وَإِنْ تَدْعُوهُمْ إِلَى الْهُدَىٰ لَا يَتَّبِعُوكُمْ ۚ سَوَاءٌ عَلَيْكُمْ أَدَعَوْتُمُوهُمْ أَمْ أَنْتُمْ صَامِتُونَ
Ve in ted’uhüm ilel hüda la yettebiuküm sevaün aleyküm e deavtümuhüm em entüm samitun
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Onları doğru yola çağırırsanız size uymazlar. İster çağırın onları, ister susun, sizce ikisi de bir. |
Abdullah Parlıyan |
Yol göstermeleri için yalvarsanız, size cevap verecek durumda olmayan varlıklara mı? Onlara ister dua edin, ister karşılarında susun, sizin için fark eden birşey olmaz. |
Adem Uğur |
Onları doğru yola çağırırsanız size uymazlar; onları çağırsanız da, sukût etseniz de sizin için birdir. |
Ahmed Hulusi |
Şayet onları hüdaya (hidâyete) davet etseniz, size tâbi olmazlar... Ha onları davet etmişsiniz ha susmuşsunuz, ikisi de birdir. |
Ahmet Varol |
Onları doğru yola çağırsanız size uymazlar. Onları çağırsanız da sussanız da sizin için birdir. |
Ali Bulaç |
Onları hidayete çağırırsanız size uymazlar. Onları çağırırsanız da, suskun dursanız da size karşı (tutumları) birdir. |
Ali Fikri Yavuz |
Eğer o putları (veya müşrikleri) doğru yola çağırırsanız, size uymazlar. İster onları dâvet edin, ister sükût edin birdir. |
Bayraktar Bayraklı |
O putları doğru yola çağırsanız size uyamazlar. Onları çağırsanız da sussanız da sizin için birdir. |
Bekir Sadak |
Onlari dogru yola cagirirsaniz, size uymazlar; cagirmaniz da, susmaniz da onlar icin birdir. |
Celal Yıldırım |
Onları doğru yola çağıracak olursanız size uymazlar. Onları ha çağırmışsınız, ha susup ses çıkarmamışsınız, sizin aleyhinize (olan tutumları) aynıdır, değişmez. |
Cemal Külünkoğlu |
Onları doğru yola çağırırsanız, size uymazlar. Çağırmanız da, susmanız da onlar için birdir. |
Diyanet İşleri |
Onları doğru yola çağırsanız size uymazlar. Onları çağırsanız da, sussanız da sizin için birdir (sonuç alamazsınız). |
Diyanet Vakfı |
Onları doğru yola çağırırsanız size uymazlar; onları çağırsanız da, sukût etseniz de sizin için birdir. |
Edip Yüksel |
Onları doğruya çağırsanız size uymazlar. Onları ha çağırmışsınız, ha sessiz kalmışsınız, sizin için birdir. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Eğer siz onları doğru yola çağırsanız, size uymazlar. Onları ha çağırmışsınız, ha çağırmayıp susmuşsunuz, hiç fark etmez. |
Fizil-al il Kuran |
Eğer onları doğru yola çağırırsanız size uymazlar; onları çağırsanız da karşılarında suskun dursanız da sizin için birdir. |
Gültekin Onan |
Onları hidayete çağırırsanız size uymazlar. Onları çağırsanız da, suskun da dursanız size karşı (tutumları) birdir. |
Harun Yıldırım |
Onları doğru yola çağırırsanız size uymazlar; onları çağırsanız da suskun kalsanız da sizin için aynıdır. |
Hasan Basri Çantay |
Eğer bunları (putları) doğru yolu göstermiye çağırırsanız size uymazlar. Onları (müşrikleri) ha da’vet etmişsiniz, ha (etmeyib) susmuşsunuz, size karşı (durumları) birdir. |
Hayrat Neşriyat |
Eğer onları hidâyete de da`vet etseniz, size tâbi` olmazlar. Siz onları çağırsanız da suskun kimseler olsanız da sizin için birdir. |
İbn-i Kesir |
Onları doğru yola çağırsanız da, size uymazlar. Çağırmanız da, susmanız da onlar için birdir. |
