وَإِذْ أَخَذَ اللَّهُ مِيثَاقَ الَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ لَتُبَيِّنُنَّهُ لِلنَّاسِ وَلَا تَكْتُمُونَهُ فَنَبَذُوهُ وَرَاءَ ظُهُورِهِمْ وَاشْتَرَوْا بِهِ ثَمَنًا قَلِيلًا ۖ فَبِئْسَ مَا يَشْتَرُونَ

Ve iz ehazellahü mısakallezıne utül kitabe le tübeyyinünnehu lin nasi ve la tektümuneh fe nebezuhü verae zuhurihim veşterav bihı semenen kalıla fe bi’se ma yeşterun

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

An o zamanı ki Allah, kendilerine kitap verilenlerden, o kitabı insanlara mutlaka açıklayacaksınız, gizlemeyeceksiniz onu diye söz almıştı; onlarsa o sözü artlarına attılar, azcık bir menfaat karşılığında sattılar onu, ama o aldıkları şey, ne de kötü nesne.

Abdullah Parlıyan

Ve hani Allah kendilerine kitap verilenlerden, O kitabı mutlaka insanlara açıklayacaksınız, gizlemeyeceksiniz diye kesin söz almıştı. Fakat, onlar bunu kulak ardı ettiler ve küçük bir kazançla değiştirdiler. Ne kötü bir alışverişti bu.

Adem Uğur

Allah, kendilerine kitap verilenlerden, "Onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız, onu gizlemeyeceksiniz" diyerek söz almıştı. Onlar ise bunu kulak ardı ettiler, onu az bir dünyalığa değiştiler. Yaptıkları alış-veriş ne kadar kötü!

Ahmed Hulusi

Hani Allâh, kendilerine hakikat bilgisi verilenlerden, "Onu kesinlikle insanlara açıklayacak, gizlemeyeceksiniz" diye söz almıştı. Derken onlar sözlerini geride bırakıp, karşılığında az bir bedel aldılar. Ne kötü bir alışveriş!

Ahmet Varol

Vaktiyle Allah, kendilerine kitap verilenlerden ’onu insanlara açıklayacaksınız ve gizlemeyeceksiniz’ diye söz almıştı. Onlar bu sözü arkalarına attılar ve karşılığında az bir değeri satın aldılar. Satın aldıkları ne kadar da kötü bir şeydir!

Ali Bulaç

Hani kitap verilenlerden "Onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız, onu gizlemeyeceksiniz" diye kesin söz almıştı. Fakat onlar, bunu arkalarına attılar ve ona karşılık az bir değeri satın aldılar. O aldıkları şey ne kötüdür.

Ali Fikri Yavuz

Vaktiyle Allah, kendilerine kitap verilenlerden (âlimlerden) şöyle teminat almıştı "- Celâlim hakkı için, kitabı, muhakkak insanlara açıklayıp anlatacaksınız, onu gizlemiyeceksiniz." Onlar ise o söz ve teminatı sırlarının arkasına attılar. Böylece karşılığında biraz para aldılar. Bu ne kötdü alış veriştir!...

Bayraktar Bayraklı

“Onu insanlara açıklayınız ve hiçbir şey gizlemeyiniz.” Onlar ise bunu kulak ardı ettiler, onu küçük bir kazançla değiştirdiler. Yaptıkları alış veriş ne kadar kötüdür!

Bekir Sadak

Allah, Kitab verilenlerden, onu insanlara aciklayacaksiniz ve gizlemeyeceksiniz, diye ahid almisti. Onlar ise, onu arkalarina atip az bir degere degistiler. Alis verisleri ne kotudur!

Celal Yıldırım

Hani Allah, kitab verilenlerden, «Şanıma and olsun ki, onu insanlara elbette açıklayacaksınız; hiçbir şeyi ondan gizlemiyeceksiniz!» diye kesin söz almıştı. Ne var ki, onlar bu sözü arkalarına (kulak ardına) attılar da önemsiz bir paha ile onu sattılar. Satın aldıkları şey ne kötü!

Cemal Külünkoğlu

Allah, geçmişte kendilerine kitap verilenlerden “Onu(n hükümlerini) insanlara açıklayacaksınız ve ondan hiçbir şeyi gizlemeyeceksiniz!” diye güçlü bir taahhüt almıştı. Ama onlar bu taahhütlerini önemsemeyerek arkasına atmışlar ve küçük bir kazançla (dünyalık menfaatle) değiştirmişlerdi. Ne kötü bir alışverişti bu!

Diyanet İşleri

Hani Allah, kendilerine kitap verilenlerden, "Onu (Kitabı) mutlaka insanlara açıklayacaksınız, onu gizlemeyeceksiniz" diye sağlam söz almıştı. Fakat onlar verdikleri sözü, arkalarına atıp onu az bir karşılığa değiştiler. Yaptıkları bu alışveriş ne kadar kötüdür!

