قَالَ إِنِّي لَيَحْزُنُنِي أَنْ تَذْهَبُوا بِهِ وَأَخَافُ أَنْ يَأْكُلَهُ الذِّئْبُ وَأَنْتُمْ عَنْهُ غَافِلُونَ
Kale innı le yahzününı en tezhebu bihı ve ehafü ey ye’külehüz zi’bü ve entüm anhü ğafilun
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Yakup, onu götürür, giderseniz kederlenirim ben ve korkarım ki siz, ondan gaflet edersiniz de gelip kurt yer onu demişti. |
Abdullah Parlıyan |
"Doğrusu onu götürmeniz beni çok üzer. Gözden uzak tuttuğunuz bir anda, O’nu kurdun yemesinden korkuyorum." |
Adem Uğur |
(Babaları) dedi ki Onu götürmeniz beni mutlaka üzer. Siz ondan habersizken onu bir kurdun yemesinden korkarım. |
Ahmed Hulusi |
(Yakup) dedi ki "Onu götürmeniz beni muhakkak üzer... Siz Onunla ilgilenmezken Onu kurdun kapmasından korkarım." |
Ahmet Varol |
’Onu götürmeniz gerçekten beni üzer ve siz kendisinden habersiz iken onu kurdun yemesinden korkarım.’ |
Ali Bulaç |
Dedi ki "Sizin onu götürmeniz gerçekten beni üzer ve siz ondan habersiz iken onu kurdun yemesinden korkuyorum." |
Ali Fikri Yavuz |
Babaları dedi ki "- Onu götürmeniz, cidden beni endişeye düşürür. Siz kendisinden habersiz bulunurken onu kurt yemesinden korkarım." |
Bayraktar Bayraklı |
“Onu götürmeniz beni mutlaka üzer. Siz ondan habersizken, onu bir kurdun yemesinden korkarım.” |
Bekir Sadak |
Babalari, «Onu goturmeniz beni uzuyor; siz farkina varmadan onu kurdun yemesinden korkarim» dedi. |
Celal Yıldırım |
(Babaları) «Doğrusu onu alıp götürmeniz beni çok üzer ve sizin haberiniz yokken onu kurt yer diye korkuyorum,» dedi. |
Cemal Külünkoğlu |
(Babaları/Yakub) dedi ki “Doğrusu onu götürmeniz beni üzer, siz ondan habersiz iken onu kurt yer diye korkuyorum.” |
Diyanet İşleri |
Babaları, "Doğrusu onu götürmeniz beni üzer, siz ondan habersiz iken onu kurt yer, diye korkuyorum." |
Diyanet Vakfı |
(Babaları) dedi ki Onu götürmeniz beni mutlaka üzer. Siz ondan habersizken onu bir kurdun yemesinden korkarım. |
Edip Yüksel |
Dedi ki "Onu götürmeniz beni endişelendirir. Korkarım ki haberiniz yokken onu kurt yer." |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Babaları dedi ki «Onu götürmeniz beni üzer, korkarım ki onu kurt yer de sizin haberiniz bile olmaz.» |
Fizil-al il Kuran |
Babaları dedi ki; «Onu götürmeniz beni üzer, ayrılığına dayanamam; ayrıca korkarım ki, siz farkında olmadan onu kurt kapar.» |
Gültekin Onan |
Dedi ki "Sizin onu götürmeniz gerçekten beni üzer ve siz ondan habersiz iken onu kurdun yemesinden korkuyorum." |
Harun Yıldırım |
Dedi ki "Sizin onu götürmeniz gerçekten beni üzer ve siz ondan habersiz iken onu kurdun yemesinden korkuyorum." |
Hasan Basri Çantay |
Dedi «Onu götürmeniz muhakkak ki beni tasaya düşürür. Siz kendisinden gaafil, gaafil bulunurken onu kurt (gelib) yemesinden korkarım». |
Hayrat Neşriyat |
