وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَيْلَنَا إِنَّا كُنَّا ظَالِمِينَ
Ve leim messethüm nefhatüm min azabi rabbike le yekulünne ya veylena inna künna zalimın
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Fakat onlara Rabbinin azâbından bir koku bile esse derhal eyvahlar olsun bize derler gerçekten de biz zâlimdik. |
Abdullah Parlıyan |
Andolsun onlara, Rabbinin azabından ufak bir esinti dokunsa, "Eyvah bize, gerçekten biz, yaratılış gayesi dışında hareket edenlerden olmuşuz!" derler. |
Adem Uğur |
Andolsun, onlara Rabbinin azabından ufak bir esinti dokunsa, hiç şüphesiz, "Vah bize! Hakikaten biz zalim kimselermişiz!" derler. |
Ahmed Hulusi |
Yemin olsun, eğer onlara Rabbinin azabından bir esinti dokunsa elbette "Yazık bize! Doğrusu biz zâlimlermişiz" derler. |
Ahmet Varol |
’Yazık bize! Gerçekten biz zalimlermişiz’ diyeceklerdir. |
Ali Bulaç |
Andolsun, onlara Rabbinin azabından ’bir ufak esinti’ dokunacak olsa hiç tartışmasız; "Eyvahlar bize, gerçekten bizler zulme sapanlarmışız" diyecekler. |
Ali Fikri Yavuz |
Yemin olsun ki, Rabbinin azabından az bir şey onlara dokunursa, muhakkak şöyle diyecekler "- Vay bizlere! Biz gerçekten zalimlerdik." |
Bayraktar Bayraklı |
Andolsun, Rabbinin azabı onlara hafifçe dokunsa, “Vah bize! Doğrusu, biz haksızlık yaptık” derler. |
Bekir Sadak |
Rabbinin azasindan onlara bir esinti dokunsa «Vah bize! Dogrusu biz haksizdik» derler. |
Celal Yıldırım |
Yemin ederim ki, Rabbın azabından onlara bir esinti dokunsa, elbette, «yazıklar olsun bize ! Doğrusu biz zâlimler idik» diyecekler. |
Cemal Külünkoğlu |
Andolsun, onlara Rabbinin azabından bir ufak esinti dokunacak olsa hiç tartışmasız; “Yazıklar olsun bize! Gerçekten bizler zulme sapanlarmışız” diyecekler. |
Diyanet İşleri |
Andolsun, onlara Rabbinin azabından hafif bir esinti dokunsa, muhakkak "Eyvah bize! Gerçekten biz zalim kimselerdik" diyeceklerdir. |
Diyanet Vakfı |
Andolsun, onlara Rabbinin azabından ufak bir esinti dokunsa, hiç şüphesiz, «Vah bize! Hakikaten biz zalim kimselermişiz!» derler. |
Edip Yüksel |
Kendilerine, Efendinin azabından bir esinti dokunsa, "Vay bize, biz gerçekten zalimlermişiz" derler. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Yemin olsun ki, Rabbinin azabından az bir şey onlara dokunursa, muhakkak «Vay bizlere, biz gerçekten zalimlerdik» diyeceklerdir. |
Fizil-al il Kuran |
Andolsun ki, Rabb’inin azabının en hafif bir fiskesi eğer onlara değse kesinlikle «Eyvahlar olsun! Biz gerçekten kendimize zulmetmişiz» derler. |
Gültekin Onan |
Andolsun, onlara rabbinin azabından "bir ufak esinti" dokunacak olsa hiç tartışmasız; "Eyvahlar bize, gerçekten bizler zulme sapanlarmışız" diyecekler. |
Harun Yıldırım |
Andolsun, onlara Rabbinin azabından ufak bir esinti dokunsa, hiç şüphesiz, "Vah bize! Hakikaten biz zalim kimselermişiz!" derler. |
Hasan Basri Çantay |
Andolsun ki Rabbinin azabından onlara ednâ bir şey dokunsa muhakkak «Yazıklar olsun bize. Biz gerçekden zaalimlermişiz» diyeceklerdir. |
