مَنْ كَانَ يُرِيدُ ثَوَابَ الدُّنْيَا فَعِنْدَ اللَّهِ ثَوَابُ الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ ۚ وَكَانَ اللَّهُ سَمِيعًا بَصِيرًا
Men kane yürıdü sevabed dünya fe ınellahi sevabüd dünya vel ahırah ve kanellahü semıam besıyra
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Dünya mükâfatını dileyen bilsin ki dünya mükâfatı da Allah’ın yanındadır, âhiret mükâfâtı da ve Allah her şeyi duyar, görür. |
Abdullah Parlıyan |
Kim bu dünyanın nimetlerini isterse ona hatırlat ki, hem bu dünyanın, hem de ahiretin nimetleri Allah katındadır ve Allah gerçekten herşeyi duyan ve herşeyi görendir. |
Adem Uğur |
Kim dünya mükâfatını isterse (bilsin ki) dünyanın da ahiretin de mükâfatı Allah katındadır. Allah her şeyi işiten ve her şeyi görendir. |
Ahmed Hulusi |
Kim dünya nimetlerini isterse, bilsin ki dünyanın da, sonsuz gelecek sürecinin de nimetleri Allâh indîndendir. Allâh Semi’dir, Basıyr’dir. |
Ahmet Varol |
Kim dünya mükafatını istiyorsa (bilsin ki) dünya mükafatı da ahiret mükafatı da Allah katındadır. Allah duyandır, görendir. |
Ali Bulaç |
Kim dünya sevab(yarar)ını isterse, dünyanın da, ahiretin de sevabı Allah Katındadır. Allah işitendir, görendir. |
Ali Fikri Yavuz |
Kim dünya mükâfatını isterse, bilsin ki, dünyanın da, âhiretin de bütün mükâfatı Allah’ın katındadır. Allah söylenenleri işitici ve yapılanları görücüdür. |
Bayraktar Bayraklı |
Kim dünyanın sevabını isterse, bilsin ki dünyanın da âhiretin de sevabı Allah katındadır. Allah her şeyi işiten ve her şeyi görendir. |
Bekir Sadak |
Dunya nimetini kim isterse, bilsin ki, dunyanin ve ahiretin nimeti Allah’in katindadir. Allah isitir ve gorur. |
Celal Yıldırım |
Kim dünya sevabı (nimet ve mutluluğu) isterse, (bilsin ki) dünya sevabı da, Âhiret sevabı da Allah’ın yanındadır. Allah işiten ve görendir. |
Cemal Külünkoğlu |
Kim (yalnız) dünya nimetini isterse, (bilsin ki) dünya ve ahiret nimeti Allah`ın elindedir Allah onu istediğini istediği şekilde verir). Allah gerçekten (her şeyi) hakkıyla işiten, (her şeyi) hakkıyla görendir. |
Diyanet İşleri |
Kim dünya sevabı (nimeti) istiyorsa (bilsin ki), dünya sevabı da, ahiret sevabı da Allah katındadır. Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir. |
Diyanet Vakfı |
Kim dünya mükâfatını isterse (bilsin ki) dünyanın da ahiretin de mükâfatı Allah katındadır. Allah her şeyi işiten ve her şeyi görendir. |
Edip Yüksel |
Her kim dünya nimetini isterse, bilsin ki hem dünya hem ahiret nimeti ALLAH’ın yanındadır. ALLAH İşitendir, Görendir. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Kim dünya nimetini isterse, bilsin ki dünya ve ahiret nimeti Allah katındadır. Allah her şeyi çok iyi işiten ve çok iyi görendir. |
Fizil-al il Kuran |
Kim dünyada mükafatını elde etmek isterse bilsin ki, dünyanın da ahiretin de mükafatı Allah’ın katındadır. Hiç kuşkusuz Allah herşeyi işiten ve görendir. |
Gültekin Onan |
Kim dünya sevab (yarar)ını isterse, dünyanın da, ahiretin de sevabı Tanrı katındadır. Tanrı işitendir, görendir. |
Harun Yıldırım |
Kim (yalnız) dünya nimetini isterse, (bilsin ki) dünya ve ahiret nimeti Allah’ın elindedir Allah onu istediğini istediği şekilde verir). Allah gerçekten (her şeyi) hakkıyla işiten, (her şeyi) hakkıyla görendir. |
Hasan Basri Çantay |
Kim dünyâ mükâfatını isterse (bilsin ki) dünyânın, da, âhiretin de mükâfatı Allahın nezdindedir. Allah hakkıyle işidici, kemâliyle görücüdür. |
