ŞEMS 91:13
|
Allah’ın elçisi onlara dedi ki "Allah’ın (deneme için size gönderdiği) devesine ve onun su içme-sırasına dikkat edin."
|
فَقَالَ لَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ نَاقَةَ اللَّهِ وَسُقْيَاهَا
Fekale lehüm resulullahi nakatallahi ve sukyaha.
|
KAMER 54:27
النَّاقَةِ
n-nāḳati
dişi deveyi
|
Gerçek şu ki Biz, bir fitne (imtihan ve deneme konusu) olarak o dişi deveyi kendilerine göndereniz. Şu halde sen onları gözleyip-bekle ve sabret.
|
إِنَّا مُرْسِلُو النَّاقَةِ فِتْنَةً لَهُمْ فَارْتَقِبْهُمْ وَاصْطَبِرْ
İnna murslun nakati fitnetel lehum fertekıbhum vastabir
|
A'RAF 7:73
|
Semud (toplumuna da) kardeşleri Salih’i (gönderdik. Salih) "Ey kavmim, Allah’a kulluk edin, sizin O’ndan başka İlahınız yoktur. Size Rabbinizden apaçık bir belge (mucize) gelmiştir Allah’ın bu dişi devesi size bir belgedir; onu salıverin de Allah’ın arzında otlasın, ona bir kötülükle dokunmayın, sonra sizi acı bir azap yakalar" dedi.
|
وَإِلَىٰ ثَمُودَ أَخَاهُمْ صَالِحًا ۗ قَالَ يَا قَوْمِ اعْبُدُوا اللَّهَ مَا لَكُمْ مِنْ إِلَٰهٍ غَيْرُهُ ۖ قَدْ جَاءَتْكُمْ بَيِّنَةٌ مِنْ رَبِّكُمْ ۖ هَٰذِهِ نَاقَةُ اللَّهِ لَكُمْ آيَةً ۖ فَذَرُوهَا تَأْكُلْ فِي أَرْضِ اللَّهِ ۖ وَلَا تَمَسُّوهَا بِسُوءٍ فَيَأْخُذَكُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ
Ve ila semude ehahüm saliha kale ya kavmi’büdüllahe maleküm min ilahin ğayruh kad caetküm beyyinetüm mir rabbiküm hazihı nakatüllahi leküm ayeten fe zeruha te’kül fı erdıllahi ve la temessuha vi suin fe ye’huzeküm azabün elım
|
A'RAF 7:77
النَّاقَةَ
n-nāḳate
dişi deveyi
|
Böylelikle dişi deveyi öldürdüler ve Rablerinin emrine karşı çıkıp (Salih’e de şöyle) dediler "Ey Salih, eğer gerçekten gönderilenlerden (bir peygamber) isen, vadettiğin şeyi getir, bakalım."
|
فَعَقَرُوا النَّاقَةَ وَعَتَوْا عَنْ أَمْرِ رَبِّهِمْ وَقَالُوا يَا صَالِحُ ائْتِنَا بِمَا تَعِدُنَا إِنْ كُنْتَ مِنَ الْمُرْسَلِينَ
Fe akarun nakate ve atev an emri rabbihim ve kalu ya salihu’tina bima teıdüna in künte minel murselın
|
ŞU'ARA 26:155
نَاقَةٌ
nāḳatun
dişi devedir
|
Dedi ki "İşte, bu bir dişi devedir; su içme hakkı (bir gün) onun, belli bir günün su içme hakkı da sizindir."
|
قَالَ هَٰذِهِ نَاقَةٌ لَهَا شِرْبٌ وَلَكُمْ شِرْبُ يَوْمٍ مَعْلُومٍ
Kale hazihı nakatül leha şirbüv ve leküm şirbü yevmim ma’lum
|
İSRA 17:59
النَّاقَةَ
n-nāḳate
dişi deveyi
|
Bizi ayet (mucize)ler göndermekten, öncekilerin onu yalanlamasından başka bir şey alıkoymadı. Semud’a dişi deveyi görünür (bir mucize) olarak gönderdik, fakat onlar bununla (onu boğazlamakla) zulmetmiş oldular. Oysa Biz ayetleri ancak korkutmak için göndeririz.
|
وَمَا مَنَعَنَا أَنْ نُرْسِلَ بِالْآيَاتِ إِلَّا أَنْ كَذَّبَ بِهَا الْأَوَّلُونَ ۚ وَآتَيْنَا ثَمُودَ النَّاقَةَ مُبْصِرَةً فَظَلَمُوا بِهَا ۚ وَمَا نُرْسِلُ بِالْآيَاتِ إِلَّا تَخْوِيفًا
Ve ma meneana en nürsile bil ayati illa en kezzebe bihel evvelun ve ateyna semuden nakate mübsıraten fe zalemu biha ve ma nürsilü bil ayati illa tahvıfa
|
HUD 11:64
نَاقَةُ
nāḳatu
dişi devesi
|
"Ey kavmim, size işte bir ayet olarak Allah’ın devesi; onu serbest bırakın, Allah’ın arzında yesin. Ona kötülük (vermek niyeti)yle dokunmayın. Yoksa sizi yakın bir azap sarıverir."
|
وَيَا قَوْمِ هَٰذِهِ نَاقَةُ اللَّهِ لَكُمْ آيَةً فَذَرُوهَا تَأْكُلْ فِي أَرْضِ اللَّهِ وَلَا تَمَسُّوهَا بِسُوءٍ فَيَأْخُذَكُمْ عَذَابٌ قَرِيبٌ
Ve ya kavmi hazihı nakatüllahi leküm ayeten fezeruha te’kül fı erdıllahi ve la temessuha bi suin fe ye’huzeküm azabün karıb
|