آتُونِي زُبَرَ الْحَدِيدِ ۖ حَتَّىٰ إِذَا سَاوَىٰ بَيْنَ الصَّدَفَيْنِ قَالَ انْفُخُوا ۖ حَتَّىٰ إِذَا جَعَلَهُ نَارًا قَالَ آتُونِي أُفْرِغْ عَلَيْهِ قِطْرًا

Atuni züberal hadıd hatta iza sava beynes sadafeyni kalenfühu hatta iza cealehu naran kale atunı üfriğ aleyhi kıdra

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Siz bana demir parçaları getirin. Dağların iki tarafı birbirine müsâvî olunca üfleyin dedi. Onu ateş haline sokunca da getirin de dedi, üstüne erimiş bakır dökeyim.

Abdullah Parlıyan

Bana demir külçeleri getirin" dedi. Zülkarneyn iki dağın arasını, demir kütleleriyle doldurup, dağlarla aynı seviyeye getirince, "Körükleyin" dedi. Tüm demirler ateş kesilince, "Bana erimiş bakır getirin de, üzerine dökeyim" dedi.

Adem Uğur

Bana, demir kütleleri getirin. Nihayet dağın iki yanı arasını aynı seviyeye getirince (vadiyi doldurunca) "Üfleyin (körükleyin)!" dedi. Artık onu kor haline sokunca "Getirin bana, üzerine bir miktar erimiş bakır dökeyim" dedi.

Ahmed Hulusi

Bana demir kütleleri getirin... Nihayet iki taraf arasını eşitleyince "Nefhedin = körükleyin" dedi... Tâ ki onu (demiri) kor hâline getirince, "Getirin bana, üzerine eritilmiş bakır dökeyim" dedi.

Ahmet Varol

’Bana erimiş bakır getirin üzerine dökeyim’ dedi.

Ali Bulaç

"Bana demir kütleleri getirin", iki dağın arası eşit düzeye gelince, "Körükleyin" dedi. Onu ateş haline getirinceye kadar (bu işi yaptı, sonra) dedi ki "Bana getirin, üzerine eritilmiş bakır dökeyim."

Ali Fikri Yavuz

Bana demir pikleri getirin, (dağların) tam iki ucu denkleştiği vakit körükleyin" dedi. Nihayet demiri bir ateş hâline koyduğu vakit "-Getirin bana, üzerine erimiş bakır dökeyim." dedi.

Bayraktar Bayraklı

“Bana demir kütleleri getirin!” Kütleler iki dağın arasını doldurunca, “Körükleyin!” dedi. Demirler akkor haline gelince, “Bana erimiş bakır getirin de üzerine dökeyim” dedi.

Bekir Sadak

(95-96) «ORabbimin bana verdikleri sizinkinden daha iyidir. Bana gucunuzle yardim edin de sizinle onlarin arasina saglam bir sed yapayim.» Bana demir kutleleri getirin» dedi. Bunlar iki dagin arasini doldurunca «Korukleyin» dedi. Demirler akkor haline gelince; «Bana erimis bakir getirin de uzerine dokeyim» dedi.

Celal Yıldırım

Bana demir kütleleri getirin». Bununla iki dağ arasını (doldurup eşit duruma gelince) Zülkarneyn, «körükleyin !» diye emretti. Sonunda demirler ateş haline gelince, «bana erimiş bakır getirin de üzerine dökeyim» dedi.

Cemal Külünkoğlu

“Bana (yeterince) demir (kütleleri) getirin”. İki yamacın arasındaki boşluğu (dağlarla) bir hizaya getirince, “körükleyin!” dedi. Demiri eritip kor (gibi) yapınca da “Bana erimiş bakır getirin, bunun üzerine boşaltayım” dedi.

Diyanet İşleri

"Bana (yeterince) demir madeni getirin" dedi. İki yamacın arasındaki boşluğu (dağlarla) bir hizaya getirince, "körükleyin!" dedi. Demiri eritip kor (gibi) yapınca da, "Bana erimiş bakır getirin, bunun üzerine boşaltayım" dedi.

Diyanet Vakfı

«Bana, demir kütleleri getirin.» Nihayet dağın iki yanı arasını aynı seviyeye getirince (vadiyi doldurunca) «Üfleyin (körükleyin)!» dedi. Artık onu kor haline sokunca «Getirin bana, üzerine bir miktar erimiş bakır dökeyim» dedi.

