وَإِذْ فَرَقْنَا بِكُمُ الْبَحْرَ فَأَنْجَيْنَاكُمْ وَأَغْرَقْنَا آلَ فِرْعَوْنَ وَأَنْتُمْ تَنْظُرُونَ

Ve iz ferakna bikümül bahra fe enceynaküm ve ağrakna ale fir’avne ve entüm tenzurun

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Bir vakit sizin için denizi yardık da kurtardık sizi; Firavun’un soyunu sopunu sulara boğduk; siz de buna bakıp duruyordunuz.

Abdullah Parlıyan

Ve önünüzdeki denizi yarıp, sizi nasıl kurtardığımızı gözlerinizin önünde Firavun’un adamlarını nasıl boğduğumuzu,

Adem Uğur

Bir zamanlar biz sizin için denizi yardık, sizi kurtardık, Firavun’un taraftarlarını da, siz bakıp dururken denizde boğduk.

Ahmed Hulusi

Varlığınızdaki Allâh Esmâ’sı kuvvesinin açığa çıkartılmasıyla denizi yarıp sizi kurtarmış; Firavun ailesini ise size bakıp dururken boğmuştuk!

Ahmet Varol

Hani, sizin için denizi yarmıştık da, sizi kurtarıp gözlerinizin önünde Firavun ailesini boğmuştuk.

Ali Bulaç

Ve sizin için denizi ikiye yarıp sizi kurtardığımızı ve Firavun’un adamlarını -gözlerinizin önünde- boğduğumuzu hatırlayın.

Ali Fikri Yavuz

Ve yine hatırlayın ki, bir vakit sizden ötürü denizi yardık da hepinizi kurtardık, Fir’avun avânesini ise, sizler bakıb dururken, suda boğduk.

Bayraktar Bayraklı

Sizin için denizi yarmış, sizi kurtarmış ve Firavun taraftarlarını boğmuştuk; siz de bunu görüyordunuz.

Bekir Sadak

Denizi yarip sizi kurtarmis ve gozlerinizin onunde Firavun ailesini batirmistik.

Celal Yıldırım

Ve hatırlayın ki sizin için denizi yarıp sizi kurtardığımızı; Fir’avn’ in yoldaşlarını ise —sizler bakıp dururken— boğduğumuz zamanı!

Cemal Külünkoğlu

Hani, sizin için (Kızıl) denizi yarıp sizi kurtarmış, gözlerinizin önünde Firavun (ve) soyunu/adamlarını siz bakıp dururken (gözlerinizin önünde suda) boğmuştuk.

Diyanet İşleri

Hani, sizin için denizi yarmış, sizi kurtarmış, gözlerinizin önünde Firavun ailesini suda boğmuştuk.

Diyanet Vakfı

Bir zamanlar biz sizin için denizi yardık, sizi kurtardık, Firavun’un taraftarlarını da, siz bakıp dururken denizde boğduk.

Edip Yüksel

Denizi yararak sizi kurtarmış, Firavunun adamlarını da gözlerinizin önünde boğmuştuk.

Elmalılı Hamdi Yazır

Hani bir zamanlar sizin için denizi yarıp, sizi kurtardık da Firavun’un adamlarını suda boğduk, siz de bakıp duruyordunuz.

Fizil-al il Kuran

Hani önünüze çıkan denizi yararak sizi (boğulmaktan) kurtarmış ve gözleriniz önünde Firavun ailesini boğmuştuk.

Gültekin Onan

Denizi yararak (ferakna) sizi kurtarmış (feenceynaküm), Firavun’un adamlarını / taraftarlarını / ordusunu da (ale) gözlerinizin önünde (tenzurun) boğmuştuk (ağrakna).

Harun Yıldırım

Hani sizin için denizi yarmış ve sizi kurtarmıştık. Firavun hanedanını da boğmuştuk ki siz görüyordunuz.