Hayrat Neşriyat |
And olsun ki, onlara Rabbinin azâbından hafif bir kokucuk, azıcık dokunsaelbette `Eyvah bize! Gerçekten biz zâlim kimselermişiz!` derler. |
İbn-i Kesir |
Andolsun ki Rabbının azabından onlara bir esinti dokunsa; eyvahlar bize, doğrusu biz gerçekten zalimlermişiz, diyeceklerdir. |
İlyas Yorulmaz |
Rabbinin azabından bir parça onlara isabet etse, hemen "Yazıklar olsun bize, haksızlık yapanlardan (zalimlerden) olduk" derler. |
İskender Ali Mihr |
Ve eğer, onlara Rabbinin azabından bir esinti dokunursa, mutlaka "Bize yazıklar olsun, gerçekten biz, zalimler olduk." derler. |
Kadri Çelik |
Şüphesiz onlara Rabbinin azabından bir ufak esinti dokunacak olsa, "Eyvahlar bize, gerçekten bizler zulme sapanlarmışız" diyeceklerdir. |
Muhammed Esed |
Yine de, kendilerini Rabbinin azabından bir esinti yoklasa, hiç şüphe yok, hemen, "Vah bize!" derler, "Doğrusu, zalim kimselerdik biz!" |
Mustafa İslamoğlu |
Fakat, Rabbinin azap rüzgarından onlara bi efilti dokunsa, hemen "Yazıklar olsun bize!" derler, "Meğerse biz, zulmü karakter haline getirmişiz!" |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Andolsun ki, Rabbinin azabından hafif bir şey onlara dokunacak olsa elbette diyeceklerdir ki «Eyvah bizlere! Şüphe yok ki, biz zalimler olmuştuk.» |
Ömer Öngüt |
Andolsun ki Rabbinin azabından onlara az bir esinti dokunsa "Vah bize! Gerçekten biz zâlim kimselermişiz!" derler. |
Sadık Türkmen |
Eğer onlara, Rabbinin azabından ufak bir esinti dokunuverse; "Eyvah bizlere, gerçekten biz, zalim kimselermişiz" derler. |
Seyyid Kutub |
Andolsun ki, Rabb’inin azabının en hafif bir fiskesi eğer onlara değse kesinlikle «Eyvahlar olsun! Biz gerçekten kendimize zulmetmişiz» derler. |
Suat Yıldırım |
Eğer onlara Rabbinin azabından bir esinti bile dokunsa "Eyvah, yazıklar olsun bize, biz gerçekten kendimizi bu azaba müstahak etmekle kendimize zulmetmişiz!" derler. |
Süleyman Ateş |
Andolsun, onlara Rabbinin azâbından bir esinti dokunsa, "Eyvah bize, biz gerçekten zâlimlermişiz," derler. |
Şaban Piriş |
Onlara Rabb’inin azabından bir esinti dokunsa -Eyvah, biz gerçekten haksızlık edenler idik, derler. |
Tefhim-ul Kur'an |
Andolsun, onlara Rabbinin azabından ’bir ufak esinti’ dokunacak olsa hiç tartışmasız; «Eyvahlar bize, gerçekten bizler zulme sapanlarmışız» diyecekler. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Rabbinin azabından onlara bir esinti dokunsa, yemin olsun şöyle diyecekler "Vay bizlere, biz zalimlermişiz!" |
Yusuf Ali (İngilizce) |
If but a breath of the Wrath of thy Lord do touch them, they will then say, "Woe to us! we did wrong indeed!" |
وَلَئِنْ velein |
ve eğer | |
مَسَّتْهُمْ messethum |
onlara dokunsa | م س س |
نَفْحَةٌ nefHatun |
bir esinti | ن ف ح |
مِنْ min |
-ndan | |
عَذَابِ ǎƶābi |
azabı- | ع ذ ب |
رَبِّكَ rabbike |
Rabbinin | ر ب ب |
لَيَقُولُنَّ leyeḳūlunne |
derler | ق و ل |
يَا وَيْلَنَا yā veylenā |
eyvah bize | |
إِنَّا innā |
biz gerçekten | |
كُنَّا kunnā |
olmuşuz | ك و ن |
ظَالِمِينَ Zālimīne |
zalimler | ظ ل م |