Diyanet Vakfı

Allah, kendilerine kitap verilenlerden, «Onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız, onu gizlemeyeceksiniz» diyerek söz almıştı. Onlar ise bunu kulak ardı ettiler, onu az bir dünyalığa değiştiler. Yaptıkları alış-veriş ne kadar kötü!

Edip Yüksel

ALLAH kendilerine kitap verilenlerden, "Onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız, gizlemeyeceksiniz" diye söz almıştı. Fakat onlar, onu arkalarına atıp az bir fiyata sattılar. Ne kötü bir alışveriş!

Elmalılı Hamdi Yazır

Bir zaman Allah, kendilerine kitap verilenlerden, «Onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız, onu gizlemiyeceksiniz.» diye söz almıştı. Onlar ise bunu kulak ardı ettiler ve onu az bir dünyalığa değiştiler. Yaptıkları bu alışveriş ne kadar kötüdür.

Fizil-al il Kuran

Hani Allah, kendilerine kitap verilenlerden «Bu kitabı insanlara mutlaka açıklayacaksınız, onu asla saklamayacaksınız» diye söz almıştı. Fakat onlar bu sözlerine sırt çevirerek o kitabı birkaç paraya sattılar. Almış oldukları o karşılık ne kötü bir şeydir!

Gültekin Onan

Hani kitap verilenlerden "Onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız, onu gizlemeyeceksiniz" diye kesin söz almıştı. Fakat onlar, bunu arkalarına attılar ve ona karşılık az bir değeri satın aldılar. O aldıkları şey ne kötüdür.

Harun Yıldırım

Hani Allah kitap verilenlerden "Onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız ve onu gizlemeyeceksiniz!" diye kesin bir söz almıştı. Onlar ise onu sırtlarının arkasına attılar ve ona karşılık az bir değer satın aldılar. Satın aldıkları o şey ne kötüdür!

Hasan Basri Çantay

Allah bir zaman kendilerine Kitab verilenlerden «Onu (Celâlim hakkı için) behemehal insanlara açıklayıb anlatacaksınız, onu gizlemeyeceksiniz» diye te’mînat almışdı. Onlar ise o sözü sırtlarının arkasına atdılar. Onun mukaabilinde az bir menfeati satın aldılar. Müşteri oldukları o şey ne kötüdür!..

Hayrat Neşriyat

Ve hani Allah, kendilerine kitab verilenlerin `Onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız ve onu gizlemeyeceksiniz!` diye sağlam sözlerini almıştı. Hâlbuki (onlar) onu (kulak ardı ederek) sırtlarının gerisine attılar ve onunla az bir baha (kıymetsiz bir menfaat) satın aldılar. İşte (bu) satın almakta oldukları şey ne kötüdür!

İbn-i Kesir

Hani Allah, kendilerine kitab verilenlerden; onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız, gizlemeyeceksiniz, diye söz almıştı. Onlar ise bunu arkalarına attılar ve az bir değere değiştiler. Satın aldıkları şey ne kötüdür.

İlyas Yorulmaz

Allah kitap ehlinden, insanlara (Allah’ın ayetlerini) mutlaka açıklayacaklarına ve ondan hiçbir şey gizlemeyeceklerine dair sağlam bir söz almıştı. Allah’ın açıklayıcı ayetlerini, çok az bir değer karşılığında satarak, arkalarına attılar. Satın aldıkları ne kadar kötü!

İskender Ali Mihr

Ve Allah, kitap verilenlerden, "Onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız ve onu gizlemeyeceksiniz." diye, misâk almıştı. Fakat onu (misâkı), arkalarına attılar (sözlerini tutmadılar ) Ve onu az bir değere sattılar.Oysa yaptıkları alışveriş ne kötü.

Kadri Çelik

Hani Allah, kitab verilenlerden, "Onu insanlara açıklayacaksınız ve gizlemeyeceksiniz" diye ahit almıştı. Onlar ise, onu arkalarına atıp az bir değere sattılar. O satın aldıkları, pek de kötü bir şeydir!

Muhammed Esed

Allah, geçmişte kendilerine vahiy verilenlere, "Bunu insanlara açıklayın ve ondan hiçbir şeyi gizlemeyin!" (buyurduğunda, bunu yapacaklarına) dair onlardan güçlü bir taahhüt almıştı. Ama onlar bu taahhütlerini kulak arkasına attılar ve küçük bir kazançla değiştirdiler Ne kötü bir alışverişti bu!

Mustafa İslamoğlu

Allah, (daha önceden) vahye muhatap olanlardan "Onu insanlara açıklayacaksınız ve kesinlikle gizlemeyeceksiniz" diye söz almıştı. Fakat onlar bunu kulak ardı ettiler ve değersiz bir menfaat karşılığı pazarladılar ne kötü bir alışverişti bu!