Hayrat Neşriyat |
Kim dünya mükâfâtını isterse, artık (bilsin ki) dünyanın da âhiretin de mükâfâtı Allah katındadır. Allah ise, Semî` (hakkıyla işiten)dir, Basîr (hakkıyla gören)dir. |
İbn-i Kesir |
Kim, dünya mükafatını isterse bilsin ki; dünyanın da, ahiretin de mükafatı Allah’ın katındadır. Allah; Semi’, Basir olandır. |
İlyas Yorulmaz |
Kim yaptıklarının karşılığını dünyada isterse, şunu bilsin ki, dünya ve ahiretteki karşılıklar tamamıyla Allah’ın elindedir. Allah her şeyi işiten ve görendir. |
İskender Ali Mihr |
Kişi (sadece) dünya sevabını istemiş olsa (dünya malını, ganimeti almak için savaşsa) bile, dünya sevabı da, (eğer Allah’ın rızasını da dilerse) ahiret sevabı da Allah’ın katındadır. Ve Allah, Semî’dir (en iyi işitendir), Basîr’dir (en iyi görendir). |
Kadri Çelik |
Dünya sevabını kim isterse, (bilsin ki), işte dünya ve ahiretin sevabı Allah’ın katındadır. Allah işitendir, görendir. |
Muhammed Esed |
Kim bu dünyanın nimetlerini isterse, (ona hatırlat ki) hem bu dünyanın hem de ahiretin nimetleri Allah katındadır ve Allah gerçekten her şeyi duyan, her şeyi görendir. |
Mustafa İslamoğlu |
Kim bu dünyanın nimetlerini isterse, iyi bilsin ki, bu dünyanın da ahiretin de nimetleri Allah`a aittir ve Allah her şeyi işitendir, her şeyi tarifsiz görendir. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Her kim dünya sevabını isterse muhakkak dünyanın da ahiretin de sevabı Allah Teâlâ’nın indindedir. Ve Allah Teâlâ bihakkın işitici ve görücüdür. |
Ömer Öngüt |
Kim dünya sevabını isterse, bilsin ki dünya sevabı da ahiret sevabı da Allah katındadır. Allah işitendir, görendir. |
Sadık Türkmen |
Kim dünya sevabı (nimeti) istiyorsa (bilsin ki), dünya sevabı da ahiret sevabı da Allah katındadır. Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir. |
Seyyid Kutub |
Kim dünyada mükafatını elde etmek isterse bilsin ki, dünyanın da ahiretin de mükafatı Allah’ın katındadır. Hiç kuşkusuz Allah herşeyi işiten ve görendir. |
Suat Yıldırım |
Kim dünya mutluluğunu isterse bilsin ki dünya mutluluğu da, âhiret saadeti de Allah’ın yanındadır. Allah hakkıyle işitir ve görür. |
Süleyman Ateş |
Kim dünyâ sevâbını isterse (bilsin ki) dünyâ ve âhiret sevâbı Allâh katındadır. Allâh işitendir, görendir. |
Şaban Piriş |
Kim dünya mükafatını isterse bilsin ki dünyanın da, ahiretin de mükafatı Allah katındadır. Allah, işiten ve görendir. |
Tefhim-ul Kur'an |
Kim dünya savab (yarar) ını isterse, dünyanın da, ahiretin de sevabı Allah katındadır. Allah işitendir, görendir. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Dünya nimeti ve bereketini isteyen bilsin ki, dünya nimeti de âhiret mutluluğu da Allah katındadır. Allah, çok iyi işitir, çok iyi görür. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
If any one desires a reward in this life, in Allah´s (gift) is the reward (both) of this life and of the hereafter for Allah is He that heareth and seeth (all things). |
مَنْ men |
kim | |
كَانَ kāne |
ك و ن | |
يُرِيدُ yurīdu |
isterse | ر و د |
ثَوَابَ ṧevābe |
sevabını | ث و ب |
الدُّنْيَا d-dunyā |
dünya | د ن و |
فَعِنْدَ feǐnde |
(bilsin ki) katındadır | ع ن د |
اللَّهِ llahi |
Allah | |
ثَوَابُ ṧevābu |
sevabı | ث و ب |
الدُّنْيَا d-dunyā |
dünya | د ن و |
وَالْاخِرَةِ vel’āḣirati |
ve ahiret | ا خ ر |
وَكَانَ ve kāne |
ك و ن | |
اللَّهُ llahu |
Allah | |
سَمِيعًا semīǎn |
işitendir | س م ع |
بَصِيرًا beSīran |
görendir | ب ص ر |