إِنَّمَا السَّبِيلُ عَلَى الَّذِينَ يَظْلِمُونَ النَّاسَ وَيَبْغُونَ فِي الْأَرْضِ بِغَيْرِ الْحَقِّ ۚ أُولَٰئِكَ لَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ

İnnemes sebılü alellezıne yazlimunen nase ve yebğune fil erdı bi ğayril hakk ülaike lehüm azabıün elım

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Ancak halka zulmedenleri ve haksız yere, yeryüzünde azgınlıkta bulunanları suçlu saymaya yol var, onlaradır elemli azap.

Abdullah Parlıyan

Ceza ve sorumluluk ancak, insanlara haksızlık edip, yeryüzünde haksızlıkla azgınlıkta bulunanlaradır. İşte bunlara ahirette can yakıcı bir azap vardır.

Adem Uğur

Ancak insanlara zulmedenlere ve yeryüzünde haksız yere taşkınlık edenlere ceza vardır. İşte acıklı azap bunlaradır.

Ahmed Hulusi

Ancak insanlara zulmedenlerin ve haksız olarak arzda azgınlık yapanların aleyhine suçlama geçerlidir! İşte onlar için feci bir azap vardır.

Ahmet Varol

Yol, ancak insanlara zulmeden ve yeryüzünde haksız yere ’tecavüz ve haksızlıkta bulunanların’ aleyhinedir. İşte bunlar için acıklı bir azab vardır.

Ali Bulaç

Yol, ancak insanlara zulmeden ve yeryüzünde haksız yere ’tecavüz ve haksızlıkta bulunanların’ aleyhinedir. İşte bunlara acıklı bir azap vardır.

Ali Fikri Yavuz

(Günaha dair) yol, ancak haksızlıkla yeryüzünde azgınlık ederek insanlara zulüm yapanlar üzerinedir. İşte onlara acıklı bir azab vardır.

Bayraktar Bayraklı

Ancak, insanlara zulmedenlere ve yeryüzünde haksız yere taşkınlık edenlere ceza vardır. İşte, acıklı azap bunlaradır.

Bekir Sadak

Insanlara zulmedenlere, yeryuzunde haksiz yere taskinlik edenlere karsi durulmalidir. Iste, can yakici azap bunlaradir.

Celal Yıldırım

Ancak insanlara zulmedip yeryüzünde haksız yere yolsuzlukta bulunup haklara tecâvüz edenler aleyhine yol vardır. İşte onlara elem verici bir azâb vardır.

Cemal Külünkoğlu

Ancak yol (sorumluluk ve ceza), insanları baskı altına alan ve yeryüzünde gaddarca davranarak her türlü haksızlığı yapanlar içindir. İşte onlar için şiddetli bir azap vardır.

Diyanet İşleri

Ceza yolu ancak insanlara zulmedenler ve yeryüzünde haksız yere taşkınlık edenler içindir. İşte onlar için elem dolu bir azap vardır.

Diyanet Vakfı

Ancak insanlara zulmedenlere ve yeryüzünde haksız yere taşkınlık edenlere ceza vardır. İşte acıklı azap bunlaradır.

Edip Yüksel

Ancak, halka zulmedenlere ve yeryüzünde haksız yere saldıranlara karşı durulmalıdır. Onlara acı bir azap vardır.

Elmalılı Hamdi Yazır

Yol ancak insanlara zulmedenler ve yeryüzünde haksız yere taşkınlık edenler aleyhinedir. İşte onlar için acı bir azap vardır.

Fizil-al il Kuran

İnsanlara zulmedenlere, yeryüzünde haksız yere taşkınlık edenlere karşı durulmalıdır. İşte can yakıcı azap bunlaradır.

Gültekin Onan

Yol, ancak insanlara zulmeden ve yeryüzünde haksız yere ’tecavüz ve haksızlıkta bulunanların’ aleyhinedir. İşte bunlara acıklı bir azab vardır.

Harun Yıldırım

Ancak insanlara zulmedenler ve yeryüzünde haksız yere taşkınlık gösterenler aleyhine yol vardır. İşte bunlar için çok acıklı bir azap vardır.

Hasan Basri Çantay

O yol ancak insanlara zulüm etmekde, yer (yüzün) de haksız olarak teğallübe kalkmakda olanlara karşıdır. İşte bunlar (yok mu?) bunların hakkı pek acıklı bir azâbdır.

