إِنَّا لَنَنْصُرُ رُسُلَنَا وَالَّذِينَ آمَنُوا فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَيَوْمَ يَقُومُ الْأَشْهَادُ
İnna henensuru rusülena vellezıne amenu fil hayatid dünya ve yevme yekulül eşhad
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Şüphe yok ki biz, elbette peygamberlerimize ve inananlara, dünyâ yaşayışında da yardım ederiz, tanıkların getirileceği günde de. |
Abdullah Parlıyan |
Bakın, elbette biz elçilerimize ve inananlara hem dünya hayatında, hem de şahitlerin hazır bulunacağı ahiret gününde yardım edip, koruyacağız. |
Adem Uğur |
Şüphesiz peygamberlerimize ve iman edenlere, hem dünya hayatında, hem şahitlerin şahitlik edecekleri günde yardım ederiz. |
Ahmed Hulusi |
Muhakkak ki biz Rasûllerimize ve iman edenlere, dünya hayatında da şahitlerin kıyam ettiği günde de yardım edeceğiz. |
Ahmet Varol |
Şüphesiz biz peygamberlerimize ve iman edenlere dünya hayatında da şahitlerin duracakları günde de yardım ederiz. |
Ali Bulaç |
Şüphesiz Biz elçilerimize ve iman edenlere, dünya hayatında ve şahidlerin (şahidlik için) duracakları gün elbette yardım edeceğiz. |
Ali Fikri Yavuz |
Muhakkak ki biz, peygamberlerimizi ve iman edenleri hem dünya hayatında, hem de meleklerin şahid duracağı gün (kıyamette) muzaffer kılacağız. |
Bayraktar Bayraklı |
Şüphesiz, peygamberlerimize ve iman edenlere, hem dünya hayatında, hem şâhitlerin şâhitlik edeceği günde yardım ederiz. |
Bekir Sadak |
Dogrusu Biz, peygamberlerimize ve inananlara dunya hayatind a ve sahidlerin sahidlik edecekleri gunde yardim ederiz. |
Celal Yıldırım |
Şüphesiz ki biz, peygamberlerimize ve imân edenlere, Dünya hayatında ve şâhidliklerin yeraldığı günde elbette yardım ederiz. |
Cemal Külünkoğlu |
Biz peygamberlerimize ve inananlara hem dünya hayatında hem de şahitlerin şahitlik edecekleri günde (kıyamette) elbette yardım edeceğiz. |
Diyanet İşleri |
Şüphesiz ki, peygamberlerimize ve iman edenlere dünya hayatında ve şahitlerin şahitlik edecekleri günde yardım ederiz. |
Diyanet Vakfı |
Şüphesiz peygamberlerimize ve iman edenlere, hem dünya hayatında, hem şahitlerin şahitlik edecekleri günde yardım ederiz. |
Edip Yüksel |
Biz elçilerimize ve gerçeği onaylayanlara bu dünya hayatında ve tanıkların duruşmalarda bulunacakları günde yardım ederiz. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Biz peygamberimize ve inananlara hem dünya hayatında hem de şahitlerin şahitlik edecekleri günde (kıyamette) elbette yardım ederiz. |
Fizil-al il Kuran |
Elbette biz, peygamberlerimize ve inananlara dünya hayatında ve şahitlerin şahitlik edecekleri günde yardım ederiz. |
Gültekin Onan |
Şüphesiz biz elçilerimize ve inananlara, dünya hayatında ve şahidlerin (şahidlik için) duracakları gün elbette yardım edeceğiz. |
Harun Yıldırım |
Şüphesiz peygamberlerimize ve iman edenlere, hem dünya hayatında, hem şahitlerin şahitlik edecekleri günde yardım ederiz. |
Hasan Basri Çantay |
Şübhesiz biz peygamberlerimize ve îman edenlere hem dünyâ hayâtında, hem şâhidlerin dikileceği gün herhalde yardım edeceğiz. |
Hayrat Neşriyat |