Hasan Basri Çantay

Hem hatırlayın o demleri ki sizin sebebinize denizi yarıb da hepinizi kurtarmış, Fir’avun haanedânını ise, kendiniz de gözlerinizle bakıb dururken, (suda) boğmuşduk.

Hayrat Neşriyat

Hani sizin için denizi yarıp da sizi kurtarmış ve siz (hayretle) bakıp dururken Fir`avun ehlini suda boğmuştuk.

İbn-i Kesir

Hani, bir de sizin için denizi yarmış, ve sizi kurtarmıştık. Firavun hanedanını da, siz bakıp dururken suda boğmuştuk.

İlyas Yorulmaz

Size denizi yardık, sonra sizi kurtardık ve sizin gözünüzün önünde Firavun ailesini denizde boğduk.

İskender Ali Mihr

Ve sizin için denizi yardık. Böylece sizi kurtarıp firavun ailesini boğduk. Ve siz de (bunu) görüyordunuz.

Kadri Çelik

Hani denizi yararak sizi (boğulmaktan) kurtarmış ve siz bakıp dururken (gözleriniz önünde) Firavun ailesini boğmuştuk.);

Muhammed Esed

Ve önünüzdeki denizi yararak sizi kurtarıp, Firavun hanedanını gözlerinizin önünde boğduğumuz (günleri).

Mustafa İslamoğlu

Bir zaman da suyu sizin için açmış ve sizi kurtarmış, gözlerinizin önünde Firavun`un kadrosunu boğmuştuk.

Ömer Nasuhi Bilmen

Ve hatırlayınız o zamanı ki sizin için denizi yardık da hepinizi kurtardık. Firavun’un âlini de gark ettik, bir halde ki sizler bakıp duruyordunuz.

Ömer Öngüt

Bir zamanlar biz sizin için denizi yarıp sizi kurtarmış ve gözlerinizin önünde Firavun hanedanını suda boğmuştuk.

Sadık Türkmen

Hani, sizin için denizi yarmış, sizi kurtarmış, gözlerinizin önünde Firavun ailesini (de) suda boğmuştuk.

Seyyid Kutub

Hani önünüze çıkan denizi yararak sizi (boğulmaktan) kurtarmış ve gözleriniz önünde Firavun ailesini boğmuştuk.

Suat Yıldırım

Yine hatırlayın ki, sizin geçmeniz için denizi yarmış, sizi kurtarıp, siz bakıp dururken gözlerinizin önünde Firavun hanedanını boğmuştuk.

Süleyman Ateş

Sizin için denizi yarmıştık, sizi kurtarmış ve Fir’avn âilesini boğmuştuk; siz de bunu görüyordunuz.

Şaban Piriş

Ve sizin için denizi yardık, sizi kurtarıp; gözünüzün önünde, Firavun Hanedanını suda boğmuştuk.

Tefhim-ul Kur'an

Ve sizden dolayı denizi ikiye yarıp sizi kurtardığımızı ve Firavun’un adamlarını -siz seyredip dururken- boğduğumuzu da hatırlayın.

Yaşar Nuri Öztürk

Hani önünüzde denizi yarmıştık da sizi kurtarmış, Firavun hanedanını boğmuştuk. Siz de bunu bakıp görüyordunuz.

Yusuf Ali (İngilizce)

And remember We divided the sea for you and saved you and drowned Pharaoh´s people within your very sight.

KELİME KÖKLERİ
وَإِذْ
ve iƶ
hani
فَرَقْنَا
feraḳnā
yarmıştık ف ر ق
بِكُمُ
bikumu
sizin için
الْبَحْرَ
l-beHra
denizi ب ح ر
فَأَنْجَيْنَاكُمْ
feenceynākum
sizi kurtarmış ن ج و
وَأَغْرَقْنَا
ve eğraḳnā
ve boğmuştuk غ ر ق
الَ
āle
ailesini ا و ل
فِرْعَوْنَ
fir’ǎvne
Fir’avn
وَأَنْتُمْ
veentum
ve siz de
تَنْظُرُونَ
tenZurūne
görüyordunuz ن ظ ر