Edip Yüksel

"Bana demir kütleleri getirin." Her iki barikatın arasını doldurunca, "Üfleyin!" dedi. Onu bir ateş haline sokunca da, "Getirin, üstüne erimiş bakır dökeyim" dedi.

Elmalılı Hamdi Yazır

«Bana, demir kütleleri getirin.» Nihayet dağın iki ucunu denkleştirdiği vakit «Ateş yakıp körükleyin» dedi. Demiri bir ateş koru haline getirince. «Bana erimiş bakır getirin üzerine dökeyim» dedi.

Fizil-al il Kuran

Bana demir parçaları getiriniz. Getirdikleri demir parçalarının oluşturduğu yığını yanlardaki setlerin tepeleri ile aynı düzeye çıkarınca adamlara «körükleri çalıştırınız» dedi. Demir yığınını ateş haline getirince «Bana biraz erimiş bakır getiriniz de üzerine dökeyim» dedi.

Gültekin Onan

"Bana demir kütleleri getirin"; iki dağın arası eşit düzeye gelince "Körükleyin" dedi. Onu ateş haline getirinceye kadar (bu işi yaptı, sonra) dedi ki "Bana getirin, üzerine eritilmiş bakır dökeyim."

Harun Yıldırım

"Bana, demir kütleleri getirin." Nihayet dağın iki yanı arasını aynı seviyeye getirince "Üfleyin!" dedi. Artık onu kor haline sokunca "Getirin bana, üzerine bir miktar erimiş bakır dökeyim" dedi.

Hasan Basri Çantay

«Bana demir kütleleri getirin». (O karşılıklı iki dağın) iki yanı tam denkleşdiği vakit «üfleyin» dedi. Nihayet onu (demiri) bir ateş haaline koyduğu zaman da «Getirin bana, dedi, üstüne erimiş bakır dökeyim».

Hayrat Neşriyat

`Bana demir kütleleri getirin!` (dedi). İki dağ arası (bunlarla dolup) aynı seviyeye geldiği zaman `Körükleyin!` dedi. Nihâyet onu (o demir kütlelerini) kor hâline getirince `Getirin bana, üzerine erimiş bakır dökeyim!` dedi.

İbn-i Kesir

Bana demir kütleleri getirin. Bunlar iki dağın arasını doldurunca; körükleyin, dedi. Nihayet o, bir ateş haline gelince; bana erimiş bakır getirin de üzerine dökeyim, dedi.

İlyas Yorulmaz

"Siz şimdi bana demir parçaları getirin" dedi. Demir parçaları ile iki settin arasını doldurdu ve "(Ateş yakıp) Demirler nar gibi oluncaya kadar körükleyin. Şimdi bana (başka bir yerde eritilmiş bakırı) getirin de, bakır eriyiğini demir korunun üzerine dökeyim" dedi.

İskender Ali Mihr

"Bana demir parçaları getirin. İki dağın arası aynı seviye olunca üfleyin (körükleyin)." dedi. Onu ateş haline koyunca, "Bana erimiş bakır getirin, onun üzerine dökeceğim." dedi.

Kadri Çelik

"Bana demir külçeleri getirin." İki dağın arası (demir külçeleriyle) eşit düzeye gelince, "Körükleyin" dedi. Onu ateş haline getirince de dedi ki "Bana getirin, üzerine eritilmiş bakır dökeyim."

Muhammed Esed

"Bana demir külçeleri getirin!" derken, demir (külçelerini) yığıp, iki yar arasındaki boşluğa doldurunca (onlara) "(Bir ocak kurun ve) körükleyin!" dedi. Nihayet, (demir iyice) kor haline gelince, "Bana ergimiş bakır getirin bunun üzerine dökeyim" dedi.

Mustafa İslamoğlu

(şimdi) bana demir plakalar getirin!" Nihayet iki dik yamaç arasındaki (boşluk) doldurulup düz hale gelince onlara "Körükleyin!" dedi. Sonunda demir akkor halini alınca, "Onun üzerine dökmek için bana ergimiş bakır getirin!" dedi.

Ömer Nasuhi Bilmen

«Bana demir parçaları getirin,» iki dağın arası bir seviyeye gelince «körükleyin,» dedi. Onu ateş haline koyduğu zaman da «getirin bana,» dedi, «Üzerine erimiş bakır dökeyim.»