Hayrat Neşriyat

O yol ancak, insanlara zulmedenlerin ve yeryüzünde haksız yere azgınlık edenlerinaleyhine vardır. İşte onlar yok mu, onlar için (pek) elemli bir azab vardır!

İbn-i Kesir

Yol; ancak insanlara zulmedenler ve yeryüzünde haksız yere taşkınlık edenler içindir. İşte onlara elim bir azab vardır.

İlyas Yorulmaz

Ceza yolu ancak, insanlara zulmedenler ve yeryüzünde haksız yere isyan edenlere vardır. Onlar için acıklı bir azap vardır.

İskender Ali Mihr

Fakat insanlara zulmedenlerin ve yeryüzünde haksız yere zorbalık yapanların üzerine (aleyhlerine) yol (ceza) vardır. İşte onlar; onlar için elîm bir azap vardır.

Kadri Çelik

Yol, ancak insanlara zulmeden ve yeryüzünde haksız yere taşkınlık edenlerin aleyhinedir. İşte bunlar için acıklı bir azap vardır.

Muhammed Esed

ancak (başka) insanları baskı altına alan ve yeryüzünde gaddarca davranarak her türlü haksızlığı yapanlar suç işlemişlerdir. Onları şiddetli bir azap beklemektedir.

Mustafa İslamoğlu

Sorumlu olanlar, sadece insanlara zulmeden ve yeryüzünde haksız yere güç kullanıp saldırganlık yapan kimselerdir Onları acıklı bir azap beklemektedir.

Ömer Nasuhi Bilmen

Yol ancak o kimseler üzerinedir ki, nâsa zulmederler ve yerde haksız yere azgınlıkta bulunurlar. İşte onlar için pek acıklı bir azab vardır.

Ömer Öngüt

Ancak insanlara zulmedenlere ve yeryüzünde haksız yere zorbalık yapanlara ceza vardır. İşte acıklı azap bunlaradır.

Sadık Türkmen

(aleyhlerine) yol aranacak olanlar şu kişilerdir ki; insanlara zulmederler ve yeryüzünde terör saldırılarında bulunurlar! İşte böyleleri için, çok acıklı bir azap vardır!

Seyyid Kutub

İnsanlara zulmedenlere, yeryüzünde haksız yere taşkınlık edenlere karşı durulmalıdır. İşte can yakıcı azap bunlaradır.

Suat Yıldırım

Sorumlu olanlar, ancak insanlara zulmedenler ve ülkede haksız yere başkalarının hukukuna saldıranlardır. İşte böylelerinin hakkı gayet acı bir azaptır.

Süleyman Ateş

Ancak şunlar aleyhine yol vardır ki, insanlara zulmederler ve yeryüzünde haksız yere saldırırlar. İşte böylelerine acı bir azâb vardır.

Şaban Piriş

Yol ancak, insanlara zulmeden ve yeryüzünde haksız olarak tecavüzde bulunanlaradır. İşte onlara acı bir azap vardır.

Tefhim-ul Kur'an

Yol, ancak insanlara zulmeden ve yeryüzünde haksız yere ’tecavüz ve haksızlıkta bulunanların’ aleyhinedir. İşte bunlar için acıklı bir azab vardır.

Yaşar Nuri Öztürk

Aleyhlerine yol aranacak olan şu kişilerdir ki, insanlara zulmederler ve yeryüzünde haksız yere taşkınlıklar sergilerler/saldırılarda bulunurlar. İşte böyleleri için acıklı bir azap vardır.

Yusuf Ali (İngilizce)

The blame is only against those who oppress men and wrong-doing and insolently transgress beyond bounds through the land, defying right and justice for such there will be a penalty grievous.

KELİME KÖKLERİ
إِنَّمَا
innemā
ancak vardır
السَّبِيلُ
s-sebīlu
bir yol س ب ل
عَلَى
ǎlā
aleyhine
الَّذِينَ
elleƶīne
يَظْلِمُونَ
yeZlimūne
zulmedenler ظ ل م
النَّاسَ
n-nāse
insanlara ن و س
وَيَبْغُونَ
ve yebğūne
ve saldıranlar ب غ ي
فِي
الْأَرْضِ
l-erDi
yeryüzünde ا ر ض
بِغَيْرِ
biğayri
haksız yere غ ي ر
الْحَقِّ
l-Haḳḳi
haksız yere ح ق ق
أُولَٰئِكَ
ulāike
işte
لَهُمْ
lehum
onlara vardır
عَذَابٌ
ǎƶābun
bir azab ع ذ ب
أَلِيمٌ
elīmun
acıklı ا ل م