← DUHA 93:3 →

Rabbin, seni ne terketti, ne de darıldı sana.

Rabbin seni ne terketti ne de darıldı.

Rabbin seni bırakmadı ve sana darılmadı.

Rabbin seni terk etmedi ve darılmadı!

Rabbin seni bırakmadı ve (sana) darılmadı da.

Rabbin seni terk etmedi ve darılmadı.

Rabbin seni terk etmedi (Ey Rasûlüm), darılmadı da...

Rabbin seni terketmedi ve sana darılmadı.

Rabbin seni ne birakti ve ne de sana darildi.

Rabbin seni terketmedi ve sana darılmadı..

(1-3) Kuşluk vaktine ve karanlığı çöktüğü zaman geceye andolsun ki, Rabbin seni terk etmedi ve sana darılmadı.

Rabbin seni terk etmedi, sana darılmadı da.

(1-3) Kuşluk vaktine ve sükûna erdiğinde geceye yemin ederim ki Rabbin seni bırakmadı ve sana darılmadı.

Efendin seni ne bıraktı ne de sana darıldı.

Rabbin seni bırakmadı ve darılmadı.

Rabbin seni bırakmadı ve sana darılmadı,

Rabbin seni terketmedi ve darılmadı.

Rabbin seni terk etmedi ve darılmadı.

(Habîbim) Rabbim seni terketmedi. (Sana) darılmadı da.

(Habîbim, yâ Muhammed! Vahiy bir müddet gecikmekle) Rabbin seni ne terk etti, ne de (sana) darıldı!

Rabbın seni ne terk etti, ne de darıldı.

Rabbin seni terk etmedi ve darılmadı.

Rabbin seni terketmedi ve darılmadı.

Ki Rabbin seni terk etmedi ve gazaplanmadı da.

Rabbin seni ne unuttu ne de darıldı

ki; Rabbin seni ne terk etti, ne de darıldı.

Rabbin seni ne terketti ve ne de (sana) darıldı.

Rabbin seni bırakmadı ve darılmadı.

Rabbin seni bırakmadı ve sana darılmadı.

Rabbin seni bırakmadı ve sana darılmadı,

Ey Resulüm! Rabbin seni terk etmedi, sana darılmadı da.

Rabbin, seni bırakmadı ve sana darılmadı.

Rabbin seni terk etmedi ve sana darılmadı.

Rabbin seni terketmedi ve darılmadı da.

Rabbin seni terk etmedi, sana darılmadı da.

Thy Guardian-Lord hath not forsaken thee, nor is He displeased.