Ömer Öngüt

"Bana demir kütleleri getirin!" Nihayet bunlar iki dağın arasını doldurup aynı seviyeye gelince "Körükleyin!" dedi. Sonunda o demirleri kor haline getirdiğinde "Getirin şimdi bana, üzerine erimiş bakır dökeyim!" dedi.

Sadık Türkmen

Bana demir kütleleri getirin." Nihayet iki dağın arasını aynı seviyeye getirince; "Körükleyin" dedi. Nihayet o demir kütlelerini kor ateş haline sokunca, dedi ki "Bana erimiş bakır getirin de onun üzerine dökeyim."

Seyyid Kutub

Bana demir parçaları getiriniz. Getirdikleri demir parçalarının oluşturduğu yığını yanlardaki setlerin tepeleri ile aynı düzeye çıkarınca adamlara «körükleri çalıştırınız» dedi. Demir yığınını ateş haline getirince «Bana biraz erimiş bakır getiriniz de üzerine dökeyim» dedi.

Suat Yıldırım

"Demir kütleleri getirin bana!" Zülkarneyn iki dağın arasını demir kütleleriyle doldurtup dağlarla aynı seviyeye getirince "Körükleyin!" dedi. Tam onu bir ateş haline getirince, "Bana erimiş bakır getirin de üzerine dökeyim." dedi.

Süleyman Ateş

"Bana demir kütleleri getirin." (Zu’l-Karneyn) iki dağın arasını (demir kütleleriyle doldurtup dağlarla) aynı seviyeye getirince "Üfleyin!" dedi. Nihâyet o(demir kütleleri)ni bir ateş haline sokunca "Getirin bana, üzerine erimiş katran dökeyim," dedi.

Şaban Piriş

(95-96) -Rabbimin bana verdikleri, sizinkinden daha hayırlıdır. Bana gücünüzle yardım edin, bana demir kütleleri getirin de sizinle onlar arasına sağlam bir duvar yapayım, dedi. Bunlar iki dağın arasını doldurunca -Körükleyin, dedi. Sonunda onu ateş haline getirdi. -Bana erimiş bakır getirin de üzerine dökeyim, dedi.

Tefhim-ul Kur'an

«Bana demir kütleleri getirin,» iki dağın arası eşit düzeye gelince, «Körükleyin» dedi. Onu ateş haline getirinceye kadar (bu işi yaptı, sonra) dedi ki «Bana getirin, üzerine eritilmiş bakır dökeyim.»

Yaşar Nuri Öztürk

"Bana demir kütleleri getirin!" İki ucu tam denkleştirince, "Körükleyin!" dedi. Onu ateş haline koyunca da "Getirin bana, üzerine erimiş bakır/katran dökeyim!" diye seslendi.

Yusuf Ali (İngilizce)

"Bring me blocks of iron." At length, when he had filled up the space between the two steep mountain-sides, He said, "Blow (with your bellows)" Then, when he had made it (red) as fire, he said "Bring me, that I may pour over it, molten lead."

KELİME KÖKLERİ
اتُونِي
ātūnī
bana getirin ا ت ي
زُبَرَ
zubera
kütleleri ز ب ر
الْحَدِيدِ
l-Hadīdi
demir ح د د
حَتَّىٰ
Hattā
o kadar ki
إِذَا
iƶā
سَاوَىٰ
sāvā
aynı seviyeye getirince س و ي
بَيْنَ
beyne
arasını ب ي ن
الصَّدَفَيْنِ
S-Sadefeyni
iki dağın ص د ف
قَالَ
ḳāle
dedi ق و ل
انْفُخُوا
nfuḣū
üfleyin! ن ف خ
حَتَّىٰ
Hattā
nihayet
إِذَا
iƶā
جَعَلَهُ
ceǎlehu
onu sokunca ج ع ل
نَارًا
nāran
bir ateş haline ن و ر
قَالَ
ḳāle
dedi ق و ل
اتُونِي
ātūnī
getirin bana ا ت ي
أُفْرِغْ
ufriğ
dökeyim ف ر غ
عَلَيْهِ
ǎleyhi
üzerine
قِطْرًا
ḳiTran
erimiş katran ق ط ر