إِنَّ الْأَبْرَارَ يَشْرَبُونَ مِنْ كَأْسٍ كَانَ مِزَاجُهَا كَافُورًا
İnnel’ebrare yeşrebune min ke’sin kane mizacuha kafura
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
İtâat eden ve iyilikte bulunanlar, şüphe yok ki kâselerle şaraplar içerler ki kâfûr ırmağının suyu da karıştırılmıştır bu şaraba. |
Abdullah Parlıyan |
Bu cehenneme değil de cennete giren iyi kişiler, en güzel koku olan kâfûr karıştırılmış meşrubatı, kadehlerden içerler. |
Adem Uğur |
İyiler ise, kâfûr katılmış bir kadehten (cennet şarabı) içerler. |
Ahmed Hulusi |
Muhakkak ki Ebrâr (iyiler), mizacı (özelliği) kâfur (kalbe kuvvet veren bir içecek) olan bir kâseden içerler. |
Ahmet Varol |
Şüphesiz iyiler karışımı kafur olan bir kadehten içerler. |
Ali Bulaç |
Şüphesiz ki iyiler (ebrar), karışımı kafur olan bir kadehten içerler. |
Ali Fikri Yavuz |
Muhakkak ki iyi insanlar, (cennetde) katığı kâfûr olan (şarab) dolu bir kadehten içecekler. |
Bayraktar Bayraklı |
İyiler de, karışımı kâfur/hoş koku olan bir kadehten içerler. |
Bekir Sadak |
suphesiz iyiler kafur katilmis bir tastan icerler. |
Celal Yıldırım |
Şüphesiz ki, iyi kişiler, karışımı kâfur olan bir bardaktan içerler. |
Cemal Külünkoğlu |
İyiler ise, (cennette) karışımı kâfur (hoş kokulu çiçekten tatlandırılmış) olan dolu bir kadehten (cennet şarabı) içerler. |
Diyanet İşleri |
İyiler ise, katkısı kâfur olan içecekler dolu bir kadehten içerler. |
Diyanet Vakfı |
İyiler ise, kâfûr katılmış bir kadehten (cennet şarabı) içerler. |
Edip Yüksel |
İyiler ise, kafur karıştırılmış bir kadehten içerler. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Kuşkusuz iyiler de karışımı kâfûr olan dolgun bir kadehten içerler. |
Fizil-al il Kuran |
İyiler kâfur karışımlı bir içeceği tastan içerler. |
Gültekin Onan |
Şüphesiz ki iyiler (ebrar), karışımı kafur olan bir kadehten içerler. |
Harun Yıldırım |
Şüphesiz ki iyiler, karışımı kafur olan bir kadehten içerler. |
Hasan Basri Çantay |
Şübhe yok ki iyiler kâfuur katılmış dolu bir kadehden içerler. |
Hayrat Neşriyat |
Şübhesiz ki ebrâr (samîmâne ibâdet eden içi dışı bir olan iyi kişiler), katkısı kâfûr olan (Cennet şarâbı dolu) bir kadehten içerler. |
İbn-i Kesir |
Şüphesiz iyiler, kafur katılmış dolu bir kaseden içerler. |
İlyas Yorulmaz |
Muhakkak ki iyilik yapanlar, karışımı kâfur olan içeceklerle dolu bir bardaktan içerler. |
İskender Ali Mihr |
Muhakkak ki ebrar olanlar, içinde kâfur bulunan kadehlerden içecekler. |
Kadri Çelik |
Şüphesiz iyiler, karışımı kâfur olan bir kadehten içerler. |
Muhammed Esed |
(halbuki) gerçek erdem sahipleri, hoş kokulu çiçekler ile tatlandırılmış bir fincandan içerler. |
Mustafa İslamoğlu |
Elbet iyiler de hoş kokulu çiçek özü katkılı tarifsiz bir kadehden içecekler |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Muhakkak ki, hâlisane ibadet sahipleri bir kaseden içerler ki, ona katılmış şey, kâfûr suyudur. |
Ömer Öngüt |
Ebrar (iyiler), kâfur katılmış dolu bir kâseden içerler. |
Sadık Türkmen |
Şüphesiz iyiler ise, karışımı kâfur (güzel bitki kokuları) olan bir kadehten içerler. |
Seyyid Kutub |
İyiler kâfur karışımlı bir içeceği tastan içerler. |
Suat Yıldırım |
İyi insanlar ise, kâfur suyu ile hazırlanmış içecek kâselerini yudumlarlar. |
Süleyman Ateş |
İyiler de, karışımı kâfûr olan bir kadehten içerler. |
Şaban Piriş |
İyiler ise, bileşimi kafur olan bir kadehten içerler. |
Tefhim-ul Kur'an |
Şüphesiz ki iyiler (ebrâr), karışımı kâfur olan bir kadehten içerler. |
Yaşar Nuri Öztürk |
İyilere gelince, onlar, karışımı kâfur olan bir kadehten içerler. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
As to the Righteous, they shall drink of a Cup (of Wine) mixed with Kafur,- |