إِنَّ عِبَادِي لَيْسَ لَكَ عَلَيْهِمْ سُلْطَانٌ إِلَّا مَنِ اتَّبَعَكَ مِنَ الْغَاوِينَ
İnne ıbadı leyse leke aleyhim sültanün illa menittebeake minel ğavın
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Şüphe yok ki kullarıma hiçbir sûretle gücün yetmez, ancak sana uyan azgınlara yeter senin gücün. |
Abdullah Parlıyan |
Aslında zaten, yoldan çıkmış olup da kendi istekleriyle senin peşine takılan azgınların dışında, benim kullarıma hiçbir surette senin gücün yetmez. |
Adem Uğur |
Şüphesiz kullarım üzerinde senin bir hakimiyetin yoktur. Ancak azgınlardan sana uyanlar müstesna. |
Ahmed Hulusi |
"Muhakkak ki Benim kullarım üzerinde senin bir sultan (gücün, yaptırımın) yoktur... Azgınlardan sana tâbi olanlar müstesna." |
Ahmet Varol |
Benim kullarımın üzerinde senin hiçbir gücün olamaz. Ancak azgınlardan sana uyanlar müstesna. |
Ali Bulaç |
"Şüphesiz, kışkırtılıp-saptırılmışlardan sana uyanlar dışında, senin Benim kullarım üzerinde zorlayıcı hiçbir gücün yoktur." |
Ali Fikri Yavuz |
Azgın olanlardan sana uyan müstesna, kullarımın üzerinde asla senin hiç bir hükmün yoktur." |
Bayraktar Bayraklı |
“Şüphesiz, senin, kullarım üzerinde bir hakimiyetin yoktur. Ancak, azgınlardan sana uyanlar müstesna.” |
Bekir Sadak |
(41-42) Allah soyle dedi «Benim gerekli kildigim dosdogru yol budur; «kullarimin uzerinde senin bir nufuzun olamaz. Ancak sana uyan sapiklar bunun disindadir.» |
Celal Yıldırım |
Şüphesiz ki, kullarımın üzerinde senin hiçbir sultan yoktur; ancak şaşkın azgınlardan senin peşine takılanlar müstesna. |
Cemal Külünkoğlu |
(41-42) (Allah) buyurdu ki “İşte bu (ihlas) bana ulaştıran dosdoğru yoldur. Azgınlardan sana uyanlar dışında, kullarım üzerinde senin hiçbir hâkimiyetin yoktur.” |
Diyanet İşleri |
(41-42) Allah, "İşte bu bana ulaştıran dosdoğru yoldur. Azgınlardan sana uyanlar dışında, kullarım üzerinde senin hiçbir hâkimiyetin yoktur" dedi. |
Diyanet Vakfı |
«Şüphesiz kullarım üzerinde senin bir hakimiyetin yoktur. Ancak azgınlardan sana uyanlar müstesna.» |
Edip Yüksel |
"Elbette, sadece bana hizmet edenlere karşı bir gücün yoktur. Ancak sana uyan sapıklara gücün yeter." |
Elmalılı Hamdi Yazır |
«Sana uyan azgınlardan başka, kullarımın üzerinde hiçbir nüfuzun yoktur.» |
Fizil-al il Kuran |
Sana uyan sapıklar dışındaki kullarım üzerinde senin hiçbir nüfuzun, hiçbir etkileme gücün yoktur. |
Gültekin Onan |
"Şüphesiz, kışkırtılıp saptırılmışlardan sana uyanlar dışında, senin benim kullarım üzerinde zorlayıcı hiç bir gücün yoktur." |
Harun Yıldırım |
"Şüphesiz kullarım üzerinde senin bir hakimiyetin yoktur. Ancak azgınlardan sana uyanlar müstesna." |
Hasan Basri Çantay |
«Benim kullarımın üzerinde senin hiç bir tahakküm (ün) yokdur. Meğer ki azıb sapanlardan sana tâbi’ olanlar olsun». |
Hayrat Neşriyat |
