ن ف خ kökü Kur'an'da 20 defa geçmektedir.

AYETLER

KAF
50:20

وَنُفِخَ

ve nufiḣa

ve üflendi

Sur’a da üfürülmüştür. İşte bu, tehdidin (gerçekleştiği) gündür.

SAD
38:72

وَنَفَخْتُ

ve nefeḣtu

ve üflediğim

"Onu bir biçime sokup, ona Ruhum’dan üflediğim zaman siz onun için hemen secdeye kapanın."

YASIN
36:51

وَنُفِخَ

ve nufiḣa

ve üflendi

Sur’a üfürülmüştür; böylece onlar kabirlerinden (diriltilip) Rablerine doğru (dalgalar halinde) süzülüp-giderler.

TA-HA
20:102

يُنْفَخُ

yunfeḣu

üflenir

Sur’a üfürüleceği gün, Biz suçlu-günahkarları o gün, (yüzleri kara, gözleri) gömgök (kaskatı ve kör) olarak’ toplayacağız.

NEML
27:87

يُنْفَخُ

yunfeḣu

üfleneceği

Sur’a üfürüleceği gün, Allah’ın dilediği kimseler dışında, göklerde ve yerde olan herkes artık korkuya kapılmıştır ve her biri ’boyun bükmüş’ olarak O’na gelmişlerdir.

HICR
15:29

وَنَفَخْتُ

ve nefeḣtu

ve üflediğimde

"Ona bir biçim verdiğimde ve ona Ruhum’dan üfürdüğümde hemen ona secde ederek (yere) kapanın."

EN'ÂM
6:73

يُنْفَخُ

yunfeḣu

üfleneceği

O, gökleri ve yeri hak olarak yaratandır. O’nun "ol" dediği gün (herşey) oluverir, O’nun sözü haktır. Sur’a üfürüldüğü gün, mülk O’nundur. O, gaybı ve müşahede edilebileni bilendir. O, hüküm ve hikmet sahibi olandır, haberdar olandır.

ZÜMER
39:68

وَنُفِخَ

ve nufiḣa

ve üflenir

Sur’a üfürüldü; böylece Allah’ın diledikleri dışında, göklerde ve yerde olanlar çarpılıp-yıkılıverdi. Sonra bir daha ona üfürüldü, artık onlar ayağa kalkmış durumda gözetliyorlar.

ZÜMER
39:68

نُفِخَ

nufiḣa

üflenir

Sur’a üfürüldü; böylece Allah’ın diledikleri dışında, göklerde ve yerde olanlar çarpılıp-yıkılıverdi. Sonra bir daha ona üfürüldü, artık onlar ayağa kalkmış durumda gözetliyorlar.

KEHF
18:96

انْفُخُوا

nfuḣū

üfleyin!

"Bana demir kütleleri getirin", iki dağın arası eşit düzeye gelince, "Körükleyin" dedi. Onu ateş haline getirinceye kadar (bu işi yaptı, sonra) dedi ki "Bana getirin, üzerine eritilmiş bakır dökeyim."

KEHF
18:99

وَنُفِخَ

ve nufiḣa

ve üflenir

Biz o gün, bir kısmını bir kısmı içinde dalgalanırcasına bırakıvermişiz. Sur’a da üfürülmüştür, artık onların tümünü birarada toparlamışız.

ENBIYA
21:91

فَنَفَخْنَا

fenefeḣnā

ve üflemiştik

Irzını koruyan (Meryem); Biz ona Kendi ruhumuzdan üfledik, onu ve çocuğunu insanlığa bir ayet kıldık.

MÜ'MINUN
23:101

نُفِخَ

nufiḣa

üflendiği

Böylece Sur’a üfürüldüğü zaman artık o gün aralarında soylar (veya soybağları) yoktur ve (üstünlük unsuru olarak soyluluğu veya birbirlerine durumlarını) soruşturmazlar da.

SECDE
32:9

وَنَفَخَ

ve nefeḣa

ve üfledi

Sonra onu ’düzeltip bir biçime soktu’ ve ona Ruhundan üfledi. Sizin için de kulak, gözler ve gönüller var etti. Ne az şükrediyorsunuz?

HAKKA
69:13

نُفِخَ

nufiḣa

üflendiği

Artık sur’a tek bir üfürülüşle üfürüleceği.

HAKKA
69:13

نَفْخَةٌ

nefḣatun

üfleme

Artık sur’a tek bir üfürülüşle üfürüleceği.

NEBE
78:18

يُنْفَخُ

yunfeḣu

üflenir

Sur’a üfürüleceği gün, artık siz dalga dalga geleceksiniz.

ÂL-I İMRAN
3:49

فَأَنْفُخُ

feenfuḣu

üflerim

İsrailoğulları’na elçi kılacak. (O, İsrailoğulları’na şöyle diyecek) "Gerçek şu, ben size Rabbinizden bir ayetle geldim. Ben size çamurdan kuş biçiminde bir şey oluşturur, içine üfürürüm, o da hemencecik Allah’ın izniyle kuş oluverir. Ve Allah’ın izniyle doğuştan kör olanı, alaca hastalığına tutulanı iyileştirir ve ölüyü diriltirim. Yediklerinizi ve biriktirdiklerinizi size haber veririm. Şüphesiz, eğer inanmışsanız bunda sizin için kesin bir ayet vardır."

TAHRIM
66:12

فَنَفَخْنَا

fenefeḣnā

biz de üflemiştik

İmran’ın kızı Meryem’i de. Ki o kendi ırzını korumuştu. Böylece Biz ona ruhumuzdan üfledik. O da Rabbinin kelimelerini ve kitaplarını tasdik etti. O, (Rabbine) gönülden bağlı olanlardandı.

MAIDE
5:110

فَتَنْفُخُ

fetenfuḣu

üflüyordun

Allah şöyle diyecek "Ey Meryem oğlu İsa, sana ve annene olan nimetimi hatırla. Ben seni Ruhu’l-Kudüs ile destekledim, beşikte iken de, yetişkin iken de insanlarla konuşuyordun. Sana Kitab’ı, hikmeti, Tevrat’ı ve İncil’i öğrettim. İznimle çamurdan kuş biçiminde (bir şeyi) oluşturuyordun da (yine) iznimle ona üfürdüğünde bir kuş oluveriyordu. Doğuştan kör olanı, alacalıyı iznimle iyileştiriyordun, (yine) Benim iznimle ölüleri (hayata) çıkarıyordun. İsrailoğulları’na apaçık belgelerle geldiğinde onlardan inkara sapanlar, "Şüphesiz bu apaçık bir sihirdir" demişlerdi (de) İsrailoğulları’nı senden geri püskürtmüştüm."