Kelime kök arama: ا ر ك

AYETLER
YASIN 36:56 الْأَرَائِكِ l-erāiki koltuklar	Kendileri ve eşleri, gölgeliklerde, tahtlar üzerinde yaslanmışlardır.	هُمْ وَأَزْوَاجُهُمْ فِي ظِلَالٍ عَلَى الْأَرَائِكِ مُتَّكِئُونَ Hüm ve ezvacühüm fı zılalın alel eraiki müttekiun
KEHF 18:31 الْأَرَائِكِ l-erāiki koltuklar	Onlar; altından ırmaklar akan Adn cennetleri onlarındır, orada altın bileziklerle süslenirler, hafif ipekten ve ağır işlenmiş atlastan yeşil elbiseler giyerler ve tahtlar üzerinde kurulup-dayanırlar. (Bu,) Ne güzel sevap ve ne güzel destek.	أُولَٰئِكَ لَهُمْ جَنَّاتُ عَدْنٍ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهِمُ الْأَنْهَارُ يُحَلَّوْنَ فِيهَا مِنْ أَسَاوِرَ مِنْ ذَهَبٍ وَيَلْبَسُونَ ثِيَابًا خُضْرًا مِنْ سُنْدُسٍ وَإِسْتَبْرَقٍ مُتَّكِئِينَ فِيهَا عَلَى الْأَرَائِكِ ۚ نِعْمَ الثَّوَابُ وَحَسُنَتْ مُرْتَفَقًا Ülaike lehüm cennatü adnin tecrı min tahtihimül enharu yühallevne fıha min esavira min zehebiiv ve yelbesune siyaben hudram min sündüsiv ve istebrakım müttekiıne fıha alel eraik nı’mes sevab ve hasünet mürtefeka
MUTAFFIFIN 83:23 الْأَرَائِكِ l-erāiki divanlar	Tahtlar üzerinde bakıp-seyretmektedirler.	عَلَى الْأَرَائِكِ يَنْظُرُونَ ’Alel’eraiki yenzurune.
MUTAFFIFIN 83:35 الْأَرَائِكِ l-erāiki divanlar	Tahtlar üzerinde bakıp-seyretmek suretiyle.	عَلَى الْأَرَائِكِ يَنْظُرُونَ ’Alel’eraiki yenzurune.
İNSAN 76:13 الْأَرَائِكِ l-erāiki divanlar	Orada tahtlar üzerinde yaslanıp-dayanmışlardır. Orada ne (yakıcı) bir güneş ve ne de dondurucu bir soğuk görürler.	مُتَّكِئِينَ فِيهَا عَلَى الْأَرَائِكِ ۖ لَا يَرَوْنَ فِيهَا شَمْسًا وَلَا زَمْهَرِيرًا Muttekiiyne fiyha ’alel’eraiki la yerevne fiyha şemsen ve la zemheriyren.

YASIN
36:56

الْأَرَائِكِ

l-erāiki

koltuklar

Kendileri ve eşleri, gölgeliklerde, tahtlar üzerinde yaslanmışlardır.

هُمْ وَأَزْوَاجُهُمْ فِي ظِلَالٍ عَلَى الْأَرَائِكِ مُتَّكِئُونَ

Hüm ve ezvacühüm fı zılalın alel eraiki müttekiun

KEHF
18:31

الْأَرَائِكِ

l-erāiki

koltuklar

Onlar; altından ırmaklar akan Adn cennetleri onlarındır, orada altın bileziklerle süslenirler, hafif ipekten ve ağır işlenmiş atlastan yeşil elbiseler giyerler ve tahtlar üzerinde kurulup-dayanırlar. (Bu,) Ne güzel sevap ve ne güzel destek.

أُولَٰئِكَ لَهُمْ جَنَّاتُ عَدْنٍ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهِمُ الْأَنْهَارُ يُحَلَّوْنَ فِيهَا مِنْ أَسَاوِرَ مِنْ ذَهَبٍ وَيَلْبَسُونَ ثِيَابًا خُضْرًا مِنْ سُنْدُسٍ وَإِسْتَبْرَقٍ مُتَّكِئِينَ فِيهَا عَلَى الْأَرَائِكِ ۚ نِعْمَ الثَّوَابُ وَحَسُنَتْ مُرْتَفَقًا

Ülaike lehüm cennatü adnin tecrı min tahtihimül enharu yühallevne fıha min esavira min zehebiiv ve yelbesune siyaben hudram min sündüsiv ve istebrakım müttekiıne fıha alel eraik nı’mes sevab ve hasünet mürtefeka

MUTAFFIFIN
83:23

الْأَرَائِكِ

l-erāiki

divanlar

Tahtlar üzerinde bakıp-seyretmektedirler.

عَلَى الْأَرَائِكِ يَنْظُرُونَ

’Alel’eraiki yenzurune.

MUTAFFIFIN
83:35

الْأَرَائِكِ

l-erāiki

divanlar

Tahtlar üzerinde bakıp-seyretmek suretiyle.

عَلَى الْأَرَائِكِ يَنْظُرُونَ

’Alel’eraiki yenzurune.

İNSAN
76:13

الْأَرَائِكِ

l-erāiki

divanlar

Orada tahtlar üzerinde yaslanıp-dayanmışlardır. Orada ne (yakıcı) bir güneş ve ne de dondurucu bir soğuk görürler.

مُتَّكِئِينَ فِيهَا عَلَى الْأَرَائِكِ ۖ لَا يَرَوْنَ فِيهَا شَمْسًا وَلَا زَمْهَرِيرًا

Muttekiiyne fiyha ’alel’eraiki la yerevne fiyha şemsen ve la zemheriyren.

Kelime Kökleri