Ömer Nasuhi Bilmen

Ve bir zaman Allah Teâlâ kendilerine kitap verilmiş olanlardan, «Elbette o kitabı nâsa açıklayacaksınız ve onu gizlemeyeceksiniz.» diye bir ahd almıştı. Onlar ise onu omuzlarının arkasına atıverdiler ve onunla az bir paha satın aldılar. Artık o satın aldıkları ne kötü bir şey!

Ömer Öngüt

Allah kendilerine kitap verilenlerden "Onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız, gizlemeyeceksiniz. " diye söz almıştı. Onlar ise bunu arkalarına attılar ve az bir dünyalığa değiştiler. Yaptıkları alışveriş ne kötü!

Sadık Türkmen

Hani Allah kendilerine kitap verilenlerden "Onu (Kitabı) mutlaka insanlara açıklayacaksınız, onu gizlemeyeceksiniz" diye sağlam bir söz almıştı. Fakat onlar verdikleri sözü, arkalarına atıp onu az bir karşılığa değiştiler. Yaptıkları bu alışveriş ne kadar kötüdür!

Seyyid Kutub

Hani Allah, kendilerine kitap verilenlerden «Bu kitabı insanlara mutlaka açıklayacaksınız, onu asla saklamayacaksınız» diye söz almıştı. Fakat onlar bu sözlerine sırt çevirerek o kitabı birkaç paraya sattılar. Almış oldukları o karşılık ne kötü bir şeydir!

Suat Yıldırım

Vaktiyle Allah, Ehl-i kitaptan "Kitabı mutlaka insanlara açıklayıp anlatacaksınız, Onu asla gizlemeyeceksiniz!" diye teminat almıştı. Fakat onlar bu ahdi önemsemeyerek kulak ardı ettiler, onu az bir bahaya sattılar. Bakın ne kötü bir alış veriş!

Süleyman Ateş

Allâh, kendilerine Kitap verilenlerden "Onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız, gizlemeyeceksiniz!" diye söz almıştı. Fakat onlar, verdikleri sözü sırtlarının ardına attılar ve karşılığında birkaç para aldılar. Ne kötü şey satın alıyorlar.

Şaban Piriş

Allah kitap verilenlerden, "kitabı insanlara muhakkak açıklayacaksınız, gizlemeyeceksiniz" diye söz almıştı da, onlar, kitabı arkalarına atıp umursamamışlar, az bir bedele karşılık değişmişlerdi, alış verişleri ne kötüdür.

Tefhim-ul Kur'an

Hani kendilerine kitap verilenlerden «Onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız ve onu gizlemeyeceksiniz» diye kesin söz almıştı. Fakat onlar, bunu arkalarına attılar ve ona karşılık az bir değeri satın aldılar. O aldıkları şey ne kötüdür.

Yaşar Nuri Öztürk

Allah, kendilerine kitap verilenlerden şu yolda mîsak almıştı "Onu insanlara mutlaka açık-seçik bildireceksiniz, onu saklamayacaksınız." Ama onlar Kitap’ı sırtlarının gerisine attılar, basit bir ücret karşılığı onu sattılar. Ne kötü şey satın alıyorlar!

Yusuf Ali (İngilizce)

And remember Allah took a covenant from the People of the Book, to make it known and clear to mankind, and not to hide it; but they threw it away behind their backs, and purchased with it some miserable gain! And vile was the bargain they made!

KELİME KÖKLERİ
وَإِذْ
ve iƶ
hani
أَخَذَ
eḣaƶe
almıştı ا خ ذ
اللَّهُ
llahu
Allah
مِيثَاقَ
mīṧāḳa
söz و ث ق
الَّذِينَ
elleƶīne
kendilerine
أُوتُوا
ūtū
verilenlerden ا ت ي
الْكِتَابَ
l-kitābe
Kitap ك ت ب
لَتُبَيِّنُنَّهُ
letubeyyinunnehu
onu mutlaka açıklayacaksınız ب ي ن
لِلنَّاسِ
linnāsi
insanlara ن و س
وَلَا
ve lā
تَكْتُمُونَهُ
tektumūnehu
gizlemeyeceksiniz ك ت م
فَنَبَذُوهُ
fenebeƶūhu
fakat onlar (verdikleri sözü) attılar ن ب ذ
وَرَاءَ
verā'e
ardına و ر ي
ظُهُورِهِمْ
Zuhūrihim
sırtlarının ظ ه ر
وَاشْتَرَوْا
veşterav
ve aldılar ش ر ي
بِهِ
bihi
karşılığında
ثَمَنًا
ṧemenen
bir para ث م ن
قَلِيلًا
ḳalīlen
azıcık ق ل ل
فَبِئْسَ
fe bi’se
ne kötü ب ا س
مَا
şey
يَشْتَرُونَ
yeşterūne
satın alıyorlar ش ر ي