← NEBE 78:39 →

Bugün, gerçektir, artık dileyen, dönüp Rabbinin tapısına varmaya bir vesîle edinir.

Gerçek olan ve muhakkak gelecek gün o gündür. O halde dileyen Rabbine giden yolu tutsun.

İşte o, kesin olarak gelecek gündür. O halde dileyen Rabbine varan bir yol tutsun.

İşte budur Hak süreç! Artık dileyen Rabbine erecek çalışmayı yapsın!

İşte bu gerçek olan gündür. Artık isteyen Rabbine giden bir yol tutar.

İşte bu, hak gündür. Şu halde dileyen Rabbine bir dönüşyolu edinsin.

İşte bu kıyamet, çaresiz vuku bulacak gündür. Artık dileyen, Rabbine varacak bir yol edinsin, (iman edip itaatten ayrılmasın).

İşte o, kesin olarak gelecek olan gündür. O halde dileyen, Rabbine varan bir yol tutsun.

Iste gercek gun budur. Dileyen kimse, Rabbine goturecek bir yol benimser.

İşte hakk olan gün, budur. Arzu eden kimse Rabbına bir varış yolu edinsin !

İşte bu kıyamet, çaresiz vuku bulacak bir gündür. Artık dileyen, Rabbine varacak bir yol edinsin (inansın ve Allah için faydalı işler yapsın).

İşte bu, hak olan gündür. Artık dileyen kimse Rabbine ulaştıran bir yol tutar.

İşte o, kesin olarak gelecek gündür. O halde dileyen Rabbine varan bir yol tutsun.

İşte gerçek gün budur. Dileyen, Efendisine doğru yol tutsun.

İşte bu hak gündür. Artık dileyen Rabbine bir yol tutar.

işte gerçek gün budur. Dileyen kimse Rabbine götürecek bir yol benimser.

İşte bu, hak gündür. Şu halde dileyen rabbine bir dönüş yeri edinsin.

İşte bu, hak gündür. Şu halde dileyen Rabbine bir yol edinsin.

İşte bu, hak olan o gündür. O halde dileyen kişi Rabbine bir dönüş ve gidiş yeri edinsin.

İşte bu, o hak olan gündür. Artık dileyen, Rabbine varan bir yol tutar.

İşte bu; hak gündür. Dileyen Rabbına doğru bir yol edinir.

İşte hesap günü gerçektir. Dileyen kimse, Rabbini, sığınılacak yer edinir.

İşte o gün (mürşidin eli Hakk’a ulaşmak üzere öpüldüğü ve ona tâbî olunduğu gün), Hakk günüdür. Dileyen (Allah’a ulaşmayı dileyen) kişi, kendisine Rabbine ulaştıran (yolu, Sıratı Mustakîm’i) yol ittihaz eder (edinir). (Allah’a ulaşan kişiye Allah) meab (sığınak, melce) olur.

İşte bu, hak olan gündür. O halde dileyen Rabbine bir dönüş yolu edinsin.

Bu, Nihai Hakikat Günü olacaktır. O halde, dileyen Rabbine giden yolu tutsun!

İşte bu, hakkın tecelli ettiği gündür artık dileyen Rabbine varan bir yol tutsun!

İşte bu, o hak olan gündür, artık kim dilerse Rabbine sığınacak bir mahal edinsin.

İşte bu hak olan gündür. Artık dileyen Rabbine varan bir yol tutar.

Işte bu, gerçek gündür. O halde dileyen kimse Rabbine varan bir yol tutar.

işte gerçek gün budur. Dileyen kimse Rabbine götürecek bir yol benimser.

İşte bu, gerçekliği kesin olan gündür. Artık dileyen, Rabbine varan yolu tutar, O’na sığınır.

İşte bu, hak günüdür. Artık dileyen, Rabbine varan bir yol tutar.

İşte o, hak günüdür. Dileyen Rabbi’ne doğru yol tutar.

İşte bu, hak olan gündür. Şu halde dileyen Rabbine bir dönüş yolu edinsin.

İşte budur hak olan gün! Artık dileyen, Rabbine varacak bir yol tutsun!

That Day will be the sure Reality Therefore, whoso will, let him take a (straight) return to his Lord!