İlyas Yorulmaz |
Eğer onları (ortak koşanları) doğru yola çağırsanız, size kesinlikle tabi olmazlar. İster onları çağırın, isterseniz susun, sizin için durum aynıdır. (onlar size uymazlar) |
İskender Ali Mihr |
Ve eğer onları hidayete (Allah’a ulaşmaya) çağırırsanız size tâbî olmazlar. Onları davet mi ettiniz yoksa siz sessiz mi kaldınız? Sizin için birdir (sizin durumunuz aynıdır, farketmez). |
Kadri Çelik |
Eğer onları doğru yola çağırırsanız size uymazlar; onları çağırsanız da karşılarında suskun dursanız da (size icabet etmeyecekleri için sonuçta) sizin için birdir. |
Muhammed Esed |
Yol göstermeleri için yakarsanız size cevap verecek durumda olmayan varlıklara mı? Onlara ister yakarın, ister karşılarında susun, sizin için fark eden bir şey olmaz. |
Mustafa İslamoğlu |
Ve eğer yol göstersinler diye yakarsanız, size cevap bile veremezler. Onlara ister yalvarın ister susun; size karşı konumlarında hiçbir şey değişmez. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Ve eğer onları doğru yola davet etseniz size tâbi olmazlar. Siz onları davet etseniz de veya sükut eder olsanız da, sizin üzerinize müsavîdir. |
Ömer Öngüt |
Onları doğru yola çağıracak olursanız size uymazlar. Onları çağırsanız da, sussanız da sizin için birdir. |
Sadık Türkmen |
Siz onları doğru yola çağırsanız (şirkte ısrar edenler), size uymazlar. Artık onları çağırmışsınız veya susmuşsunuz; sizin için farketmez! |
Seyyid Kutub |
Eğer onları doğru yola çağırırsanız size uymazlar; onları çağırsanız da karşılarında suskun dursanız da sizin için birdir. |
Suat Yıldırım |
(191-193) O’na hiç bir şey yaratmaya güç yetiremeyen, zaten kendileri de yaratılıp duran mahlûkları mı eş ortak sayıyorlar? Halbuki o şerikler, kendilerini putlaştıranların imdadına yetişemezler. Hatta onlar kendi nefislerine bile yardım sağlayamazlar. Şayet siz onları doğru yola çağıracak olursanız size uymazlar. O müşrikleri siz ha hakka çağırmışsınız, ha susmuşsunuz, size karşı onların durumu aynıdır. |
Süleyman Ateş |
Onları doğru yola çağırsanız size uymazlar. Ha onları çağırmışsınız, ha susmuşsunuz, sizin için birdir. |
Şaban Piriş |
Onları doğru yola çağırsanız, size uymazlar. Onları çağırsanız da sussanız da sizin için birdir. |
Tefhim-ul Kur'an |
Onları hidayete çağırırsanız size uymazlar. Onları çağırsanız da, suskun dursanız da size karşı (tutumları) birdir. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Onları, iyiye ve güzele çağırsanız sizi izlemezler. Ha onlara dua etmişsiniz ha sus-pus oturmuşsunuz. Sizin için birdir. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
If ye call them to guidance, they will not obey For you it is the same whether ye call them or ye hold your peace! |
وَإِنْ ve in |
şayet | |
تَدْعُوهُمْ ted’ǔhum |
onları çağırsanız | د ع و |
إِلَى ilā |
||
الْهُدَىٰ l-hudā |
doğru yola | ه د ي |
لَا lā |
||
يَتَّبِعُوكُمْ yettebiǔkum |
size uymazlar | ت ب ع |
سَوَاءٌ sevā'un |
birdir | س و ي |
عَلَيْكُمْ ǎleykum |
sizin için | |
أَدَعَوْتُمُوهُمْ edeǎvtumūhum |
onları çağırmanız | د ع و |
أَمْ em |
ya da | |
أَنْتُمْ entum |
sizin | |
صَامِتُونَ Sāmitūne |
susmanız | ص م ت |