Şübhesiz ki biz, peygamberlerimize ve îmân edenlere, hem dünya hayâtında, hem şâhidlerin (ameller için şâhidlik etmek üzere) ayağa kalkacakları o günde elbette yardım ederiz. |
İbn-i Kesir |
Şüphesiz ki Biz; peygamberlerimize ve iman etmiş olanlara hem dünya hayatında, hem de şahidlerin şehadet edecekleri günde mutlaka yardım ederiz. |
İlyas Yorulmaz |
Elbetteki biz, dünya hayatında elçilerimize ve iman edenlere yardım ettik. Şahitliklerin yerine getirileceği gün de (yardım edeceğiz). |
İskender Ali Mihr |
Muhakkak ki Biz, resûllerimize ve âmenû olanlara (Allah’a ulaşmayı dileyenlere) ve dünya hayatında şahitlerin kaim olacağı (bulunacağı) gün mutlaka yardım edeceğiz. |
Kadri Çelik |
Hiç şüphesiz dünya hayatında da, şahitlerin (tanıklık için) duracakları günde de peygamberlerimize ve iman edenlere mutlaka yardım edeceğiz. |
Muhammed Esed |
Bakın, Biz, elçilerimizi ve imana ermiş olanları (hem) bu dünya hayatında, hem de bütün şahitlerin hazır bulunacağı Gün’de koruyacağız. |
Mustafa İslamoğlu |
Şüphe yok ki Biz rasullerimize ve iman eden kimselere, hem bu dünya hayatında hem de şahitlerin dinleneceği günde (hasımlarına karşı) elbette yardım edeceğiz. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Şüphe yok ki, Biz elbette resûllerimize ve imân edenlere dünya hayatında ve şahitlerin kâim olacakları günde yardım ederiz. |
Ömer Öngüt |
Şüphesiz ki biz peygamberlerimize ve iman edenlere, hem dünya hayatında, hem de şâhitlerin dikildiği günde yardım ederiz. |
Sadık Türkmen |
Bakin, şüphesiz Biz; elçilerimize ve iman edenlere, hem dünya hayatında, hem de şahitlerin ayağa kalkacağı günde yardım ederiz. |
Seyyid Kutub |
Elbette biz, peygamberlerimize ve inananlara dünya hayatında ve şahitlerin şahitlik edecekleri günde yardım ederiz. |
Suat Yıldırım |
Biz resullerimize ve iman edenlere, hem dünya hayatında, hem de şahitlerin çağırılıp dinlendiği günde, elbette yardım ederiz. |
Süleyman Ateş |
Elbette biz elçilerimize ve inananlara hem dünyâ hayâtında hem, şâhidlerin (şâhidliğe) duracakları günde yardım ederiz. |
Şaban Piriş |
Biz, peygamberlerimize ve iman edenlere dünya hayatında da, şahitlerin ayağa kalkacağı kıyamet günü de zafer vereceğiz/yardım edeceğiz. |
Tefhim-ul Kur'an |
Hiç şüphesiz biz peygamberlerimize ve iman edenlere, dünya hayatında da, şahidlerin (şahidlik için) duracakları gün de elbette yardım edeceğiz. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Şu bir gerçek ki, biz, resullerimize ve iman edenlere, hem dünya hayatında hem de tanıkların ayağa kalkacakları gün mutlaka yardım edeceğiz. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
We will, without doubt, help our messengers and those who believe, (both) in this world´s life and on the Day when the Witnesses will stand forth,- |
إِنَّا innā |
elbette biz | |
لَنَنْصُرُ lenenSuru |
yardım ederiz | ن ص ر |
رُسُلَنَا rusulenā |
elçilerimize | ر س ل |
وَالَّذِينَ velleƶīne |
ve kimselere | |
امَنُوا āmenū |
inanan(lara) | ا م ن |
فِي fī |
||
الْحَيَاةِ l-Hayāti |
hayatında | ح ي ي |
الدُّنْيَا d-dunyā |
dünya | د ن و |
وَيَوْمَ ve yevme |
ve günde | ي و م |
يَقُومُ yeḳūmu |
(şahidliğe) duracakları | ق و م |
الْأَشْهَادُ l-eşhādu |
şahidlerin | ش ه د |