, ALLAH’ın hükmüdür. O, aranızda yargıda bulunur. ALLAH Bilendir, Bilgedir.

11. Kafirlere katılan eşleriniz yoluyla bir şeyler yitirdikten sonra (ganimet veya size katılanlar yoluyla bir şeyler kazanıp) üstün gelirseniz, eşlerini yitirmiş olanlara, onların harcamış oldukları mehir kadar verin. Onayladığınız ALLAH’ı sayıp dinleyin.

12. Ey peygamber, gerçeği onaylayan kadınlar sana geldiklerinde, ALLAH’a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, bir iftira uydurup getirmemek ve doğru işlerde sana karşı gelmemek üzere yemin edip söz verirlerse onların sözünü kabul et ve onlar için ALLAH’tan bağışlanma dile. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.

13. Ey gerçeği onaylayanlar, ALLAH’ın kendilerine kızgın olduğu bir topluluğu dost edinmeyin. İnkarcılar, mezardakilerden nasıl umut kesmişlerse onlar da ahiretten öylesine umut kesmişlerdir.