ن ب ذ kökü Kur'an'da 12 defa geçmektedir.

AYETLER

KALEM
68:49

لَنُبِذَ

lenubiƶe

elbette atılırdı

Eğer Rabbinden bir nimet ona ulaşmasaydı, mutlaka yerilmiş ve çıplak bir durumda (karaya) atılmış olacaktı.

HÜMEZE
104:4

لَيُنْبَذَنَّ

leyunbeƶenne

andolsun o atılacaktır

Hayır; andolsun o, ’hutame’ye atılacaktır.

MERYEM
19:16

انْتَبَذَتْ

ntebeƶet

o ayrılıp çekilmişti

Kitap’ta Meryem’i de zikret. Hani o, ailesinden kopup doğu tarafında bir yere çekilmişti.

MERYEM
19:22

فَانْتَبَذَتْ

fentebeƶet

ve çekildi

Böylelikle ona gebe kaldı, sonra onunla ıssız bir yere çekildi.

TA-HA
20:96

فَنَبَذْتُهَا

fenebeƶtuhā

ve onu attım

Dedi ki "Ben onların görmediklerini gördüm, böylece elçinin izinden bir avuç alıp atıverdim; böylelikle bana bunu nefsim hoşa giden (bir şey) gösterdi."

KASAS
28:40

فَنَبَذْنَاهُمْ

fe nebeƶnāhum

ve attık

Bunun üzerine, onu ve askerlerini tutup suya attık. Böylelikle zulmedenlerin nasıl bir sona uğradıklarına bir bak.

SAFFAT
37:145

فَنَبَذْنَاهُ

fenebeƶnāhu

onu attık

Sonunda o hasta bir durumdayken çıplak bir yere (sahile) attık.

ZARIYAT
51:40

فَنَبَذْنَاهُمْ

fe nebeƶnāhum

ve onları attık

Bunun üzerine, Biz onu ve ordularını yakalayıp denize attık; (ki o,) ’kınanacak işler yapıyordu.’

BAKARA
2:100

نَبَذَهُ

nebeƶehu

onu bozdular

Ne zaman bir ahidde bulundularsa, içlerinden bir bölümü onu bozmadı mı? Hayır, onların çoğu iman etmezler.

BAKARA
2:101

نَبَذَ

nebeƶe

attılar

Ne zaman onlara Allah Katından yanlarındakini doğrulayan bir elçi gelse, kitap verilenlerden birtakımı, sanki bilmiyorlarmış gibi Allah’ın Kitabı’nı arkalarına attılar.

ENFAL
8:58

فَانْبِذْ

fenbiƶ

sen de davran

Eğer bir kavmin ihanet edeceğinden kesin olarak korkarsan, sen de açık ve adil bir tutumla (onlarla olan anlaşma metnini ve diplomatik ilişkiyi) at. Gerçekten Allah, ihanet edenleri sevmez.

ÂL-I İMRAN
3:187

فَنَبَذُوهُ

fenebeƶūhu

fakat onlar (verdikleri sözü) attılar

Hani kitap verilenlerden "Onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız, onu gizlemeyeceksiniz" diye kesin söz almıştı. Fakat onlar, bunu arkalarına attılar ve ona karşılık az bir değeri satın aldılar. O aldıkları şey ne kötüdür.