`Gerçekten kullarımın (hiçbiri) üzerinde senin bir hâkimiyetin yoktur; ancak azgınlardan sana uyanlar müstesnâ.` |
İbn-i Kesir |
Muhakkak ki kullarımın üzerinde senin bir nüfuzun olmaz. Ancak sana uyan sapıklar müstesna. |
İlyas Yorulmaz |
"Ancak, bana karşı gelip, isyan ederek sana tabi olanlar haricinde, benim kullarım üzerinde senin hiçbir etkin (yaptırım gücün) yok" |
İskender Ali Mihr |
Azgın olanlardan (iğvaya düşürdüklerinden) sana tâbî olan kimseler hariç, muhakkak ki; benim kullarım üzerinde senin bir sultanlığın (gücün) yoktur. |
Kadri Çelik |
"Şüphesiz kışkırtılıp saptırılmışlardan sana uyanlar dışında, senin benim kullarım üzerinde zorlayıcı hiç bir gücün yoktur." |
Muhammed Esed |
"aslında, (zaten) yoldan çıkmış olup da (kendi iradeleriyle) senin peşine takılanların dışında, Benim kullarım üzerinde senin bir nüfuzun olmayacaktır." |
Mustafa İslamoğlu |
Şu bir gerçek ki, has kullarım üzerinde senin hiçbir inandırıcı gücün olmayacaktır; ne var ki batıl inançlı cahil ve bilinçsizlerden sana uyanlar müstesna! |
Ömer Nasuhi Bilmen |
(41-42) (Cenâb-ı Hak) Buyurdu ki «Bu bana ait dosdoğru bir yoldur. Şüphe yok ki, benim kullarımın üzerinde senin için bir saltanat yoktur, ancak azgınlardan sana ittiba etmiş olanlar müstesna.» |
Ömer Öngüt |
"Benim hâlis kullarım üzerinde senin bir nüfuzun olamaz. Ancak sana uyan azgınlar bunun dışındadır. " |
Sadık Türkmen |
"şüphesiz benim iyi kullarım üzerinde, senin bir gücün olamaz, ancak sana uyanları azdırabilirsin; onlar da yoldan çıkmış olup peşine takılanlardır. |
Seyyid Kutub |
Sana uyan sapıklar dışındaki kullarım üzerinde senin hiçbir nüfuzun, hiçbir etkileme gücün yoktur. |
Suat Yıldırım |
"Şüphesiz Benim o seçkin kullarım üzerinde senin hiçbir nüfûzun yoktur, ancak senin peşine takılmış şaşkın azgınlar başka!" |
Süleyman Ateş |
"Benim hâlis kullarıma karşı senin bir gücün yoktur. Ancak sana uyan azgınlar(ı azdırabilirsin)". |
Şaban Piriş |
Senin, kullarım üzerinde hiçbir hakimiyetin yoktur, sana uyan azgınlar dışında. |
Tefhim-ul Kur'an |
«Şüphesiz, kışkırtılıp saptırılmışlardan sana uyanlar dışında, senin benim kullarım üzerinde zorlayıcı hiç bir gücün yoktur.» |
Yaşar Nuri Öztürk |
"Benim kullarım aleyhine senin elinde hiçbir güç/kanıt olmayacak. Azgınların seni izleyenleri müstesna." |
Yusuf Ali (İngilizce) |
"For over My servants no authority shalt thou have, except such as put themselves in the wrong and follow thee." |
إِنَّ inne |
şüphesiz | |
عِبَادِي ǐbādī |
benim kullarım | ع ب د |
لَيْسَ leyse |
yoktur | ل ي س |
لَكَ leke |
senin | |
عَلَيْهِمْ ǎleyhim |
üzerinde | |
سُلْطَانٌ sulTānun |
bir gücün | س ل ط |
إِلَّا illā |
dışında | |
مَنِ meni |
kimseler | |
اتَّبَعَكَ ttebeǎke |
sana uyan | ت ب ع |
مِنَ mine |
-dan | |
الْغَاوِينَ l-ğāvīne |
azgınlar- | غ و ي |