(Ya`kub) dedi ki `Onu götürmeniz beni hakikaten üzer; çünki siz ondan habersiz kimseler iken, onu kurdun yemesinden korkarım!` |
İbn-i Kesir |
Dedi ki Onu götürmeniz doğrusu beni tasaya düşürüyor. Siz, ondan habersizken onu kurdun yemesinden korkuyorum. |
İlyas Yorulmaz |
Babaları "Onu götürmeniz beni üzüntüye (endişeye) sevk ediyor. Siz işlerinize dalıp yalnız bıraktığınızda onu bir kurdun kapıp yemesinden korkuyorum" dedi. |
İskender Ali Mihr |
(Babası) şöyle dedi "Onunla gitmeniz muhakkak ki; gerçekten beni mahzun eder. Ve ben, siz ondan gâfilken, onu bir kurdun yemesinden korkarım." |
Kadri Çelik |
(Babaları) Dedi ki "Sizin onu götürmeniz gerçekten beni üzer ve siz ondan habersiz iken onu kurdun yemesinden korkuyorum." |
Muhammed Esed |
"Doğrusu, o’nu götürmeniz beni kaygılandırıyor" diye karşılık verdi (Yakub), "gözden uzak tuttuğunuz bir anda o’nu kurdun kapmasından korkuyorum!" |
Mustafa İslamoğlu |
(Yakub) dedi ki "Bakın, onu götürmeniz beni endişelendiriyor Siz dalgınlıkla onu ihmal edersiniz de, sonunda onu kurt kapar diye korkuyorum." |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Dedi ki «O’nu alıp götürmeniz şüphesiz ki beni mahzun eder. Ve siz ondan gâfil bulunduğunuz halde O’nu kurdun yemesinden korkarım.» |
Ömer Öngüt |
Dedi ki "Onu götürmeniz cidden beni üzer, endişeye düşürür. Siz farkına varmadan onu bir kurdun yemesinden korkarım. " |
Sadık Türkmen |
Dedi ki "Onu götürmeniz, beni çok üzer; onu kurdun yemesinden korkarım, siz ondan habersizken!" |
Seyyid Kutub |
Babaları dedi ki; «Onu götürmeniz beni üzer, ayrılığına dayanamam; ayrıca korkarım ki, siz farkında olmadan onu kurt kapar.» |
Suat Yıldırım |
Babaları "Onu götürmeniz beni meraklandırır. Korkarım ki siz farkında olmadan, onu kurt yer." dedi. |
Süleyman Ateş |
(Ya’kûb) Dedi ki "Onu götürmeniz beni üzer; korkarım ki, sizin haberiniz yokken onu kurt yer!" |
Şaban Piriş |
Babaları -Eğer onu götürürseniz tasalanırım. Siz ondan habersizken, Onu bir kurt yemesinden korkarım, dedi. |
Tefhim-ul Kur'an |
Dedi ki «Sizin onu götürmeniz gerçekten beni üzer ve siz ondan habersiz iken onu kurdun yemesinden korkuyorum.» |
Yaşar Nuri Öztürk |
Dedi ki "Onu götürmeniz beni çok çok üzer. Ve korkarım ki siz ondan habersiz bir haldeyken onu kurt yer." |
Yusuf Ali (İngilizce) |
(Jacob) said "Really it saddens me that ye should take him away I fear lest the wolf should devour him while ye attend not to him." |
قَالَ ḳāle |
dedi ki | ق و ل |
إِنِّي innī |
şüphesiz | |
لَيَحْزُنُنِي leyeHzununī |
beni üzer | ح ز ن |
أَنْ en |
||
تَذْهَبُوا teƶhebū |
götürmeniz | ذ ه ب |
بِهِ bihi |
onu | |
وَأَخَافُ ve eḣāfu |
ve korkarım | خ و ف |
أَنْ en |
diye | |
يَأْكُلَهُ ye’kulehu |
onu yer | ا ك ل |
الذِّئْبُ ƶ-ƶi’bu |
bir kurt | ذ ا ب |
وَأَنْتُمْ veentum |
sizin | |
عَنْهُ ǎnhu |
ondan | |
غَافِلُونَ ğāfilūne |
haberiniz yokken | غ ف ل |