Abdulbaki Gölpınarlı 

1. Ey Peygamber, eşlerinin râzılığını arayarak ne diye Allah’ın sana helâl ettiğini kendine harâm etmedesin ve Allah, suçları örter, rahîmdir.

2. Gerçekten de Allah, kefâretle yeminlerinizi bozmanızı, size meşrû etmiştir ve Allah’tır yardımcınız ve odur bilen ve rahîm olan.

3. Ve hani Peygamber, eşlerinden birine gizli bir şey söylemişti de o, bu sözü, başkasına haber verince ve Allah da bunu, Peygambere açınca Peygamber, bu olayın bir kısmını söylemiş, bir kısmındansa vazgeçmiş, söylememişti. Peygamber, bunu eşine haber verince o, kim haber verdi bunu sana demişti, o da demişti ki Her şeyi bilen haber verdi bana, her şeyden haberdar olan.

4. İkiniz de tövbe ederseniz Allah’a; çünkü gerçekten de gönülleriniz suça meyletmiştir; ve fakat Peygamberin aleyhine, birbirinize arka verirseniz artık o Allah’tır onun yardımcısı ve Cibrîl’dir ve inananların en temizi ve melekler de bunlardan sonra ona arkadır, yardımcıdır.

5. Umulur ki sizi boşarsa Rabbi ona, sizin yerinize sizden de hayırlı Müslüman, inanmış itâatli, tövbekâr, ibâdette bulunan, ömrünü itâatle geçiren dul ve kız eşler verir.

6. Ey inananlar, koruyun kendinizi ve ailenizi o ateşten ki yakacağı şeyler, insanlardır ve kibrit taşlarıyla da harâreti ve alevi çoğalıp durur, kalpleri katı ve kuvvetli melekler de ona memûrdur ki Allah ne emrettiyse isyân etmezler ve emredildikleri şeyi işlerler.

7. Ey kâfir olanlar, bugün özür getirmeyin; ancak ne yaptıysanız onun karşılığıyla cezâlanacaksınız.

8. Ey inananlar, tövbe edin Allah’a hâlis bir tövbeyle; umulur ki Rabbiniz; kötülüklerinizi örter ve sizi, kıyılarından ırmaklar akan cennetlere sokar, o gün Allah, Peygamberi ve inananlardan onunla berâber bulunanları horlamaz, nurları, önlerinde ve sağ yanlarında koşar, parlar da Rabbimiz derler, nûrumuzu tamamla, kuvvetlendir bize ve ört suçlarımızı bizim, şüphe yok ki senin, her şeye gücün yeter.

9. Ey Peygamber, savaş kâfirlerle ve münâfıklarla ve sert davran onlara ve yurtları cehennemdir onların ve orası, dönülüp gidilecek ne kötü yerdir.

10. Allah, kâfir olanlara, Nûh’un karısıyla ve Lût’un karısıyla örnek getirmededir; ikisi de, temiz kullarımızdan ikisinin nikâhı altındaydı, derken onlara karşı hâinlikte bulundular da o iki temiz kul, hiçbir sûretle onları kurtaramadı Allah’ın cezâsından ve onlara girin denildi ateşe, girenlerle berâber.

11. Ve gene Allah, inananlara, Firavun’un karısını örnek getirmede; hani Rabbim demişti, bana cennette bir ev kur ve beni kurtar Firavun’dan ve yaptığı şeyden ve beni kurtar zâlim topluluktan.

12. Ve İmran kızı Meryem’le örnek getirmede ki o, ırzını korumuştu, derken biz, ona rûhumuzdan üfürmüştük ve Rabbinin sözlerini ve kitaplarını gerçekleştirmişti ve o, itâat edenlerdendi.