ر ك ع kökü Kur'an'da 13 defa geçmektedir.

AYETLER

MÜRSELAT
77:48

ارْكَعُوا

rkeǔ

rüku’ edin

Onlara "Rüku edin" denildiği zaman, rüku etmezler.

MÜRSELAT
77:48

يَرْكَعُونَ

yerkeǔne

rüku’ etmezler

Onlara "Rüku edin" denildiği zaman, rüku etmezler.

SAD
38:24

رَاكِعًا

rākiǎn

eğilerek (secdeye)

(Davud) Dedi ki "Andolsun senin koyununu, kendi koyunlarına (katmak) istemekle sana zulmetmiştir. Doğrusu, (emek ve mali güçlerini) birleştirip katan (ortak)lardan çoğu, birbirlerine karşı tecavüz ederler; ancak iman edip salih amellerde bulunanlar başka. Onlar da ne kadar azdır." Davud, gerçekten Bizim onu imtihan ettiğimizi sandı, böylece Rabbinden bağışlanma diledi ve rüku ederek yere kapandı ve (Bize gönülden) yönelip-döndü.

HAC
22:26

وَالرُّكَّعِ

ve rrukkeǐ

ve rüku’ edenler için

Hani Biz İbrahim’e Evin (Kabe’nin) yerini belirtip hazırladığımız zaman (şöyle emretmiştik) "Bana hiçbir şeyi ortak koşma, tavaf edenler, kıyam edenler, rükua ve sücuda varanlar için Evimi tertemiz tut."

HAC
22:77

ارْكَعُوا

rkeǔ

rüku’ edin

Ey iman edenler, rüku edin, secdeye varın, Rabbinize ibadet edin ve hayır işleyin, umulur ki kurtuluş bulursunuz.

BAKARA
2:43

وَارْكَعُوا

verkeǔ

ve ruku edin

Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin ve rüku edenlerle birlikte siz de rüku edin.

BAKARA
2:43

الرَّاكِعِينَ

r-rākiǐyne

rüku edenlerle

Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin ve rüku edenlerle birlikte siz de rüku edin.

BAKARA
2:125

وَالرُّكَّعِ

ve rrukkeǐ

ve rüku edenler

Hani Evi (Ka’be’yi) insanlar için bir toplanma ve güvenlik yeri kılmıştık. "İbrahim’in makamını namaz yeri edinin", İbrahim ve İsmail’e de, "Evimi, tavaf edenler, itikafa çekilenler ve rüku ve secde edenler için temizleyin" diye ahid verdik.

ÂL-I İMRAN
3:43

وَارْكَعِي

verkeǐy

ve (huzurunda) eğil

"Meryem, Rabbine gönülden itaatte bulun, secde et ve rüku edenlerle birlikte rüku et."

ÂL-I İMRAN
3:43

الرَّاكِعِينَ

r-rākiǐyne

eğilenlerle

"Meryem, Rabbine gönülden itaatte bulun, secde et ve rüku edenlerle birlikte rüku et."

FETIH
48:29

رُكَّعًا

rukkeǎn

rüku’ ederek

Muhammed, Allah’ın elçisidir. Ve onunla birlikte olanlar da kafirlere karşı zorlu, kendi aralarında ise merhametlidirler. Onları, rüku edenler, secde edenler olarak görürsün; onlar, Allah’tan bir fazl (lütuf ve ihsan) ve hoşnutluk arayıp-isterler. Belirtileri, secde izinden yüzlerindedir. İşte onların Tevrat’taki vasıfları budur İncil’deki vasıfları ise Sanki bir ekin; filizini çıkarmış, derken onu kuvvetlendirmiş, derken kalınlaşmış, sonra sapları üzerinde doğrulup-boy atmış (ki bu,) ekicilerin hoşuna gider. (Bu örnek,) Onunla kafirleri öfkelendirmek içindir. Allah, içlerinden iman edip salih amellerde bulunanlara bir mağfiret ve büyük bir ecir va’detmiştir.

MAIDE
5:55

رَاكِعُونَ

rākiǔne

rüku’a varan

Sizin dostunuz (veliniz), ancak Allah, O’nun elçisi, rüku ediciler olarak namaz kılan ve zekatı veren mü’minlerdir.

TEVBE
9:112

الرَّاكِعُونَ

r-rākiǔne

rüku edenler

Tevbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, (İslam uğrunda) seyahat edenler, rükû edenler, secde edenler, iyiliği emredenler, kötülükten sakındıranlar ve Allah’ın sınırlarını koruyanlar; sen (bütün) mü’minleri müjdele.